PKK terör örgütü silah bırakmanın, hemen yanında SDG, Şam yönetimine katılmanın eğişinde.
Bu süreç ne idi ne oldu? Kendi tariflerim vardı ve bunları hatırlayarak size ne olduğunu açıklamak isterim.
Politik Merkez'de 31 Mayıs 2021'de PKK Terörü ve Yeni Asimetri 1 başlıklı makalemde PKK terörünü gerçekçi bir şekilde dile getirmiştim.
Herkes "PKK terörü" ve "terörle mücadele" derken, ben teorimi şuna göre inşa ettim:
Bölgemizde tehdit olarak PKK terör örgütünün yanı sıra ABD de güç mücadelesinde Türkiye'nin hasmıdır.
Sonra o tarih itibariyle bütün bölgenin analizini yaptım.
Aşağıdaki görsel (Şekil 1) bu analizin göstergesi olarak hazırlandı.
Yurtiçi, Irak, Suriye ve İran'ın 2021 tarihindeki halini düşünürseniz ve bunu PKK terörü ile birlikte değerlendirirseniz, yapılması gerekenler terörle mücadele değil başka bir stratejik yoldu.
Bu makalede şöyle yazdım:
ABD, Fırat'ın doğusunu fiilen bölmüştür. Burada kendine müzahir bir devletçik kurma sürecini işletmektedir. PKK terör örgütü mensubu binlerle ifade edilirken ABD'nin bölücü vekilleri sayıca yüz bini geçmiştir. Bu durum bir ‘yeni asimetri'nin kaynağıdır ve bu incelemenin ana konusu olmuştur. Türkiye dış politika ve aktif diplomasi ile askeri faaliyetleri sürdürmektedir, atılan adımlar uluslararası hukukla izah edilir.
Benim yeni-asimetriyi simetriye dönüştürecek düşüncem şuydu (şekilden takip ediniz):
- Aktörlere yönelik dış politika yapılması,
- Diplomatik, askeri ve uluslararası hukuk konularına eğilinmesi,
- Hedefler yönüyle;
o ABD'ye muhalif bütün güçlerin bölgeden uzaklaşması,
o Bu meselede ABD ile ortak olunması, başka deyişle, ABD'den kaynaklı "yeni asimetrik" halin "simetrik" düzleme getirilmesi,
o Suriye'de düğümün çözülmesine katkı verilmesi.
Bölgede değişim aniden oldu. Adeta bir domino etkisi görüldü.
Suriye'deki değişimin geri palanındaki süreçte İsrail'in bölgeye askeri baskısı ve buna bağlı ABD kuvvetlerinin Rusya ve İran'a yönelik caydırıcılık faktörü önemliydi.
ABD alanı kapattı, Rusya ve İran çekildi. Boşalan alana ABD tamamıyla girdi ve proje konumundaki Suriye Demokratik Güçleri'ne desteği sürdü. Diğer boşluğu dolduran aktör ise İsrail oldu.
Başka deyişle, bölgedeki terörün bitmesini konuşuyorduk, görüldü ki bu konu, "ABD inisiyatifine bağlı stratejik hamleler" yoluyla inşa oldu.
Elbette stratejik düşüncenin operatif yönleri vardı ve dünya pek bunları konuşmadı.
En belirgin ani değişim Suriye'deydi. Ahmed eş-Şara 10 günlük operasyonla Türkiye sınırına yakın bölgedeki İdlib'den, Halep ve Humus yoluyla ilerleyerek Şam'a indi.
Şam'ı güneyden etki altına alanlar ise Dara'dan yaklaştı.
Esad, Rusya ve İran bu ülkeden ayrıldılar.
Yeni yönetim eş-Şara'ya kaldı.
ABD (ve Avrupa) ise eş-Şara ile el sıkışmaya başladı.
2010'da başlayan Arap Baharı ancak 2025'te bu halde sonuçlandı.
2011-2024 arasında, tam 13 yıldır terörle yatan, terörle kalkan bir coğrafya, başka ifadeyle asimetrik tehditlerle boğuşan bu coğrafya, sonuçta ABD ve Batılı kaynakların terörist dediği aktörlerin elbise değiştirmesiyle çözümlenme yoluna girdi.
Elbette bu hazırlıksız olan bir durumun ürettiği sonuç olarak kabul edilemez.
Önceki planlar bir yana, fiili olarak en azından 2020-21'den Aralık 2024'e kadar geçen 3 yıl içinde çalışmalar yoğun hazırlıklar şeklinde ve gizlice yapılmış olmalıydı.
Demek ki benim yeni asimetriyi tarif ettiğim zamanlarda fiili hazırlıklar oluyordu…
ABD bu süreci inşa ederken kimlerle nasıl irtibattaydı, bilinmeyen konu budur.
Bugün görülen tablo nasıldır? Buna geçelim.
Aşağıda Şekil 2 ile gösterdiğim duruma bakalım:
Burada ne görülüyor?
- Türkiye: Terörsüz Türkiye!
- Irak: Çözüm Türkiye!
- İran: Kendi kabuğunda!
- Suriye: ABD tam hâkim!
Tablo bu!..
Elbette bu görüntü, karmaşık bir durumu düzenli hale getirmek için, çok fonksiyonlu ve güçler-arası mücadele bağlamında düşünülür ise zorlu bir süreçten sonra ortaya çıkan tablodur.
Şimdi herkes PKK terör örgütünün Kandil'i terk etmesini ve silah bırakmasını beklerken, diğer yandan SDG'nin yeni Şam yönetimine iltihak etmesini beklemektedir.
Atanmış ABD Elçisi Tom Barrack işinin başındadır. Diğer yönden sürekli bölgede çalışan Türk yetkililer de vardır ki ortaya çıkacak yeni durumun Türkiye lehinde olmasına çaba sarf etmektedirler.
En son Lahey'den dönüşte Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'dekiler için her zaman söylediği şekilde "PKK/YPG" demedi, doğrudan "SDG" dedi.
Sonuç ne?
PKK terör örgütü diğer teröristler gibi bir "asimetrik tehdit" idi.
ABD projesiyle bölgede estirilen fırtına aslında Türkiye'ye bir "yeni asimetrik durum" idi.
Aradan 13 yıl geçti. Benim 2021'de ifade ettiğim döneme girildi.
"Yeni asimetri" içindeki Türkiye, politik-diplomatik çaba içinde oldu.
2025'teyiz ve "yeni asimetriden simetrik düzeleme geçilecek mi" herkes gibi bizlerde beklemekteyiz.
1. Erişim: https://politikmerkez.com/konular/guvenlik/pkk-teroru-ve-yeni-asimetri/
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish