Navalni açlık grevinde ölebilir

Prof. Dr. Nadir Devlet Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Yolsuzluklarla mücadele eden 44 yaşındaki muhalif politikacı Aleksey Navalni, 31 Mart'ta açlık grevine başladığını ilan etti.

Mart sonuna doğru kendisini Moskova'dan takriben 100 kilometre uzaklıktaki Rusya'nın mahkumlar için en katı şartlara sahip şaibeli ıslah kolonisine nakledilmişti.

Navalni daha önce zehirlenmiş, komaya girmiş, Almanya'da tedavi edilmiş, 17 Ocak'ta Moskova'ya dönünce de tutuklanmıştı. 31 Mart'ta avukatı tarafından ilan edilen instagram notunda Navalni şunları ifade etmişti:

31 Mart'ta ağrılarım arttı, her iki bacağımda da hissiyat azaldı. Kendi tercihime göre bir doktorun teşhis koyması için açlık grevine başladım. Açım ama hala iki bacağım mevcut.


Moskova İlinskaya Hastanesi'nin ortopedi cerrahı Andrey Volna "şüphesiz bu açlık grevi sağlığına ciddi tehlike verecek" dedi. Ayrıca binden fazla Rusya sağlık görevlisi Navalni'nin taleplerinin yerine getirilmesi için imza kampanyasına katıldılar.  

Navalni'nin ailesi ve taraftarları rejimin çeşitli baskılarına maruz kalıyor. Bu yetmezmiş gibi Navalni ile bir şekilde ilişkisi bulunanlara da açıklanamaz şeyler oluyor.

5 Şubat'ta "Omsk Acil Hastanesi'nde 55 yaşındaki anestezi ve resasitasyondan sorumlu Başhekim Yardımcısı Sergey Maksimşin aniden yaşamını yitirmiştir" şeklinde bir açıklama yapılmıştı. O Navalni'e Ağustos 2020'de zehirlenme teşhisi koymuştu.

31 Mart'ta ise aynı hastanenin, Travmatoloji ve Ortopedi Bölümü Başkanı Doktor Rüstem Agişev'in geçirdiği beyin kanaması sonrasında cuma günü "aniden" öldüğü belirtildi.

Her iki doktorun da Navalni'nin hastalıkları hakkında fazla bilgiye sahip oldukları için mi ortadan kaldırıldıkları konusu, ilginç bir soru olarak zihinleri meşgul ediyor. Bu kadar da tesadüf olmamalıydı, sanki.

Navalny'nin tutuklanması Rusya'da çok çeşitli protestolara yol açtı. Dünyada hem tutuklamayı hem de polisin protestolarda aşırı güç kullanmasını protesto eden ülkeler ve kurumlar odu. 

En son olarak 30 Mart'ta Elysee Sarayında, Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron ve Alman Şansölyesi Angela Merkel, Putin ile Kovid-19 aşısı meselesinde işbirliği olabilir mi konusunu görüştüklerini bildirdiler.

Aynı bildiride ifade edildiğine göre, Putin'i tutuklu siyasi muhalif Aleksey Navalni'nin haklarına saygılı olmaya ve sağlığını korumaya davet ettiler.

Bu arada Navalni'nin Litvanya'da bulunan özel kalemi Leonid Volkov, free.navalny.com internet adresinde yeni bir protesto için 500 bin kişilik kampanya başlattı. Kampanyaya 05 Nisan'a kadar 384,5 bin kişi katılacağını bildirdi. 

Sovyetler Birliği'nde çaresiz kalan mahkumların başlattıkları en fazla dikkati çeken açlık grevleri ise şunlardı:

1969'da muhalif Aleksandr Ginzburg çalışma kampında nişanlısı ile evlenmesi engellenince 27 günlük açlık grevine gitti. Daha sonra batı kendisini çok sahiplenince Sovyetler Birliğinden sürüldü.

Sovyet nükleer fizikçisi ve insan hakları savunucusu Andrey Saharov 1971, 1981 ve 1985 yıllarında açlık grevine gitti. Her seferinde zorla beslenerek ölmemesi sağlandı.

1975'te tahliye edilmesine üç gün kala tekrar mahkûm edilmesini protesto eden Mustafa (Cemilev) Kırımoğlu Sovyet tarihinin en uzun, 303 günlük açlık grevini gerçekleştirdi. Zorla beslenerek ölmemesi sağlandı. TRT "Mustafa Cemiloğlu öldü" diye haber yapıca protestolar olmuştu.

Kendisi 1966 ve 1986 yılları arasında altı defa anti-Sovyet faaliyetlerle suçlanarak hapishanelerde, çalışma kamplarında veya sürgün edilerek gözetim altında kaldı.

Açlık grevi yapan diğer muhalifler ise (1986) Anatoli Marçenko, üç aylık grevden sonra hapiste öldü.

(2015-2016) Ukraynalı pilot Nadiya Savçeno ilk olarak 83 gün, daha sonraki açlık grevi esnasında Ukrayna'ya geri yollandı.

(2018) 20 yıla mahkûm edilen Ukraynalı film prodüktörü Oleg Sentsov 145 günlük açlık grevi yaptı. Sağlığı kötüleşince bıraktı. 2019'da mahkûm değiş-tokuşunda Ukrayna'ya yollandı. 

(2019) Navalni'nin kurduğu "Yolsuzluğa Muhalefet Vakfı"nda avukat olan Lyubov Sobol muhalif adayların Moskova Şehir Dumasına (meclis) yapılan seçimlere katılmalarının yasaklanması üzerine açlık grevine gitti. Navalni 32 günden sonra ondan açlık grevinden vazgeçmesini rica etti.

İktidardakiler muhalefeti sevmezler. Sebebi de ellerindeki siyasi ve maddi güçleri kaybetme endişesidir.

Bilhassa otoriter rejimli ülkeler muhalefetin sesini kısmak için her türlü hukuki, siyasi, ekonomik ve sosyal baskı metotlarını kullanılır. İşte Rusya Federasyonu'nda şu andaki en aktüel örnek Navalni olayıdır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU