Jimmy Kimmel meselesindeki nefes kesici riyakarlık

Birleşik Devletler Başkanı, taraf tutmadan konuşmak isteyenlerin yardımına koşmak yerine, onların çöküşünden zevk alıyor

Jimmy Kimmel, ABD Başkanı'nın rahatsız edici bulduğu yorumlarının ardından platformu elinden alınan ABD'li son yorumcu oldu (ABC)

Donald Trump'ın ifade özgürlüğüyle ilgili çifte standartlarını, Amerika'da Jimmy Kimmel'ın televizyon programının yayından kaldırılma biçiminden daha açık ortaya koyan bir şey yok.

Talk show sunucusu Kimmel, "MAGA çetesini Charlie Kirk cinayetinden siyasi puan toplamaya çalışmakla" suçladıktan ve Trump'ın bu olaya verdiği tepkiyi "4 yaşındaki bir çocuğun Japon balığının ölümüne yas tutmasına" benzeterek alay ettikten sonra programı yayından alındı. Kimmel'ın üslubu tartışılabilir ancak ifade özgürlüğünü savunanların onu desteklemesi beklenirdi. 

Trump ise tam tersini yaptı ve Britanya'ya resmi ziyareti sırasında bile vakit bulup Kimmel'ın susturulmasını onayladığını kendi Truth Social platformundan duyurdu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şimdiye dek kimse Trump'ı ironi duygusuna sahip olmakla suçlamadı. Ancak insan yine de onun, Windsor Kalesi'nde verilen ziyafetteki konuşmasında ifade özgürlüğünün erdemlerini övdükten çok kısa süre sonra, bu sözümona değerli özgürlüğü kullanan birinin çöküşünü kutlamasının tutarsızlığını bir an durup düşünmesini bekliyor.

Bu, Trump'ın ifade özgürlüğü tanımıyla ilgili çıplak gerçeği açığa çıkarıyor: Onu eleştirmediğiniz sürece istediğiniz her şeyi söylebilirsiniz. Üstelik Kimmel'ın sansürlenmesini sadece kenardan yorumlamakla da kalmadı: Programının yayından alınması, ABD'deki Trump müttefiklerinin eylemlerinin doğrudan sonucu gibi görünüyor.

Program, ABD'nin medya denetim kurumu Federal İletişim Kurulu Başkanı Brendan Carr'ın, ABC kanalının sahibi Disney üzerinde baskı kurmasının ardından askıya alındı. Carr, Kimmel'ı "gerçekten hasta" diye nitelendirmiş ve onu "Amerikan halkına yalan söylemekle" suçlamıştı. İşe bakın ki Carr bu göreve (evet doğru bildiniz) Donald Trump tarafından atandı.


Los Angeles Times'ın saygın medya yorumcusu Stephen Battaglio, Today programında Carr hakkında "O, Trump'ın memuru. Sabah uyanınca kendine sorduğu ilk şey 'Başkanı nasıl memnun edebilirim?' oluyor" dedi. Battaglio'nun da işaret ettiği gibi, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi'nde düzenlenen bir etkinlikte suikasta kurban giden açık sözlü Trump yanlısı Kirk'ün kendisi de tutkulu bir ifade özgürlüğü savunucusuydu.

Birçok kişiye iğrenç gelen pek çok şey söyledi. Ancak öne çıkıp kendisiyle aynı fikirde olmayanlarla tartışmaya ve onlara meydan okumaya istekliydi. Hatırası üzerinden böyle bir şey yapılmasını onaylayacağını sanmıyorum.

Battaglio, baskılara boyun eğen Disney TV yöneticilerinin, Trump'ın isteği üzerine Kimmel'ı işten çıkardıkları güne pişman olabileceğini söyledi. "Yaratıcı ifade anında sarf edilen sözler yüzünden susturulabilme" ihtimali karşısında dehşete düşen diğer ünlü ve yayıncılar, Kimmel'a destek amacıyla ABC programlarına çıkmayı reddedebilirler. Battaglio "Disney'in pişmanlık duyabileceği daha geniş bir tepki doğabilir" dedi. Bunun yaşanıp yaşanmayacağını söylemek için henüz çok erken ancak Ben Stiller, Wanda Sykes ve Jean Smart gibi oyuncuların da aralarında bulunduğu, ABD şov dünyasının önde gelen isimleri Kimmel'ın kovulmasını şimdiden eleştirdi. Kimmel'ın kaderini, Trump'ın çok sevdiği sağcı Fox TV'nin sunucusu Brian Kilmeade'in kaderiyle karşılaştıralım. Kilmeade yakın zamanda akıl hastalarının ve evsizlerin öldürülmesini savunmuştu. ABD'li komedyen Paul Scheer "Şunu bir netleştirelim: Kimmel, bir suikastın siyasallaştırılması hakkındaki yorumları nedeniyle yayından kaldırıldı ama bunda hiçbir sorun yok" gözleminde bulunmuştu. Kilmeade daha sonra yorumları nedeniyle özür diledi.

Trump'ın Kimmel meselesindeki riyakarlığının nefes kesici boyutunu kavramak zor. Öfkesine bakılırsa, Kimmel onu "düşük IQ"lu olmakla suçlasa ve Amerika'da doğduğu konusunda yalan söylediği gibi yanlış bir iddia ortaya atsa daha da öfkelenmesini bekleriz. Ancak Kimmel bunları söylemedi. Her iki hakaret de bir zamanlar televizyon sunuculuğu yapmış olan Trump'ın bizzat kendisi tarafından, Demokrat rakipleri Kamala Harris ve Barack Obama'ya yöneltilmişti. Narsisist Trump ve başkan yardımcısı JD Vance, Britanya'ya ifade özgürlüğü dersi vermeden önce aynaya baksın.



independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU