Avrupa kendi savunmasını kuruyor (1): "Savunma Hazırlığı Yol Haritası 2030" ve Türkiye'nin yeni rolü

Dr. Osman Gazi Kandemir Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Pixabay/Independent Türkçe

Avrupa Birliği, 16 Ekim 2025'te onayladığı "Savunma Hazırlığı Yol Haritası 2030" adlı belgeyle, 2030'a kadar kendi caydırıcılığını kurmayı hedefleyen tarihsel bir süreci başlattı.

Bu plan, Avrupa'nın savunmasını ilk kez NATO'dan bağımsız ama onunla paralel bir yapıya dönüştürmeyi amaçlıyor.

Artık mesele sadece Ukrayna cephesi değil; Karadeniz'den Akdeniz'e, siber alandan uzaya kadar geniş bir "Avrupa güvenlik ekosistemi" inşa ediliyor.

Yol haritası, kıtanın stratejik doktrininde bir dönüm noktası.

Avrupa, 1949'dan beri ilk kez "kendi savaşını planlayan" bir aktör olma yolunda.

Bu planın detaylarını, hangi cepheleri kapsadığını, hangi projelerle uygulanacağını ve Avrupa'nın nasıl bir savunma mimarisi kurmak istediğini bu ilk yazıda ele alıyoruz.

Yarın yayımlanacak ikinci bölümde ise bu vizyonun Türkiye açısından ne anlama geldiğini, İngiltere ve Almanya başbakanlarının son Ankara ziyaretlerinin perde arkasını ve Eurofighter alım sürecinin bu planla nasıl ilişkilendiğini inceleyeceğiz.


Avrupa'nın Savunma Hazırlığı Planı: Cepheler, koalisyonlar ve yeni güvenlik mimarisinin doğuşu

Avrupa Birliği, 16 Ekim 2025 tarihinde Brüksel'de düzenlenen zirvede "Savunma Hazırlığı Yol Haritası 2030" (Defence Readiness Roadmap 2030) adlı kapsamlı belgeyi onayladı.

Avrupa Komisyonu ile Birliğin Dış Politika Yüksek Temsilciliği tarafından hazırlanan plan, AB'nin 2030 yılına kadar kendi caydırıcılığını tesis etmesini, başka bir deyişle "stratejik otonomiye" ulaşmasını hedefliyor.

Bu, Avrupa'nın güvenlik tarihinde Soğuk Savaş'tan bu yana atılmış en kapsamlı savunma entegrasyonu adımı.

Belge, AB'nin önümüzdeki beş yılı bir hazırlık dönemi olarak tanımlıyor:

2025–2030 arasında Avrupa savunma sisteminin bütün bileşenleri yeniden düzenlenecek; karar süreçleri hızlandırılacak, sanayi üretimi savaş zamanına uygun ölçeğe çıkarılacak ve kıtanın "ortak cepheleri" tanımlanacak.


Yeni dönemin stratejik mantığı: Caydırıcılıktan hazır kuvvete

Yol haritasının çıkış noktası açık:

Avrupa'nın bu on yılda yapacakları, kıtanın bütün bir yüzyılını belirleyecek.


Bu ifade, Ukrayna savaşının yarattığı jeopolitik sarsıntının Avrupa güvenliğini kalıcı biçimde değiştirdiğinin ilanı niteliğinde.

Artık Avrupa, "krize tepki veren bir kıta" değil, "krizleri önlemeye hazır bir güç" olmayı amaçlıyor.

Belgeye göre savunma hazırlığı şu üç unsurdan oluşuyor:

  • Tam spektrum kabiliyet – kara, hava, deniz, siber ve uzay alanlarında eş zamanlı savunma kapasitesi,
  • Endüstriyel dayanak – Avrupa'nın kendi üretim ve tedarik zincirini güçlendirmesi,
  • Ortak hareket kabiliyeti – üye devletlerin, ulusal savunma politikalarını eşgüdüm içinde yürütmesi.

Cepheler: Doğu, Güney, uzay ve siber

AB, güvenlik doktrinini "360 derecelik bir çevre algısıyla" tanımlıyor.

Bu yaklaşım çerçevesinde kıtanın öncelikli cepheleri yeniden sıralanıyor:

  • Doğu cephesi: Rusya ve Belarus sınırı boyunca oluşturulacak "Doğu Kanadı Gözetim Ağı" (Eastern Flank Watch) hattı. Karadeniz ve Baltık Denizi bölgesinde hava, deniz ve kara gözetimi entegre edilecek.
  • Güney kuşağı: Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Sahel hattındaki istikrarsızlık alanları. AB bu bölgelere yönelik sivil-askerî hibrit misyonları artıracak.
  • Uzay alanı: Avrupa'nın uydu altyapısını koruyacak "Avrupa Hava Kalkanı" (European Space Shield) sistemi kurulacak.
  • Siber ortam: Yapay zeka, veri güvenliği ve elektronik harp kapasitesi artırılacak.

Bu yapı, AB'nin güvenliği yalnızca kara sınırlarıyla değil, enerji hatları, dijital altyapı ve iletişim ağlarıyla birlikte tanımladığını gösteriyor.


Yetenek koalisyonları: Ortak üretim dönemi

Belgeye göre, üye devletler artık savunma kabiliyetlerini tek tek değil, "Yetenek Koalisyonları" biçiminde geliştirecek.

Her koalisyon belirli bir alana (hava savunması, mühimmat, deniz platformu, insansız sistemler vb.) odaklanacak ve 2026'ya kadar kendi lider ülkesini belirleyecek.

Amaç, Avrupa çapında dağınık ve rekabetçi silahlanma çabalarını tek pazar içinde birleştirmek.

2028'e kadar kabiliyet boşlukları kapatılacak, 2030 itibarıyla Avrupa'nın "tam spektrum caydırıcılığı" tamamlanmış olacak.

Bu yapı aynı zamanda NATO ile koordineli çalışacak; AB'nin yetenekleri, NATO'nun komuta kontrol sistemine entegre edilecek.

Yani "AB ordusu" biçimsel olarak kurulmasa da fiilen ortak bir Avrupa askeri gücü oluşmaya başlıyor.


Avrupa'nın 4 "Bayrak Projesi"

Yol haritası 4 büyük stratejik program tanımlıyor:

  • "Avrupa Dron Savunma Girişimi"
    ↠   Dron ve karşı-dron sistemleri için Avrupa çapında ağ kurulacak.
    ↠   Ukrayna savaşında edinilen deneyimler bu alana aktarılacak.
     
  • "Doğu Kanadı Gözetim Ağı"
    ↠   Doğu sınırında çok katmanlı gözetim ve savunma kapasitesi oluşturulacak.
    ↠   Karadeniz, Baltık ve kara sınırları entegre bir ağla izlenecek.
     
  • "Avrupa Hava Kalkanı"
    ↠   Hava ve füze savunmasında NATO ile tam uyumlu sistem geliştirilecek.
    ↠   Almanya'nın liderliğinde, mevcut Eurofighter altyapısı üzerine inşa edilecek.
     
  • "Avrupa Uzay Kalkanı"
    ↠   Galileo, Copernicus ve IRIS² uydularını koruyacak uzay savunma yapısı.
    ↠   Uydu iletişimi, navigasyon ve istihbarat sistemleri için "Avrupa kalkanı" oluşturulacak.

Bu 4 proje, Avrupa'nın modern savaş ortamında caydırıcı güç olmasını sağlayacak pan-Avrupa savunma mimarisinin omurgası.


Ekonomik boyut: 800 milyar avroluk yeniden silahlanma

Belgenin en dikkat çekici yönü, savunma planını bir ekonomik dönüşüm programı olarak kurgulaması.

2021'de 218 milyar avro olan Avrupa savunma bütçesi, 2025'te 392 milyar avroya çıkıyor;

2030'a kadar "ReArm Europe" başlığı altında 800 milyar avro ek kaynak seferber edilecek.

Finansman, yeni SAFE (Security Action for Europe) ve EDIP (European Defence Industry Programme) fonlarıyla sağlanacak.

Amaç, Avrupa savunma sanayisini küresel ölçekte rekabetçi hale getirmek ve ABD'ye bağımlılığı azaltmak.

Bu doğrultuda:

  • 2030'a kadar 600 bin kişinin yeniden eğitilmesi,
  • Savunma yatırımlarının yüzde 55'inin Avrupa içinden yapılması,
  • Ortak tedarik oranının yüzde 35'e çıkarılması hedefleniyor.

Yani Avrupa, askeri stratejisini aynı zamanda bir sanayi politikası haline getiriyor.


Ukrayna: "Çelik kirpi" stratejisinin merkezinde

Yol haritasında Ukrayna özel bir konumda.

AB, Ukrayna'yı "Avrupa savunma mimarisinin ayrılmaz parçası" olarak tanımlıyor.

Amaç, Ukrayna'yı "çelik kirpi", yani yutulamaz, dirençli bir ülke haline getirmek.

Bu kapsamda:

  • Dondurulmuş Rus varlıklarının faiz gelirleriyle finanse edilecek tazminat kredisi mekanizması kurulacak.
  • Ukrayna ile "Drone ittifakı" oluşturulacak; Avrupa ve Ukrayna şirketleri ortak üretim tesisleri kuracak.
  • Ukrayna ordusu, Avrupa Savunma Ajansı'nın eğitim ve teknoloji ağlarına dâhil edilecek.

Kısacası, Ukrayna hem Avrupa'nın ilk savunma hattı hem savaş laboratuvarı haline geliyor.


Avrupa yeni bir güvenlik çağını başlatıyor

"Savunma Hazırlığı Yol Haritası 2030", Avrupa'nın kendine güvenen, üretim temelli ve krizlere hızlı tepki verebilen bir savunma mimarisi kurma girişimi.

Bu plan, kıtanın NATO ile ilişkisini zayıflatmıyor; aksine NATO'yu "ikiz yapılı bir savunma sistemi" haline getiriyor.

Avrupa artık yalnızca ABD'nin uzantısı değil, kendi stratejik yönünü belirleyen bir merkez.

Ancak bu vizyonun bir başka boyutu daha var:

Avrupa, bu hazırlığı yaparken NATO içindeki müttefikleriyle, özellikle de Türkiye gibi kilit ülkelerle nasıl bir ilişki kuracak?

Yarın yayımlanacak ikinci bölümde, Avrupa'nın yeni savunma planında Türkiye'nin hangi rolü üstlenebileceğini ve Almanya ile İngiltere başbakanlarının Ankara ziyaretlerinin bu planla nasıl kesiştiğini inceleyeceğiz.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU