Muhammed Ali'ye karşı Joe Frazier: 50 yıl sonra Yüzyılın Dövüşü'nü yeniden düşünmek

Mit ve efsane gecesinde dünyada hayat durma noktasına gelmişti

Joe Frazier, Mart 1971'deki karşılaşmada Muhammed Ali'yi yere sermişti (AFP)

Mart 1971'de bir pazartesi gecesi Madison Square Garden'da gerçekleşen Yüzyılın Dövüşü'nde Joe Frazier, Muhammed Ali'yi yenerek dünyada hayatı durduran bir dövüşte gezegendeki en büyük boksör olmuştu.

İki boksörün her biri 2,5 milyon dolar kazanmış, daha önce dövüşte yenilmemiş iki savaşçı, tarihin aydınlattığı ringde sahnede buluşmuştu. Başkanlar, krallar, despotlar ve dilenciler dövüşü dinlemek veya izlemek üzere veya sonucu öğrenme isteğiyle durmuştu. O gece Garden'ın kutsal alanını 5 bin kişi kuşatmıştı, 20 bin kişi içerideki tüm koltukları, koridorları ve basamakları doldurmuştu. Daha önce böyle bir spor etkinliği hiç yaşanmamıştı. Hiç.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ali 1967'den beri sürgündeydi, Amerikan ordusunda görev almayı reddetmesi dünya ağır sıklet unvanının elinden alınmasına neden olmuştu. Ağır sıklet unvanını Frazier kazanmıştı; Ali'yse ringe 6 ay öncesinde dönmüştü. Bilmeniz gerekenler bundan ibaret. Ve sonra iki Los Angeles züppesi dövüşçülere ödemek için 5 milyon dolar (yaklaşık 37,5 milyon TL) buldu. Bu, sonsuza dek efsaneler ve mitler girdabında dönen bir dövüş ve geceydi.

Jerry Perenchio, Hollywood'da üst düzey menajerdi. Jack Kent Cooke de spor takımları sahibiydi. Paraları vardı ve daha fazlasını kazanacaklarını biliyorlardı. Ortada dövüşü sahneye koyacak paraya, vizyona veya gayrete sahip geleneksel bir boks destekçisi olmadığını düşünmek hayret verici. Perenchio iki boksörle bir kez bile görüşmemişti.

Hollywood adamı, yeterince bilet satılmasını garantilemişti. Perenchio, "Potansiyel olarak tek seferde dünya tarihindeki en büyük hasılatı getirecek. Rüzgar Gibi Geçti (Gone With The Wind) gibi. Bu Mona Lisa" demişti. Dövüş, eski boks yazarlarının kontrolünden ve onların etkisinden çıkacaktı. Dövüşü kaydedip kamuya mal edeceklerdi ama satmaları gerekmeyecekti.

Frazier'in adamı küfürbaz ve acımasız Yank Durham'dı. Ali'nin de adamları vardı, antrenör Angelo Dundee ve yönetici Gene Kilroy. İki boksör ilk gong sesinden önce tahminleri bölmüştü. Tatlı Burt Lancaster oradaydı, dövüşün anlatıcısı rolü için sabırsızlıkla bekliyordu.

Büyük para yatıran bahisçiler, gangsterler ve politikacılar o gece Garden'daki en iyi koltukları işgal etmişti: Dundee ringe giden merdivenleri tırmanırken birisi "Hey, Ang" diye ona seslendi. Dundee aşağı baktı, ringin apronuna yaslanan ve fotoğraf makinesi tutan kişi Frank Sinatra'ydı. Ali'nin dünyasında Sinatra bir şekilde fotoğrafçı olmuştu ve çektiği fotoğraflardan biri Life dergisinde (haftalık tirajı 7 milyon olan) kapak olacaktı. Kötü değildi ve onun fotoğrafıydı. Efsanenin, mitin, tekrar efsanenin ve tekrar mitin gecesinde en heyecanlı an yaşanıyordu.

Belki de gelmiş geçmiş en ikonik boks fotoğrafçısı Neil Leifer o gece ring kenarındaydı ve birkaç yıl sonra Sinatra kendisinden özür dilemişti. Sinatra ona "Seninle bir daha asla rekabet etmeyeceğim" demişti. Mit ve efsane, buna bayıldım.
 


Garden 760 basın mensubu için yer bulmayı kabul etmiş, 500 kişiyi reddetmişti. Minik daktilolarda tuşlara basan insanlardan oluşan dalgalı bir deniz vardı. Dünya durmuştu, dünya seyrediyor ve bekliyordu. Yazarlar tarihi kayıt altına almak için oradaydı, büyük değer verdikleri anıları ölene dek sakladılar. Biliyorum, o geceden beri pek çoğuyla konuştum.

İlk gong sesinden sonuncuya kadar. Herkesin beklentilerini aşan bir dövüştü. Acımasız, zekice, hızlı ve zaman zaman nefes kesen bir aksiyon. Şu an bile izlemesi harika. Yenilgiye uğramamış ve ulaşılmaz iki ağır sıklet şampiyonu. Ali 29'undaydı ve 31 maçı vardı; Frazier 27 yaşındaydı ve 26 maça çıkmıştı. 10 yıllık şaşaa boyunca karşılarına çıkan her dövüşçüyü yenmişlerdi. Perişan ettikleri yaralı ve saldırıya uğramış çok sayıda adam arasında adalet çağrısında bulunan tek bir ses dahi yoktu. Tüm dünya için önemli olan tek dövüş buydu. Ve o zamandan beri böylesi hiç olmadı.

Üçüncü adam Arthur Mercante'ydi. Garden'a o gün öğleden sonra varmıştı ve dövüş için seçilip seçilmeyeceğinden emin değildi. Hakem gizli tutulmuştu, listede iki adam vardı. Seçilen Mercante oldu: “Ali'ye ayak uydurabilirsen içerideki en iyi koltuğa sahiptin” demişti. Ertesi sabah Mercante bir bira işletmesindeki işine geri döndü. Mit, efsane.

Ali 15. rauntta tarihteki en büyük sol kroşeyle yere serilir. Böyle yorucu bir dövüşün sonunda bu denli kusursuz bir yumruğun ardından kesinlikle ayağa kalkamaz değil mi? İmkanı yok: Tekrar ayakları üzerinde durmaya başladığında hâlâ iki dakika 21 saniye var. Gözlerini açar. Nasıl? Mercante Frazier'ı tarafsız bir köşeye sürüklemeyi bitirmeden önce ayağa kalkar. Nasıl? Dostum, Ali yere düşerken zaman durdu. Dünyanın dört bir yanında eller havaya kalktı, eş zamanlı olarak ellerle gözler kapatıldı. Ego yere ayak basmıştı; kahraman bitmiş, düşman düşmüştü. "Adam yerde" diye haykırdılar. Efsane ve mit.
 

muhammed ali.jpg
Muhammed Ali kariyerinde ilk defa yenilmişti (AFP)


Ve sonra dövüş devam eder. Ali'nin düşüşünden yalnızca birkaç saniye sonra tekrar birbirlerine vuruyorlar. Destansı bir şey. O güne dek gördüğüm en harika üç dakika. Gong nihayet Yüzyılın Dövüşü'nü bitirmek için bir saniye erken çalıyor. Bitti ve şimdi, 50 yıl sonra izlerken bile son gong çaldığında oturur vaziyette olacağınızdan şüpheliyim. Lütfen, bir ekranın karşısına dikilip yumruklar savururken aklınızdan Rocky müziğini çalın.

İkisi de bitkin, Ali'nin çenesi şişmeye başlıyor. Frazier kan ve şişmiş yüz hatlarından ibaret. Yorgunluğu üzerlerinden atmak için sallanıyorlar ve konuşmaya çalışıyorlar. Yere çökmek istiyorlar; her ikisi de daha sonra bedenleri üzerinde hiçbir kontrolleri olmadığını söyleyecek. Skorlar geldi: Mercante bir beraberlikle 8'e 6, Bill Recht 11'e 4, Artie Aidala'ysa 9'a 6 diyor. Kazanan ve hâlâ yenilmez olan Joe Frazier. İtiraz yok.

İkisinin de hastaneye ihtiyacı var. Frazier işlevsiz durumda, Ali'yse kendisini seven adamlarca giydiriliyor. İkisi de gece yarısı röntgen çektirdi. Mit ve efsane.

Ali "Bir çok harika dövüşçü bozguna uğrar. Harika bir şampiyona karşı kaybettiğimi biliyorum" demeyi başarabildi. Ali'nin kaybettiği bu dövüşte efsane, Frazier yüce oldu. Sert sözlerin zamanı sona ermişti. Neticede sadece hakikat vardı, Garden'da 8 Mart 1971'den kalan apaçık bir hakikat: Bu, Yüzyılın Dövüşü'ydü.

Ali, Kilroy'un sürdüğü yeni lüks mobil eviyle (duş, televizyon ve elektriği olan) New York'tan sessizce ayrıldı. Lincoln Tüneli'nden geçip New Jersey Otoyolu'na çıktılar ve Ali'nin Cherry Hill'deki evine gittiler. Ali, babası, sadık kardeşi ve direksiyonun başında Kilroy. O araçta vahim bir durum yoktu. Ali ve Frazier daha çok iş yapacaktı ve Ali tek kelimeyle En Büyük olacaktı.

Frazier "Hayatımda böyle bir gece bir daha hiç yaşanmadı" dedi. Hiç gerek olmadı. Boksun kutsal kalesinde ikisini de oldukları kişi yapan ve sporu değiştiren bir geceydi. Ve ne yazık ki, ardında bir miktar hasar bıraktı.



independent.co.uk/sport

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU