1874 yılında Leiden Üniversitesi'ne teoloji okumak için giren geleceğin meşhur Hollandalı oryantalist Christiaan Snouck Hurgronje, burada 1880 yılında tamamladığı Mekke üzerine doktorasıyla parlak bir kariyerin ilk adımını atmıştı.
Aynı üniversitede birkaç yıl eğitim veren Hurgronje, sonrasında Mekke'ye gitmeye karar vermişti.
Son derece iyi bildiği Arapça ve İslamiyet, Cidde'deki Osmanlı valisi aracılığıyla bir grup alim tarafından sınandığı görüşmede bir hayli işine yaramıştı.
Müslümanlığı kabul edip etmediği tartışmalı bir mesele olan Hurgronje 1884 yılında gerçekleşen bu sınamadan başarıyla geçmiş, 1885 yılında Mekke'ye girişine izin verilmişti.
Hakim olan kanaate göre o sadece Mekke'ye girebilmek için Müslüman olmuştu. Fakat burada bulunması çok da uzun olamamış, isminin karıştığı bir hırsızlık vakası dolayısıyla sınır dışı edilmişti.
Dolayısıyla buradaki çalışması yarım kalmış; ileride, 1888 ve 1889 yıllarında yayımlanacak olan Bilder-Atlas zu Mekka ve Bilder aus Mekka isimli iki albüm çalışmasına ait materyal noktasında eksiklik yaşamıştı.
İşte Hurgronje'nin imdadına bu noktada bir Mekkeli olan es-Seyyid Abdülgaffâr isimli bir şahıs yetişmişti.
Hakkında çok da fazla bir bilgimiz olmayan bu Mekkeli fotoğrafçı, Hurgronje'nin yayımlanan eserlerindeki çoğu fotoğrafın da aslında sahibiydi.
Mekke'nin, orada yaşayanların, hac için kutsal topraklara gelenlerin içerisinde bulunduğu 250'den fazla fotoğraf çeken es-Seyyid Abdülgaffâr ile alakalı kırıntı bilgiler Hurgronje'nin günlüklerinden veya yazışmalarından geliyordu.
Müslüman olduğunu iddia ettikten sonra Abdulgaffâr ismini alan Hurgronje, Mekke'de fotoğraf işleriyle uğraşan es-Seyyid Abdülgaffâr ile karşılaşmış, onun ısrarla kendisinin çok da iyi olmayan stüdyosunu kullanma davetine muhatap olmuştu.
Hurgronje'nin kayıtları es-Seyyid Abdülgaffâr'ın kabiliyetli biri olduğunu söylüyordu.
Alakadar olduğu fotoğrafçılıktan başka; dişçilik, saat tamirciliği, silahçılık, altın ve gümüş dökümcülüğü yapmıştı.
Hurgronje'a göre es-Seyyid Abdülgaffâr'ın ne sistematik ne bilimsel olan fotoğrafçılık tarafı ise geliştirilmeye ihtiyaç duyuyordu.
Bununla birlikte o, Hurgronje'ın kendisine aktaracağı yeni fotoğraf tekniklerini alma noktasında gayet şevkliydi.
Öyle anlaşılıyor ki o, Hurgronje'in asistanı olarak aylarca çalışmış, Hurgronje'in Arap Yarımadası'ndan çıkartıldığı zaman sonrasında da bir hayli işine yaramıştı.
1886-1889 yılları arasında Mekke'den gönderdiği fotoğraflar yukarıda ismini verdiğimiz iki albüm çalışmasının oluşmasını sağlamıştı.
Muhtemelen çekilen karelerdeki objeler Hurgronje'in direktifleri doğrultusunda alınmıştı.
Dolayısıyla bu da oryantalizm tarihi içerisinde bu fotoğrafları değerli kılıyor, oryantalizmin önde gelen isimlerinden biri olan Christiaan Snouck Hurgronje'in buradaki bakışını yansıtıyordu.
es-Seyyid Abdülgaffâr'ın kendisine göndediği ama Hurgronje'in eserlerinde kullanmadığı diğer fotoğraflar ise Leiden Üniversitesi'nde kendi adına olan arşivdeki yerini almıştı.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish