Cop26'da dünya liderlerinden kalplerini açmalarını istemiştim; şimdi gözlerini açmak zorundalar

Cop27: Geçen yıl onlara anlattığım insani kriz daha da kötüleşti

İklim eylemsizliğinin halkıma halihazırda getirdiği yıkımı görmek için siyasi liderlerin sadece gözlerini açması gerekiyor (AP)

Uzun yıllardır iklim eylemsizliğiyle ilgili uyarılar çok net. Fakat dünya çapında birçok lider iklim krizini hâlâ ciddiye almıyor. Müdahalenin daha çabuk ve gerektiğini bildiğimiz ölçekte ve hızda olması lazımdı.

Bunun yerine şu an en büyük yükü soruna en düşük seviyede neden olmasına rağmen benimki gibi ön saflardaki topluluklar taşıyor. Basitçe söylemek gerekirse, iklim eylemsizliğinin bedelini ödüyorlar. İklim adaleti, bununla yüzleşmek ve ön saflardaki toplulukları kaderine terk etmemek demektir.

Glasgow'daki Cop26'da dünya liderlerine yaptığım konuşmada, müzakerelere başlamadan önce kalplerini açmalarını istemiştim. İklim krizinin ön saflarında yer alan topluluklarla dayanışma içinde hareket etmeleri için onlara çağrıda bulunmuştum.

Ve şimdi bir yıl sonra onları Afrika kıtasında ağırlamaya hazırlanırken, geçen yıl onlara anlattığım insani kriz, Afrika Boynuzu uzun süreli kuraklığın ve Batı ve Orta Afrika da yıkıcı sellerin pençesinde kaldığı için daha da kötüleşti. İklim eylemsizliğinin halkıma halihazırda getirdiği yıkımı görmek için siyasi liderlerin sadece gözlerini açması gerekiyor.

Liderler için Cop27'nin tek önceliği, ön saflardaki toplulukların iklim krizinin onları konumlandırdığı korkunç gerçeklikle başa çıkmasına yardım etmek için kayıp ve hasar finansmanı tesisiyle acilen finansman seferber etmeyi sağlamak olmalı.

Kayıp ve hasar dönemindeyiz ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (Intergovernmental Panel on Climate Change/IPCC) iklim etkileriyle ilgili son raporu gezegenimizin, iklim değişikliğinin yol açtığı emsalsiz sonuçlarla karşı karşıya olduğunu gösterdi. Afrika kıtasında bu, milyonlarca kişi için gündelik bir gerçek. Örneğin Afrika Boynuzu'nu vuran iklim kaynaklı uzun süreli kuraklık son 40 yılın en uzun kuraklığıyken, bu yıl 50 milyondan fazla kişi akut gıda güvensizliğinden mustarip .

Rakamlar ve raporlar başka söze gerek bırakmıyor ama kendi ülkem Kenya'nın ön saflardaki topluluklarıyla da hikayelerini dinlemek ve deneyimlerini anlamak için zaman geçirdim. Ekinler hasat vermiyor, çiftlik hayvanları ölüyor, gıda ve su yok, çiftçiler çaresiz. Yürek parçalayıcı bir şey bu.

Wajir ilçesinde (county), Afrika geneline yayılan birbirine bağlı iklim, doğa ve gıda krizlerinden mustarip topluluklarla tanıştım. Yolların nasıl da çoğu ölmüş çiftlik ve yaban hayvanlarının pörsümüş cesetleriyle kaplı olduğunu gördüm. Wajir halkının geçim kaynaklarının yüzde 80'i hayvancılığa dayanıyor. Kuraklık onları, ailelerin artık kızlarını okula göndermeyi veya çocuklarını beslemeyi karşılayamadığı bir kısır döngüye sokmuş.

Doğal ekosistemlerimiz (yaşam destek sistemlerimiz) de kırılma noktasının ötesine itildi ve insanlar bana, geriye kalan tek kaybedecekleri şeyin umut olduğunu söylüyor.
 

Elizabeth Wathuti ve Luisa Neubauer
Elizabeth Wathuti (solda), aktivist arkadaşı Luisa Neubauer'la birlikte ekimde Almanya'nın batısındaki Lützerath yakınlarındaki Garzweiler açık ocak kömür madeninde bir basın toplantısında (AP)


Yine de tarihsel olarak en yüksek salımlara sahip en büyük ekonomilerimiz, iklim felaketlerine karşı en savunmasız toplumları desteklemek için gerektiği gibi hızlıca eyleme geçmiyor. Cop27'de liderler, ellerindeki kapasite, kaynaklar ve güçle iklim krizine acilen müdahale ederek toplumları, onların yaşamını ve geçim kaynaklarını önemsediğini göstermeli.

Birleşmiş Milettler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in söylediği gibi, kayıp ve hasar finansmanı sağlamak Cop27 için turnusol testi olacak.Adaletin bir şansı olması için bir an önce hızlı adımlar atılmalı. 

Adalet, ülkeleri sebep olmadıkları iklim felaketleriyle daha derin borçlanmaya zorlamak değildir. Adalet, verilen ama yerine getirilmeyen sözlerin yerine getirilmesi demektir. Adalet, sert salım kesintilerini, fosil yakıtları yerin altında bırakmayı ve ekosistemleri büyük ölçüde korumayı içerir.

Doğal kaynaklar aşırı hava olaylarına karşı tampon olma, Dünya'yı dengede tutma ve karbon salımlarını soğurma kapasitesiyle değil; getirdiği ekonomik kâr için değer görmeye ve sömürülmeye devam ediyor. Bugün gezegenimizin dört bir yanındaki ormanların, kendilerini onardığından daha hızlı yok olduğuna şahitlik ediyoruz. İlerlemenin yolu bu değil.


Ekosistemleri korumadan ve onarmadan Paris Anlaşması'na uyamaz ve 1,5 santigrat derece sınırında kalamayız. Küresel sera gazı salımlarının aşağı yukarı yüzde 23'ü tarım, ormancılık ve arazi kullanımından kaynaklanıyor. IPCC dünya ormanlarının, ormanlık alanların ve ağaçlı savanaların artırılmasının küresel ısınmayı 1,5 santigrat dereceyle sınırlamak için gerekli karbonun 4'te birini depolayabileceğini tespit etti.

Cop27 doğayı da müzakerelerin merkezine koymalı. Gelecek, halihazırda sahip olduğumuz şeyin onarılması, yenilenmesi ve korunmasıyla ilgili. Fakat liderler çok uzun süredir iklim değişikliğine yönelik bu kritik çözümü görmezden geliyor. Cop27, aralıkta Çin'in ev sahipliğinde Montreal'de düzenlenecek 15. Biyolojik Çeşitlilik Taraflar Konferansı'na (Biological Diversity Cop 15) hazırlık olarak küresel bir doğa anlaşmasının kesin temellerinin atıldığı belirleyici an olabilir.

İnsanlar Cop27'e "Afrika Cop'u" diyor. Dünya liderleri 20 milyondan fazla kişinin iklime bağlı açlıkla karşı karşıya olduğu o kara parçasında buluşacak. İklim müzakerelerinin başarısının ölçüsü, Afrika halkının ihtiyaçlarının, seslerinin ve önceliklerinin sonuca ne derece yansıdığına da dayanmalı. Yoksa ne anlamı kalır ki?

İklim krizinin iklim eylemsizliğine bağlı yıkıcı etkilerinin ölçüsü karşısında ne zaman bunalsam, en büyük kahramanlarımdan biri olan müteveffa Profesör Wangari Maathai'den ilham alıyorum. Maathai, cesur liderliğiyle doğanın ve iklimimizin korunması için savaştı ve neslimin yaşanabilir bir geleceğe kavuşması için elinden gelen her şeyi yaptı.

Maathai, "insanların korkusuzluk olarak gördüğü şeyin ısrar olduğunu" söylemişti. Karşılaştığımız çeşitli krizler ne olursa olsun, çözümü bulmak için birlikte çalışabileceğimiz inancını asla kaybetmemeliyiz.

Dünya liderleri Cop27'de bir araya gelirken, birlikte ısrar edip küresel dayanışma ve işbirliğine yönelmelerini istiyorum. Kuzey ve güney ülkelerinin birlikteliği, iklim eylemi azmini sürdüren aktivistlerin ve ön saflardaki savunucularının birlikteliği, mevcut iklim etkileriyle karşı karşıya olan savunmasız topluluklarla birliktelik ve müreffeh bir gelecek için birliktelik. El ele verdiğimizde, iklim adaleti mümkün.

Elizabeth Wanjiru Wathuti, Kenyalı çevre ve iklim aktivisti ve Green Generation Initiative'in kurucusudur



https://www.independent.co.uk/climate-change

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU