L'Express dergisinde eylül ayında yayımlanan özel dosya, diplomasi tarihinin en etkili isimlerinden Henry Kissinger'ın son görüşmesinin detaylarını ortaya çıkardı.
Fransız avukat ve yazar Jérémie Gallon, 2021'de kaleme aldığı "Henry Kissinger: L'Européen" (Gallimard) biyografisinin ardından Kissinger tarafından Connecticut'taki evinde ağırlanmış ve tarihi bir sohbet gerçekleştirmişti.
Gizli sohbetin arkası
4 Mart 2022'de, Ukrayna savaşının başlamasından sadece 9 gün sonra gerçekleşen bu görüşmede Kissinger, Gallon'a kesin bir şart koymuştu:
Sizden tek bir şey istiyorum: bugün konuşacağımız her şeyi hayatta olduğum sürece yayımlamayın. Ölümümden sonra bunlar hakkında yazabilirsiniz.
29 Kasım 2023'te Kissinger'ın vefatının ardından Gallon, bu vasiyet konuşmasını "Henry Kissinger: An Intimate Portrait of the Master of Realpolitik" başlıklı kitabının epiloğunda yayımladı.
L'Express dergisi, Jérémie Gallon'dan bu özel sohbetin geniş alıntılarını aktarıyor.
99 yaşında bile "olağanüstü entelektüel merak" ile "dünyanın büyüklerine danışmanlık yapan" Kissinger, bu son görüşmesinde realpolitiğin son derslerini veriyordu.
Güç dengesi yeniden kurulmalı
Kissinger, Putin'le olan kişisel deneyimlerini aktarırken şaşırtıcı bir değerlendirme yapıyor:
Putin'le sık sık görüştüm. Ukrayna'ya saldırarak belki de en büyük hatasını yaptı, ama irrasyonel bir varlığa dönüştüğünü düşünmüyorum.
Bu perspektif, Kissinger'ın fundamentalist yaklaşımını yansıtıyor: liderleri şeytanlaştırmak yerine, onların mantığını anlamaya çalışmak.
"Her halükârda, Avrupa'da ne Ukrayna ne de Rusya için kalıcı güvensizlik yaratmayacak yeni bir güç dengesi kurmak gerekecek" diyor.
2014'teki fikirlerini sahiplenme
Nancy Kissinger'ın masaya koyduğu 2014 Washington Post makalesi, Kissenger'ın Ukrayna konusundaki tutarlılığını gösteriyor.
"Bu metinde yazdıklarımdan pişman değilim" derken, o dönemde önerdiği "köprü ülke" konseptini savunuyor.
Ancak Kissinger da değişen koşulları kabul ediyor:
Rus saldırısı her şeyi değiştirdi. Önerdiğim şeyler, analiz ettiğim biçim- bunların hiçbiri artık duyulabilir değil. Yeni bir okuma çerçevesi yaratmam gerekiyor.
Bu itiraf, büyük bir stratejistin entelektüel dürüstlüğünü gösteriyor.
Kissinger ne siyah-beyaz bir bakış açısına kapılıyor ne de olayları yalnızca ahlaki açıdan değerlendiriyor; bunun yerine hem siyasi-askeri gelişmeleri hem de kamuoyunun uzun vadede nasıl etkileneceğini birlikte ele alıyor.
Çin-Rusya "yakınlaşması": Durumsal ve kırılgan
Şi Cinping ve Putin'in 2022 Pekin Olimpiyatları'ndaki ortak deklarasyonuna şüpheyle yaklaşan Kissinger, keskin bir analiz yapıyor:
Bu durumsal bir yakınlaşma. Ne sağlam ne de dayanıklı olduğunu düşünüyorum. Kariyerim boyunca bu iki ülke liderleri arasında sadece karşılıklı büyük güvensizlik gördüm.
Bu değerlendirme, bugünkü "Dragonbear" analizlerinin aceleci olabileceğini gösteriyor.
Kissinger'ın tarihsel perspektifi, geçici çıkar birlikteliklerinin stratejik ittifaka dönüşmesinin ne kadar zor olduğunu hatırlatıyor.
Avrupa'ya Çin uyarısı: Naif olmayın ama histeriye de kapılmayın
Kissinger'ın Avrupa'ya Çin konusunda verdiği tavsiye çok boyutlu:
Pekin konusunda naif olmamalısınız. Çin'in Avrupa için tehlikeli bir rakip, hatta düşman olduğu birçok alan var- ekonomik, teknolojik, siyasi.
Ancak hemen ardından ABD'yi eleştiriyor:
Ama Avrupalılar, Washington elitlerinin büyük kısmını saran Çin karşıtı histeriye kapılmamalı. Biden yönetiminin Pekin yaklaşımı Trump yönetiminden o kadar farklı değil. Yöntem daha az tek taraflı ve ittifaklara daha çok dayanıyor, ancak temel fikir aynı: Çin bir düşman ve yükselişini her ne pahasına olursa olsun engellemek gerekiyor. Bu bir hata.
Avrupa'nın konumu: Bağımsızlık ve zafiyet
- Stratejik özerklik savunusu: Kissinger, Avrupa'nın Çin konusunda bağımsız politika izleme hakkını savunurken: "Çin konusunda kendi yolunuzu çizme konusunda haklısınız" diyor. Bu yaklaşım, Atlantik'in her iki yakasının aynı tehdit algısına sahip olmak zorunda olmadığını ima ediyor.
- Kritik zaaf: Askeri güç eksikliği: Ancak Kissinger, Avrupa'nın kritik bir zaafını işaret ediyor: "Büyük bir zaafınız var: askeri güç eksikliğiniz yüzünden güvenilirliğiniz sarsılmış durumda. Tarih boyunca, yeterli savunma kapasiteleri olmadan dünya işlerinde ağırlık sahibi olmak her zaman zor olmuştur."
- Bu tespit, 2025'te Avrupa'nın savunma harcamalarını rekor seviyelere çıkarmasının önceden görülmüş bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Kissinger'ın uyarısı, yumuşak gücün sert güç olmadan etkisiz kalacağını vurguluyor.
- Biden yönetimini eleştiri: "Stratejik vizyon nerede?" Kissinger, Biden'ın deneyimli kadrosunu takdir ederken, temel bir eksikliği işaret ediyor: "Biden deneyimli ve kaliteli kişilerle çevrelendi. Bill Burns bunun örneği. Ama bu yönetimin stratejik vizyonu nerede? Avrupa'nın Çin konusunda kendi yolunu çizmesi doğru."
Realpolitik'in son dersi: Uzun vadeli stratejik düşünce
- Yaşına rağmen aktif danışmanlık: Kissinger'ın son görüşmesinin en etkileyici yanı, 99 yaşında bile uzun vadeli stratejik düşünmeye devam etmesi. "Her gün bir devlet başkanı veya üst düzey yetkili beni arayıp tavsiye istiyor" derken, danışmanlık rolünün yaşına rağmen sürdüğünü vurguluyor.
Bu yaklaşım, günümüz siyasetinde eksik olan uzun vadeli perspektifin önemini hatırlatıyor. Kissinger, ne anlık duygusal tepkilere kapılıyor ne de popülist söylemlere başvuruyor.
- Stratejik sabır ve tarihsel perspektif: Kissinger'ın vasiyeti, idealist yaklaşımlarla realist politika arasındaki gerilimi yansıtıyor. Putin'i şeytanlaştırmak yerine mantığını anlamaya çalışıyor, Çin'i otomatik düşman ilan etmek yerine seçici yaklaşım öneriyor, Avrupa'ya güç olmadan etkili olamayacağını hatırlatıyor.
Bu perspektif, günümüz dış politika tartışmalarında sıkça eksik olan nüanslı düşünceyi temsil ediyor. Kissinger'ın 2023'teki ölümüyle birlikte, bu tür büyük stratejik düşüncenin temsilcilerinin azaldığı bir dönemde, onun son öğütleri daha da değerli hale geliyor.
Sonuç: Ahlak ile pragmatizm arasında
Henry Kissinger'ın son vasiyeti, ahlaki kesinlikler ile stratejik pragmatizm arasındaki gerilimi yansıtıyor.
Ne Putin'i aklamaya çalışıyor ne de Çin'i demonize ediyor.
Bunun yerine, karmaşık bir dünyada nasıl manevralar yapılabileceğini göstermeye çalışıyor.
Bu yaklaşım tartışmalı olabilir, ancak 21'inci yüzyılın jeopolitik zorluklarıyla başa çıkmaya çalışan politika yapıcılar için değerli perspektifler sunuyor.
Kissinger'ın son dersi açık: ideoloji değil, uzun vadeli stratejik düşünce galip gelir.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish