Aşılama yavaş gidiyor, tam kapanma yok, vakalar artışta… Prof. Dr. Ünal: Çok daha zorlu sonuçlarla karşılaşabiliriz

Sağlık Bakanlığı'nın dün açıkladığı tabloya göre günlük vaka sayısı 60 bine yaklaştı. Aşılama hızı düştü, salgının önüne geçilemiyor. Prof. Dr. Necmettin Ünal, "2022 baharından önce rahatlama olacağını tahmin etmiyorum" diyor

Koronavirüs salgını kontrol altına alınmıyor. Türkiye'de vaka sayısı hızla artıyor / Fotoğraf: AA 

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında günlük vaka sayıları 56 bine ulaşırken, virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 258'e yükseldi.

Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unun aşılanması nedeniyle uzmanlar, toplumsal bağışıklık için daha katedilmesi gereken çok yol olduğu görüşünde. 

Ramazan ayının başlamasıyla birlikte hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak. Yeni ek tedbirlerin alınması da gündem gelebilir ancak ekonomik kaygılar nedeniyle tam kapanmaya gidilmesi beklenmiyor.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Nüfusuna göre birinci, dünya genelinde 4. olan Türkiye'nin koronavirüs salgınının önünü almak için neler yapması gerektiğini ve normalleşmenin en erken ne zaman yaşanabileceğini Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal'la konuştuk.

"Geçen mayıs ayındaki hatayı martta yeniden yaptık"

Vaka sayılarının 60 bine dayanmaısna dikkati çeken Necmettin Ünal, sağlık perspektifinden bakıldığında yapılması gerekenin öncelikle tam kapanma olduğunu savundu.

Bu durumun da virüsün yayılmasını yalnızca bir süreliğine durdurabileceğini ifade eden Ünal, açılmanın ise vakaların seyrine göre çok sıkı tedbirler çerçevesinde başlaması gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Ünal, Türkiye'nin geçen yıl da bu sene de hızlı şekilde normalleşmeye geçtiği gerekçesiyle eleştiride bulundu:

Sağlık Bakanlığı verilerine göre mayıs ayındaki normalleşmede vaka sayısı binin altındaydı, kontrollü normalleşmeye geçmeye karar verildiğinde ise günlük vaka sayısı 6 bindi. Geçen mayıs ayındaki hatayı martta yeniden yaptık. Vaka sayıları hala yüksek olmasına rağmen, çok hızlı normalleşmeye geçtik.

Prof. Dr. Necmettin Ünal İHA.jpg
Prof. Dr. Necmettin Ünal / Fotoğraf: İHA

 

"Almanya ve Belçika'da aşı üretimi yapıldığı halde AB tedarikte sıkıntı yaşıyor"

Salgını bitirecek sonucun aşılamanın hızını artırmaktan geçtiğini vurgulayan Necmettin Ünal, bundaki temel sıkıntının tedarikten doğduğunu, aşı temininde İsrail, ABD ve Birleşik Krallık dışındaki pek çok ülkenin başarısız olduğunu ifade etti.

Almanya ve Belçika'da aşı üretimi yapıldığı halde, Avrupa Birliği'nin (AB) tedarik konusunda sıkıntı yaşadığına da değinen Ünal, anlaşmaları geç imzalayan ülkelerin zorda olduğunu belirtti.

"İsrail, ABD'yi araya soktu, fazladan para verdi ve aşıyı aldı"

Prof. Dr. Ünal, İsrail'in aşılamadaki başarısına ilişkin ise şu yorumu yaptı:

İsrail aşı temini gerektiğinde firmalarla ilişki kurmanın ötesinde ABD'yi araya soktu ve üzerinde bir baskı unsuru oluşturdu. İsrail, BioNTech'e piyasa fiyatlarının üzerinde fiyat vererek aşıya ulaştı. Aşılama son dönemde İsrail'de de yavaşladı. Yaşanan hükümet problemi nedeniyle BioNTech'e ödeme yapmadı. Siyaset ve ekonomi devreye giriyor.

Aşı alım anlaşmaları yapılırken Kanada'nın nüfusunun 4 katına yetecek kadar aşı talep etmesine rağmen bu dozları elde edemediğine de değinen Prof. Dr. Necmettin Ünal, bunun nedenini ise şöyle açıkladı:

Aşı üreten firmalar bunu anlaşma sırasına göre dağıtmaya başladılar. Anlaşmayı geç yapanların teslimatı da gecikti. Kanada yüksek dozda sipariş verdi ama geç kaldı.

"Erken davranamadık, anlaşmaları yapmakta geç kaldık"

Yabancı ülkelerden yola çıkarak Türkiye özeline gelindiğinde ise Ünal'ın bu konudaki görüşü, "Biz erken davranamadık, aşıyı üretemedik, anlaşmaları yapmakta geç kaldık. Tüm bunlara rağmen temin edilen aşı dozunun nüfusa oranında Türkiye göreceli olarak birçok ülkeden daha iyi durumda. İki doz aşı uygulanan kişi sayısı yüzde 10 civarında" şeklinde oldu.

"Türk aşısının en erken 2021"in sonunda devreye girmesini bekliyorum"

Faz-1 ve Faz-2'nin 1,5 aydan toplamda 3 aylık süre gerektirdiğini, Faz-3 için ise bu sürenin 4 ayı bulabildiğini aktaran Ünal, "En az 7 aya ihtiyaç var, sonuçların derlenmesinin de en az bir ay olduğunu düşünürsek, 8 aya ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bu nedenle Türk aşısının en erken 2021'in sonunda devreye girmesini bekliyorum. Daha önce girmesini temenni etsem de sanmıyorum" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin "yerli" ve "milli" Kovid-19 aşındaki üretim kapasitesinin de önemine dikkati çeken Ünal, "Erciyes Üniversitesi'nin üreteceği aşının başarılı olacağına inanıyorum ama ne kadar doz üretileceği de önemli. Araştırma ve üretim sürecinin yaygın uygulaması, ne zaman gerçekleşeceği belli değil. Kitlesel uygulamaya geçiş. 60 milyon kişiye aşı yapılması gerek. Varyantlar çıktı, aşıların güncellenmesi gerekiyor. Varyant sujlara ne kadar etkili olunduğuna bakılıyor. Vaka sayısının daha da artması kaçınılmaz görülüyor" değerlendirmesinde bulundu. 

thumbs_b_c_277d1c21a87c7313526e464ee708149b.jpeg
"Aşı milliyetçiliği" nedeniyle birçok ülke koronavirüs aşısına ulaşmakta sıkıntı yaşıyor. Çin ve Alman aşısından tedarik eden Türkiye, "aşılamanın yavaş gittiği" eleştirileri ile de karşı karşıya/ Fotoğraf: AA 


"Mart 2021'den beri en kötü durumdayız"

Salgının resmi olarak Türkiye'de görüldüğü Mart 2021 tarihinden beri en kötü durumda olunduğunu savunan Ünal, "Vaka sayımız en yüksek seviyede. Yeni tedbir getirilmiyor. Ekonomik gerekçelerle tam kapanmaya gidilecek gibi de görülmüyor. Sağlık hizmetinin sıkıştığı yerlere doğru gidiyoruz. Entübe hasta oranları yüksek. Ölümlerin artışı, yoğun bakım kalitesi ve yaygınlığıyla ilgilidir ve daha da artabilir" dedi.

"Çok daha zorlu sonuçlarla karşılaşabiliriz, 2022 baharından önce rahatlama olacağını tahmin etmiyorum"

Önümüzdeki dönemde çok daha zorlu sonuçlarla karşılaşılabileceği uyarısında bulunan Ünal'a göre, 2021 böyle devam edecek.

Prof. Dr. Necmettin Ünal sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu şartlar altında bu salgın daha uzun süre -azalarak, çoğalarak- Türkiye'de devam eder. Doğru bir tahminde bulunmak hiç kolay değil ama 2022 baharından önce rahatlama olacağını tahmin etmiyorum. İnşallah yanılırım ama öngörüm daha önümüzde bir yılın olduğu yönünde."

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU