Kaftancıoğlu: Her türlü senaryo ve her türlü kötülüğe hazırlıklıyız, hiçbir şey yapamayacaklar

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, seçim gününe dair hazırlıklarına, son günlerde yaşanan şiddet olaylarına ve bunlardan kaynaklı kamuoyunda dillendirilen kimi iddia ve kaygılara dair Independent Türkçe'nin sorularını yanıtladı

Türkiye 14 Mayıs'taki çifte seçim için artık geri sayıma geçti.

Seçimin heyecanı yaşanırken, sonuca dair farklı tahminler var.

Seçimde sonucu belirleyecek yerlerin başında ise Türkiye'nin en kalabalık dolayısıyla en çok seçmenin bulunduğu İstanbul geliyor.

CHP'nin etkili isimlerinden İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu buradaki çalışmaların organizasyonunda önemli rol oynuyor.

Kaftancıoğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda makamında yaptığımız görüşmede seçim gününe dair hazırlıklarına, son günlerde yaşanan şiddet olaylarına ve bunlardan kaynaklı kamuoyunda dillendirilen kimi iddia ve kaygılara dair Independent Türkçe'nin sorularını yanıtladı.

"İttifak partileriyle süreci uyumlu bir şekilde yürütüyoruz"

CHP'nin seçim hazırlıklarında son durum nedir? Millet İttifakı'ndaki diğer partilerle koordinasyonunuz var mı?

Elbette var. Yaklaşık iki yıl öncesinde Millet İttifakı'nın oluşturduğu sandık güvenliği komisyonu vardı ve her partinin ilgili yöneticileri orada birlikte çalışıyorlardı. Ve tüm Türkiye'de, İstanbul'da da olmak üzere ittifak partileriyle birlikte bu süreci uyumlu bir şekilde yürütüyoruz. CHP olarak bizler İstanbul'da adına “İstanbul Modeli” dediğimiz seçim ve sandık güvenliğinin önemli bir ayağını oluşturan bu model kapsamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
 

müşahit.jpg
CHP seçimlere İstanbul'da 200 bin görevliyle hazırlanıyor / Fotoğraf: AA


"200 bin CHP'li görevli olacak, her oyun takipçisi olacağız"

Sandıklar güvende olacak mı?

Vatandaşlarımız rahat olsunlar. Çünkü verdikleri her oyun takipçisi olacağız. Ve oylarını verdikleri gibi sonuca yansıyacağını bizlerin sayesinde görecekler. 2 buçuk-3 yıldır İstanbul'da çok yoğun bir çalışma sürdürüyoruz.
 

ali kemal canan.jpg
Fotoğraf: Sedat Elbasan


Hatta bugün bile, şu dakikalarda seçim günü İstanbul'da yaklaşık 200 bine yaklaşan CHP'li görevlilerimizin sandık başında, okulda, sahada, ilçede görev alacak arkadaşlarımızın eğitimleri, iş bölümleri, ne yapacakları, ne yapmayacakları hepsi tamamlanmış durumda. Şimdi son günlerin planlamasını yapıyoruz

"Her türlü kötülüğe karşı her türlü iletişim mekanizmasını hazır tutuyoruz"

Bu seçim "İlk kez oluyor" dediğiniz bir ek bir önlemeniz var mı?

Ek bir önlemden ziyade aslında birçok önlemimiz var, "İlk defa oluyor" diyebileceğimiz. En azından İstanbul'da biz bu dönemde ilçe seçim kurullarına mutlaka bilişim okur yazarlığı olan bu eğitimlerini verdiğimiz görevlilerimiz orada olacak. Yine avukat sayısı İstanbul özelinde şu ana kadar görev almış avukatların sayısının çok daha üstünde olacak. Yine teknolojik olarak düşündüğümüzde bu dönemde kaybetme korkusu yaşayanların her türlü kötülüğü ve engellemeyi yapacaklarını bildiğimiz için alternatif iletişim, alternatif geri bildirim mekanizmalarını da hazırımız da tutuyoruz.
 

ıslakimza.jpg
Kaftancıoğlu, ıslak imzalı tutanakların eksiksiz toplanacağını söyledi


"Islak imzalı tutanakların bizlere hızlıca gelmesinin önünü kesemeyecekler"

Alternatif iletişim derken ne gibi önlemler mesela?

Seçimin güvenliğini biz neyle sağlayacağız? Islak imzalı tutanaklarla sağlayacağız. Biz oradan gelen doğru bilgileri vatandaşa aktarmak için kullanacağız. Örneğin biz kendi içimizdeki iletişim anında WhatsApp'ı o güne özel kurguladığımız oluşturduğumuz bir iletişim ağını kullanıyoruz. Örneğin o gün WhatsApp'ın çöktüğünü, çökerttiklerini düşünelim. O zaman ne yapıyoruz? İşte yerine gerektiğinde Telegram, gerektiğinde hızlı ulaşılabilecek arkadaşlarla gruplar oluşturup, mesaj ağını sağlıyoruz. Bunun gibi alternatif hatlarımız var. Yani o ıslak imzalı tutanakların bizlere hızlıca gelmesinin önünü hiçbir şekilde kesemeyecekler.

"Nasıl çuvalların başında uykusuz beklendiyse aynı inançla beklenecek"

Genelde geçmişte muhalefet görevlilerinin sandıkları erken bıraktığı yönünde eleştiriler olurdu. Seçim sonuçlanana kadar görevlileri sandık başına tutmak konusunda bir telkininiz olacak mı?

Bir telkin değil. Bu seçimde sandık başında bulunacak görevlilerimiz, yetkililerimiz, müşahitlerimiz hem de partililerimiz nasıl 31 Mart -23 Haziran arasında bırakın sandık başında olmayı, çuvalların başında, saatlerce, günlerce uykusuz beklediyse bu seçime de aynı inançla olacağız. Dolayısıyla hiç telkine gerek yok. Aynı motivasyon ve aynı sorumlulukla orada olacaklar. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Bu seçimde bizlerin yıllar boyunca birlikte çalıştığımız örgütümüz seçim sonuçları açıklanıncaya ve tescil edilinceye kadar ne yapılması gerekiyorsa, nasıl davranılması gerekiyorsa o motivasyonla orada olacaklar. Seçim süresince "Dışarı çıkalım, dinlenelim ya da yemek yiyelim" gibi bir anlayış olmayacak. Bunlar CHP görevlileri ve gönüllülerinin hiç gündeminde değil. Hep orada olacaklar.

"CHP'lilerin kumanya derdi olmayacak ama kumanyaları gidecek"

Geçtiğimiz seçimlerde kimi CHP'li görevlilerin “Ak Partililerin kumanyası geldi. Bizimle kimse ilgilenmedi” gibi şikayetlerinin olduğu iddia edilirdi. Bu tür sorunlara karşı da önlem aldınız mı?

CHP'lilerin o gün ne kumanya derdi ne böyle bir beklentileri olacak. Ha, kumanyaları elbette gidecek o ayrı konu. Ama biz bunun böyle olmadığını yerel seçimlerde gösterdik. Şimdi çok daha güçlü göstereceğiz.

"İstanbul'da sandıklarda müşahit açığı yok"

Sosyal medyada "Oy ve Ötesi" gibi sivil girişimlerin müşahit açığı olduğuna dair çağrıları oluyor. İstanbul'da böyle bir açık var mı?

Bir kere vatandaşın oyuna sahip çıkması çok değerli. Bu işte Türkiye gönüllüleri aracılığıyla, Oy ve Ötesi aracılığıyla dile getiriliyor. İstanbul'da ise açıkçası böyle bir ihtiyaç yok. Ama İstanbul'da olmaması memleketin diğer bölgelerinde olmayacağı anlamına gelmez. O yüzden oralara yapılan çağrıları çok kıymetli buluyorum. İstanbul'da da bütün sandıklarda bizlerin görevlileri var, gönüllüleri, müşahitleri var. Ama vatandaş oylar sayılırken, oyuna sahip çıkmak için sandıkların etrafında olursa o da kıymetli. O gün tam bir demokrasi şenliği olacak çünkü.

"Onların kötülüklerinin sınırı yoksa bizim de aklımızın, azmimizin sınırı yok"

Oldu ki seçim günü oy sayımını kesintiye uğratabilecek müdahaleler oldu. Bu tip olası gelişmelere ve müdahalelere karşı alternatif senaryolarınız var mı?

Her türlü senaryoya ve yapacakları her türlü kötülüğe hazırlıklıyız. Hiçbir şey yapamayacaklar. Mesela beklenmedik -umarız olmaz- bir olay yaşandı ve sayımların durdurulduğu söylendi. Ve sayımları durdurulan şey başlatılacak. Nitekim başlatıldığı andan itibaren işimizi yapacağız. Dolayısıyla hep söylüyorum onların kötülüklerinin sınırı yoksa bizim de aklımızın ve azmimizin sonu olmayacak. Vatandaşlarımızın en ufak bir endişesi olması. Bu konuda çok kararlıyız. Neden? Sadece iktidar değişikliği olsun diye değil. Sadece A kişisi gitsin, B kişisi gelsin diye değil. Bu ülkenin yaşadıklarını, 85 milyona yaşatılanı ve bu ülkenin çok büyük sorunlarını gördüğümüz için memlekette bir anlayış değişsin. Bu memleketin gelecek yüzyılını kurtaralım, kadınların, gençlerin. Bu memleketin çok büyük dertlerini, büyük ama her birinin çözümü olan akılla, bilgiyle, birikimle, deneyimle çözüm olan dertlerini 13. Cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu'yla birlikte çözelim diye bu kararlılığımız var. Bu kararlılığımızda sonuç alacak.
 

seçim1.jpg
Kaftancıoğlu, seçimin ilk turda biteceğine inanıyor / Fotoğraf: AA


"Haziran – Kasım arasını yaşamış bir toplum seçimi ikinci tura bırakmaz"

Seçim ilk turda biter mi? Tahmininiz nedir?

Ben vatandaşın ilk turda bu seçimi bitireceğine inanıyorum. Bitmesi gerektiğini de düşünüyorum. Çünkü bu ülke 7 Haziran, 1 Kasım gibi iki seçimi ve iki seçim arasında yaşanan hepimizin hala unutamadığı acı olayları belleklerine kazımış durumda. Ben toplumun hem ferasetine hem sağduyusuna çok güveniyorum. Dolayısıyla haziran - kasım arasını yaşamış bir toplum bu seçimi ikinci tura bırakmaz. İlk turda biteceğini düşünüyorum.

"İkinci turda Kılıçdaroğlu şanslı"

Diyelim seçim ikinci tura kaldı, kim daha şanslı olur?

İkinci turda kesinlikle ve kesinlikle Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olur. O konuda en ufak bir endişem yok. Tek önceliğim birinci turda biterse o 15 günü kazanıp hızlıca memlekete nefes aldırmaya başlamış oluruz. İkinci turda yani Kemal Kılıçdaroğlu şanslı. Ama birinci turda biteceği için şimdilik ikinci tur gündemimde değil.
 

erzurum.jpg
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mitingine yönelik Erzurum'da düzenlenen taşlı saldırı tepki çekmişti


"Değişimi vatandaş zihninde satın aldı"

Geçtiğimiz günlerde Erzurum başta olmak üzere yaşanan gerginlikler, seçim gününe dair veya seçimin ikinci tura kalması halinde bazı endişeler yarattı. Sizin bu yönde endişeleriniz veya duyumlarınız var mı?

Herkes kadar biz de duyum alıyoruz tabii. Ama mesele duyumları paylaşarak endişeyi artırmak meselesi değil. Endişelenmekte vatandaşlarımız haklı. Ama vatandaşlarımızdan bir isteğim var. Lütfen endişelerini korkuya çevirmesinler. Çünkü biz halkız. Ortada halkın iradesi var ve halkın iradesinin önüne hiçbir güç geçemez. Bu endişeyi yaratanlar suçluluk psikolojisiyle ve kaybedeceklerini gördüğü için kötülük yapmaktan geri kalmayan bir avuç insan. O bir avuç insana bu halk ne teslim olur, ne onların korkularına endişelerine boyun eğer diye düşünüyorum. O yüzden endişelerimizi korkuya çevirmeyelim. Endişelerden kurtulmanın en büyük ve tek yolu seçim günü sandığa gidip büyük bir farkla seçimi ilk turda bitirmek. Ne yeniden sarmak zorunda olacağımız yaralar ortaya çıkar, ne de seçim sonrasında iyileşme çabalarımız... Hep beraber iyileştireceğimiz memleketi daha çok iyileştirmekte zorlanabiliriz. Değişimi vatandaş zihninde satın aldı. Derdimiz kişi değişimi değil, anlayış değişimi... Anlayışı değiştirdiğimiz zaman asıl bu endişelerimiz yok olacak.

"Üyelerimiz kutuplaşmanın asla parçası olmayacak"

Şiddet olayları gibi öngörülemeyen sorunlara karşı üyelerinize bir telkininiz oldu mu?

Telkinimizden öte talimatımız var üyelerimize. En azından benim İstanbul'daki üyelerimize. Bir kutuplaşmanın asla parçası olmayacaklar. Kendilerine bir gerginlik, bir kutuplaştırma, bir şiddet ortamını yaratmaya çalışırlarsa sağduyuyla vatandaşın desteğiyle ve yüzlerinde gülümsemeyle asla ve asla karşılık vermeyecekler. Zaten topyekûn bu şekilde davrandığımızda o kutuplaştırma yapmak isteyen anlayışın harekete geçirdiği ya da geçireceği birkaç kişi o pozitif duygunun içinde kaybolup gidecek ve hiç karşılık bulmayacaktır. Bizler nefret söylemine karşısında barış söylemi kutuplaştırmanın karşısında kucaklaşma sürecini yürüttüğümüzde kutuplaştırmayı da başaramayacaklar.
 

kılıçdaroğlukaftancı1.jpg
Kaftancıoğlu, Kılıçdaroğlu'nun 13. Cumhurbaşkanı olacağını iddia etti / Fotoğraf: ANKA


"İktidarı devretmek istemeyeceklermiş, devretmesinler de görelim" 

Yüzde 50,5 veya 51 gibi bir sonuçla kazanmanız halinde bunun kabul görmeyeceği veya gerginlik yaratacağı iddialarına ne diyorsunuz? Bu durumda iktidarın koltuğu teslim etmeyeceği yönünde bir kaygınız var mı?

Bir kere demokrasinin ne olduğu sorusunu hatırlamamız lazım. Demokrasi nedir? Demokrasilerde iktidar vardır, muhalefet vardır ve halkın iradesi vardır. Demokrasilerde halkın iradesi yüzde 50+1 oranında tecelli ettiği anda bunun ister yüzde 50+1 olsun, isterse yüzde 60 olsun arasında hiçbir fark yoktur. Demokrasiye inanıyorsak eğer bu sonucu hepimizin aynen yüzde altmış gibi, yetmiş gibi kabullenmesi gerektiğini biliyor olmamız lazım. Ama şöyle bir gerçeklik de var. Vatandaş ya da bizler demokrasinin ne olduğunu hissedenlerin o yüzde 51'le ilgili en ufak bir endişesi olmaz ama İstanbul seçimlerinde gördük. "Yüzde 51'i biz kabul etmiyoruz, yetmez" diyerek seçimi iptal edenler de var. İktidar böyle düşünebilir. Onların ne düşündüğünün hiçbir önemi yok. Onlar ne düşünürlerse düşünsünler. Ha şunu da söyleyeyim sandıkta öyle yüzde 50+1 gibi bir sonuçtan daha farklı sonuç çıkacağına da inanıyorum. Ama biz halkın iradesine sonuna kadar sahip çıkacağız. İster yüzde 50+1, ister yüzde 60 kazanmış olsun. Demokrasilerde ikisi arasında hiçbir fark yoktur. Ve bu bakışla hareket edeceğiz. İktidar ne yaparsa yapsın. Biz YSK'ya güvenmediğimizi cumhurbaşkanı adayımız defalarca söyledi. Biz birkaç kez deneyimledik. Böyle oldu deyip vatandaşı kutuplaştırmak da isteyebilirler. Ama burada vatandaşlarımız bana katılacaktır. İktidar ne kadar kutuplaşmak isterse istesin vatandaşın kendisi kutuplaşmak istemiyor. Ayrışmak istemiyor.  Bundan ötürü iktidarın nasıl yaklaşacağı benim umurumda bile değil. İktidarı devretmek istemeyeceklermiş. Devretmesinler de görelim. İstanbul seçimlerinde gördük.

"İstanbul'da Türkiye ortalamasının üzerinde oylarımız olacak"

İstanbul'a dair bir tahmininiz var mı?  

İstanbul'a dair ilçe bazlı belirlediğim hedefler var. O hedeflere ulaşacağımızı düşünüyorum. İstanbul'da bence Türkiye ortalamasının daha üzerinde oylarımız olacak. Görüyorum bunu.

"86 milyon buna izin vermeyecek"

Seçimi kaybederseniz ne olur?

Birincisi şu iki noktaya dikkat çekerek cevap vereyim. Eğer bir müdahale, manipülasyon oyları çalma vesairenin dışında gerçekten vatandaşın iradesi şu andaki mevcut düzeni, şu andaki mevcut kötülük iktidarının devamını istiyor ve bu yüzde 50'den fazla ise o zaman demokrasiye saygı duymak zorundayız. Ancak nasıl bir Türkiye görürüm? Her geçen gün özgürlükler zaten kısıtlanmıştı. Özgürlüklerin tamamen ortadan kalktığı, başta biz kadınlar için zaten elimizden alınan hakların tamamen yok edildiği, genç nüfusumuzun her fırsat bulduğunda neredeyse eğitimli nüfusumuzun tamamen yurt dışına gittiği, ekonominin artık yönetilemez durumda olduğu ve kolonları çatlatılmış olan cumhuriyetin artık bırakın demokrasiyle taçlandırmak kendisinden bile söz edilemeyeceği bir tam bir otoriterleşen yönetimin olduğu bir Türkiye karşımıza çıkar. Ama 86 milyon göreceksiniz. Buna izin vermeyecek. Artık Atatürk'ün, Atatürk değerlerinin, Atatürk devrimlerinin rafa kaldırıldığı bir şahsım devleti olur ama vatandaşın buna izin vermeyeceğini biliyorum.

"Gerek olursa iktidar partisi il başkanlarıyla ortak mesaj vermeyi değerlendiririz"

İktidar partisi il başkanları ile birlikte geçen gün İzmir'de Buca'da yaşanan olayların ardından olduğu gibi seçim öncesi kameraların önünde bir sağduyu açıklaması yapar mısınız?

İhtiyaç olursa mutlaka değerlendiririz. Yani ben değerlendiririm. Tahmin ediyorum diğer il başkanları, Adalet ve Kalkınma Partisi il başkanı da değerlendirir. Ama biz şu ana kadar İstanbul'da il başkanlıkları olarak bu süreçlere dair gayet olması gerektiği gibi sağduyulu, karşılıklı iletişim halinde ve nezaketli bir süreç yürüttük.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU