"Kimse sana özgürlük veremez, özgürlüğü sen almak zorundasın"

Yakma eylemleri ve verilen zararlarla geçen günlerin ardından taktikler kesinlikle daha da sertleşti

Polis şiddetine öfkeyle başlayan gösterilerde bazı mağazalar ve işletmeler de zarar gördü (AP)

Saat 20:00'de sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin üzerinden bir saat bile geçmeden polis ekipleri Minneapolis sokaklarındaki barışçıl protestoculara karşı göz yaşartıcı gazla öldürücü olmayan mermileri ateşledi.

Protestocuların Louisville'den Miami'ye ABD genelinde 30 kadar şehirde polisle ve Ulusal Muhafız birlikleriyle çatıştığı bir gecede, yetkililer önceki günlerde barışçıl protestoların yanı sıra gerçekleşen yağma ve yakma eylemlerini durdurmaya kararlıydı.

Minnesota Valisi Tim Walz, silahsız siyahi George Floyd'un polis gözaltısında öldürülmesine yönelik protestoların aşırılık yanlıları tarafından gasp edildiğini öne sürdü ve eyalet tarihinde ilk kez Minnesota Ulusal Muhafızları'nın tamamını seferber ettiğini açıkladı. Vali yerel medyanın elde ettiği sonuçların aksine, tutuklananların yüzde 80 kadarının eyalet dışından kişiler olduğunu iddia etti.

Walz, “Minneapolis'teki durum artık George Floyd'un öldürülmesiyle ilgili değil” dedi.

Bu iş, sivil topluma saldırmak, korku aşılamak ve harika şehirlerimizi altüst etmekle ilgili.

Walz'un Minneapolis ve St. Paul ikiz şehirlerinin belediye başkanlarının yorumlarıyla aynı doğrultuda yaptığı açıklama, yetkililerin cuma günü protestocular tarafından büyük ölçüde göz ardı edilen sokağa çıkma yasağını uygulama konusunda çok daha sert bir tutum almaya karar verdiklerini işaret ediyordu. Bazı protestocular cuma günü Wells Fargo banka şubesi ve Posta Servisi ofisi de dahil bazı binaların yakılmasına karışmıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Nicollet Bulvarı'yla 31. Cadde'nin kesiştiği noktada, 5 numaralı polis bölgesinin merkezinin yakınlarında yüzlerce protestocu yere oturarak konuşmacıları dinliyordu. Halleri tereddüde yer bırakmayacak derecede olumlu ve barışçıldı.

Cumartesi günü saat 20.30 civarında güneyden bir grup çevik kuvvet polisi çıkageldi ve birdenbire çok sayıda göz yaşartıcı gazla öldürücü olmayan mermi ateşleyerek kalabalığı dağıttı. Protestocular geri çekildikçe polis daha fazla göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi sıkarak art arda bir dizi ilerleme kaydetti.

Basın kartlarını göstermelerine ve bazılarının üzerinde "BASIN" yazan yelekler giymesine rağmen birkaç medya mensubu mermilerin hedefi oldu, birçoğu da gaza boğuldu. The Independent sırt çantası da böyle bir mermiyle vuruldu.

Nova Sims ve Thisy Sims adlarındaki iki kız kardeş, polisin insanları öldürmeye devam etmesinden ötürü oldukları yerden ayrılmadıklarını anlattı.

27 yaşındaki Nova, "Onlar eve gidene kadar eve dönemem" dedi.

Kız kardeşiyse "Çılgınca olan kısım şu ki hiçbir şey yapmıyorduk. Sadece orada oturuyorduk" diye konuştu.
 


Bölge halkından bazılarıysa polisin eylemlerini destekledi.

64 yaşında olduğunu söyleyen Mike Anderson adındaki beyaz vatandaş, protestoların “teröre” dönüştüğünü ve polisin kalabalıkları dağıtmaktan başka seçeneğinin kalmadığını söyledi.

Anderson'ın arkadaşlarından biri de "Bu kişiler her şeyi yakıyorlar" dedi.

Sabah kalkıp işe gitmemiz gerekiyor.

Biraz uzakta Afro-Amerikalı bir grup genç erkekse farklı bir bakış açısına sahipti. Gençler, Floyd'un ölümü gibi olayların münferit vakalar olmadığını gerekçe göstererek böyle bir tavır almak zorunda kaldıklarını ifade etti.

Grup, bin ya da daha fazla barışçıl gösterinin durduramadığı bir meseleye, yani polisle karşı karşıya gelmeleri sırasında ölen genç siyahi erkeklere dair uzun listeye işaret etti.

Chicago'da bilgisayar bilimleri okuyan Abdul Abraham, "Benim neslim için farklı olacağını düşünmüştüm" dedi.

Ama şimdi oğluma da aynı şeyi söylemem gerekecek.

Abraham'ın tam adını vermeyi reddeden arkadaşıysa, bugüne dek barışçıl protestolarla ancak bir yere kadar gidilebildiğini söyledi. Bu kişi, Dr. Martin Luther King'in şiddet içermeyen mücadelesinden övgüyle bahsetse de kendi görüşlerinin Malcolm X'e daha yakın olduğunu dile getirdi.

Martin'in yolunu takdir ediyoruz ama şimdi Malcolm'un yolundan gitme zamanı. Kimse sana özgürlük veremez. Özgürlüğü sen almak zorundasın.

 

 

Andrew Buncombe'nin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: “Kimse sana özgürlük veremez, özgürlüğü sen almak zorundasın”: Polis, barışçıl göstericileri Minneapolis sokaklarından dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanıyor

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU