Polonya-Afrika ilişkileri: Yeni bir oyuncu mu, yoksa sıradan bir Avrupalı mı?

Sare Şanlı Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Marek Borawski/KPRP

21'inci yüzyılın küresel rekabet sahnesinde Afrika; doğal kaynakları, dinamik genç nüfusu, jeopolitik ağırlığı ve geleceğin ticaret koridorları üzerindeki belirleyici rolüyle küresel güçlerin odak noktasında yer alıyor.

Bu ilgi yalnızca "geleneksel güçlerle" sınırlı değil; bölgesel aktörler de stratejik hesaplarını Afrika ekseninde yeniden tanımlıyor.

Bu küresel yarışta Polonya, Doğu Avrupa'nın iddialı oyuncularından biri olarak sahneye çıkmaya hazırlanıyor: Sömürge geçmişi olmayan bir Avrupalı, sosyalist dayanışma mirasını modern diplomasiyle harmanlayan bir "ara güç."

Varşova; Nijerya'da insansız hava araçları, Zimbabve'de lityum madenciliği yatırımları, Senegal'de tarım teknolojileri iş birlikleri ile savunma sanayiinden dijital altyapıya uzanan çok katmanlı bir Afrika açılımı başlattı.

En verimli ilişkilerin yaşandığı Andrzej Duda döneminin ardından göreve gelen yeni Cumhurbaşkanı Karol Nawrocki yönetimindeki Polonya, Afrika'da Çin'in dev projeleri, Türkiye'nin güven veren askeri-diplomatik hamleleri ve AB'nin sömürgeci geçmişi nedeniyle şüpheyle karşılanan kalkınma programları arasında nasıl fark yaratabilir?

Yanıt, Varşova'nın hem tarihsel bağları hem de günümüzün jeopolitik dengelerini aynı anda yönetebilme becerisinde gizli.


Soğuk Savaş'ta sosyalist dayanışma

Polonya'nın Afrika kıtasıyla ilişkileri yeni değil; ancak ilişkiler uzun süre sınırlı ve düşük profilli kaldı.

Sömürgecilik geçmişine sahip olmaması, Polonya'ya Afrika'yla diyalog kurma noktasında görece daha avantajlı bir konum sağladı.

Bu özgün konum, son yıllarda Polonya'nın kıtaya yönelik ilgisinin hızla artmasına zemin hazırladı.

Soğuk Savaş döneminde Sovyet etkisi altındaki bir Doğu Bloku ülkesi olan Polonya, Afrika'da bağımsızlıklarını yeni kazanmış devletlerle sosyalist dayanışma ve ideolojik yakınlık temelinde ilişkiler geliştirdi.

Bu süreçte kıtanın kuzeyine odaklanarak Fas, Cezayir ve Libya gibi ülkelere Polonyalı doktorlar, mühendisler, bilim insanları ve diğer uzmanlar gönderildi.

Aynı zamanda birçok Afrikalı öğrenciye burs verilerek Polonya'da eğitim imkânı sağlandı.

1970'ler ve 1980'lerde Etiyopya, Gana, Ekvator Ginesi ve Mozambik ile verimli ilişkiler kuruldu.

İç savaşların yeni sona erdiği Angola ve Namibya gibi ülkelerde Polonya, MPLA'ya (Angola'nın Kurtuluşu için Halk Hareketi) savaş malzemesi sağlarken, SWAPO (Güney-Batı Afrika Halk Örgütü) gerillalarına tıbbi destek ve eğitim yardımları sundu.

1981 itibarıyla Polonya'nın Afrika genelinde 20 büyükelçiliği bulunuyordu. Ancak 1989'da komünist rejimin sona ermesiyle dış politika rotası tamamen Batı'ya çevrildi.

AB ve NATO üyeliğiyle birlikte iç reformlar ve Avrupa entegrasyonu ön plana çıktı. Ülkenin Afrika ilgisi azalırken, 1990–2008 arasında kıtadaki büyükelçiliklerden sekizi kapatıldı.


"Go Africa" ve yeni ekonomik diplomasi

Polonya'nın Afrika'ya yeniden yönelişi 2010'lu yıllarda belirginleşti.

Arap Baharı'nın ardından Libya ve Tunus gibi ülkelerle kurulan ilişkiler, Kuzey Afrika'ya yönelik yeni açılımı başlattı.

Bu dönemde Polonya dış politikası, kalkınma, diplomasi ve ticaret ekseninde yeniden şekillendi.

Üniversitelerde Afrikalı öğrencilere sağlanan burslar sürdü, teknik ve kalkınma iş birlikleri hız kazandı.

2013'te başlatılan "Go Africa" programı, Polonyalı şirketlerin Afrika pazarlarında daha aktif olmasını hedefledi.

Nijerya ve Tunus'ta petrol ve gaz projeleri, Mozambik, Namibya ve Kongo Cumhuriyeti'nde madencilik yatırımları, Güney Afrika'da ise madencilik teknolojilerinin modernizasyonu dikkat çekti.

2016'da Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall'ın Polonya ziyaretiyle, kapalı olan Dakar Büyükelçiliği yeniden açıldı.

Bunu Tanzanya, Sudan ve Ruanda'daki diplomatik temsilciliklerin yeniden faaliyete geçmesi izledi.

2017'de Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Addis Ababa'daki Afrika Birliği Zirvesi'nde yaptığı konuşmada "Polonya, Afrika'yı dinlemek ve anlamak istiyor" diyerek yeni dönemin mesajını verdi.

Konuşmasının en dikkat çeken kısmı ise tarihsel bir hatırlatmaydı:

II. Dünya Savaşı sırasında binlerce Polonyalı mülteciye ev sahipliği yapan Uganda, Kenya, Tanzanya, Zambiya, Zimbabve ve Güney Afrika'ya teşekkür ederek Polonya ile Afrika arasındaki bağların sanılandan daha derin olduğunu ve insani temellere dayandığını vurguladı.


Unutulmuş bir sayfa: Afrika'ya sığınan Polonyalılar

1 Eylül 1939'da Almanya'nın Polonya'yı işgaliyle başlayan II. Dünya Savaşı, ülke halkını büyük bir insani felakete sürükledi.

Toplama kampları, sürgünler ve Sovyet işgali sonucunda yüz binlerce Polonyalı, Sovyet topraklarında zorunlu göçe tabi tutuldu.

Sovyetler Birliği'nden İran'a tahliye edilen Polonyalı sivillerin bir kısmı, kaynak yetersizliği nedeniyle İngiltere'nin kontrolündeki Afrika kolonilerine yönlendirildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Böylece binlerce Polonyalı mülteci, 1942–1950 yılları arasında Uganda, Tanzanya (o dönemde Tanganyika), Zambiya, Zimbabve, Kenya ve Güney Afrika'da kurulan 20'den fazla kampta yaşadı.

Bu kamplarda Polonya okulları, tiyatroları ve kiliseleri kuruldu; yerel halkla dostane ilişkiler geliştirildi.

Bazı Polonyalılar savaş sonrasında da Afrika'da kalmaya devam etti.

2010'lu yıllarda Polonya hükümeti, Tanzanya'daki Polonyalı mezarlıklarını restore etti ve "Afrika'daki Polonya" temalı belgeseller hazırladı.

Bu tarihsel hafıza, Polonya'nın Afrika açılımında duygusal ve diplomatik bir zemin sunmaya devam ediyor.
 

Duda dönemi: Gecikmiş bir stratejik açılım

Cumhurbaşkanı Andrzej Duda döneminde (2015–2025), Polonya'nın Afrika politikası yalnızca sembolik ya da ideolojik bir çerçevede kalmadı; doğrudan ekonomik ve stratejik hedeflere odaklanan somut bir boyut kazandı.

Bu süreçte Varşova, kıtada görünürlük kazanmak, ticaret hacmini artırmak ve bölgesel ortaklıklar kurmak için önemli adımlar attı.

En dikkat çekici gelişmelerden biri, savunma sanayi ve güvenlik alanındaki iş birlikleri oldu.

Nijerya'ya satılan Warmate tipi kamikaze insansız hava araçları, bu alandaki ilk büyük satışlardan biri olarak kayda geçti.

Zimbabve, Kenya ve Angola ile de güvenlik teknolojileri ve askerî eğitim alanında iş birlikleri kuruldu.

Ekonomik alanda ise Polonyalı şirketler madencilik, enerji, tarım teknolojileri, bilişim sistemleri ve su yönetimi gibi farklı sektörlerde Afrika pazarına açıldı.

Güney Afrika, Kenya ve Nijerya'daki ticaret odaklı temsilciliklerin açılması, özel sektörün kıtaya olan ilgisini artırdı.

Özellikle Mozambik, Namibya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi doğal kaynak bakımından zengin ülkelerde madencilik projelerine yatırım yapıldı.

Görev süresi boyunca Afrika ile ilişkileri önceleyen Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, 2022 yılının mayıs ayında Mısır'a, eylül ayında ise Senegal, Fildişi Sahili ve Nijerya'ya resmi ziyaretler gerçekleştirdi. 

2024 yılında ise Cumhurbaşkanı Duda bu defa kıtanın doğusuna yönelerek siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği arayışları kapsamında Kenya, Ruanda ve Tanzanya'yı ziyaret etti.

Polonya'nın Afrika'ya ihracatı, 2022 yılına kıyasla yüzde 17 artarak 2023'te 3,2 milyar dolara ulaştı.

Bu artışın temelinde Polonya Yatırım ve Ticaret Ajansı'nın Etiyopya, Kenya, Tanzanya, Güney Afrika, Angola, Nijerya ve Senegal gibi ülkelerde açtığı yeni ofislerin etkisi büyük.


Yumuşak güç projeleri

Polonya'nın Afrika açılımı sadece askeri ya da ekonomik boyutla sınırlı değil.

Varşova yönetimi, kültürel ve dijital alanda da kıta ile etkileşimini artırma çabasında.

Bu stratejinin önemli ayaklarından biri ise yumuşak güç araçları üzerinden yürütülen projeler.

Örneğin, önde gelen Polonyalı medya okuryazarlığı kuruluşu Pravda, Afrika kıtasındaki en büyük sivil teknoloji ve veri gazeteciliği girişimi olan Code for Africa (CfA) ile iş birliği yaparak TruthAfrica adlı bir projeye imza attı.

Nijerya, Cezayir, Angola, Çad, Mısır, Uganda ve Zambiya gibi ülkelere odaklanan bu proje, kıta genelinde dezenformasyonla mücadele etmeyi ve yabancı bilgi manipülasyonlarını ifşa etmeyi amaçlıyor.

Proje, Polonya Dışişleri Bakanlığı'nın 2024-2025 dönemi Kamu Diplomasisi programı tarafından finanse ediliyor.

Kültürel alanda ise Polonya, 2006 yılında Orta ve Doğu Avrupa'daki ilk Afrika film festivali olan AfryKamera'ya ev sahipliği yaparak önemli bir adım attı.

Bu festival, Varşova'nın Afrika kültürüne alan açma niyetini sürdürülebilir kılma iddiasını da yansıtıyor.

2025 edisyonu "African Gaze: SANKOFA" temasıyla 28 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Sinema aracılığıyla Afrika anlatılarına daha fazla görünürlük kazandırılması, kıtanın kültürel temsili açısından da kritik bir rol oynuyor.

Bu tür projeler, Polonya'nın Afrika'da kalıcı bir imaj inşa etme çabasını desteklerken, ilişkilerin yalnızca maddi çıkarlar etrafında kurgulanmadığını da göstermek istiyor.

Ancak, yumuşak güç araçlarının kalıcı etki yaratabilmesi, Afrika'daki yapısal sorunlarla (toplumsal eşitsizlikler, kötü yönetim ya da yerel aktörlerin dışlanması gibi) doğrudan yüzleşmekle mümkün.


Sürdürülebilirlik sınavı

Polonya'nın Afrika ile ilişkileri hâlâ ciddi asimetriler barındırıyor.

Polonya mevcut politikaları ile yerel istihdam yaratıyor ama teknoloji transferi ve ortak üretim gibi uzun vadeli yapısal iş birlikleri sınırlı kalıyor.

Afrika kamuoyunda Polonya'nın görünürlüğü hâlâ sınırlı.

Kimi çevrelerde Varşova'nın projeleri, Avrupa Birliği çerçevesindeki genel stratejilere entegre bir parça olarak algılanıyor; yerel aktörlerle kurulan ilişkilerin kalıcılığı ise sorgulanıyor.

Pek çok ülke gibi Polonya da zaman zaman Afrika ülkelerini yalnızca yatırım ve pazar fırsatları açısından değerlendirme eğiliminde.

Bu yaklaşımın sürdürülebilir bir ortaklık modeli oluşturması zor gözüküyor.


Nawrocki döneminden neler bekleniyor?

Haziran ayında seçimleri kazanan yeni Cumhurbaşkanı Karol Nawrocki, selefi Duda'nın Afrika politikasını sürdürüp derinleştirmek zorunda olan bir isim.

Tarihçi kimliğiyle bilinen Nawrocki, tarihsel anlatıları ustalıkla kullanan bir politikacı.

Bu yönüyle, Polonya'nın II. Dünya Savaşı yıllarında Afrika'da yaşamış sığınmacı geçmişini dış politikada daha belirgin şekilde gündeme taşıyabilir.

Ancak önündeki yol yalnızca tarihsel bağlara yaslanarak ilerlemekten ibaret değil.

Dijitalleşme, yeşil enerji, eğitim ve kadın girişimciliği gibi alanlarda yeni nesil iş birlikleri kurmak, Nawrocki'nin Afrika vizyonunun kilit taşlarını oluşturacak.

Çin, Türkiye, Rusya ve Körfez ülkeleriyle rekabet edecek esneklikte, yaratıcı ve yerel ihtiyaçlara duyarlı projeler geliştirmesi gerekecek.

Polonya'nın Ukrayna savaşı sonrası artan güvenlik rolü de dikkate değer.

Rus tehdidine karşı direnişin simge aktörlerinden biri haline gelen ülke, Afrika'da Rus etkisinin karşısına alternatif ortak olarak yerleşebilir.

Bu durum, Nawrocki liderliğindeki Polonya'yı Batı'nın Afrika'daki stratejik planlamalarında daha görünür kılabilir.

Bununla birlikte, iç politikada muhafazakâr ve milliyetçi bir çizgiye sahip olan Nawrocki'nin Afrika'daki Müslüman ülkelerle kuracağı ilişkilerde kullanacağı dil belirleyici olacak.

Göçmen karşıtı açıklamaları, bazı Afrika ülkelerinde kamuoyunun Polonya'ya dair algısını olumsuz etkileyebilir.

Sonuç olarak, Afrika'nın yükselen güçleriyle köprü kurmak isteyen Polonya için tarihsel yakınlıklar güçlü bir başlangıç noktası sunsa da bu yakınlık ancak eşit ve uzun vadeli ortaklıklara dönüşebildiği ölçüde anlam kazanacak.

Polonya ne eski bir sömürgeci ne de devasa bir küresel aktör; bu nedenle şu soru daha da kritik hale geliyor: Varşova yönetimi iş birliği ile sömürü arasındaki o ince çizgide tutarlı bir diplomasi yürütebilecek mi?

 

 

Kaynaklar:

https://notesfrompoland.com/2024/03/08/presidential-visit-visit-highlights-failings-and-opportunities-in-polands-relations-with-africa/
https://filmfreeway.com/AfryKamera?utm_source=chatgpt.com
https://www.theafricareport.com/239495/poland-signs-with-nigeria-to-replace-russian-gas/
https://klubjagiellonski.pl/2020/10/23/polish-offensive-in-africa/
https://www.africapoland.com/
https://regard-est.com/poland
https://www.indyturk.com/node/746546/tyüzde C3yüzde BCrkiyüzde CCyüzde 87yeden-sesler/tersine-gyüzde C3yüzde B6yüzde C3yüzde A7-polonyalyüzde C4yüzde B1laryüzde C4yüzde B1n-avrupadan-afrikaya-yolculuyüzde C4yüzde 9Fu

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU