Netanyahu'nun yeni sorunları: Oğlu Yair, Trump ve Harediler

Gürbüz Evren Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sorunları her geçen gün büyüyor.

Yaklaşık 2 yıl süren Gazze savaşı sırasında savunmasız sivil halka soykırım uygulayarak uluslararası kamuoyunda büyük tepki toplayan Netanyahu'nun başı, şimdi de 3 konuda dertte.

Netanyahu, büyük oğlu Yair Netanyahu'nun Dünya Siyonist Örgütü Yönetim Kurulu üyeliğine, Likud'un kontenjanından önerilmesi üzerine İsrailli siyasilerin ağır eleştirilerinin hedefi oldu.

Amerikan Başkanı Donald Trump'ın, Netanyahu'ya giderek daha çok konuda baskı yapması da İsrail'e hükümeti içinde ciddi tartışmalara yol açmaya başladı.   

Askerlikten muaf tutulmamaları için bir yasa çıkarılmasını isteyen ve Ortodoks Yahudiler olarak bilinen Haredilerin, geçen perşembe (30 Ekim) günü Kudüs'te 200 bin kişinin katılımıyla yaptığı gösteri, Netanyahu'nun sıkıntılarını daha da büyüttü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Netanyahu'nun içinde bulunduğu durumu daha iyi anlatmak için yukarıda sıraladığım konuları açalım.

Dünya Yahudi Örgütü (Kongresi), İsrail'in dünyadaki Yahudi kuruluşlarının en büyüğü ve en etkilisidir.

Yıllık tam 1 milyar dolar bütçesi olan kuruluş, dünya çapında Yahudi davasının savunucusudur.

Yine dünyanın her bir köşesinde düzenlenen Yahudi etkinliklerinin arkasında yine bu örgüt vardır.

İsrail siyasetinde de çok etkin olan Dünya Yahudi Örgütü'nün yönetim kurulu üyeliğine Yair Netanyahu'yu, baba Netanyahu'nun partisi Likud önermiş hatta dayatmıştır.

Anlayacağınız, İsrail'de de nepotizm yani akraba kayırmacılığı fazlasıyla var.
 

Binyamin Netanyahu, oğlu Yair Netanyahu (solda) ile birlikte
Binyamin Netanyahu, oğlu Yair Netanyahu (solda) ile birlikte 

 

Yaklaşık 2,5 yıldır, Amerika Birleşik Devletleri'nin Miami kentinde yaşayan oğul Yair Netanyahu, sosyal medya üzerinden Türkiye'nin aralarında olduğu birçok ülkeye ve yöneticilerine çok çirkin saldırılarda bulunması ve tahrik etmesiyle tanınıyor.

Bu tavrıyla oğul Netanyahu yine ülkemizdeki bir siyasinin Küçük Emrah konuşma tarzındaki oğluna çok benziyor.

Yair Netanyahu onaylanırsa, Dünya Yahudi Örgütü Yönetim Kurulu üyeliğinin sağladığı bakan düzeyinde maaş, makam arabası, özel konut ve lüks ofis gibi olanaklardan faydalanacak.

Başbakan Netanyahu, oğlunun önerildiği bu görev nedeniyle İsrail'de, özellikle de muhalefetin sert eleştirileriyle karşı karşıya.

Başbakanlık makamını ve partisi Likud'u, oğlunun çıkarları için kullanmakla suçlanan Netanyahu, eleştirilere yanıt vermekte zorlanıyor.

Netanyahu'nun yerine Likud Partisinden bazı milletvekilleri eleştirileri, suçlamaları yanıtlamaya çalışıyor.
 

Donald Trump ile Binyamin Netanyahu / Fotoğraf: AFP
Donald Trump ile Binyamin Netanyahu / Fotoğraf: AFP

 

Netanyahu'nun giderek su yüzüne çıkan bir başka sorunu da Donald Trump.

Gazze Savaşını sonlandırmaya yönelik 22 maddelik bir plan hazırlayan Amerikan Başkanı Trump, Şarm el Şeyh'de imzalanan o anlaşmadan bu yana, Netanyahu'nun attığı bazı adımlardan rahatsızlık duyduğunu artık açıkça göstermeye başladı.

Gazze'de konuşlanması öngörülen Uluslararası İstikrar Gücene Türkiye'nin de katılmasını isteyen Trump, buna şiddetle karşı çıkan Netanyahu'yu birçok kez uyarmak zorunda kaldı.

Her ne kadar Başkan Yardımcısı Vance ve Dışişleri Bakanı Rubio, "İsrail'in onay vermediği bir ülke Uluslararası İstikrar Gücü içinde yer alamaz" deseler de Trump, kapalı kapılar ardında, Türkiye için bir formül bulunmasını istiyor.

Beyaz Saray kaynakları, Hamas'ı silah bırakmaya ikna edebilecek tek ülkenin Türkiye olduğunu düşünen Trump'ın, "Türkiye'nin Gazze'de görev alması konusunda bana sorun değil, çözüm bulun" diyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Gazze'ye ilişkin verdiği sözleri yerine getirmenin yollarını aradığını belirtiyor.

Trump'ın tavrını sertleştirmesi ihtimaline karşı Netanyahu ilk kez daha yumuşak sayılabilecek bir tonda, "Uluslararası İstikrar Gücü, Hamas ve Gazze Şeridi'ni silahsızlandıramazsa bunu İsrail'in yapacağını" söyleyerek, uzlaşma mesajı verdi.

Netanyahu'nun, Trump'a daha ne kadar direnebileceği bilinmiyor.

Ancak, Netanyahu, Uluslararası İstikrar Gücüne asker vermek istemeyen Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri yerine Mısır-Endonezya-Azerbaycan seçeneği konusunda Vance ve Rubio üzerinden Trump'ı ikna etmeye çalışıyor.
 

Haredi Yahudileri (Ultra Ortodoks) / Fotoğraf: AFP (Arşiv)
Haredi Yahudiler (Ultra Ortodoks) genellikle askerlik hizmetine karşı çıkarlar / Fotoğraf: AFP (Arşiv)

 

Netanyahu'nun bir diğer önemli sorunu ise askerlik yapmak istemeyen Ultra Ortodoks Yahudiler yani Harediler.

Geçen 30 Ekim'de Kudüs'te toplanan Harediler, ülke tarihinde uzun yıllardır görülmeyen çapta yaklaşık 200 bin kişilik bir gösteri düzenlediler.

Bu devasa gösteri, Netanyahu hükümetine ciddi bir uyarı olarak değerlendirildi.

2 yıl süren Gazze Savaşı, İsrail ordusunda 12 bin asker açığı olduğu gerçeğini ortaya çıkardı.

Başbakan Netanyahu'nun, koalisyon ortağı aşırı dinci partilere verdiği tavizle askerlik yapmayan Haredilere sağlanan muafiyet geçen yıl sona ermişti.

Askerlik yaşına gelmiş 80 bin Haredi gencinin ezici bir çoğunluğu orduya katılmadıkları için asker kaçağı sayılıyor.

Binlerce Haredi asker kaçağından sadece 500 kadarının yakalanıp tutuklandığı İsrail'de, konu toplumsal bir kamplaşmaya dönüştü.

Kendilerini Tevrat'ın öğrencileri olarak adlandıran Harediler, yaşamlarını dini öğrenmeye ve öğretmeye adadıklarını söylüyorlar.

Harediler, Tevrat öğrenimine tam zamanlı bağlılığının yalnızca kişisel bir dini uğraş değil, aynı zamanda Yahudi halkının nihai manevi savunması olduğuna ve bunun fiziksel mücadeleden bile daha hayati önem taşıdığına inanıyorlar.

Harediler, seküler toplum ve dolayısıyla orduyu genellikle zehirli, dini uygulamaların tehlikeye atıldığı ve ahlak standartlarının çok düşük olduğu bir yer olarak görüyor, bu yüzden de üniforma taşımak ve askerlik yapmak istemiyorlar.

Haredilerin içinde az da olsa askerlik yapanlar da var.

Ordu onlara bazı ayrıcalıklar da tanımış.

Askeri üniformalarını sadece göreve çıktıklarında giyen Haredi gençlerinin, istedikleri her yerde topluca dua etme, hatta Mescidi Aksa girme, ağlama duvarına sürekli gidebilme gibi birçok ayrıcalıkları var.

Anayasanın hiç kimseyi askerlikten muaf tutmadığını savunan İsrailliler ise Haredilere tanınan imtiyazlara son verilmesini, orduya katılmayanların tamamının tutuklanmasını istiyor.

Gazze savaşının biriktirdiği ve Netanyahu'nun çözmesi gereken sorunlar bunlarla da sınırlı değil.
Konuya devam edeceğiz.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU