Musk'ın 29 milyar dolarlık Tesla ikramiyesi neden zarar gibi görünen bir nimettir?

Her ne kadar akla ve vicdana sığmaz görünse de bu ikramiye en azından teknoloji patronunun siyasetten uzaklaşıp günlük işine geri döndüğüne işaret ediyor, ki bu hepimizin minnettar kalabileceği bir şey

(AP)

Genellikle Elon Musk'ın Tesla otomobil şirketinin sahibi olduğu sanılıyor. Oysa bu doğru değil. Öncelikle Musk yeni aldığı yaklaşık 29 milyar dolarlık ek hisse tahsisiyle birlikte bile şirketin hisselerinin yalnızca yüzde 16'sına sahip; yani aslında azınlık hissedarı.

İkincisi, Tesla her ne kadar otomobil üretse de sadece bir otomobil şirketi değil. Esasen bir teknoloji şirketi ve bu nedenle değeri ve iş modeli kökten farklıyken bunlar, otonom (veya sürücüsüz) ulaşım alanındaki liderliğine dayanıyor.

Tesla kısa süre önce Teksas'ın Austin kentindeki bir müşterisine Model Y aracını doğrudan montaj hattından teslim ettiğini, aracın yarım saatlik yolculuğu kendi kendine gerçekleştirdiğini övünerek duyurdu. Tesla kendi kendine sürüş teknolojisi üzerine inşa edildi ve bu da Elon Reeve Musk'ın süregelen dehasına dayanıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu da manşetlere taşınan "29 milyar dolarlık ödeme paketi" haberleriyle ilgili pek çok şeyi açıklıyor. Birkaç yıl önce böylesine uçuk bir paket Musk için ve Musk tarafından önerilmiş ancak bazı hissedarların itirazı üzerine mahkeme bunu reddetmişti. Aslında 2018'de yaklaşık 50 milyar dolardı fakat zaman değişti ve görünüşe göre Musk ve şirketi, MAGA Diyarı'ndaki son maceraları nedeniyle değer kaybetti.

Her halükarda, dünyanın en zengin insanının biraz daha zengin olabilmesi için sermayeyi gelire dönüştürmenin daha kurnaz bir yolu tasarlandı. Hisse anlaşmasından önce değeri yaklaşık 400 milyar dolardı ve yeni hisseler düzenlendikten sonra serveti yüzde 10'dan biraz daha az artmış olacak. Geçinip gitmeye yetecek kadar.

O halde bu haber bize Musk ve Tesla hakkında birkaç şey söylüyor. Kesinlikle siyasetten uzaklaşıp iş dünyasına geri döndüğünün bir başka işareti gibi görünüyor. DOGE (Hükümet Verimliliği Bakanlığı) süreci ve Donald Trump'la ilişkisi ne ona ne de iş çıkarlarına yaradı.
 


Oval Ofis ve Mar-a-Lago'da "First Kanka" olarak takılmasının, bazı kârlı devlet ihalelerine yol açacağına dair umutların/korkuların aksine, artık Trump onu saf dışı bırakmakla tehdit ediyor ki bu, özellikle SpaceX için kötü haber.

Musk ayrıca gelecek yılki seçimlerde Kongre'de kilit koltukları kazanıp Trump'ın yıkıcı bütçesini engellemek amacıyla "Amerika Partisi"ni kurma planlarıyla ilgili de biraz sessizleşti. Belki Musk bu işe yüklenir ancak cömert bir finansman sağlamaktan daha fazlasını yapması pek olası görünmüyor.

Bu belki de en iyisi. Tüm tantanasına rağmen DOGE projesi sona erdi ve ABD'nin uluslararası yardım kurumunu yok ederek Amerikan halkının (ve inkar edilemez şekilde tüm dünyanın) refahına yarardan çok zarar vermiş olabilir.

Düşüncesiz selamlar, çılgınca tweet'ler (bazılarımız hâlâ böyle demekte ısrar ediyor) ve Trump mitinglerindeki o şamata, Musk'ı kötüden ziyade aptal gibi gösterdi ve ciddi bir dikkat dağıtıcı görevi gördü. O bile aynı anda ABD'yi, SpaceX'i, Tesla'yı ve diğer şeyleri yönetemedi.

Hem siyasette hem de iş dünyasında sınırlarını fazla zorlayan ve feci şekilde başarısızlığa uğrayan Musk, dünyanın eski en zengin insanı olma riski altındaydı. Trump-Musk mitinglerinde çok popüler olan eski Rolling Stones şarkısının dediği gibi; "You Can't Always Get What You Want" (Her zaman istediğin şeyi elde edemezsin).



independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU