Fas'ta neler oluyor?

Yusuf Yasamanlı Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Fas, nam-ı diğer al-Mağrip'te (المغرب) son birkaç gündür kendilerini "Gen Z 212" olarak adlandıran, uzun zamandan beri sosyal mecralar vasıtasıyla (TikTok, Instagram vb.) örgütlü olan bu grubun öncülüğünde "Stadyumlar burada, hastaneler nerede?" sloganları ile ekonomi başta olmak üzere yönetimi birçok yönlü eleştirip, çeşitli gösteri ve protestolar düzenleniyorlar.

Bu eylemler Fas'ın Rabat, Kazablanka ve Marakeş gibi büyükşehirleri başta olmak üzere, birçok yerine yayılmış vaziyette.

Göstericiler hükümet istifa sloganının yanı sıra, Fas Kralı VI. (6.) Muhammed'e de tepki gösteriyorlar.

Fas polisi ve kraliyet jandarmaları göstericilere çok sert şekilde müdahalede bulunuyor.

Ve şu ana kadar çıkan çatışmalarda 3 kişinin öldüğü ve içlerinde güvenlik görevlilerinin de bulunduğu 500'e yakın kişinin yaralandığı bilgisi var.

Bunların yanı sıra çeşitli kamu binaları ve araçları tahrip edildi.

Aynı şekilde sivil vatandaşlarında iş yerleri ve araçları hasar aldı.

Beri taraftan Fas İnsan Hakları Derneği'ne göre, cumartesi gününden bu yana Rabat'ta yüzlerce genç gözaltına alındı ve bunların çoğu serbest bırakıldı. 

Şunu ifade etmekte fayda var: Bugün Fas sokaklarında her ne kadar "Hükümet İstifa" sloganı atılıyorsa da asıl icrai erk, makam Fas Kraliyeti'dir.

Yani Fas Kraliyeti'ni, İspanya ve Hollanda Kraliyetleriyle karıştırmamak gerekir.

Onlarınki gibi sembolik bir makam değil, icra makamıdır.
 

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 

Peki ne oldu da Fas'ta bu protestolar meydana geldi?

Fas'ta son yıllarda yaşanan gelişmelere bakıldığında, bugünlerde tezahür eden vakaların pek sürpriz olmadığı anlaşılacaktır.

Çok uzağa gitmeye gerek yok, şöyle birkaç yıl geriden alalım.

Şüphesiz taşacak bardağı dolduran damlalardan bir tanesi de Fas'ın İsrail'le kurduğu ilişkidir.
 

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 

Malum olduğu üzere Mısır 1979'da İsrail'le normalleşen ilk Arap devletiydi.

Akabinde 1994 Vadi Arabe Anlaşması'yla Ürdün geldi.

Daha sonra 2020 yılında Fas diğer 3 Arap devletinin ardından (BAE, BAHREYN VE SUDAN) İsrail'in Batı Sahra'daki egemenliğini tanıması şartıyla İsrail'le normalleşti.

Bu demek olmuyor ki Fas ile İsrail yeni yeni ilişki kuruyorlar.

Aslında öncesinde de çeşitli münasebetlerin olduğunu biliyoruz.

Bu zamana kadar çeşitli tepkilerden dolayı bu işi perde arkasında yürütüyorlardı.

Şimdiyse aleni bir şekilde yürütülüyorlar.

Fas halkı elbette ki bu normalleşmeden memnun değildi.

Bunun en büyük nedeni Filistin mevzusudur.

Son 2 yıldır Gazze için yaptıkları gösteri ve yürüyüşler bunun delilidir.

O dönemde gereken tepkiyi vermemelerinin yahut verememelerinin nedenini şimdi anlıyoruz ki öfkelerini bugünkü müsait konjonktüre saklamışlar.
 

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 

Bir diğer husus, Fas'ta 8 Eylül 2023 gecesi merkez üssü Marakeş kentine bağlı El-Huz bölgesinde 7 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.

Bu depremde yaklaşık 3 bine yakın can kaybı ve buna paralel yaralanmalar ve mal kaybı yaşandı.

Bu deprem anında Kral VI. Muhammed sıklıkla takıldığı Paris'teydi.

Deprem anında Fas'ta olmayan Kral'ın ülkesine depremin ikinci gününde gelmesi çokça sorgulandı.

Diğer taraftan ciddi manada hasara yol açan deprem felaketi için uluslararası yardımlar geldi, ancak depremin yaşandığı bölgenin dağlık olmasından ötürü yardımlar ve arama kurtarma faaliyetlerinde ciddi aksaklıklar yaşandı.

Aynı zamanda bu deprem sürecinde göze çarpan iki gelişme yaşandı.

Bunlardan birisi komşusu Cezayir'in yaptığı jest.

Normalde Batı Sahra meselesinden dolayı araları bozuk ve birbirlerine hava sahaları kapalıdır.

Ancak deprem için gelecek uluslararası yardımların Fas'a rahat bir şekilde ulaşabilmesi için Cezayir burada esneklik gösterip böyle bir tavır alıyor.   

Bir diğeriyse, Fas yönetiminin uluslararası yardım taleplerini kabul etmesine karşın, Türkiye'nin yardım teklifini kabul etmemesi.

O dönemde de bu durumun nedeni sorgulanmıştı ve buna verilen en bariz cevap, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın münhasıran Arap ve İslam coğrafyasındaki halklar arasındaki popülaritesi ve bunun bu süreçte Fas halkına da yansıma durumun önüne geçmek diye yorumlanmıştı.
 

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 

Fas'taki olaylar nereye evrilir?

Daha önce, "Ortadoğu ve Afrika'daki darbelere ve rejim değişikliklerine giden bu tarz süreçlerde, genellikle arkasında batı desteği var mı?" sorusuna cevap arıyorduk.

Ancak Fas'ın gerek Batı'yla gerekse İsrail gibi devletlerle iyi ilişkilere sahip olması ve tabiri caizse olanlarla ipleri germeden hareket etmesi bu ihtimali azaltıyor.

Aslında Fas'ta yaşanan bu durumu geçtiğimiz günlerde Nepal de, Z kuşağının yani gençlerin öncülüğünde gerçekleşen ve hükümetin düşürülmesine kadar giden olaylara da benzetmek mümkün.

Halihazırda 37 milyon nüfusu olan Fas nüfusunun önemli bir kısmı, gençlerden oluşuyor.  

Zaten "Gen Z 212" terimi1990'ların ortası ile 2010'ların başında doğan kuşaklar için kullanılıyor.

Gelinen noktada gerek bazı Faslı Parlamenterlerin, hükümet ile gençeler arasında arabuluculuk yapmaları ve gerekse Fas hükümetinin reform taahhütleri, Kanal 2'ye konuşan sağlık bakanı, şu açıklamarlada bulundu:

- Taleplerinizi duyuyoruz ve vatandaşların kamu hastanelerinde yaşadığı sıkıntıların farkındayız.
- Son yıllarda 22 hastane inşa ettik ve önümüzdeki aylarda 24 yeni hastane inşa edeceğiz.
- Bu yıl kamu hastanelerine 1.200 uzman hekim katıldı.
- Sağlık sektöründe yönetişimi iyileştirmek için çalıştık.
- Kapsamlı reform başladı, ancak zaman alacak.


Bu gelişmelerin ışında Fas'ta şu an için bir rejim değişikliğinden bahsetmek mümkün değil.

Çünkü rejim değişikliği için iki ana gereklilik var birisi doğrudan veya dolaylı uluslararası müdahale, diğeri iç dinamikler.

Fas'ta iç dinamikler her ne kadar müsait görülse de (ne kadar müsait, o da tartışılır) uluslararası bir rejim değişikliği talebi yok.

Bu iki husus birbirini tamamlıyor.

Aynı şekilde İran ve Venezuela için de tersine bir durum mevcut.

Uluslararası sistem ve çeşitli koalisyonlar bu iki ülkede rejim değişikliği istemesine rağmen iç dinamikler müsaade etmiyor.

Fas'ta bir uzlaşı olma ihtimali yüksek. Ancak ileriki süreçte ne olacağını zaman gösterecektir.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU