Çin ve Batı emperyalizmine karşı Afrika'nın duruşu

Dr. Halim Gençoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AFP

Afrika'nın büyük bir kısmının bağımsızlığını kazanmasından sonra, kanlı geçmişine rağmen Avrupalı devletler, kıtada hala varlığını sürdürüyor.

Başka bir ifadeyle Afrika toprakları üzerindeki askeri işgal ve egemenlik neredeyse tamamen ortadan kaldırılmış olsa da siyasi etki, ekonomik üstünlük ve kültürel koşullanma devam ediyor.

İngiltere, Fransa ve onlarla Avrupa topluluğunun geri kalanı, nispeten yüksek düzeyde yardım ve yatırım bahanesiyle kıtadaki ticaret hakimiyetini kayda değer oranda iş adamı, devlet adamı, turist ve teknik asistan göndererek sürdürüyor.

Zira, Avrupa ülkeleri nezdinde Afrika kıtasının Batı ülkelerine olan entegrasyonu halen stratejik olarak kilit bir rol oynuyor. 1
 

Afrika Birliği Örgütü'nün (OAU) kurucu heyeti, 1963.jpg
Afrika Birliği Örgütü'nün (OAU) kurucu heyeti, 1963

 

Afrika Birliği 

Afrika Birliği, Afrika kıtasında bulunan 55 üye ülkeden oluşan bir kıta birliğidir.

Afrika Birliği, 9 Eylül 1999'da Libya'nın Sirte kentinde birliğin kurulması çağrısında bulunan Sirte Deklarasyonu'nda duyuruldu.

Bu teşkilat 26 Mayıs 2001'de Etiyopya'nın Addis Ababa kentinde kuruldu ve 9 Temmuz 2002'de Güney Afrika'nın Durban kentinde faaliyete geçti.

Bu yeni Afrika Birliği'nin niyeti, 25 Mayıs 1963'te Addis Ababa'da 32 Afrika devleti tarafından kurulan Afrika Birliği Örgütü'nün (OAU) yerini almaktı ve bu sebeple OAU 9 Temmuz 2002'de dağıtıldı.

9 Temmuz 2002 yılında Afrika kıtasının dört bir yanından 53 devlet başkanı bir toplantıda Güney Afrika'da bir araya geldiler.

Afrika halkları, Avrupa hegemonyasına veda ederken yeni Afrika Birliği'ni (AU) ağırlayarak büyük bir tantana ve gösterilerin ortasında, bu birliğin yeni bir çağın başlangıcı olduğunu müjdelediler.

Ev sahibi ve Afrika Birliği'nin ilk başkanı Thabo Mbeki, Afrika halkını sefaletlerinden kurtaracağına söz verdi.

Güney Afrika'daki diğer delegeler de yeni pan-Afrika birliğinin Afrika içi ekonomik faaliyetleri yoğunlaştıracak, sosyopolitik krizleri çözecek, kıta birliği ve bölgenin küresel sahnede görünürlüğünü ve profilini geliştirmek için gerekeni yapacağını söylediler.

Afrikalı liderler arasındaki iyimserlik, açılış töreninde son derece dikkat çekici ve müspet manada bulaşıcıydı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, toplantıyı 'umudu başarı ile karıştırmayın' konusunda uyardı. 2

Bu vesileyle kurulan örgüt, 2002 yılında yeni bir pan-Afrika yapısı ile değiştirildi. Bununla birlikte, çoğunlukla, OAU'nun başarı kaydı yok denecek kadar azdı.

Afrika Birliği'ne bağlı ülkelerden Angola, Kongo-Kinşasa, Afrika'nın iç savaşlarını ve milyonlarca masumun can verdiği Liberya, Mozambik, Nijerya, Ruanda ve Sudan'da meydana gelen katliamlarda müdahale etmeme ilkesi kisvesi altında suskunluğunu korumuştu. 3

Bu sebeple bazı çevrelerde "bu birlik kıtada somut hiçbir şey başaramadı" gibi sert değerlendirmeler yapıldı. 4

Afrika Birliği'nin 1,3 milyardan fazla nüfusu ile yaklaşık 29 milyon kilometrekarelik bir alanı vardır ve bu Sahra ve Nil gibi dünyanın popüler simge yapılarını içerir.

Birincil çalışma dilleri Arapça, İngilizce, Fransızca, Portekizce, İspanyolca ve Kiswahilidir.

Afrika Birliği içinde Barış ve Güvenlik Konseyi ve Pan-Afrika Parlamentosu gibi resmi organlar bulunur.

AU'nun en önemli kararları, üye devletlerin devlet ve hükümet başkanlarının altı ayda bir yapılan toplantı olan Afrika Birliği Meclisi tarafından alınır.

Afrika Birliği'nin sekreteryası olan Afrika Birliği Komisyonu, Addis Ababa'da bulunuyor. AU'daki en büyük şehir Nijerya, Lagos'tur, en büyük kentsel yığılma ise Mısır, Kahire'dir.

Tarihsel bağlamda "Afrika'nın Talanı" olarak da adlandırılan Scramble of Africa, tarihçiler tarafından 'yeni emperyalizm' olarak bilinen kısa bir süre içinde yedi Batı Avrupalı güç tarafından Afrika'nın büyük bir bölümünün işgali, ilhakı, bölünmesi ve sömürgeleştirilmesiydi. 5

1881 ve 1914 yılları arasında resmi Avrupa kontrolü altında olan Afrika'nın yüzde onu 1914'te neredeyse yüzde doksana yükseldi.

Bu talanda sadece Etiyopya ve Liberya bağımsız kalsa da Etiyopya daha sonra 1936'da İtalya tarafından işgal edilecekti.

Avrupa'nın Afrika'daki kolonizasyonunu ve ticaretini düzenleyen 1884 Berlin Konferansı, genellikle 'Afrika Talanı' adıyla başlangıç noktası olarak anılır. 6

19'uncu yüzyılın son çeyreğinde Avrupa imparatorlukları arasında önemli siyasi rekabetler vardı. Afrika'nın bölünmesi, Avrupa ülkeleri arasında savaşlar olmadan gerçekleşti.

19'uncu yüzyılın sonraki yıllarında, Avrupa ulusları "resmi olmayan emperyalizmden" yani askeri etki ve ekonomik hakimiyet uygulamadan doğrudan yönetime geçerek sömürge yönetimleriyle kıtaya yeni bir emperyalizm getirdiler. 7


Afrika-Çin ilişkileri 

Çin ile Afrika kıtası arasındaki tarihi, siyasi, ekonomik, askeri, sosyal ve kültürel bağları ifade eder.

Çin ve Afrika arasındaki eski ilişkiler hakkında çok az şey biliniyor. Orta Çağ temaslarının öne çıkanları arasında Faslı bilgin ve Çin'in bazı bölgelerine seyahat eden İbn Batuta'nın 14'üncü yüzyıldaki yolculuğu; Somalili bilgin ve kaşif Mogadişulu Said'in 14'üncü yüzyıldaki ziyareti ve Çinli Amiral Zheng He ve filosunun, Somali kıyılarını dolaşarak Ajuran Sultanlığı'nı geçip Doğu kıyılarını Mozambik Kanalı'na kadar takip eden 15'inci yüzyıl Ming hanedanı seferleri, bunların başında gelen kaynaklar. 

Günümüz Zimbabve'sinde bulunan antik bir şehir olan Great Zimbabwe'de Çin'den getirilen cam boncuklar ve porselenler keşfedildi. 8

Anakara Çin ile Afrika kıtası arasındaki modern siyasi ve ekonomik ilişkiler, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) Çin İç Savaşı'ndaki zaferini takiben Mao Zedong döneminde başladı.

21'inci yüzyılın başında, Çin Halk Cumhuriyeti'nin (ÇHC) modern devleti, Afrika ile giderek daha güçlü ekonomik bağlar kurdu.

2013 yılında Afrika'da bir milyon Çin vatandaşının ikamet ettiği tahmin ediliyordu. 2017'de Çin'de 200 bin Afrikalının çalıştığı tahmin ediliyor.

2022 yılı itibarıyla, Eswatini ve kendi kendini ilan eden Somali Cumhuriyeti 9 sadece iki Afrika devleti Çin Cumhuriyeti (Tayvan) ile resmi ilişkilere sahiptirler.

Çin ve Afrika arasındaki ticaret 1990'larda yüzde 700 arttı ve Çin şu anda Afrika'nın en büyük ticaret ortağı konumuna yükseldi.

Çin-Afrika İşbirliği Forumu (FOCAC) Ekim 2000'de kuruldu ve kendisini her iki taraf arasındaki ilişkiyi güçlendirmek için resmi bir forum olarak belirledi.

Öte yandan Çin'in Afrika kıtasında oynadığı önemli siyasi, ekonomik ve askeri roller konusunda artan uluslararası endişeleri var. 10


Tarihsel süreç 

Çin ve Afrika'nın MS 220'ye kadar uzanan, üçüncü şahıslar aracılığıyla ticari ilişkiler geçmişi vardır.

İkinci yüzyılda Roma dönemi Mısır'ında yazan Ptolemy, İpek yolu ve Hint Okyanusu ticareti olmak üzere Çin'i iki ayrı yoldan biliyordu.

Çin kaynaklarında Afrika'dan ilk bahseden Tuan Ch'eng-shih tarafından yazılan Yu-yang-tsa-tsu'da, Po-pa-li (Berbera) ülkesi hakkında kaleme aldığı genel bilgilerin bir özetidir.

1071'de, Çin'e kimliği belirsiz Doğu Afrika krallığından bir elçi geldi. Resmi bir haraç görevi olduğu için, Song Hanedanlığı'nın resmi Tarihi'nde anlatılmaktadır.

Krallığın adı Ts'eng t'an'dı ve iç kesimlerde olduğu ve madeni parasını bastığı söyleniyordu. 11

Bu isim muhtemelen Farsça Zangistan'dan türetilmiş hükümdarı a-mei-lo a-mei-lan'ın unvain ile Farsça emirlerin emiri teriminden türetildi.

Ajuran İmparatorluğu'ndaki Mogadişu ve Tanzanya'nın Kilwa kentindeki arkeolojik kazılardan Çin'den birçok sikke ele geçti.

Richard Pankhurst'e göre, Ming Hanedanlığı ve Qing Hanedanlığı temsil edilse de Çin madeni paralarının çoğunluğu Song Hanedanlığı'na kadar uzanıyor.

1226'da Çin'in Fujian eyaletindeki Quanzhou'da dış ticaret komiseri Chao Jukua, Zanzibar (Ts'ong-pa) ve Somali'yi (Pi-P') Chu-fan-chih'I yani 'Barbar Halkların Ülkesi' olarak tanımlamıştı.

O dönemde zürafalar, zebralar ve tütsü bitkileri Afrika'dan Çin'in Ming İmparatorluğu'na ihraç edildi. 12
 

Yongle'nin on ikinci yılında Somali'den getirilen bir zürafa, (MS. 1415).jpg
Yongle'nin on ikinci yılında Somali'den getirilen bir zürafa, (MS. 1415)

 

Ticaret, Somalili tüccarları Asya ve Afrika arasındaki ticarette lider haline getirirken bu süreç Somali'deki Çinceyi etkiledi.

14'üncü yüzyılda Faslı gezgin ve bilgin İbn Batuta, Afrika ve Asya'ya uzun bir yolculuk yaptı.

Hindistan Tughlaq hanedanından Sultan Muhammed Tughlaq'ın Çin'e elçisi olarak hizmet etmeden önce Hindistan'da kaldıktan sonra Nisan 1345'te Çin'e ulaştı.

Batuta, bu konuda şunları yazdı:

Çin, bir gezgin için en güvenli, en düzenli ülkelerden biridir. Bir adam, hiç korkmadan, yanında büyük miktarda para taşıyarak dokuz aylık bir yolculuğa tek başına çıkabilir. İpek, fakir keşişler ve dilenciler tarafından bile giyim eşyası olarak kullanılır. Porselenleri ülkemizdeki tüm çanak çömlek türlerinin en iyisidir ve tavukları kazlardan daha büyüktür. 13


İbni Batuta'nın Çin hakkında verdiği bu bilgiler bir Afrikalı gezgin gözüyle Çin üzerine kayda değer öneme sahip.

O tarihlerde Ming Hanedanlığı amirali olan Zheng He ve filosu Somali kıyılarını dolaştı ve kıyıyı Mozambik Kanalı'na kadar takip ettiler.

Bu seferlerin amacı Çin kültürünü yaymak ve Çin gücünü göstermekti. Zheng, Ming imparatorundan yerel yöneticilere hediyeler getirip unvanlar verdiği bilinir.

Ekim 1415'te Zheng He, Afrika'nın doğu kıyısına ulaştı ve iki zürafadan birini Çin İmparatoru Yongle'a hediye olarak gönderdi.

Bazı kaynaklar, 1415'te Kenya'daki Lamu Adası yakınlarında batan Çin gemilerinden bahseder. Hayatta kalanların adaya yerleştiği ve İslam'a geçip yerel kadınlarla evlendiği söylenir.

Bununla birlikte arkeologlar, Kenya köylerinde Tang hanedanlığı döneminde yapılmış Çin porselenleri buldular ancak bunların Zheng He tarafından on beşinci yüzyıldaki okyanus yolculukları sırasında getirildiğine inanılıyordu.

Kenya kıyılarındaki Lamu Adası'nda yerel sözlü gelenek muhtemelen Zheng'in filosunun bir parçası olan yirmi batık Çinli denizcinin yüzlerce yıl önce orada kıyıya vurduğunu ve onların tehlikeli bir piton yılanını öldürdükten sonra yerel kabileler tarafından yerleşmelerine izin verildiği ve Müslüman oldukları söyleniyor.

Şimdi, Çinliler Kenya'da kalanlardan bazılarının onların torunları olduğuna inanıyorlar. Hakikaten 2002 yılında kadınlardan biri üzerinde yapılan DNA testleri, onun Çin kökenli olduğunu doğruladı.

Kızı Mwamaka Sharifu, daha sonra Çin'de geleneksel Çin tıbbı okumak için Pekin'den devlet bursu almıştı. 14

Yine Çin Hükümeti'nin araştırma bursuyla bölgede çalışan Frank Viviano'nun Temmuz 2005'te Pate Adası'na yaptığı ziyaretle ilgili bir makale yayımladı.

Lamu'da geçirdiği süre boyunca yerel Swahili tarih müzesinin idari görevlisinin Çin menşeli olduğunu, özellikle de Zheng He'nin Doğu Afrika'ya yaptığı yolculuktan geldiğini iddia ettiği seramik parçaları bulunmuştu.

Onun araştırmasına göre Pate halkının gözleri Çinlilere benziyordu ve Çin kökenli olduğu tahmin edilen isimler arasında Famao ve Wei de vardı.

Atalarının, gemi kazası geçirdiklerinde Çinli Ming denizcileriyle evlenen yerli kadınlar olduğu söyleniyordu.

Pate'deki iki yere "Eski Shanga" ve Çinli denizcilerin adlandırdığı "Yeni Shanga" adı verildi.

Çin kökenli olduğunu iddia eden yerli bir rehber, Viviano'ya adada yarım ay kubbeler ve teraslı girişler ile mercandan yapılmış bir mezarlık göstererek bunların yazarın "neredeyse aynı" olarak tanımladığı Çinli denizcilerin Çin Ming hanedanı mezarlarıyla tamamlanmış mezarları olduğunu belirtti.

Çin Hükümeti Afrika'da yumuşak siyaseti gereği bu tür araştırmalara destek veriyor. 15


Çin'in günümüzdeki Afrika politikaları

Modern Çin-Afrika ilişkilerinin kurulması, Çin'in Cezayir, Mısır, Gine, Somali, Fas ve Sudan ile ikili ticaret anlaşmaları imzalamasıyla 1950'lerin sonlarında başladı.

Ayrıca, 1960'larda Çin Halk Cumhuriyeti, arka arkaya bir dizi Afrika ülkesiyle diplomatik ilişkiler kurdu.

Çin Başbakanı Zhou Enlai, Aralık 1963 ile Ocak 1964 arasında on ülkeyi kapsayan bir Afrika turu yaptı.

Zhou Enlai Gana'yı ziyaret etti ve birleşik bir Afrika isteyen Kwame Nkrumah ile yakın ilişkiler kurdu. O zamanki ilişkiler genellikle Çin'in genel olarak dış politikasını yansıtıyordu.

Çin o dönemde siyasi münasebetler geliştirmeye ve Afrika ülkelerine ve kurtuluş hareketlerine ekonomik, teknik ve askeri destek sunuyordu.
 

Resim_ 1964'te Etiyopya'yı ziyaret eden İmparator Haile Selassie ile Başbakan Zhou Enlai'nin görüşmesi.jpg
1964'te Etiyopya'yı ziyaret eden İmparator Haile Selassie ile Başbakan Zhou Enlai'nin görüşmesi

 

Son elli yılda Afrika ile Çin arasındaki ikili ilişkiler esas olarak Soğuk Savaş ve komünist ideolojiden etkilendi.

Çin'in başlangıçta Güney Afrika'daki Apartheid karşıtı ve kurtuluş hareketi olan Afrika Ulusal Kongresi (ANC) ile yakın bağları vardı ancak Sovyetler Birliği ile ilişkileri kötüleştikçe ve ANC Sovyetler Birliği'ne yakınlaştıkça, Çin ANC'den uzaklaştı.

Joshua Nkomo döneminde Sovyetler Zimbabwe Afrika Halk Birliği'ni destekledi ve onlara Pan-Afrikanist Kongre'yi desteklermiş gibi silah sağladı.

Robert Mugabe'nin Zimbabve Afrika Ulusal Birliği için Sovyet desteği kazanma girişimleri reddedildi ve bu onun Çin ile ilişkiler geliştirmesine yol açtı.

Çin, altyapı projelerine yatırım yaparken Afrika ülkelerinin bağımsızlığının desteklenmesi de dahil olmak üzere çeşitli ilkeleri benimsedi.

1970'lerde, Sovyet askeri danışmanlarının Mısır ve Sudan'dan kovulması, Çin tarafından sağlanan silahlarla karşılandı.

Çin ve Kongo (o zaman Zaire) bölgedeki Sovyet kazanımlarını durdurmak için Afrika'da ortak bir hedefi paylaştılar.

Buna göre, hem Kongo hem de Çin, Küba tarafından desteklenen ve genişletilen Angola'nın Kurtuluşu için Halk Hareketi'nin (MPLA) iktidara gelmesi amacıyla Ulusal Cephe'ye (FNLA) gizlice yardım akıttı. 16

1980 yılında, toplam Çin-Afrika ticaret hacmi bir milyar ABD dolarına ulaştı. 1999'da 6,5 milyar ABD doları ve 2000'de bu on milyar ABD dolarıydı.

2005 yılına gelindiğinde, toplam Çin-Afrika ticaret hacmi 39,7 milyar ABD dolarına ulaştı ve 2006'da 55 milyar ABD dolarına sıçradı.

Böylece Çin, Afrika ülkeleriyle 91 milyar ABD doları tutarında ticaret yapan ABD'den sonra Afrika'nın ikinci en büyük ticaret ortağı haline geldi.

ÇHC ayrıca, 47 milyar ABD doları değerinde ticarete sahip olan geleneksel Afrikalı ekonomik ortağı ve eski sömürge gücü Fransa'yı da geçti.

2010'da Afrika ve Çin arasındaki ticaretin değeri 114 milyar ABD doları ve 2011'de 166,3 milyar ABD doları idi. 2012'nin ilk on ayında 163,9 milyar ABD dolarıydı.

2017'de elde edilen bulgulara göre, Afrika'da iş yapan 10 binden fazla Çinli şirket olduğu ve bunların çoğu altyapı, enerji ve bankacılık sektörlerine yatırım yapan özel şirketler olduğu tahmin ediliyor.

Çinli girişimci göçünden kaynaklanan yatırımlara, yerel Afrika toplumlarında yerel tüccarların yerini alan sebepten ötürü olumsuz bir gözle bakılıyor.

Buna rağmen Çin'in petrol arzının üçte biri başta Angola olmak üzere Afrika kıtasından geliyor. Çinli şirketlerin enerji sektöründeki yatırımları 2019'da 78,1 milyar ABD dolarına ulaştı.

Nijerya ve Angola'da olduğu gibi bazı durumlarda, petrol ve gaz arama ve üretim anlaşmaları 2 milyar doları aşmış durumda.

Tarımda, Benin ve Sahel ülkeleri Burkina Faso ve Mali, 2001'de 39,7 milyon ABD dolarına kadar, 2005'te 113,5 milyon ABD dolarına kadar tedarik sağlıyor. 17


Afrikalılara karşı ırkçılık

Batı dünyasının tarihsel süreçte Afrikalılara karşı olan ırkçılığını herhalde anlatmaya gerek yok.

1950'lere kadar Paris, New York ve Brüksel'de İnsan hayvanat bahçelerinin mevcudiyeti dahi tarihçilere kanıtlayıp yazacak pek şey bırakmadı.

Bu noktada dünyanın ilk siyahi pilotunun bir Osmanlı subayı olduğu düşünüldüğünde, Afrika halklarının Batı dünyasına oranla Türklerle olan ilişkilerindeki uçurum daha iyi anlaşılır.

Günümüz ilişkilerine bakıldığında ise Çin'in Batı'dan daha insani olmadığı görülür. 

2002'de Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin ve Afrika'nın gelişmekte olan ülkelerin yasal haklarını korumak ve dünyada yeni, adil bir siyasi ve ekonomik düzenin yaratılmasını ilerletmek için ortak çaba sarf ettiğini belirtmişti.

Çin ile Afrika arasındaki güç dengesi ilişkisini ve Çin'in Afrika'daki insan haklarına ilişkin rolünü inceleyenlerin çeşitli eleştirel bakış açıları var.

Giderek, Afrikalılar ve dış gözlemciler tarafından Çin'in Afrika ile ilişkisinin doğası gereği neo-kolonyalist olduğuna dair endişeler dile getiriliyor.

Bu tür eleştirilere yanıt olarak Çin, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli şirketler için bir tüzük ve davranış kılavuzu olan 'İşletmelerin Denizaşırı Yatırımlarını Teşvik ve Standardize Etmeye Yönelik Dokuz İlke'yi yayımladı.

Çin'deki Afrikalılar için insan hakları ve savunuculuk grupları, Çin televizyonunda, özellikle CCTV'nin yeni yıl galasında siyah yüz performanslarının kullanılmasını eleştirdi.

Çinli şirketlerin genişlemesi ve Afrika'daki yatırımları, yerel nüfusa karşı Çin ırkçılığı sorunlarını gündeme getirdi.

Örneğin, Çinli patronunun Kenyalıları "maymun" olarak adlandırdığı bir Kenyalı işçi tarafından çekilen videonun 2018'de duyulmasından sonra, ülkede Çin vatandaşlarının ayrı banyolar gibi ayrımcılığa maruz kaldığı gibi daha fazla örnekler ortaya çıktı.

Uluslararası gözlemciler, Çin'deki Afrikalıların genelleştirilmiş görüşünün "geri kalmış, ilkel ve siyahlığın çekici olmadığı" ve sosyal medyadaki ırkçı tutumlarının sansürden etkilenmediğini vurguladılar. 

Afrika'daki Çin eleştirmenleri için bir başka yüksek profilli endişe verici olay, 2008 yılı Yaz Olimpiyatları öncesinde gerçekleşti.

İnsan hakları grupları Çin'i Darfur'da toplu katliam yapmakla suçlanan Sudan hükümetiyle olan destekleyici ilişkisi nedeniyle eleştirdi.

Çin, petrolünde yüzde 40'lık payla Sudan'ın en büyük ekonomik ortağıdır ve ayrıca Sudan'a hafif silah satmaktadır.  

Çin, Darfur'daki savaşla mücadele için BM Güvenlik Konseyi'nin eylemlerini veto etmekle tehdit etti.

Buna cevaben, ÇKP'ye ait günlük tabloda Global Times'ın 2008 tarihli bir başyazısında, "Darfur meselesi Çin'in bir iç meselesi olmadığı veya Çin'den kaynaklanmadığı için ikisini birbirine bağlamak tamamen mantıksızdır" dendi.

Benzer şekilde Çin, Zimbabve'ye jet avcı uçakları, araçlar ve diğer askeri teçhizat tedarik etmekle suçlandı. Bu baskılar üzerine Çin, 2007'de yardımı insani yardımla sınırladığını ilan etti.


Batı ve Çin tahakkümüne karşı Afrika Birliği 

Batı'nın ve Çin'in ekonomik hegemonyasına karşı tüm bu menfi gelişmelere rağmen Afrika uyanıyor.

Bunun en önemli göstergesi de-kolonizasyon politikaları çerçevesinde emperyalist ülkelere karşı önlemler geliştiriliyor ve hatta bunlar üniversitelerde, derslerde okutuluyor.

Batı hegamonyasına karşı diğer bir duruş Afrika'daki Batılı sömürgecilerin heykellerinin kaldırılması projesidir.

Sudan'dan Güney Afrika'ya kadar sömürge mirasını hatırlatan yer isimlerinin değiştirilmesi ve heykellerinin yıkılması Batı ile çoktan araya bir duvar örmüş durumda.

Öte yandan Eritre'de, Mısır'da, Sudan'da ve hatta Güney Afrika'da bulunan Türk mezarlıkları tam aksine bölgeye hizmet etmiş Osmanlı alimlerinin kabirleriyle dolu.

Bu mezarlar bizim Afrika'daki tapu senetlerimizdir.

İşte Batı'nın ve Çin'in aksine bizim gururla konuşmaktan çekinmeyeceğimiz bu tarihi şahsiyetlerimizi diplomaside kullanmamızın tam zamanıdır.

Afrika Birliği birlik ve beraberlikle ve ancak gerçek dostlarıyla bu açmazdan çıkacaktır. 18

 

 

Notlar:

1.  African Union. 2004. Strategic plan of the African Union. Addis Ababa, Ethiopia: Commission of the African Union.
2.  Aning, Kwesi. 2010. Landmarks in peackeeping training in West Africa and the role of the Kofi Annan International Peacekeeping Training Center. Pretoria, South Africa: Africa Institute of South Africa
3.  African Union. 2001. Constitutive Act of the African Union. [Addis Ababa]: [Organisation of African Unity].
4.  Roberts, Russell, and Robert I. Rotberg. 2014. The African Union. Broomall: Mason Crest. https://public.ebookcentral.proquest.com/choice/publicfullrecord.aspx?p=5688663.
5.  Nardo, Don. 2010. The European colonization of Africa. Greensboro, NC: Morgan Reynolds Pub.
6.  Oliver, Roland Anthony, and Neville Sanderson. 2008. The Cambridge history of Africa. Vol. 6, Vol. 6. Cambridge: Cambridge University Press.
7.  Adebajo, Adekeye. 2010. The curse of Berlin: Africa after the Cold War. New York: Columbia University Press.
8.  Alden, Chris. 2007. China in Africa. London: Zed Books.
9.  Somali'nin bir parçası olarak kabul ediliyor.
10.  Kachiga, Jean. 2013. China in Africa articulating China's Africa policy. Trenton, NJ: Africa World Press.
11.  Onat, Ayşe, Sema Orsoy, Konuralp Ercilasun, and Yusuf Halaçoğlu. 2004. Çin kaynaklarında Türkler: Han hanedanlığı tarihi. Bölüm 94 A/B: Hsiung-Nu (Hun) Monografisi Bölüm 94 A/B: Hsiung-Nu (Hun) Monografisi. Ankara: Türk Tarih Kurumu.
12.  Dardess, John W. 2012. Ming China, 1368-1644: a concise history of a resilient empire. Lanham, Md: Rowman & Littlefield.
13.  Ibn Batuta, and H. A. R. Gibb. 2011. Travels in Asia and Africa, 1325-1354. London: Routledge
14.  Kachiga, Jean. 2013. China in Africa articulating China's Africa policy. Trenton, NJ: Africa World Press.
15.  Zhang, Song Nan, and Hao Yu Zhang. 2005. The great voyages of Zheng He. Union City, CA: Pan Asian Publications.
16.  Chen, Chih-ping, and Shih-fu Chʻen. 1980. Chinese history. Taipei: China Pub. Co.
17.  Kitissou, Marcel. 2007. Africa in China's global strategy. London: Adonis & Abbey Publishers.
18.  Gençoğlu, Halim. 2020. Türk arşiv kaynaklarında Türkiye - Afrika = Turkey - Africa in the Turkish Archival Sources. İstanbul SR Yayınevi

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU