İran 23 yaşındaki bir protestocuyu idam ederek çizgiyi aştı

Dünyanın dikkatini vermesi ve rejime karşı tutumunu güncellemesi gerekiyor

Rejimin gözetimindeyken kendisinden alınan itirafa dayanan Şikari'nin aleyhindeki kanıtlar, detaylı inceleme karşısında neredeyse yıkılıyor (Uluslararası Af Örgütü)

Muhsin Şikari şarkı söylemeyi severdi. İnternette paylaşılan videolarda Şikari'nin gitar çalan bir arkadaşına mırıldanarak eşlik ettiği görülüyor. Tanıdıkları, Şikari'nin video oyunlarını sevdiğini ve Tahran'da bulunan bir kafedeki işinde çalışarak PS5 satın almak için yeterince para biriktirmeyi umduğunu da söylüyor. İran'daki pek çok hatta çoğu genç gibi Şikari de Mahsa Emini'nin 16 Eylül'de gözaltında ölmesinin ardından ülke çapındaki ayaklanmaya katılmıştı. Şikari 25 Eylül'de gözaltına alındı, hapse atıldı, "Allah'a düşmanlıkla" yargılandı ve perşembe sabahı idam edildi. Şikari 23 yaşındaydı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ali Hamaney'in Tahran rejimi, Şikari'nin gözaltına alınmasından sadece birkaç hafta sonra idam edilmesiyle sonuçlanan sürecin ihtiyatla yürütüldüğünde ısrar ediyor. Ancak ölüm cezasının ister destekçisi ister karşıtı olun, Şikari'nin idamı kabul edilebilir herhangi bir uluslararası veya ulusal standardın ötesindeydi. Gözler önüne serilen oyunu incelersek, Hamaney'in milisleri Şikari'yi, gözaltına alındığı ilk polis karakolunun arka sokağına sürükleyip oracıkta öldürmüş de olabilir.

Daha endişe verici olansa, ölüm hücresinde ya da idam cezasıyla karşı karşıya daha fazla İranlı protestocunun bulunması. Bunlar arasında İranlıları tehdit eden, sivil giyimli ve haydutvari Devrim Muhafızları milislerinden birini öldürmekle suçlanan 5 kişiyle, belirsiz bir İslami suç olan Allah'a düşmanlıkla yargılanan daha onlarca kişi var. Hamaney rejimi, kan davası gütmek ve protestocuları korkutmak için yasal kılıfı suistimal ediyor. İran çizgiyi aştı. Dünyanın dikkatini vermesi ve rejime karşı duruşunu güncellemesi gerekiyor.

Şikari'nin tutuklanmasıyla darağacına getirildiği an arasında sadece 74 gün var. Buna karşılık 2002'de, "ahlaki yozlaşmayla" suçladıkları Kirman kentindeki 5 sakinin dehşet verici cinyetleriyle ilgili rejim yanlısı 6 haydut tutuklanmış ve yargılanmıştı. Korkunç suçlarını itiraf eden bu katiller, yıllarca süren davaların ardından en sonunda cezası idam olan suçlardan beraat etmişti.

Muhsin Şikari cinayetle yargılanmıyordu bile. 23 yaşındaki İranlı, trafiği engellemek ve protestoculara saldırıp zarar vermekle görevlendirilmiş rejim yanlısı milislerden birini yaralamakla suçlanıyordu. İran'ın belirsiz ve son derece kusurlu hukuk sisteminde bile bunların ikisi de cezası idam olan suçlar değil. Cuma günü İran'ın en üst düzey Sünni din adamı, Şikari'nin sadece birini yaraladığını belirterek idamın şeriat kurallarını ihlal ettiğini söyledi. Din adamı Molavi Abdülhamid haftalık hutbesinde, "Kuran böyle birini öldürmenize izin vermez" dedi.

Şikari'nin kovuşturması son derece adaletsizdi. 23 yaşındaki genç, İran'ın Hamaney'e fanatikçe bağlı İslamcı aşırılıkçıların kontrolündeki, nefret edilen paralel bir kuruluş olan katı Devrim Mahkemesi'nde yargılandı. Ailesine göre, Şikari'nin kendi seçtiği avukata erişimi engellendi ve bunun yerine, hem İran anayasasının 35. maddesi hem de İran'ın imzaladığı uluslararası anlaşmalar ihlal edilerek, avukatını kendisine zulmeden güçlerin seçtiği bir sistem dayatıldı.

Rejimin gözetimindeyken kendisinden alınan itirafa dayanan Şikari'nin aleyhindeki kanıtlar, detaylı inceleme karşısında neredeyse yıkılıyor. Hapishanede çekilmiş bir videoda Şikari'nin topallaması, sorguya çekilirken müfettişler veya gardiyanlar tarafından işkence gördüğüne ve muhtemelen cinsel saldırıya uğradığına işaret ediyor.

Şikari, ailesine veda etme fırsatını hiç bulamamış olabilir. İranlı gencin asılarak idam edildiği haberi, bildirildiği üzere, kendilerine haftalardır davayla ilgili sessiz kalırlarsa Şikari'nin eninde sonunda serbest bırakılacağı söylenen ebeveynleri ve kardeşleri için bir şok oldu. İnternette yayımlanan yürek parçalayıcı bir videoda, oğlunun rejim güçleri tarafından asıldığını öğrendiği anda Şikari'nin annesinin yıkıldığı görülüyor.


Rejim muhtemelen tesettür kurallarını yumuşatmak gibi yemlerle yüksek profilli infazlar gibi sopaları bir araya getirerek rejimi temelinden sarsan üç aylık protestolara son verebileceğine inanıyor. Ancak rejim muhtemelen İranlılar arasındaki öfkenin derinliğini ve yayılma alanını yanlış hesaplıyor. Soğuk havaya ve her yandaki acımasız rejim milislerine rağmen diğer haftalara göre biraz daha az sayıda olsa da son günlerde ülkenin her yerinde protestolar patlak verdi.

Cuma günü İran'ın güneydoğusundaki Zahidan şehrindeki protestocular, "siyasi mahkumlar serbest bırakılmalı" sloganları atarak protestocuların öldürülmesinin rejim karşıtı eylemleri durdurmayacağına işaret etti. Tahran'daki Modares Tarbiat Üniversitesi'nde hukuk profesörü olan, İran parlamentosunun eski üyelerinden Mahmud Sadeghi, Twitter'da, "Güçlü ve sert cezalar vermek sadece protestoların yatışmasına neden olmakla kalmayacak, protestocuların öfkesini de alevlendirecek" yazdı.

İslami rejimin kana susamışlığına yönelik uluslararası tepkiyse şaşırtıcı derecede yumuşaktı. Avrupa Birliği, Tahran rejimini "sanıkların yasal süreç haklarını korumaya" çağıran dikkatle yazılmış bir bildiri yayımladı.

Birleşik Krallık (BK) daha iyisini yaptı. Cuma günü BK, "protestocuları idam cezası da dahil korkunç cezalarla yargılamaktan sorumlu" cezaevi sistemi ve Devrim Mahkemeleri'yle bağlantılı 10 Tahran görevlisine yaptırım uyguladı.

Mesele çok acil. Rejim daha da fazla kan istiyor. 23 yaşındaki Mahan Sedarat Medeni, mağdur olduğu iddia edilen kişilerin bile cezasının hafifletilmesinde hemfikir olmasına karşın, bir Besic milisinin cep telefonunu kırmak da dahil bir dizi hafif suçtan dolayı ölüm cezasıyla karşı karşıya.

BK ve Avrupa hükümetleri idam cezasını tiksindirici buluyor. Ancak son 30 yılda İran bu cezayı çoğunlukla uyuşturucu kaçakçılığı, casusluk, cinayet veya tecavüz gibi ciddi suçlara karşı, genellikle savunma avukatına erişim ve etkin bir temyiz süreci içeren nispeten ihtiyatlı bir işleyişle kullandı.

Hamaney rejimi artık siyasi tutuklulara IŞİD benzeri acele infazlar yapmaya başlayacaksa, yurtdışında terör eylemleri yapma eğilimi de dahil rejimin güvenlik durumuna dair tüm varsayımlar yeniden değerlendirilmeli. Tahran rejimi 16 Eylül'den önce ne kadar iğrenç olsa da daha da kirli, şiddetli ve acımasız hale gelmek üzere olabilir.



https://www.independent.co.uk/independentpremium

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU