ABD Başkanı Donald Trump önce ortalığı karıştırıyor ve sonra da bir baskı oluşturuyor.
Bu rastlantı değil, bir stratejik yöntem.
Trump'ı kim başkan yaptı ve ondan istenen neydi?
Bu soru daha çok sorulacak…
O zaman önemli olan Trump'ı da içine alan daha büyük bir ABD olarak düşünmek gerekecek.
Şu an başkan böyle (!) birisi.
Öyleyse Trump'ın yaptığı ne?
Trump yönetimi dünyaya ne tür şartlar dayatıyor ve liderler hangi kararları veriyor.
Bunar bilinçli ve planlı mı, rastlantı mı?
"Kaos Stratejisi" başlıklı yeni kitabım baskıda.
Şimdiden sizi hazırlamak istedim.
Bu kitapta ABD'yi, küresel güçleri ve Trump'ı anlatacağım.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Politikada kaos bir stratejik yöntem olarak ele alınmaktadır.
En azından bunu bu şekilde bir teorik açıklamayla sizlere sunabiliyorum.
Aşağıda kaosa giden yolu kavramsal olarak açıklayacağım.
Sizler bu satırları okurken, yaşanan olaylarla karşılaştırarak, asıl nelerin yaşandığını değerlendirebilirsiniz.
Basitten veya yakından uzağa doğru şartları sıralayalım.
Bunlar basit, karmaşık, kompleks ve kaotiktir.
Bunlara ilişkin bir plan yapma, belirleme, uygulama için, başka deyişle kaos stratejisini yapabilmek için durumu belirginleştirebilmek adına basamakları sırasıyla ele almak yararlı olacaktır.
Basit
Bize yakın duran basit konular, anlatımlar veya günlük uğraşlar içindeyken, daha farklı olasılıkları ve şartları değerlendirmek pek mümkün olmayabilir.
Burada bütün mesele olacaklara ilişkin ne gibi seçenekler var veya mümkün, ayrıca şartlar ne şekilde oluşmakta veya bir sonraki adımı zorlayacaklar, bunu değerlendirebilmektir.
Basit ortamdayken daha çok ezbere öğretilerin, standartların ve ölçülebilir olanların arasındaki farklılıkların ve deneyimlenebildiyse bunun içindeki en görünen ve kendini gösterenin tarife yönlenmek söz konusu olur.
Bu insana yeterli gelir.
Karmaşık
Bunun bir ileri seviyesinde durum karmaşıklaştırılabilir.
Karmaşıklaştırılmış alanda politik kararalar verilmeye başlanır.
Hangisi öncelikli, nereye ne ölçüde bir değer vermek gerekir veya ne çıkarım yapılmalıdır gibi.
Bunu yapabilmek için bilgiye ve bilgi sistemlerine ihtiyaç duyulur.
Bilgiye doğrudan ulaşım yoksa danışman, kurum, araştırma ve analiz merkezi kullanılabilir.
Sonra bir yargıda bulunulur, bu iyi/kötü, doğru/yanlış, öncelikli/değil gibi.
Artık karar verilebilirdir.
Karışık konularda karar vermek esas iştir.
İyi de planlı biçimde karıştırılan bir olay veya ortam varsa, ipler kimin elinde oluyor?
Şartları düzenleyenin.
Bu durumda karar vermek için yollar ve usuller belli olduğuna göre varılması istenene de o nokta olabilir.
Başka deyişle, baştan hesap edilir; hedefe manipülasyon yapmak mümkündür, böyle bir olayın mevcudiyeti söz konusudur.
Artık siz, başkalarının istediği kararları alıyorsunuzdur.
Kompleks
Daha kompleks şartları ve oluşumları düşünün.
Burada olaylar aciliyet gerektirecektir.
Konular çok katmanlı ve boyutludur.
Her tarafa çekilebilir ve her türlü sonuçların oluşumu mümkündür.
Olayları çözebilmek için, liderlere, araçlara, işbirliklerine ve tartışıp çözüme ulaşmaya ihtiyaç duyulur.
Uzmanlar gelirler ve açıklamalarda bulunurlar.
Bazı hatalar, kayıplar veya sonuçlar ister istemez ortaya çıkar.
Böylesi kompleks şartlarda yanlış adımlar kadar hızla alınan kararların hep bir bedeli olacaktır, bu kabul edilir.
Ortamları hazırlayanlar süreçleri, nerede neyin devreye konacağını, yani bir meydana bomba atarken, insanların kaçıştığı yerde ikinci bomba nerede patlatılacak, bütün bunlar hesap edilebilir.
Bu örneği şunun için verdim, basit şartlarda yönlendirmek kolaydı ve bazen rıza ile mümkün kılınabilmekteydi.
Burada, buna ilave koşullarda, mecburiyete bağlı atılan adımlar için baskı ortamları hazırlanabilmektedir.
Şartlar öyle gerektirir ki büyük olasılıklar yapılacaklar da az çok o şartların zorluğuna dayalıdır.
İşte burada politika olarak yapılan tercihlerde olağanüstü duruma ilişkin bir davranış olacağı dikkate alınmaktadır.
Kaçış kapsı tek ise oradan çıkılacaktır ama hızlı davranılmalıdır.
Yavaşlatılmak isteniyorsa o kapının zor açılması sağlanabilir, öyle değil mi?
Kaotik
Bir adım ileri geldik.
Yönlendirme okları olan bir karmaşık halden, ne olacağı kestirilemeyen bir ortama; bizi aşan ortamlar bunlar.
Aşan dediğim, mesela ülkeyseniz veya hükümetseniz bile, sizi aşan baskı, yönlendirme, bir sonraki adımı görememe, sürekli belirsizliklerin oluştuğu o devasa çıkmazların ortamında, savruluş ve çıkmazdayken mecburiyetle veya refleksle atılan adımlara, bunlara tabi tutulabilirsiniz.
İşin diğer yönü; bir taraf bunu yapabilecek altyapı, deneyim, bilinç, düzenek sahibi ise ve siz bunların ne olduğuyla ilgili ortamlarla ve olaylarla daha önce yüzleşmediyseniz, işte bu sizin için kaostur.
Fakat bunu yapabilen için bu bir stratejik yoldur.
Kaos konusu daha çok kontrolü olmayan şartlar ve davranışlar ile hesap ve düzen dışı olaylar dahilinde görülür.
Böyle olsa bile yönlendirmek veya içinde olabildiğince doğru hareketleri senkronize edebilmek mümkün olabilir.
Bir strateji olarak kaosu en üste koymanız gerekir.
Yakından uzağa şeklinde açıkladığım basamaklarda en dışta haliyle kaos konusu var.
Kaotik şartlarda kiminle anlaşacaksınız ve sizin için gerekli belirgin şartlar nasıl oluşturulabilir?
Seçimlerinizi işte böylesi bir durumda yapacaksınız.
Politik kaosta öyle şartlar vardır ki kontrolü mümkün olmayan vorteksler ve anarşik durum söz konusu olabilir.
Bu ortamda tek aranan şey istikrardır.
Hedef istikrardır, ancak böylesi şartlarda başka ne istenebilir ki?
O kötü durumdan bir çıkılsın da nasıl olursa olsun, denecektir.
Odaklanılan sadece en az zayiattır, şartlar buna dönüşür.
Kaotik şartlar en uzakta ve belirsizlik haldeyken, kompleks şartlarla belli belirsiz bir sınır bulunur.
Bu sınır görülebilmelidir.
Eğer görülemiyorsa, kaosun içine çekilmişsinizdir, artık hayatta kalmaktan başka düşüneceğiniz olmayacaktır.
Sonuç
Trump (veya ABD sistemi) önce ortalığı karıştırıyor ve sonra da bir baskı oluşturuyor, dedim.
Sizler de görüyorsunuz bunun böyle olduğunu.
ABD bunu yapabilecek kapasiteye sahip ve bunun için bu yolda ilerleyebileceğini hesaplıyor olmalı.
Altyapısı, yapay zekâ ve internet ağlarını kullanımı, siber-uzaydaki etkinliği, istihbarat ve bilişsel savaş yöntemindeki deneyimi ve gücü, kurumların deneyimi, bilgi toplama imkanlarının fazlalığı, Trump gibi bir liderin işbaşında tutulması…
Bunlar bu tür bir stratejinin uygulanabilirliğini arttıran bileşenler olarak da karşımızda duruyor.
Önerim şu, aradaki sınırı görebilecek bir kalkan oluşturabilmeniz!
En iyi kararları verebilirim diye düşünüyorsanız bu sizin düşünceniz olur.
Ama gerçek farklı tezahür edebiliyordu.
Yaklaşık 1 yıldır gördüğümüz ne?
Trump'ın masasına oturup da imza atmayan kalmadı, değil mi?
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish