Bitkisel üretimi, hayvancılık ve arazi örtüsünü gibi yayılı kaynaklar Marmara Denizi'ni ötrofik hale getiriliyor, yani obez yapılıyor.
Marmara Denizi'ne yayılı kaynak olarak her yıl;
- 329 milyon 387 bin kilogram TN (toplam azot)
- 78 milyon 257 bin kilogram TP (toplam fosfor)
deşarjı yapılıyor (noktasal kaynaklar ayrıca çalışılacak).
Yani Marmara Denizi ağırlıklı yayılı kaynaklar ile kirletiliyor.
Marmara Havzası'ndaki,
- Yayılı kaynaklı TN'nin yüzde 47'sinin bitkisel üretim, yüzde 28'inin hayvancılık faaliyeti ve yüzde 25'inin arazi örtüsünden kaynaklandığı,
- Yayılı olarak üretilen TP'nin gelişiminin yüzde 45'inin bitkisel üretim, yüzde 40'ının hayvancılık faaliyeti ve yüzde 16'sını arazi örtüsünden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
329 milyon 387 bin kg/yıl toplam azot (TN) kirlilik yükünün yüzde 70,8'i Simav-Susurluk Çayı, Ulubat Gölü, Biga-Gönen ve Manyas Gölü alt havzalarında gelmektedir.
Benzer şekilde 78 milyon 257 bin kg/yıl toplam fosfor (TP) kirlilik yükü de yüzde 68,8'si Simav-Susurluk Çayı, Ulubat Gölü ve Manyas Gölü alt havzalarından gelmektedir.
Bu yüzden Erdek ve Bandırma körfezleri dahil Marmara Denizi'nin güney bölgesi yayılı kaynaklar ve noktasal kaynaklar bakımından kirlenmenin en yoğun olduğu yerlerdir.
Marmara Havzası'nda;
★ Aşırı azotlu ve fosforlu gübre kullanımına son verilmediği,
★ Gübre takip sistemi kurulmadığı,
★ Organik tarım ve iyi tarım uygulamasına geçilmediği,
★ Çiftçiler, aşırı gübre kullanımına son vermediği,
★ Dereler üzerinde doğal veya yapay sulak alanlar oluşturulmadığı,
★ Derelerin çevresi ağaçlandırılma ile doğal fitre edilmediği,
★ Yeşil alan gibi tampon bölgeler oluşturulmadığı,
★ Bitkilendirme, teraslandırma metoduna göre yapılmadığı,
★ Hayvan gübreleri ve altlıklar yağmur suyundan etkilenmeyecek şekilde geçici depolanmadığı,
★ Hayvan çiftlikleri yağmur suyundan etkilenmeyecek şekilde yapılmadığı,
★ Mandıralarda oluşan atıksular kontrol altına alınmadığı,
★ Hayvan çiftliklerinin çatılarında yağmur suyu hasat edilmediği,
★ Zeytinyağı üretiminde oluşan kirlilik yükü çok yüksek zeytin karasuyu arıtılmadığı,
★ Hayvan gübreleri ve altlıklar gelişi güzel depolandığı,
★ Sıfır tarımsal atık uygulaması başlatılmadığı ve hayvan gübresi ve altlıklar komposta dönüştürülmediği veya biyogaz üretilmediği,
★ Arazilerde damlama sulamaya geçilmediği,
★ Tarım arazilerinde ve çatılarda yağmur suyu hasat edilmediği,
★ Tarım arazilerinde su akış yönüne uygun yağmur suyunu hasat edecek hendekler yapılmadığı,
★ Sediman gelişinin engellenmesine yönelik önlemler alınmadığı,
★ Tarım atıklar toprak örtü malzemesi olarak kullanılmadığı,
★ Çıplak arazilere son verilmediği,
★ Toprak yüzeyi örtülerek erozyon önlenmediği,
sürece Marmara Denizi yayılı kaynaklarla kirlenmeye devam eder.
Biz de müsilajı konuşmaya devam ederiz.
İyi tarım uygulamaları, çevreye ve insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen tarımsal üretimdir.
Bu uygulamalar, su ve toprak dahil doğal kaynakları korumayı, israfı önlemeyi, verimliliği, tarımda izlenebilirliği ve sürdürülebilirliği ve gıda güvenliğini sağlamayı amaçlar.
Marmara Denizi'ne deşarj edilen azot ve fosfor kirlilik yükleri sınır değerlerinin altına indirilmediği sürece müsilaj yüzeyde görülmez ama 10 ila 25 metre derinlikte oluşmaya devam eder.
Ve oksijensizlik dipten itibaren yükselir.
Marmara Havzası'nın güneyindeki yayılı kaynaklar kontrol altına alınmadığı sürece Marmara Denizi can çekişmeye devam eder.
Sorunu bilmezseniz çözüm üretemezsiniz.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish