1920'lerden 1990'lara Türk diplomatlarına yönelik Ermeni terörü

Dr. Halim Gençoğlu Independent Türkçe için yazdı

ASALA, JCAG ve ARA tarafından dünyanın dört bir yanında Türk diplomatlara ve ailelerine yönelik bir suikast dalgası gerçekleşti. 1970'ler ve 1980'lerde 31 Türk diplomatı ve yakınları katledildi / Fotoğraf: AA

Geçen yıl yayımlanan "Batı'nın Afrika Talanı ve Soykırımlar" adlı kitabımı ASALA örgütüne bağlı Ermeni teröristlerin şehit ettiği Türk diplomatlarımıza ithaf etmiştim.

Zira gerçek soykırıma uğramış Afrika halklarının başına gelenleri bilenler, son Osmanlı hükümetine itham edilen sözde Ermeni soykırımının bir emperyalist yalandan ibaret olduğunu anlayacaklardır.

Öyle ki, Osmanlı Devleti'ni parçalamaya yönelik faaliyetleri ile Ermeni isyanları esasında 1915 tehcirden çok önce Anadolu insanını rahatsız etmiş, huzurunu kaçırdı.

Tarihçi Justin McCharty bunu, "Ölüm ve Sürgün Osmanlı Müslümanlarının Etnik Kıyımı (1821-1922)" kitabında ayrıntıları ile anlatıyor.

Son zamanlarda bazı mahfillerde Talat Paşa hakkında ileri geri konuşmaların ne kadar yersiz olduğu Taşnak terör örgütünün Anadolu'daki kıyımları incelendiğinde çok daha net anlaşılıyor. 

Bu makalede, 1920'lerden 1990'lara kadar Türk diplomatlarına ve devlet görevlilerine karşı Ermeni milliyetçi gruplar tarafından gerçekleştirilen siyasi amaçlı şiddet eylemlerini incelemeye çalıştık.

Başlangıçta Taşnak Partisi'nin "Nemesis Operasyonu" kapsamında yaptığı suikastlardan, ASALA (Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu) ve JCAG (Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları) tarafından yürütülen ulusötesi terör kampanyalarına kadar uzanan bu süreç, tarihsel mağduriyet, diaspora radikalleşmesi ve uluslararası hukuk sisteminin kayıtsızlığı gibi karmaşık bir ilişkiler ağını ortaya koyuyor.

Avrupa devletlerinin bu terör eylemlerine karşı verdiği (ya da vermediği) tepkilere ve bu saldırıların uluslararası diplomatik güvenlik ve Türk-Ermeni ilişkileri üzerindeki etkilerine özel bir vurgu yapılıyor.
 

1
Amerika'da 1933'te yayımlanan Newyork Times gazetesinin haberine göre "başpiskoposun ölümünde parmağı olan beş Ermeni'den dördünün, amacı eski Ermeni Cumhuriyeti'ni yeniden kurmak olan devrimci bir örgüt olan Taşnak (Tashnag) üyesi olduklarını kabul etti" yazmaktadır

 

Nemesis Operasyonu ve siyasi suikastlar

Nemesis Operasyonu, 1915 tehcirinden sorumlu tutulan Osmanlı yetkililere yönelik ARF (Taşnaktsutyun) tarafından 1920'lerde yürütülen gizli suikast kampanyasıdır.

Öne çıkan suikastlar arasında şunlar yer alır:

  • Talat Paşa (Berlin, 1921): Soghomon Tehliryan tarafından öldürüldü. Alman mahkemesi tarafından beraat etti. Bu karar Türkiye'de adaletsizlik olarak değerlendirildi.
     
  • Said Halim Paşa (Roma, 1921): Said Halim Paşa, Osmanlı sadrazamı ve İttihat ve Terakki'nin önde gelen isimlerinden biriydi. 1915 Ermeni Tehciri sırasında başbakanlık görevindeydi. Savaş sonrası İstanbul'da tutuklanarak Malta'ya sürgün edildi, ardından serbest bırakıldı. 1921'de Roma'da Ermeni intikam örgütü Nemesis Operasyonu kapsamında Armen Garo tarafından organize edilen bir suikastla Arşavir Şirakyan adlı bir suikastçı tarafından vurularak öldürüldü.
     
  • Behbud Han Cevanşir (Tiflis, 1921): Behbud Han Cevanşir, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin eski içişleri bakanıydı. Aynı zamanda Osmanlılarla işbirliği yapmış bir siyasetçiydi. 1920'de Sovyetler Birliği'nin Azerbaycan'ı işgalinden sonra Tiflis'e yerleşti. 1921'de Ermeni suikast timi tarafından Tiflis'te öldürüldü. Bu suikast da, 1918 Bakü olaylarında Ermenilere yönelik katliamların intikamı amacıyla düzenlendi.
     
Bahaeddin Şakir ve Cemal Azmi Beylerin Berlin’deki mezarları
Bahaeddin Şakir ve Cemal Azmi Beylerin Berlin’deki mezarları

 

  • Cemal Azmi ve Behaeddin Şakir (Berlin, 1922): Her ikisi de İttihat ve Terakki'nin önemli isimlerindendi. Cemal Azmi, Trabzon valisiydi ve Ermeni tehciri sırasında ciddi zulümlerle suçlandı.  Behaeddin Şakir ise Teşkilat-ı Mahsusa'nın kurucularındandı ve tehcir politikasının en aktif savunucularından biriydi. 1922'de Berlin'de birlikte yürürken, Nemesis Operasyonu çerçevesinde Arşavir Şirakyan ve Misak Torlakyan tarafından düzenlenen bir suikastla öldürüldüler. Bu suikastlar, Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnaksutyun) tarafından başlatılan Nemesis Operasyonu kapsamında gerçekleştirilmiş, 1915'teki Ermeni Kırımı'nda sorumlu görülen Osmanlı yetkililerine yönelik bireysel cezalandırma eylemleri olarak tarihe geçmiştir.
     
  • Enver Paşa (Orta Asya, 1922): Nemesis kapsamında olmamakla birlikte benzer motivasyonlarla öldürüldü. Nemesis Operasyonu, Ermeni tarihinde adaletin temsili olarak görülse de Türkiye'de kin ve güvensizlik yaratarak tarihî anlatıların kutuplaşmasına neden olmuştur.

1970-1990: Ermeni terör örgütlerinin yükselişi

II. Dünya Savaşı sonrasında, diaspora içindeki memnuniyetsizlik daha radikal örgütlerin ortaya çıkmasına neden oldu. 2 ana örgüt öne çıktı: 

  • Bunlardan ASALA 1975'te Beyrut'ta kuruldu. Marksist-milliyetçi bir ideolojiyi benimsedi. Amacı Soykırımın tanınması, tazminat ve "Batı Ermenistan" topraklarının iadesi.  Eylemleri arasında Viyana'da büyükelçi Daniş Tunalıgil'in öldürülmesi (1975), Orly Havaalanı saldırısı (Paris, 1983).
     
  • Bir diğeri ise JCAG (Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları idi. Taşnak Partisi ile bağlantılı, daha milliyetçi bir çizgi izledi. Eylemleri arasında Paris'te İsmail Erez (1975) ve Belgrad'da Galip Balkar'ın (1983) suikastları bilinmektedir. 1973-1993 arasında bu gruplar, 20'den fazla şehirde 30'dan fazla Türk diplomat ve görevliyi katlettiler.

Avrupa'nın tepkileri ve hukuki zorluklar

Avrupa devletlerinin bu terör eylemlerine tepkisi tutarsız ve çoğu zaman yetersizdi.

Saldırganların yargılandığı mahkemelerde verilen hafif cezalar, özellikle Türkiye tarafından sert şekilde eleştirildi.

1921'de Tehliryan'ın beraati, daha sonra Batı yargı sisteminde benzer "anlayışlı" tavırların öncüsü oldu.

Türkiye, yurt dışındaki temsilciliklerinin güvenliğini artırmak zorunda kaldı. Bu suikastlar, diplomatik dokunulmazlığı garanti altına alan 1961 Viyana Sözleşmesi'ne aykırıydı, fakat Batı dünyası hukuku hiçe sayarak alenen Ermeni diasporasının yanında durdu.

Suikastlar, Türk ve Ermeni toplumları arasındaki tarihî diyalogu daha da zorlaştırdı.

1990'larda ASALA'nın iç çatışmalarla ve Orly saldırısının ardından prestij kaybetmesiyle bu dönem sona erdi.

Ancak bu kanlı sürecin mirası, hafıza, adalet ve tarihî travmalarla başa çıkmaz konusunda günümüzde hâlâ etkisini sürdürüyor.
 

2
Ermeniler Anadolu'da Türkler gibi okullar kurup Osmanlı himayesinde yaşadılar

 

Bu makalede, 1920'lerden 1990'lara kadar Ermeni radikal gruplarının Türk diplomatlarına karşı yürüttüğü siyasi şiddet kampanyasını özetlemeye çalıştık.

Nemesis Operasyonu ile başlayan bu süreç, ASALA ve JCAG gibi örgütlerin uluslararası suikast ve terör eylemleriyle devam etti.

Avrupa devletlerinin bu saldırılara karşı tepkisizliği, Türk diplomasisi için büyük güvenlik tehditleri doğurdu, Türk-Ermeni ilişkilerini derinleştirdi.

Bu olaylar, artık eski gücü kalmayan Ermeni diasporasının o dönemlerde uluslararası hukuk, diplomatik dokunulmazlık ve tarihî adalet tartışmalarında nasıl Batı tarafından desteklendiği konusunda önemli bir yer tutuyor.

 

 

Biyografi:

Hovannisian, Richard G. The Armenian People from Ancient to Modern Times. Vol. II. New York: St. Martin's Press, 1997.
Guerguerian, Vahakn N. Operation Nemesis: The Assassination Plot that Avenged the Armenian Genocide. New York: Verso, 2015.
Öke, Mim Kemal. The Armenian Question: 1914-1923. Istanbul: Türk Tarih Kurumu, 1988.
Eissenstat, Howard. "Violence, Memory, and the Armenian Genocide." In Journal of Genocide Research, Vol. 20, No. 3, 2018.
Turkish Ministry of Foreign Affairs. List of Turkish Diplomats Martyred by Armenian Terrorist Attacks, Ankara, 1995.
Chaliand, Gérard, and Arnaud Blin. The History of Terrorism: From Antiquity to ISIS. Berkeley: University of California Press, 2016.

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU