Dünkü yazımızda yapay zekanın (YZ) "Ulusların Yükseliş veya Çöküşünü Nasıl Şekillendirecek?" konusunu ele almıştık.
Okurlarımdan bazılarından gelen sorular üzerine konuyu biraz daha detaylandırmanın doğru olacağını düşündüm.
Belki birkaç bölüm yazabiliriz.
Öncelikle, muharebe sahasında neler oluyor, ona bakmak gerekir.
Bir zamanlar savaş alanı toz, barut ve çelik yığınıydı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bugünse ekranlarda akan veri, algoritmaların sessiz hesaplamaları ve otonom makinelerin uğultusu hâkim.
Yapay Zekâ (YZ), modern harp sahnesini yeniden tanımlıyor.
Görünmez ama güçlü bir aktör olarak, istihbarattan siber savaşa, lojistikten ölümcül kararlara kadar her kademede kritik roller üstleniyor.
İşte YZ'nin bugünkü savaş alanındaki dönüştürücü etkileri:
1. İstihbarat, gözetleme ve keşifte (ISR) YZ devrimi**
Geleneksel istihbarat analizi, saatler süren insan çabası gerektirirdi.
YZ, bu süreci saniyelere indirerek "durumsal farkındalığı" radikal biçimde artırıyor:
- Görüntü ve video analizi: Ukrayna'daki savaşta, uydu ve İHA görüntülerini analiz eden YZ sistemleri, Rus tank kümelenmelerini veya gizli füze rampalarını insan gözünden çok daha hızlı ve isabetle tespit etti. Desen tanıma yeteneği, kamuflajı bile bozabiliyor.
- Sinyal istihbaratı (SIGINT): Elektronik sinyal seli içinde, düşman komutanının bir telsiz konuşmasını veya bir radar sisteminin frekans değişimini otomatik olarak yakalayıp işaretleyebiliyor. Bu, karşı önlem almak için kritik zaman kazandırıyor.
- Açık kaynak istihbaratı (OSINT): İsrail-Hamas çatışmasında, sosyal medyadan gelen binlerce görüntü ve mesaj, YZ ile duygu analizine ve yanlış bilgi (dezenformasyon) tespitine tabi tutuluyor. Bu, halkın moral durumunu ve düşman propagandasının etkisini anlamada kilit rol oynuyor.
- Veri füzyonu: Bir operasyonda; uydu görüntüsü, yerel bir insan kaynağın raporu, düşman telsiz sinyali ve bir sosyal medya gönderisindeki coğrafi etiket, YZ tarafından birleştiriliyor. Ortaya çıkan bütünsel tablo, tek bir kaynakla asla ulaşılamayacak bir taktik üstünlük sağlıyor.
2. Siber savaşta YZ'nin iki yüzü
Siber uzay, topyekûn savaşın vazgeçilmez ve en hızlı gelişen cephesi.
YZ burada hem kalkan hem de kılıç:
- Saldırı tespiti: ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ağlarında, YZ tabanlı sistemler normal trafik akışını öğreniyor. Ani ve anormal bir veri patlaması (olası bir DDoS saldırısı) veya şüpheli bir dosya indirme, saniyeler içinde tespit edilip engellenebiliyor.
- Tehdit avcılığı: Geleneksel antivirüsler bilinen virüsleri tanır. YZ ise "sıfırıncı gün" açıklarından faydalanan veya aylarca gizli kalan sofistike saldırıları (Gelişmiş Kalıcı Tehditler- APT'ler), davranış analiziyle avlıyor.
- Otonom savunma: Basit tarama saldırıları veya bilinen kötü IP adreslerinden gelen trafik, insan müdahalesi olmadan otomatik olarak bloke ediliyor. Bu, insan ekiplerin karmaşık tehditlere odaklanmasını sağlıyor.
- Zafiyet yönetimi: Büyük bir askerî kurumun binlerce bilgisayarında, YZ sürekli güvenlik açıklarını tarıyor. Kritik açıkları önceliklendirip, bazılarını (örneğin güncellenmemiş yazılımları otomatik güncelleyerek) anında kapatıyor.
- Saldırı simülasyonu: Savunma ekipleri, YZ tarafından oluşturulan gerçekçi siber saldırı senaryolarıyla (örneğin bir elektrik şebekesine sızma simülasyonu) sürekli test edilip hazırlıklı tutuluyor.
3. Lojistik ve bakımda YZ gücü
"Ordular mideleri üzerinde yürür" sözü hala geçerli, ama artık bu mideler YZ ile daha iyi besleniyor:
- Tahmine dayalı bakım: Bir F-35 savaş uçağının motorundaki sensörler, titreşim ve sıcaklık verilerini sürekli YZ'ye aktarıyor. Algoritmalar, normalden sapma gösteren verileri analiz edip "Şu parça 72 saat içinde arızalanabilir" uyarısı veriyor. Bu, uçuş öncesi bakımla felaket önlenirken, bakım maliyetleri düşüyor.
- Akıllı tedarik zinciri: Bir askerî üste, mühimmat, yedek parça ve erzak stokları YZ ile yönetiliyor. Gerçek zamanlı tüketim verisi, beklenen operasyon yoğunluğu ve tedarik süreleri analiz edilerek stok seviyeleri optimize ediliyor, israf önleniyor.
- Otonom ikmal: Ukrayna'da, cephe hattına yakın tehlikeli bölgelere insansız kara araçları (UGV) veya küçük İHA'larla acil tıbbi malzeme veya mühimmat ikmali yapılıyor. Bu, insan hayatını riske atmadan kritik ihtiyaçları karşılıyor.
4. Otonom savaşçılar:
İnsansız sistemlerin rolü hızla büyüyor, ancak "ölüm makinesi" korkuları da beraberinde geliyor:
- İHA sürüleri (Drone Swarm): Türkiye'nin geliştirdiği Kargu gibi loitering mühimmatlar veya koordineli İHA sürüleri, YZ ile hedefi özerk olarak belirleyip "sürü" halinde saldırabiliyor. Libya ve Karabağ'da bu teknolojinin etkisi görüldü.
- Kara/deniz robotları: ABD ordusunun test ettiği robot köpekler (Vision 60) tehlikeli bölgelerde keşif yapıyor. Otonom mayın tarama gemileri ve denizaltı droneleri, insan dalgıçları bu ölümcül görevden kurtarıyor.
- Akıllı mühimmat ve uçaklar: Gelişmiş güdüm kitleri (JDAM-ER) ve seyir füzeleri (Storm Shadow/SCALP), YZ destekli hedef tanıma ve seçme ile vurulacak noktada milimetrik isabet sağlıyor. 6. nesil savaş uçaklarının (örneğin NGAD/GCAP) otonom "sadık yoldaş" dronelerle uçması planlanıyor.
5. Günümüz muharebe sahasına yansıyan örnekler
Ukrayna-Rusya savaşı: İHA sürüleri ve veri füzyonu
- Ukrayna, Palantir'in MetaConstellation yazılımını kullanarak Rus tank bölüklerini uydu görüntüleri, termal veriler ve telsiz sinyalleriyle tespit ediyor. Bu sistem, geleneksel istihbarat süreçlerini saatlerden saniyelere indiriyor.
- İHA sürüleri, Rus havaalanlarına düzenlenen saldırılarda 7 milyar dolarlık zarara yol açtı. Bu, düşük maliyetli teknolojilerin konvansiyonel ordulara karşı etkinliğini kanıtladı.
- Rusya, Lancet ve Kub gibi otonom İHA'ları Ukrayna'da kullanıyor. Suriye'de test edilen bu sistemler, hedef tanıma ve otomatik takip yetenekleriyle öne çıkıyor.
İsrail-Hamas çatışması: "Lavender" ve sivil kayıplar
- İsrail ordusu, Microsoft Azure ve OpenAI altyapısını kullanarak Gazze'deki operasyonları yönlendiriyor. YZ kullanımı, 7 Ekim 2023 sonrasında 200 kat arttı.
- "Lavender" adlı YZ sistemi, Hamas üyelerini tespit etmek için kullanılıyor ancak bin lise öğrencisini "potansiyel militan" olarak yanlış tanımladığı rapor edildi.
- "Where’s Daddy?" sistemi, hedeflerin mobil konum verilerini takip ederek aile evlerinde vurulmalarını kolaylaştırıyor. Bu, sivil-asker ayrımını bulanıklaştırıyor.
Çin-Tayvan gerilimi: YZ destekli savaş planları
- Çin, Tayvan'a yönelik "AI destekli savaş konsepti" geliştiriyor. Bu plan, abluka ve psikolojik harekâtı otonom sistemlerle birleştirmeyi hedefliyor.
- Şanghay Tayvan Araştırmaları Enstitüsü'nden Ni Yongjie, Çin'in yapay zekâyı ABD'nin müdahalesini caydırmak için kullandığını belirtiyor.
Etik sorular
Yapay zekâ, savaşın hızını, ölçeğini ve doğasını kökten değiştiriyor.
Askerî gücü artırırken, insan hayatını bazı görevlerde koruma potansiyeli taşıyor.
Ancak, otonom ölümcül silah sistemleri (LAWS) konusundaki etik ve hukuki tartışmalar şiddetle devam ediyor.
Bir makinenin insan hayatı üzerinde ölüm-kalım kararı vermesi kabul edilebilir mi?
Hata yaparsa sorumlusu kim olacak?
YZ savaş alanında kaldığı sürece, bu teknolojik gücün insani değerler ve uluslararası hukukla sıkı sıkıya dengelenmesi gerekiyor.
Bir şey kesin: Geleceğin savaşları, algoritmaların gölgesinde şekillenecek.
Bu devrimi anlamak ve yönlendirmek, sadece askerlerin değil, tüm toplumun meselesi.
Türk Silahlı Kuvvetleri yapay zekayı kullanıyor mu?
Türk Silahlı Kuvvetleri, YZ'yi stratejik bir güç çarpanı olarak kullanarak savunma kabiliyetlerini çeşitlendiriyor.
Özellikle İHA'lar, hava savunma sistemleri, bakım ve lojistik ile siber harp alanlarında öne çıkan YZ uygulamaları, Türkiye'nin savunma sanayisindeki teknolojik liderlik iddiasını destekliyor.
Sistemler hakkında detaylı bilgi almak isteyen okurlarımız ASELSAN ve HAVELSAN gibi lider kuruluşların projelerini inceleyebilirler.
Son söz olarak şu söylenebilir:
TSK, otonom silah sistemlerinde "insan kontrolü" prensibini benimsiyor.
Örneğin, SİHA'ların hedef onayı için operatör müdahalesi zorunluluğu bulunuyor.
Bu, uluslararası hukuk tartışmalarına uyum sağlamak adına kritik bir adımdır.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish