Halit Kakınç: Türkiye, İran konusunda ciddi ve realist bir politika yapmalı...

Gazeteci-yazar Halit Kakınç 18 Haziran`da yapılan İran seçimlerini Independent Türkçe için Mayis Alizade'ye yorumladı: "Ben İran Türkü'yüm" demekle bu işler olmuyor

Fotoğraf: Sözcü

Türkiye'nin tanınan yorumcusu Halit Kakınç, 18 Haziran'da yapılan İran seçimlerini Independent Türkçe'ye yorumladı.

Gazeteci-yazar Kakınç, “Türkiye, İran konusunda ciddi ve realist bir politika yapmalı” diye konuştu.


"Seçim varmış gibi bir görüntü yaratmak hokkabazlığın ta kendisiydi"

- İran İslâm Cumhuriyeti her dört senede bir yaptığı şeyi 18 Haziran'da bir daha yaptı. Dinî rejimin çok sıkı kuralları içinde yapılan bu seçimin öncesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kelimenin tam anlamıyla MOLLA REJİMİNİN SEÇİM TİYATROSU'YDU yaşananlar. Her şey 'Anayasayı Koruma Konseyi'nin denetimde gerçekleşti: 591 aday başvurudan sadece yedi kişinin adaylık başvurusu kabul edildi.

Sandıktan rejimin kanlı infazcısı reisinin çıkacağı önceden belliydi. Bu süreçlerin demokrasiyle hiçbir alakası olamaz. Seçim varmış gibi bir görüntü yaratmak hokkabazlığın ta kendisiydi.


- Seçim gününe ilişkin gözlemleriniz? Katılım durumu, şeffaflık, sandıkların kapanması ve sayıma geçilmesi.

Hangi gözlem söz konusu olabilir Allah aşkına? Katılım bu kadar düşük,insanlar sandık başına gitmeyi zaman kaybetmek olarak görüyorlar, sandıktan çıkacak şahsın ismi önceden bellidir.

Gözlem adına hiçbir şeye rastlamadığımı kesinlikle söyleyebilirim. 'Malumun ilanı' eski bir deyimle.


- İlk sonuçların açıklanması sizin için sürpriz teşkil etti mi, yoksa bu sonucu mu bekliyordunuz?

Doğrusunu istersen ben biraz daha umutluydum. Muhsin Mehralizade'nin adaylıktan çekilmeyip muhafazakar oyları biraz daha zorlaya bileceğini düşünüyordum.

Demek ki nafile inanmışım. Sistemin tüm mekanizmalarının tamamen kontrol altında olduğu bir yerde bu tür beklentilere girmemek gerekirmiş.


"Tahran rejiminin asimilasyon politikalarının etkili olmasından endişeliyim"

- İran'daki en büyük etnik kitlenin yaşadığı Azerbaycan bölgelerinin seçime yaklaşımı. Neden kendi adaylarını çıkarmıyorlar? Sizce seçime katılmış hangi adaya oy verdiler ve bundan millî haklar anlamından herhangi kazançları oldu mu?

Güney Azerbaycan maalesef uykuda. "Ben İran Türkü'yüm" demekle işler çözülmüyor. Korkarım, belirli bir sınıf tamamen menfaatperest olmuş ve Acemler tarafından satın alınmıştır.

Özellikle 1979'dan sonra İslam ulusal bilinç belirli ölçüde erozyona uğramıştır. Tahran rejiminin asimilasyon politikalarının etkili olmasından endişeliyim.


"Şeriatmedari türü insanlar Şialığı Türklüğün önüne koymuşlar"

- Sizce İran'ın Azerbaycan bölgeleri neden örgütlenemiyorlar? Bakış acınızı okurlarımızla paylaşır mısınız?

Söylediğim üzere Lider gibi gözükenlerin büyük bir kısmı kendi çıkarları namına Fars yanlısı olmuşlar. Bir kısmı da bir zamanların Şeriatmedari türü din adamları yüzünden Şia mezhebini Türklüğün önüne koymuşlardır.

Güney Azerbaycan'daki toplumsal dinamiklerin harekete geçirilmesinde bunların frenleyici rol oynadığı açıktır.


- 18 Haziran seçimi Tahran rejimini güçlendirdi mi, yoksa daha da zayıflattı mı?

Elbette ki güçlendirdi. Rejime karşı harekete geçebilecek toplumsal makanizmalar ise zayıflatıldı.


- Kendi haklarını almak için İran'daki Türklerin, Arapların, Beluçların bundan sonraki mücadelede hangi yolu izlemelerini öneriyorsunuz?

Hepsinin el ele vererek ortak bir mücadele stratejileri belirlemeleri gerekir. Bu konuda başta Araplar olmakla diğer milletlerin çok önemli mesafe kat ettiği açıktır.

Güney Azerbaycan ve öteki Türk bölgelerinin kendi haklarına elde etmelerine ilişkin ise bunu söyleyemiyoruz.

Oysa sayısı en az 30 milyon olan bir etnisitenin en basit haklardan mahrum kalması üzücü olmanın yanısıra bunun en büyük müsebbibi de önce onların kendileri, sonra ise Tahran rejimidir.


"Türkiye, İran konusunda ciddi ve realist bir politika yapmalı"

- Bundan sonraki aşamada Batılı ülkelerin ve uluslararası örgütlerin İran'da insan hakları konusuna ilgiyi artıracaklarını düşünüyor musunuz? 

Öyle bir umudu taşımıyorum. Üzülerek ifade etmem gerekir.

 
- 18 Haziran seçimini Türkiye açısından nasıl değerlendirebilirsiniz?

Türkiye, İran konusunda ciddi ve realist bir planlama yapmalı… Kısa, orta ve de uzun vadeli… 

220 milyonluk bir Türk potansiyelinin 40 milyonluk parçasıdır İran Türklüğü… Doğuya açılan Tebriz Kapısı, çok ama çok önemlidir…

Kızıl Elma sembolizması ille de Batı'da değidir… Doğu'dadır kimi zaman.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU