Gümüş perdeyle güç projeksiyonu: Hindistan'ın dış politikasında sinemanın rolü

Doç. Dr. Ali Oğuz Diriöz Independent Türkçe için yazdı

Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda / Fotoğraf: Reuters

Değerli Independent Türkçe okuyucuları, bir önceki makalemde de belirttiğim gibi, bu yazımda da "yumuşak güç" kavramı ele alınacak.

Bu bağlamda, kültür sanat ve bilhassa sinema etkisine ve Hint filmlerine değineceğiz.

Geçen ay örneğin, Güney Asya'da tansiyon gergin olduğu dönemde dahi TRT ekranlarından Dangal (TRT Kurdi) ve Apu'nun Dünyası (TRT 2) filmleri gösterildi.

Ayrıca Hint filmlerinin, İstanbul ve Kapadokya başta olmak üzere, Türkiye'ye Hindistan'dan gelen turist sayısının artmasına vesile oldukları söylenebilir. 

Türk dizileri gibi, Hindistan'ın film ve sinema sektörü Bollywood da önemli bir yumuşak güç unsurudur.

Hindistan'ın dış politikası, stratejik çıkarlarını yurt dışında ilerletmek için anlatı, kültür ve imge gücünü giderek daha fazla benimsemektedir.

Bu araçlar arasında en canlı ve küresel ölçekte⁴ en çok yankı uyandıranı, ülkenin üretken film endüstrisi olan Bollywood'dur.

Bollywood, Hindistan'ın yumuşak gücünün temel direklerinden biri haline gelmiştir.

Uluslararası etkinin artık geleneksel diplomasinin ötesinde kültürel ve duygusal alanlara da uzandığı bir çağda, Hint sineması, sınır ötesinde algıları şekillendir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Joseph Nye'ın “yumuşak güç” kavramı, bir ülkenin başkalarını zorlamadan, cezbetme ve etkileme yoluyla istediğini elde etmesini ifade eder.

Bu bağlamda, sinema, müzik ve edebiyat gibi kültürel ihracatlar etkili araçlara dönüşür.

Çeşitli, çok dilli ve dinamik film endüstrisiyle Hindistan, Asya, Afrika, Orta Doğu ve Küresel Güney'deki milyonlarca izleyiciye ulaşan benzersiz bir kültürel ihracat sunmaktadır.

Özellikle Bollywood, müziği, görsel canlılığı ve duygusal anlatımıyla küresel bilinçte özel bir yeri vardır, tıpkı 1960'larva Avare filmi gibi...

Bollywood'un Hindistan diplomatik gündemine entegrasyonu tesadüfi ya da yüzeysel değildir.

Hint hükümeti, sinemanın stratejik değerini çeşitli zamanlarda fark etmiş ve bu doğrultuda adımlar atmıştır.

Film festivalleri, ortak yapımlar ve kültürel değişim programları, ikili kültürel anlaşmalarda düzenli olarak yer almaktadır.

Hindistan büyükelçilikleri, özellikle Hint diasporasının etkili olduğu bölgelerde, Bollywood temalı etkinlikler düzenlemekte ya da film gösterimleri yapmaktadır.

Bu tür girişimler, kültürel açıdan da pozitif etki yaratırlar.

Bollywood'un dış politika bakımından faydasının en açık örneklerinden biri Afrika'daki rolüdür.

Hindistan kıta ile ticaret, kalkınma ortaklıkları ve eğitim yoluyla ilişkilerini derinleştirirken, Hint filmlerinin popülaritesi bu bağları toplumsal düzeyde güçlendirmeye yardımcı olmaktadır.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından yayımlanan “Hindistan'ın Afrika'daki Artan Etkisi: Küresel Güney'de Yeni Bir Güç” başlıklı makalede de vurgulandığı üzere, Hindistan ortak postcolonial (sömürge  sonrası) dönemde benzer değerlere dayalı kültürel bağlar kurabilmesine olanak sağlayan unsurlardan biri de filmlerdir.
 

 

Ayrıca, Bollywood'un modern Hindistan'ı teknolojik olarak gelişmiş, toplumsal olarak hareketli ve kültürel açıdan zengin bir toplum olarak tasvir etmesi, eski kalıplaşmış algıları yıkmakta ve Hindistan'ın küresel bir aktör olarak görülme hedefiyle örtüşmektedir.

Bu yumuşak imge, Hindistan'ın bağlantısallık projeleri, yatırım koridorları ve bölgesel ticaret forumları gibi ekonomik diplomasi araçlarını tamamlamaktadır.

Sinema aynı zamanda özellikle genç nüfusa hitap ederek kamu diplomasisine katkıda bulunur.

Bir ülkenin imajını insancıllaştırır, kültürel pratikleri anlaşılır hale getirir ve diplomatik dilin çoğu zaman eksik kaldığı duygusal bağı kurar.

Bollywood'un görsel anlatımı böylece uluslararası etkileşimin sözsüz dili haline gelir.

Hint filmlerinin giderek daha fazla yabancı dile çevrilmesi ya da altyazılı yayınlanması da bu kültürel nüfuzu derinleştirmektedir.

Daya Kishan Thussu gibi akademisyenler, Hindistan'ın kültürel ihracatının küresel stratejik etkisini akademik düzeyde analiz etmişlerdir.

Thussu'nun "South Asian Journal of Global Business Research" dergisinde yayımlanan “The soft power of popular cinema – the case of India” başlıklı makalesi, Hint filmlerinin yumuşak güç projeksiyonunu ve modernite arzusunu nasıl yansıttığını incelemektedir. (Tam metne buradan ulaşabilirsiniz).

Yine de, sinema aracılığıyla elde edilen yumuşak güç daha geniş bir stratejinin parçası olmalıdır.

Bollywood kalplere hitap ederken, diğer sektörler kapıları açar.

Hindistan'ın bilişimde öncü, uzay teknolojisinde yenilikçi ve ticarette güçlü bir ortak olarak gelişimi, kültürel diplomasisini tamamlamalı ve güçlendirmelidir.

Sanatsal üretimle ekonomik ve bilimsel katkıların sinerjisi, yumuşak etkinin kalıcı uluslararası etkiye dönüşmesini sağlar.

Sonuç olarak, Bollywood'un küresel erişimiyle somutlaşan Hindistan'ın sinematik açılımı, yumuşak güç için eşsiz bir yol sunmaktadır.

Ancak bu etkiyi tam anlamıyla değerlendirebilmek için Hindistan, kültürel çekiciliği ticaret, altyapı, dijital teknoloji ve uzay geliştirme alanlarında sağlam ortaklıklarla birleştiren kapsamlı bir dış politika anlatısına yatırım yapmalıdır.

Daha da önemlisi, Hindistan küresel düzeyde yalnızca bölgesel gerilimlerle ilişkilendirilen bir ülke olarak algılanmaktan kaçınmalı; iş birliği, yaratıcılık ve bağlantısallık gibi değerlerle tanınan bir kimlik inşa etmelidir.

Bollywood da bu değerleri dünya sahnesinde güçlü bir şekilde yansıtmaktadır.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU