Şi Cinping'in Çin'deki tek adam yönetiminin tehlikeleri her zamankinden daha belirgin

Li Keçiang'ın devre dışı kalmasıyla, Şi'ye rakip tek önemli gruptan geriye kalanlar göstermelik liderini kaybetti. Çin Devlet Başkanı, ülkesinin yolunu dilediği gibi şekillendirmekte serbest

Eski Çin Başbakanı Li Keçiang geçen cuma Şanghay'da 68 yaşında kalp krizinden hayatını kaybetti (Reuters)

Son 10 yıldır Çin'in başbakanlığını yapan Li Keçiang'ın ani ölümü, acımasız bir Marksist-Leninist'in ölümü üzerine ülkenin kuşatılmış muhalif grubunu gözyaşlarına boğmayacak. Bir gün onun mirasının bundan daha fazlası olup olmadığını öğrenebiliriz.

Li'nin cuma günü Şanghay'da 68 yaşında kalp krizinden hayatını kaybetmesi sosyal platformlarda yas korosuna, devlet medyasındaysa saygıyla hürmet gösterilmesine yol açtı. Onunla konferanslarda tanışan ve İngilizce konuşup bozuk plak gibi sloganlar ciyaklamayan bir komünist tarafından büyülenenlerden hürmet bekleyebiliriz.

Çinli ölü bir liderin, ölümünden sonra yanlış anlaşılmış bir liberal olarak ün kazanması ilk kez olmuyor; Mao Zedong'un yardımcısı Çu Enlay ve 1980'lerin reformcularından Hu Yaobang için yapılan benzer methiyeler Pekin'de siyasi huzursuzluğa yol açmıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Fakat Li'nin etkisi, devlet başkanı, Çin Komünist Partisi başkanı ve başkomutan olarak kendisine hükmeden Şi Cinping'in yeni Çin'inde uzun süredir azalmıştı. Li birkaç ay önce görevini bıraktığında, Şi'nin imparatorluk yönetimi tamamlanmış oldu.

Britanyalı eski diplomat Roger Garside'ın harika kitabı China Coup'ta (Çin Darbesi), Li'nin tepedeki beceriksiz şoveniste karşı bir Politbüro isyanına önderlik ettiği ve Çin'i otoriter yönetimden çıkış yoluna soktuğu gerçeklere aykırı bir senaryo hayal ediyordu. Ne yazık ki artık kurgu raflarında yerini alacak olsa da okunmaya değer.

Gerçek şu ki Li'nin kariyeri, Çinli elitlerin uyumsuzluğunu değil, uyumunu gösterdi.

Patronla arasındaki farklılıkları, Şi'nin anlamadığı piyasa ekonomisini anlaması ve dünyayla Çin'in şartlarına göre ticaret yapmak istemesi, onunla savaşmak istememesiydi.

Kovid-19 pandemisi sırasında rejimin vurdumduymaz politikalarından Sincan'ın batı bölgesindeki insanlığa karşı suçlarına kadar her türlü aşırı önleme onay verdi. Partinin temel çıkarları söz konusu olduğunda, asla çizginin dışına çıkmadı.

South China Morning Post'un eski editörü ve Komünist Parti siyasetinin sadık gözlemcisi Wang Çiangwei'ye göre, Li'nin ölümü "belirsizlik döneminde Çin'in liderliği için riskli bir an" yaratıyor. Hiç sanmıyorum.

Gerçek şu ki, Şi Cinping hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Li'nin ölüm haberinden hemen önce Şi, Dışişleri Bakanı Qin Gang ve Savunma Bakanı Li Şangfu'nun kesin olarak tasfiye edildiğini duyurmuştu. Her ikisi de kamu hayatından aniden kaybolmuştu. Artık parti içindeki tek önemli rakip gruptan geriye kalanlar göstermelik liderlerini kaybetmiş oldu. Tek adam yönetimin tehlikeleri bundan daha açık olamazdı.

Geçen yılın sonlarında Biden yönetimi, (Rusya'nın, Pekin'de bir başarısızlık olarak görülmeyen Ukrayna istilasından cesaret alan) Çin'in Tayvan için gerçekten savaşa girebileceğini işaretleri karşısında o kadar alarma geçmişti ki Başkan yoğun bir diplomatik ve askeri müdahale emri vermişti.

Amerika ittifaklarını yeniden şekillendirdi, ordusunu güçlendirdi ve ekonomik baskıyı sürdürdü. Şi'ye verilen ana mesaj ölümcül bir hata yapmamasıydı. Politikayı yakından takip eden bir kaynak, "Amerikalılar savaşırdı. Buna şüphe yok. Bunu artık anladılar" demişti.

Şimdiyse lider, tavrını ABD'yle savaştan bahsetmekten, kapısını çalan her Amerikalıyla ilişki kurmaya doğru düşünmeden değiştirdi. Li Keçiang'ın başbakanlığının son aylarında ihtiyat çağrısı yapıp yapmadığını bilmiyoruz. O, Çin ekonomisi için savaşın sonuçlarını herkesten daha iyi bilirdi. Ama ibre tersine döndü.

Biden ekibi, dikkat çeken baş döndürücü iddialara rağmen, büyük ölçüde duyulmamış, son derece profesyonel bir yeniden ilişki kurma işi yaptı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, artık Şi için dış politika yürüten huysuz emektar Wang Yi'yle durmadan konuşuyor. İki başkan arasında bir zirve olabilir.

Ortadoğu'daki şiddetten bir dünya krizinin çıkabileceğini söylemek abartı olmaz. Günümüze kadar Çin, Moskova ve Tahran'daki dostlarına müsamaha göstererek Batı'nın bölünmüşlüğünden ve kargaşasından faydalanmaktan mutluluk duydu. Fakat Şi Cinping bile petrolün varilini 150 dolara çıkaracak ve yavaşlayan Çin ekonomisini mahvedecek bir petro-savaş istemiyor. Onun hırsları şimdilik beklemede.

Michael Sheridan, 2024'te Headline Books tarafından yayımlanacak, Şi Cinping'in Red Emperor (Kızıl İmparator) adlı biyografisi üzerinde çalışıyor



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Gökçe Uçak

 
Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU