Salgın krizi altında Brezilya’da Bolsonaro’nun güç mücadelesi

Muhammed Tarhan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Dünyadaki çoğu popülist lider başlangıçta, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı alınacak sıkı önlemlerin (OHAL, sokağa çıkma kısıtlaması gibi) ülke ekonomilerine ve dolayısıyla siyasi çıkarlarına vereceği zararı hesap ederek ve toplumsal bağışıklık seçeneğinin işe yarayacağını düşünerek, çeşitli önlemler almayı reddetti.

ABD Başkanı Donald Trump ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson gibi bazı liderler, virüs ülkelerinde hızla yayılmaya başladığında, bu stratejinin yanlış olduğunu fark ederek, isteksizce bazı önlemler almaya ikna oldu.

Önümüzdeki dönem ülke siyasetine ve ekonomisine dair planlarını gerçekleştirmek istemesi nedeniyle virüsü küçümseyen Brezilya’nın aşırı sağcı lideri Jair Bolsonaro ise, dünya çapında koronavirüse karşı en başarısız stratejiyi benimseyen lider olarak öne çıktı.  

Kovid-19 kaynaklı ilk ölümün 17 Mart’ta gerçekleştiği Brezilya’da, vaka ve ölüm sayısı nisan başından itibaren hızla artmaya başladı.

Güney Amerika’nın en büyük ülkesi Brezilya’da son günlerde her gün binden fazla kişi hayatını kaybederken, ülke Rusya’yı geçerek koronavirüs vakasının en çok görüldüğü ikinci ülke konumuna geldi.

Son günlerde 520 binden fazla vaka ve 30 bin civarında ölümün görüldüğü Brezilya’da, halk sağlığı uzmanlarına göre, 100 binden fazla kişi hayatını kaybedebilir.

Ülkede koronavirüs bilançosunun bu denli yüksek olmasının sebebi, yalnızca eşitsiz toplumsal koşullar ve sağlık hizmetlerindeki yetersizlik değil, başından beri salgının etkilerini küçümseyen Başkan Bolsonaro ’nun siyasi erklerle girdiği güç mücadelesi.

Peki, Brezilya halkı salgın nedeniyle hayatlarından endişe ederken, popülist lider Bolsonaro pandemi krizinin yaşandığı bir dönemde mevcut politikalarıyla neyi amaçlıyor? 


Bolsonaro’nun salgın politikası

Virüsün Güney Amerika kıtasında ilk kez görülmesinin ardından, geç de olsa Peru, Meksika ve Arjantin gibi ülkelerin liderleri çeşitli önlemler almaya başladı.

210 milyona yakın nüfusu olan Brezilya’da ise Devlet Başkanı, nisan başında Kovid-19’u ‘küçük bir soğuk algınlığı’ olarak niteledi.

Buna rağmen, bazı eyalet valileri kendi karantina önlemlerini alırken, sosyal mesafe, sokağa çıkma yasağı ve ekonominin durdurulması gibi önlemlere karşı çıkan Bolsonaro, eyalet valilerinin aldığı karantina önlemlerinin ülke çapında protesto edildiği gösterilere de bizzat maskesiz katıldı.
 

Jair Bolsonaro afp.jpg
Fotoğraf: AFP


Bu durum, karantina önlemlerini protesto eden Bolsonaro’nun güçlü bir tabanının olduğunu da hatırlatıyor. 

Ülkede salgın kaynaklı ölü sayısı 10 bini aşarken, 30 misafiriyle mangal partisi vermeyi planlayan Bolsonaro, gelen eleştiriler nedeniyle, programını iptal ederek gölde jet-ski kullanmayı tercih etti.

Jair Bolsonaro’ ismi, salgına yönelik küçümseyici tavrından dolayı dünyada birçok kişi tarafından kınandı.

Bütün bunların yanında, Bolsonaro, virüse karşı sosyal izolasyonu ve tedbirleri savunan Sağlık Bakanı Luiz Henrique Mandetta’nın görevine son verdi.
 

Luis Henrique Mandetta reuters.jpeg
Luis Henrique Mandetta / Fotoğraf: Reuters


Bu göreve gelen Nelson Teich de benzer sebeplerle istifa etti ve yerine bir general olan Eduardo Pazuello getirildi.

Böylece Bolsonaro, kabinesinde 1 ay içinde iki sağlık bakanı kaybederek koronavirüsle mücadeledeki başarısızlığını dünyaya duyurmuş oldu.  

Bugün salgına yönelik başarısız politikaları nedeniyle Brezilya’nın ciddi sağlık kriziyle karşı karşıya kaldığı görülüyor.

Dünyada koronavirüs testinin nüfusa göre en az yapıldığı ülkede, sağlık çalışanları, testin yalnızca ileri safhadaki hastalara yapıldığını belirtiyor.

Ülkenin en kabalık şehirleri Sao Paulo ve Rio de Janeiro’nun dar sokaklı, sosyal izolasyonun uygulanmasının mümkün olmadığı kalabalık gecekondu mahallelerinde ise, koronavirüs vakalarının bildirilenden çok daha fazla olduğu, çok sayıda insanın virüse yakalandığı ancak bunun farkında bile olunmadığı tahminler arasında yer alıyor.

Sao Paulo Belediye Başkanının, şehrin sağlık hizmetlerinin iki hafta içinde çökebileceği ve ölenlerin sayısının ağustos başına doğru 90 bini aşabileceğine yönelik ifadesi, ülkenin içerisinde bulunduğu sağlık krizinin ürkütücü boyutlarına dair fikir veriyor.

Öte yandan, bu süreçte Federal hükümet tarafından vaat edilen ve ödenen çeşitli ekonomik yardımlar Brezilyalıları sevindirse de, ocak ayından bu yana dolar karşısında yüzde 32 düşen 
Brezilya Reali ve bu yıl yüzde 7 veya daha fazla düşmesi beklenen GSYİH, gelecek dönemde, halihazırda ekonomik sıkıntı yaşayan ülkeyi şu ankinden çok daha zor bir duruma sokabilir.

Brezilya’da insanlar koronavirüsten bir şekilde kurtulsa da, çok sayıda vatandaş işsizliğin sebep olacağı açlık nedeniyle hayatını kaybedebilir.

Öyle ki, kabinenin iki numarası ve aynı zamanda Başkanın kıdemli yardımcısı olan Walter Souza Braga Netto, ülkede ekonomik faaliyetlerin başlaması gerektiğini, aksi takdirde insanların açlıktan ölebileceğini belirtmişti. 


Güç mücadelesi

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, koronavirüs salgını Brezilya siyasetinde de dengeleri değiştirmeye başladı.

Kamuoyu anketlerine göre, ülkede Bolsonaro’nun koronavirüs krizi yönetimini beğenenlerin oranı yüzde 33’ken, beğenmeyenlerin oranı ise yüzde 39.

Diğer bir ankete göre de, Brezilyalıların yüzde 64’ü Bolsonaro’nun koronavirüs sürecinde Sağlık Bakanı Mandetta’yı görevden almasının kötü bir davranış olduğu fikrine katılıyor.

Peki, binlerce kişinin yaşam savaşı verdiği bugünlerde, Bolsonaro ne yapmaya çalışıyor?
 

Jair Bolsonaro-Reuters.jpg
Fotoğraf: Reuters


Bolsonaro’nun salgın krizinin ortasında ekonomiyi kurtararak siyasi hedeflerine ulaşma, kabinesini kendisine sadık kişilerle doldurma ve otoritesini güçlendirme; yani kısaca güç mücadelesi peşinde olduğu söylenebilir.

Asker kökenli Bolsonaro, göreve geldiğinde Paulo Guedes gibi tecrübeli bir isimle, o sıra yolsuzluk skandallarıyla sarsılmış olan ülkenin ekonomisini düzeltmeyi hedefliyordu.

“Her şeyden önce Brezilya (Brasil acima de tudo)” sloganıyla öne çıkan özelleştirme yanlısı Başkan, çeşitli girişimlerde bulunsa da ülke ekonomisi 2019’un ikinci çeyreğinde 0,4’ten ve son çeyrekte 0,5’ten fazla büyüme göstermedi. Ekonomik gelişme hedefinde kararlı olan Bolsonaro, 2020 yılından daha büyük beklentileri vardı.

Zira, 2022 yılındaki seçimleri kazanabilmenin bir yolu da geçim sıkıntısı çeken Brezilyalıları ekonomik açıdan rahatlatmaktan geçiyor.

Koronavirüs krizinin ortasında da, Bolsonaro’nun Brezilya ekonomisini açık tutmaya çalışmasının nedenlerinin birinin altında bu yatıyor.

Salgın döneminde en çok tartışılan konulardan olan ‘koronavirüsün dünya liderlerini daha da otoriterleştirme ihtimali’, Brezilya örneğini de gündeme getiriyor.

Zira, Trump gibi otoriter tarzıyla nam salan Bolsonaro, bu krizin ortasında söz geçiremediği kişilerle yollarını ayırıyor.

Aşırı sağcı lider, bir ay içinde iki sağlık bakanı değiştirirken, belli bir kesim için ülkede yolsuzlukla mücadele ve adaletin sembolü olan Adalet Bakanı Sérgio Moro’nun istifasıyla da büyük darbe aldı.
 

Sérgio Moro reuters.jpg
Sérgio Moro / Fotoğraf: Reuters


Bakanlık görevine Bolsonaro’nun ricasıyla gelen ve son zamanlarda çeşitli anlaşmazlıklar yaşadığı bilinen Moro, istifasının nedenini, ‘Başkanın federal emniyet teşkilatına müdahale etmesi’ olarak açıkladı.

Emniyet Genel Müdürü Maurício Valexio’yu kovan Bolsonaro'nun, gizli federal soruşturmalar hakkında istediği gibi bilgi alabileceği birini göreve getirmek istediği öne çıkmıştı.

Zira, Bolsonaro’nun Valexio yerine getirdiği kişi, Bolsonaro’nun oğlu Carlos Bolsonaro’nun arkadaşı olan istihbarat şefi Alexandre Ramagem oldu.

Bu değişikliğin sebebi ise, Moro’nun da ima ettiği gibi, Bolsonaro’nun, oğullarının yolsuzluk iddialarına yönelik devam eden soruşturmalara müdahale etme çabası olarak yorumlanıyor.

Kısaca, Bolsonaro, koronavirüs krizinin ortasında otoritesini güçlendirirken, aynı Trump’ın yaptığı gibi, çevresini anlaşacağı ve çıkarları için istediği şeyleri yaptıracağı sadık isimlerle dolduruyor.   
 

PVN.jpg
Jair Bolsonaro ile Alexandre Ramagem / Fotoğraf: PVN


Bolsonaro’nun bu güç mücadelesinde beklemediği gelişme ise, Moro’nun istifa etmesi ve ardından gündemi sarsacak nitelikteki açıklamalarıydı.

Bir kesim tarafından ‘adaletin simgesi’ olarak kabul edilen Moro’nun bu açıklamalarının ardından, aşırı sağcı lider, “yasadışı bir şekilde federal polise müdahale etmeye çalışmak” suçlamasıyla soruşturma geçiriyor.

Bolsonaro’nun soruşturulması halkta yüzde 45 oranında destek görürken, olası azil oylamasında ise Başkan için şimdilik ciddi bir tehlikenin görünmediği söylenebilir. 
 

reuters.jpg
Fotoğraf: Reuters


Koronavirüsün daha çok yaşlıları, savunmasızları ve fakirleri hedef aldığı biliniyor.

Bugünlerde Güney Amerika salgının yeni merkezi haline gelirken, gelir eşitsizliğinde dünya sıralamasında en üstlerde yer alan Brezilya’nın gecekondu mahallelerinde yaşayan fakir kesimde ölüm oranları hız kesmeden devam ediyor.

Brezilyalılar, liderlerinin siyasi çıkarları uğruna aldığı risk nedeniyle faciaya doğru sürükleniyor.

Ülkede koronavirüs kaynaklı ölümleri engellemenin tek yolu, Bolsonaro’nun sıkı tedbirler ile sosyal mesafeyi uygulaması, maske takması ve bunları halka şiddetle tavsiye etmesidir.

Bu ayrıca, aşırı sağcı liderin ülke içinde ve dışında zedelenen imajını biraz olsun düzeltmesini sağlayabilir.

Bununla birlikte, Bolsonaro’nun halkın salgın krizinde kararlı ve etkin liderlik beklentilerine yönelik yarattığı zararın, koronavirüsün ardından ortaya çıkacağını da unutmamak gerekir.  

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU