Hayaletleri kovalamak: CELAC Latin Amerikacı birleşme rüyası

Özgür Uyanık Independent Türkçe için yazdı

Köklere dönüş: Tarihi Ulusal Saray'ın ana merdivenlerinde Meksika Devlet Başkanı Manuel Lopez Obrador, Latin Amerika ve Karayip devletleri dışişleri bakanlarıyla. Arkadaki duvarda Frida Kahlo'nun eşi, komünist ressam Diego Rivera'nın yaptığı Meksika tarihinin anlatıldığı "Epopeya del pueblo mexicano" adlı freski var / Fotoğraf: Twitter - @lopezobrador_

700 yıldan fazla bir süredir meydana gelen bunca olayla burada yaşamak zor; bu yer fetihlerin, isyanların, istilaların, monarşilerin, imparatorlukların, otoriter rejimlerin, diktatörlüklerin kavşak noktasıdır.

Ve umarız, tam demokrasinin yeni metaforu, egemen, farklılıklara dayanan, özgür ve adil, gerçek bir Federal Cumhuriyetle taçlanır.

Bu yüzden her gün bir aile gibi ve aşkla asırlara dayanan bu yoğun tarihi arındırmaya çalışıyoruz; Tenochtitlan'ın düşüşünden beri dolaştığı söylenen hayaletleri kovuyor ve bazılarının duyduğu fısıltılara kulak asmamaya çalışıyoruz.


Profesör Beatriz Gutiérrez Müller cumartesi günü gerçekleşen VI. CELAC (Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu) zirvesinin 'hoş geldiniz' konuşmasını bu sözlerle açtı.

Dr. Beatriz'in konuşma yaptığı bu mekan -Meksika başkentindeki Ulusal Saray (Palacio Nacional)- gerçekten de sömürge sonrası Latin Amerika tarihinin en önemli kavşak noktasıdır.
 

2.jpg
Beatriz Gutiérrez Müller "First Lady" olarak değil, akademik kimliğiyle zirvede "hoş geldiniz" konuşmasını yaptı


Burası muhteşem Aztek kenti Tenochtitlan'ın yıkıntılarından, fetihçi Hernán Cortés'in yapımını emrettiği "Yeni İspanya" krallığının ilk sarayıdır.

Amerika kıtasının, halen işlevini ve önemini sürdüren, inşa edilmiş en eski meydanı "Zocalo"ya bakan bu devasa yapının üzerinden son Aztek İmparatoru Moctezuma'dan devrimci lider Emiliano Zapata'ya, Napolyon'un atadığı "Meksika İmparatoru" I. Maximilian'dan neredeyse 30 yıl Meksika'ya hükmeden diktatör Porfirio Diaz'a Latin Amerika tarihinin en önemli kişileri geçti. 
 

3.jpg
 Amerika kıtasının halen işleyen en eski meydanı "Zocalo"ya bakan Ulusal Saray Aztek İmparatoru Moctezuma'nın sarayı üzerine inşa edilmiş


Beatriz Gutiérrez Müller, Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador'un eşi. Fakat eşi başkanlık koltuğuna oturduğunda o "First Lady" olmayacağını açıkladı.

Çünkü Dr. Beatriz belirli işlevi veya yasal sorumlulukları olmayan bu "resmi" figürün kaldırılması gerektiğini savunuyor. 

"Farklı düşünmeye ve hareket etmeye başlamalıyız; First Lady fikrine bir son verelim çünkü Meksika'da birinci veya ikinci sınıf kadın istemiyoruz" diyor. 

Bence; doktora sahibi olan ilk "Meksika başkanının eşi" olma Unvanına sahip Beatriz Gutiérrez Müller'in CELAC'taki hoş geldiniz konuşması, Andres Manuel'in açılış konuşmasından daha iyiydi.

Çünkü hem referansları hem de CELAC ruhunu kavrayışı açısından daha net ve radikaldi. 
 

4.jpg
Andres Manuel Lopez Obrador belki de Meksika tarihinde son asırda sadece kendi kişisel karizmasıyla seçim kazanıp devlet başkanı olmuş ilk siyasetçi. Pragmatist, megaloman, inatçı, gereğinde popülist, gereğinde devlet adamı


Başkan López Obrador, açılış konuşmasında, CELAC'ın öncülü olarak, 1961'de Başkan John Kennedy'nin bir girişimi olan "Alliance for Progress"e referans verdi. Ayrıca ABD Başkanı Joe Biden, Yardımcısı Kamala Harris ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun bu zirvenin gelişimiyle "ilgilendiklerini" de söyledi.

Meksika devlet başkanına göre CELAC planıyla ve yeni fikirlerle, üye ülkelere karşı "abluka ve kötü muamele olasılıklarını ortadan kaldırmanın mümkün" olduğunu iddia etti.

Oysa "Alliance for Progress" Soğuk Savaş'ın başlangıcında 1961 yılında Küba Devriminin etkilerini kırmak amacıyla başlatılmış bir girişimdi.

Her ne kadar gelir seviyesini, okuma yazma oranını yükseltmek, fiyat istikrarı, sosyal plan ve tarım reformu gibi "ilerlemeci" hedeflere sahip olsa da temelde amacı Latin Amerika'da "demokratik hükümetler" kurmaktı. 
 


ABD'nin Latin Amerika'da "demokratik hükümetler kurmak" arzusunun kıtada askeri faşist cuntalarla sonuçlandığını hepimiz biliyoruz.

Bu yüzden Başkan Lopez Obrador, hem CELAC'ın üç temel ilkesinden birincisinin "müdahalecilik karşıtlığı ve kendi kaderini tayin hakkı" olduğunu söyleyip hem de Kennedy'nin "Alliance for Progress"ine referans vermesi saçmaydı. 

22-23 Şubat 2010 tarihlerinde Meksika'da gerçekleşen Rio Grubu ve Latin Amerika-Karayip Entegrasyon ve Gelişme Zirvesi'nde CELAC'ın amacı "Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin gücünü birleştirmek; politik, ekonomik, sosyal, kültürel entegrasyonunu sağlamak" olarak tanımlanmıştı.

Peki, ABD'yi dışarıda bırakan CELAC, Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin gücünü kime karşı ve ne için birleştiriyor? 

Zaten bu CELAC zirvesinin Arjantin, Meksika, Bolivya hükümetlerinin Amerikan Devletleri Örgütü "OAS" karşıtı açıklamalarının gölgesinde gerçekleşmiş olması da bir tesadüf değil. 

Zira CELAC, merhum Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chávez'in ısrarlı çalışmaları sonucu ABD egemenliğindeki OEA'ya (Amerikan Devletleri Örgütü) alternatif olarak ortaya çıkmıştı.

Kuruluşunda 33 Latin Amerika ve Karayip Devletlerini kapsayan bu örgütün temel özelliği, ABD'yi dışlamış olması ve elli yıldır kıtadan yalıtılan Küba'yı bünyesine katmasıdır.

3 Aralık 2011 tarihinde Venezuela başkentinde "Karakas Bildirgesi"ne atılan imzayla resmen kurulan CELAC'ın öne çıkan liderleri ALBA olarak adlandırılan Bolívarcı ittifakın üyeleri olan Venezuela, Küba, Nikaragua, Ekvador ve Bolivya'ydı.

Küba, Venezüella veya Nikaragua gibi ülkelerin uzun süredir birlikte yürüttüğü bu diplomatik çatışmaya son dönemde Meksika da katılmış gibi görünüyor.  

Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard daha geçen ağustos ayında OAS'ın dağıtılması için açıkça çağrı yapmıştı:

Meksika'nın önerisi nedir? Müdahaleci, karışan ve hegemonyacı anlamda OAS'a elveda ve Amerika Birleşik Devletleri ile 21. yüzyıl için anlaşarak inşa edeceğimiz başka bir organizasyon olsun.
 

6.jpg
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro uzun bir aradan sonra ilk kez bir ülkeye resmi ziyarette bulundu


Bu sözlerin üzerinden 3 hafta geçmeden, Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, uzun uluslararası tecrit döneminden sonra ve ABD'nin "kellesine" 15 milyon dolar ile ödül biçtiği tutuklama tehdidi altında, Meksika'ya gelerek CELAC toplantısına katıldı.

Zaten Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel, Meksika devlet başkanının özel davetlisi olarak Meksika Bağımsızlık Günü kutlamalarına geldiği için orada bulunuyordu. 
 

5.jpg
Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel CELAC zirvesinden günler öncesinden Bağımsızlık Günü kutlamalarına katılmak için Meksika'da bulunuyordu. İlk kez gerçekleşen bu özel davet kuşkusuz ABD'ye bir mesaj niteliğinde


Küba, ABD-Meksika çatışmasında dönemsel olarak canlanan ve sönen bir "çıban başıdır". Başkan Manuel Lopez Latin Amerika ile Washington arasında "yeni bir ilişkinin inşası" Havana'yı dışlayamayacağını açıkça ifade ediyor:

Küba bölgenin bir parçası ve ABD'nin halkına karşı uyguladığı abluka, Amerikalılar arası ilişkilerin yeniden yapılandırılması senaryosunda çağdışıdır.


Meksika başkanı, Latin Amerika ve Karayipler'in karşı karşıya olduğu büyük sıkıntıların uyumlu bir birliktelikle aşılabileceğini söylüyor. Fakat bu önerme aynı zamanda ABD'nin de küresel güç olarak gerileyişinden de faydalanıyor.

Manuel Lopez, ABD'nin kendisini koltuğundan eden Çin'in gücü karşısında bulunduğu zorlukların farkında.

 

Giderek çelişkileri derinleşen ve etkileri bölgenin iç dinamiklerinde hissedilen, bloklar ve güçlerle diyalog kapasitesini garanti eden, bölgesel bir organizasyon inşa etmeyi arzu ediyor.  

Bu yüzden Bolivarcı ülkeler gibi Latin Amerika'nın bağımsızlığını savunan bölgesel güçlere fırsat tanıyor. 

Ancak yine de Nicolás Maduro'nun zirveye katılımı birçokları için sürpriz oldu.

İlk tepki Kolombiya hükümetinden geldi. Kolombiya Hükümeti, Nicolás Maduro'nun "de facto" başkanlığını tanımadığını ifade ederek zirveye katılmayı reddettiğini açıkladı. 

Zirve başladığında söz sırası gelen Paraguay Devlet Başkanı Manuel Abdó Benítez, "Bu zirvedeki varlığım hiçbir şekilde Sayın Nicolás Maduro'nun hükümetinin tanınması anlamına gelmiyor" derken, Uruguay Devlet Başkanı Luis Lacalle "Muhalifler hapsedildiğinde, insan haklarına saygı gösterilmediğinde, sakin ama kararlı sesle, Küba, Nikaragua ve Venezüella'da neler olduğunu endişeyle izlediğimizi ciddiyetle söylemeliyiz" diyerek daha da ileri gitti. 

7.jpg
Hızlı ve öfkeli: Uruguay Devlet Başkanı Luis Lacalle Pou bölgede Brezilya devlet başkanı Bolsonaro ile sağ bloğun en agresif lideri


Maduro, iki devlet başkanına istediğiniz yerde "demokrasi üzerine tartışmaya hazırım" diye meydan okurken, Diaz-Canel doğrudan muhatap almak yerine neoliberalizm, emperyalist müdahale ve ABD'nin ambargosundan yakındı.

Zaten Kübalı başkan evindeymiş gibi rahattı. Zira Meksika devlet başkanı, ABD ambargosunu Küba hükümetiyle halkını karşı karşıya getirmeyi amaçladığı için "sefil ve aşağılık" olarak nitelendirmişti. 

Bu arada müdahalecilik deyince ilginç bir tepki de Nikaragua'dan geldi.

Dışişleri bakanı Denis Ronaldo Moncada Colindres, Arjantin'in CELAC dönem başkanlığını desteklemediklerini açıklayarak, devlet başkanı Alberto Fernandez'i basında çıkan "Nikaragua'daki durumu çözmek için ABD ile çalışıyoruz" sözlerinden dolayı suçladı. 

Önceki günlerde Nikaragua devlet başkanı Daniel Ortega da "Görüldüğü gibi, Arjantin Hükümeti, Kuzey Amerika emperyalizminin bir aracı haline geldi. Kendisini ABD'nin hegemonik çıkarlarına tabi kılarak, Nikaragua'nın ulusal egemenliğini ihlal ve reddetme stratejisi tasarlıyor" demişti.

Arjantin ise zirve sırasında büyük bir hükümet krizinden geçtiği için Nikaragua'nın suçlamalarını duymadı. 

Geçtiğimiz hafta ara seçimlerde büyük oy kaybına uğrayan iktidar bloğunda fatura sağcı bakanlara kesilince, zirve için Meksika'ya gelen Arjantin Dışişleri Bakanı Felipe Solá toplantıda ülkesini temsil etmesi bile beklenmeden istifa etmek zorunda bırakıldı.

Böylece CELAC dönem başkanlarından Arjantin'i, Dışişlerinde Latin Amerika bürosunda sekreter yardımcısı olan Juan Carlos Valle Raleigh temsil etti.
 

10.jpg
Zirvenin en talihsiz kişisi de Arjantin Dışişleri Bakanı Felipe Sola'ydı. Sola zirveye katılmak için geldiği Meksika'da toplantıya katılamadan istifasını vermek zorunda kaldı​​​​​​


Dikkat ederseniz uzun süredir Latin Amerika denince Brezilya'nın esamisi okunmuyor. Çünkü Bolsonaro hükümeti Latin Amerikacılığı "komünistlik" olarak gördüğü için CELAC'tan ayrıldı. 

Jair Bolsonaro hükümeti, 2020 Ocak ayında "demokratik olmayan rejimlere önem verdiği" gerekçesiyle Brezilya'yı CELAC'tan çekmeye karar vermişti. 

Zamanın Dışişleri Bakanı Ernesto Araujo, CELAC'ı Venezuela, Küba, Nikaragua gibi demokratik olmayan rejimleri öne çıkarmakla suçlamıştı. (29 Mart'ta istifa eden Araujo, Venezuela rejimini yıkmak için Brezilya ordusunu kullanmayı savunacak kadar radikal bir sağcıydı.)

Bolsonaro yönetimindeki Brezilya'nın CELAC'tan önce Güney Amerika Uluslar Birliği "Unasur"dan da 2019'da ayrıldığını belirtmeliyim.

Üstelik bu kararını 12 Nisan 2018'de Bolivya'nın başkanlığı üstlendiği gün açıkladı. Daha sonra da Evo Morales hükümetine karşı Bolivya darbesini aktif olarak destekledi.
 

8.jpg
Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce de CELAC zirvesindeydi. Oysa çok değil bir yıl önce darbeyle başkanlık koltuğuna oturan Jeanine Añez Bolivya'yı CELAC'tan çıkarmıştı. Şimdi Añez hapiste ve Bolivya CELAC'a döndü


Pasifik kıyıları sakin; sanki biraz kendi içine kapanmış. Şili'de ve Ekvador'daki sağ yönetimler kendi sorunlarına odaklanmış durumdalar. İşin ilginci Şili'de yer yerinden oynuyor, sol sandıkta patlama yapıyor ama onların da CELAC'la ilgilendikleri yok. 

Hadi Ekvador, ulusal parası bile olmayan küçük, karmaşık bir ülke. Şili gibi ordusu, kurumları köklü ve istikrarlı, entegre bir ulusun adeta dış politikadan çekilmiş olması şaşırtıcı.

Şili Dışişleri Bakanı Andrés Allamand CELAC'a katılmaktansa kendi başkentinde bir dini törene gitmeyi tercih etti.

Sanırım zirvede en heyecanlı kişi çiçeği burnunda Peru Devlet Başkanı Pedro Castillo'ydu. Ama onun da ne dediğini kimse anlamadı. 
 

9.jpg
Peru'nun yeni devlet başkanı Pedro Castillo başından hiç çıkarmadığı yöresel şapkasıyla CELAC zirvesinde


CELAC'ta Amerikan Devletleri Örgütü'nün (OAS) darbeleri teşvik eden, ABD ambargolarına çanak tutan müdahaleci yapısı ve hükümetleri istikrarsızlaştırma alışkanlığı çokça tartışıldı.

Siyasetçiler, diplomatlar, analistler ve akademisyenler OAS'ın Soğuk Savaş ürünü, eskimiş bir kurum olduğunu kabul ediyor. 

Fakat hangisi eskimiş değil? Nikaragua devlet başkanı Ortega, Küba'daki yönetim, Meksika'daki düzen, Kolombiya'daki savaş, Arjantin'deki kutuplaşma, Bolivya'daki darbe ve Venezuela'daki "civico-militar" yapı…

Neticede sorunu getirip ucu bucağı belirsiz bir "bağımsızlık" ilkesine ve tabi ABD müdahaleciliğine bağlıyoruz ama daha Arjantin'le küçük komşusu Uruguay bir kağıt fabrikasıyla ilgili çevresel bir sorunu karşılıklı oturup çözemezken, nasıl bir Latin Amerika birliğinden bahsedeceğiz?

Meksika devlet başkanı bir de Avrupa Birliği'ni CELAC'a referans gösteriyor. 

Peki, Güney Amerika Ortak Pazarı "Mercosur"a ne oldu? 

Dünyanın beşinci ekonomik topluluğu felç olmuş durumda.

İşlevsel normlara, kapsamlı anlaşmalara sahip MERCOSUR'u çalıştıramayan bir Latin Amerika'dan nasıl Avrupa Birliği'ne benzer bir model çıkarılabilir?

CELAC'ta Covid-19 aşısı tedariki, aşırı yoksullukla mücadele, düzensiz göç akımları, iklim değişikliğine karşı somut önlemler alma gibi faydalı konular da ele alındı. 

Geçen yıl Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard bu CELAC zirvesinde, içinde uzay ve havacılıkta işbirliği, COVID'le mücadele, kapsamlı afet risk yönetimi, yolsuzluğa ve eşitsizliğe karşı okyanus kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine kadar varan entegrasyon ve karşılıklı işbirliğini sağlamaya odaklanan on dört maddelik bir öneri sunmuştu.

Hepsi iyi güzel de bunları hangi irade, bütçe ve idare altında yapacakları belli değil.

Sonuçta herkeste bir yorgunluk ve bıkkınlık var. 

Çünkü, biliyoruz ki yarın aynı adamlar OAS'a gidip aynı lafları edip, evlerine dönecek.

Bu yüzden 44 maddelik sonuç bildirgesiyle kimse ilgilenmedi.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU