İran'daki seçime katılım acıklı derecede düşük olacak: "Toplumun havası değişti"

Yakın tarihli bir anket, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin yerini almak için 18 Haziran'da yapılacak yarışta seçmen yaşını doldurmuş kişilerin yalnızca yüzde 41'inin oy kullanmayı planladığını gösteriyor. Borzou Daragahi, bunun nedenini soruyor

Bir İranlı 7 Haziran'da Tahran'daki bir seçim bürosunda İbrahim Reisi'nin posterinin altında oturuyor (AFP)

İran cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşıyor ve anket sonuçlarına, devlet medyası tarafından yayımlananlara bile bakılırsa, ülke genelinde coşku sönük. Devlet destekli bir anket kuruluşu tarafından yakın zamanda yapılan anket, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin yerini almak için 18 Haziran'da yapılacak yarışta seçmen yaşını doldurmuş kişilerin yalnızca yüzde 41'inin oy kullanmayı planladığını gösteriyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Gamaan örgütü tarafından yürütülen kapsamlı bir çalışmaysa daha da uçuk sayılar vererek seçmenlerin yalnızca yüzde 25'inin sandığa gideceğini öne sürdü. Bu, 42 yıldır demokratik şekilde var olan bir tür İslami ütopya olmayı arzulayan bir ülke için acınası bir durum.

Bu sayılar, İranlıların genelde oy kullanmamanın ve doğum belgesi ve aile kaydı işlevi gören kimlik kitapçığına gerekli damgayı vurdurmamanın işte veya üniversitede başlarına iş açmak anlamına gelebileceğinden korktukları düşünülürse daha da olağanüstü.

İran'ın çoğu kusuru, onun açık düşmanı ABD'nin eylemlerine tartışmalı şekilde atfedilebilir. İran'ın ekonomisinin darmadağın durumda olmasının en büyük sebebi Amerika'nın uyguladığı yaptırımlar. İran'ın dünyanın diğer büyük güçleriyle ilişkileri de Washington'un 2015'teki nükleer anlaşmasından çekilme kararıyla karmaşıklaştı.

Fakat İran'ın zaten derinden defolu olan demokratik tuzaklarının çöküşü, neredeyse tamamen tek bir adamın, İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in ve son yıllarda ülkenin güvenlik, istihbarat ve yargı sistemleri üzerindeki kontrollerini sıkılaştıran muhafazakarların suçu.

İranlılar, Hamaney gibi rejim yandaşlarına onun ülke vizyonuyla aynı fikirde olmadıkları ve daha özgür ve dünyaya daha açık bir İran istedikleri mesajını vermek için yıllardır sokakları ve seçim sandıklarını kullandı. Ne var ki rejim liderliği halkın uyarılarına kulak asmadı; bunun yerine gözetim, internet kesintileri, tutuklamalar ve hatta iç siyasi muhaliflerin infazlarıyla siyasi baskıyı ikiye katladı.

Birazcık ilerici veya ılımlı seçilmiş yetkililerin bile toplumsal kısıtlamaları gevşetebileceği ve siyasi alan açabileceği umutları her defasında akamete uğratıldı. Bu, İranlıların, eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi gibi aşikar reformistler ve hatta yakında görevden ayrılacak olan Ruhani gibi görece ılımlılar altında İslami sistem içinde kademeli, barışçıl değişim için çeyrek yüzyıllık arayışlarına derinden zarar verdi.

Gamaan için çalışmayı yöneten Hollanda merkezli bilim insanı Ammar Maliki, "Bu, sadece muhafazakarların veya aşırı tutucuların aksine rejimin hedef alındığını ilk görüşümüz" diyor.

Toplumun havası değişti.

 

anket.jpg
(Gamaan)


Ülkenin adaylarının ve yasalarının İslami standartlara uygunluğunu denetleyen bir tür anayasa mahkemesi olarak hizmet veren Anayasa Koruma Konseyi'nin yaşlanan hukukçuları, İran'ın demokratik krizini şiddetlendirdi. Anayasa Koruma Konseyi, muhtemelen Hamaney'in imalarına ve jestlerine göre hareket ederek, dini liderin gözdesi olan muhafazakar İbrahim Reisi'nin önünü açma girişimi gibi görünen bir girişimle tanınmayan, üçüncü sınıf veya küçük 6 aday hariç tüm adayları dışarıda tuttu.

İran'ın ilk kadın cumhurbaşkanı olmaya çalışan kadın hakları aktivisti Zehra Shojaei'yi unutun. Hamaney'in güvenilir bir kuklası olarak hizmet eden eski Meclis Başkanı Ali Laricani bile Anayasa Koruma Konseyi'nin standartlarına uymadığı için adaylar arasına alınmadı.

1980'lerin sonlarında binlerce siyasi tutuklunun toplu olarak katledilmesi emrini veren organın bir üyesi olmakla suçlanan, insan hakları ihlalcisi olduğu iddia edilen Reisi, 2017'de Ruhani'ye karşı büyük oy farkıyla kaybetmişti. Reisi, seçimler için coşku uyandırmayı amaçlayan bir dizi televizyon tartışmasında acıklı bir performans sergiledi. Saatlerce süren tartışmalarda, akılda kalıcı tek bir kısa açıklama veya tek bir cümle söylemedi. Reisi sıkıcı, didaktik eski nükleer müzakereci Sait Celili tarafından bile gölgede bırakıldı.

Fakat görünüşe göre, 60 yaşındaki siyah sarıklı din adamı, 82 yaşındaki Hamaney'in ölmesi halinde katı rejim yandaşlarının etrafında toplanacağı bir figür haline gelmek için gerekli özgeçmişe sahip. Karizması ve hatta çok fazla siyasi deneyimi olmamasına rağmen Reisi'nin fotoğrafları ve pankartları İran şehirlerinin sokaklarını istila ediyor. Bu, istihbarat ve güvenlik aygıtı elemanlarının ve fanatik rejim yanlısı paramiliterlerin onun için oyları mobilize ettiğinin bir işareti.
 


Muhafazakarlar ve toplumun geri kalanı arasındaki coşku uçurumu çok açık. Yüzde 73'lük katılımın olduğu 2017'de Ruhani, Reisi'yi yüzde 57'ye karşı yüzde 38'le yenmişti. 27 Mayıs ile 3 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen Gamaan anketine göre, 2017'de Ruhani'ye oy verenlerin sadece yüzde 9'u bu yıl oy kullanacakken Reisi'ye oy verenlerin yüzde 58'i cuma günü sandık başına gideceğini söylüyor.

Genel katılım sayıları çok düşük olursa rejim, geçmişte muhtemelen yaptığı gibi, daha saygın görünmelerini sağlamak için nihai rakamları her zaman değiştirebilir.

Bu, Tahran'da haftalık cuma namazında rejime bağlılık yemini etmek için bir araya geldiklerinde muhafazakarların kendilerini daha güvende hissetmesini sağlayabilir fakat bunların hiçbiri giderek devrimci tonlarda kitlesel sokak protestolarına yol açan sorunları çözmeyecek.

Bir parça ekonomik refah ve siyasi değişim için umut olduğu sürece, İranlılar demokratik özlemlerini bir kenara bırakmaya istekliydi. Bu umut olmadan Reisi, radikal bir dönüşüm geçirmeye istekli, öfkeli, morali bozuk bir ülkeyi yönetecek.

Farazi adayların bir listesinin sorulduğu Gamaan anketinde, katılımcıların yüzde 29'u, son İran şahının Virginia'da yaşayan oğlu Rıza Pehlevi'ye oy vereceğini söyledi. Katılımcıların sadece yüzde 15'i Reisi'ye oy vereceğini söyledi.

Maliki, “Rejimin değiştirilmesi, her türlü değişiklik için ana kanal haline geldi” diyor.

Birçok kişi, reformun ilk ön koşulunun rejimi değiştirmek olduğu sonucuna varıyor. Bu, rejimin 6 ay ya da bir yıl içinde çökeceği anlamına gelmiyor. Ama görmezden gelemeyeceğiniz önemli bir gösterge.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU