Rus oligarkların sözcüsü: Barış iki kutuplu dünyayla mümkün

Kiev'i kamikaze SİHA'lar bombalarken Rusya'nın önde gelen "gölge" isimlerinden Igor Yurgens Independent Türkçe'ye konuştu. Röportajın ilk bölümünde Ukrayna işgaline uzanan süreç ve III. Dünya Savaşı'nın çıkmaması için öneriler var

Igor Yurgens / Fotoğraf: LA Times

Korfu Süreci bir kriz ve bir teklifle başlamıştı. Amaç Rusya ile Batı arasında güveni yeniden inşa etmekti.

Gazprom'daki başarılı kariyerinin ardından 2005'te birinci başbakan yardımcılığına atanan Dmitry Medvedev, Putin'in başkanlıkta ikinci dönemini tamamlamasıyla devlet başkanlığı koltuğuna oturmuştu.

Kremlin'deki henüz birinci ayında ise gözünü Rusya-Avrupa ilişkilerine, bilhassa Soğuk Savaş sonrası güvenlik algısının yeniden değerlendirilmesine dikmişti.

Tarih, 2008 Haziran ayı…

Yaşlı kıtanın üvey evladı Rusya'nın hukukçu kimliğiyle öne çıkan ama emanetçi olduğu da sır olmayan lideri Medvedev, Avrupa'ya güvenlik diyaloğu çağrısı yapıyor, iletişim kurmaktan bahsediyordu.

Medvedev'in tam da yanında duran kişi ise bir zamanlar kendini "onaylı Marksist" olarak tanımlayan "yeni" Rusya'nın zenginlerinin sözcüsü Igor Yurgens'ti.

Kuşkusuz 2008'den bu yana sadece Rusya değil dünya da değişti.

Ortada ne teklif kaldı ne mutabakat ne diyalog uzun süredir konuşan tek şey silahlar.

Elbette ortalık hiçbir zaman güllük gülistanlık olmadı ama o zamandan beri gerilimin dozu sürekli arttı.

Bunun en görünür kanıtı sekizinci ayına giren Ukrayna işgali ya da savaşı.

Kremlin yaptırımlara karşın geri adım atmak şöyle bir yana dursun, "kamikaze" lakaplı insansız hava araçlarını Rus şehirlerinin "anası" dediği Ukrayna başkenti Kiev'in üzerine bir hafta arayla bırakıyor.

Aynı sarayın bir vakit liberal yüzlerinden biri olarak bilinen Igor Yurgens, böylesi bir atmosferde konuştu Independent Türkçe'ye.

Ülkesinin ekonomi, finans ve bilhassa sigortacılık sektörünün önde gelen isimlerinden olan, Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği'nde uzun yıllar yöneticilik yapan Yurgens aynı zamanda uluslarası ilişkiler konusunda görüşlerine itibar edilen bir kişilik.

Yurgens'in bir Rus vatandaşı sıfatıyla etrafındaki demokrasi çemberi daha mı geniş orası muamma.

Ama Putin'in tam da karşısına aldığı Batı dünyasıyla hala iyi geçiniyor.

Merak edenler için Yurgens ile dünden bugüne Rusya-Ukrayna münasebeti, Moskova-Ankara ilişkileri, yaptırımlar sonrası ekonomi, Rusların hal-i pür melali, Putin'in Türkiye'ye "enerji jesti" meselesini konuştuğumuz röportaj başlıyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı'na nasıl gelindi?

"Kalıtsal olarak iyimser biriyim" diyor Yurgens. Elbette bugün olup bitenlere karşı kayıtsız değil, pembe gözlüklerle baktığı da söylenemez. Bu röportaj için ardında bıraktığı izlenim safi bir realist olduğu. Kremlin'de Medvedev ile beraber geçici süreliğine iktidarı hissettiği günlerde verdiği izlenimden bir parça uzak. 2010'da Medvedev'in başkanlığının bitmesine daha iki yıl varken "Başlattığımız modernizasyon çalışmalarımızı tamamlayabilmek için bir döneme daha ihtiyacımız var, Putin'in yeniden aday olmaması gerektiğine inanıyorum" sözleri bir köşede duruyor sonuçta.
 

Vladislav Vorotnikov.jpg
Medvedev ve Putin / Fotoğraf: Vladislav Vorotnikov

 

Ben de kendisine şu anı soruyorum. "Dünden bugüne yaşananlara baktığınızda Ukrayna'ya yönelik siyasette hangi noktadasınız?" diye. Takvim yapraklarını 14 yıl geriye sarıyor Igor Yurgens.
 

PUTIN SOCI.png
Putin Soçi Kış Olimpiyatları açılışında hayli mutlu görünüyor, kapanış günü 24 Şubat 2014'te Ukrayna'da Yanukoviç muhaliflerinin "Onur Devrimi" yaptığını işitinceye kadar / Fotoğraf: AP


Medvedev'li Rusya'nın 2007-2008'li yıllarda Avrupa'da yeni bir güvenlik sistemi inşasına soyunduğundan söz ediyor. "O dönem Batı ne olumlu ne olumsuz geri dönüş yaptı" deyip 2014'deki Soçi Kış Olimpiyatları'na getiriyor lafı birden:
 

Rusya Devlet Başkanı Putin ve dönemin Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç yan yanaydı. Ardından bir askeri ataşe gelip Kiev'de olayların başladığını söyledi. Rus hükümeti o dönem Ukrayna'da olup biteni CIA komplosu olarak kabul etti. Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'nda başlayan Yevromaydan'ı halk devrimi olarak tanımadı. ABD'nin istihbarat eliyle entrikalara imza attığını düşündü Putin"

"III. Dünya Savaşı riski var ama…"

Krizin başlangıcını buraya dayandırıyor bir bakıma Yurgens. Bugün yaşananları sadece trajik bulmuyor aynı zamanda "kardeş katli savaşı" olarak niteliyor. Bu, son sekiz aydır sıklıkla işittiğimiz beylik bir lafı andırsa dahi temel itibarıyla doğru. Yurgens'in ağzından çıkan farklı cümle ise dünyanın bu savaş belasından nasıl kurtulacağıyla alakalı:

ABD ile bizim aramızda bir Soğuk Savaş yaşandı. Bugün gördüğümüz savaş da umarım Soğuk Savaş olarak kalır ve sıcak bir savaşa dönüşmez. Doğrudan yüzleşme konumundan geri çekileceğimiz kanaatindeyim. Umarım III. Dünya Savaşı'ndan kaçınırız. Evet, şu an tehlike çok yüksek, bahisler çok yüksek. Ama muhtemelen öngörülebilir gelecekte Çin, Rusya ve diğer bazı otokrasiler ile ABD liderliğindeki Batı demokrasileri bir tarafta olacak. Bu yarış, bu (yeniden) iki kutuplu dünya mimari açıdan barışçıl olabilir"

Çok dikkatli olunması gerektiği notunu düşüyor Yurgens. 
 

JOHN COLE - MARCH 12, 2022 PENNCAPITAL STAR.jpg
12 Mart 2022 tarihli bu karikatür Rusya'nın Ukrayna işgalinin henüz başında yayımlanmıştı / Karikatür: John Cole, Penn Capital Star 


Bir anlamda dünyanın III. Dünya Savaşı'ndan kaçınmak için sandıktan demir perdenin çıkartılması gerektiğini ima ediyor.

Belki bu kez perdeye küresel ve kocaman bir ek yaparak...

Rusya'nın Ukrayna işgalini kim önleyebilirdi?

Rusya ve Ukrayna arasında gerilim hep vardı. Son 20 yıldır artarak sürüyor. Turuncu Devrim, o devrimin başına atılan dioksin, Rus yanlısı Yanukoviç'in liderliği, Yevromeydan hareketliliği, Yanukoviç'in koltuğunu kaybedişi, kimine göre "isyan ordusu" kimine göre "bağımsızlık savaşçısı" ama tarihinde kocaman Nazi izi olan Banderacı'lar, sonra Donbass Savaşı, ardından Rusya'nın ilhakıyla son bulan Kırım krizi, peşi sıra geçen yılın başları-sonlarındaki Moskova-Kiev diplomatik gerilimi…
 

Merkel.jpg
Merkel: Bir ergenin ömrü kadar iktidar / Fotoğraflar: Reuters, AP


AB'de tüm bu süreçlerin neredeyse tümünde bulunan bir lider vardı: Angela Merkel. Avrupa'nın Merkel'i olsaydı bu savaş çıkar mıydı? Akıllara takılan sorulardan biri de bu.

 

Bu çok güzel bir soru. Minsk Protokolü en az beş yıl ateşkesi getirdi.  Merkel'in Ukraynalılar, Ruslar, Amerikalılar, Fransızlar ve elbette Almanlar arasındaki son derece hünerli diplomasisinin meyvesiydi bu. Merkel bu konuda çok iyiydi. Hem Rusya'da hem Amerika Birleşik Devletleri'nde hem Ukrayna'da saygı gördü, çok başarılıydı. Şansölye Scholz kesinlikle aynı ağırlığa sahip değil, ha keza Fransa Cumhurbaşkanı Macron da öyle"

 

Rusya'nın dış politikasına 2004'ten beri yön veren Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un başkanlığını yaptığı Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi'nin (RIAC) mütevelli heyeti üyesi Igor Yurgens. Sadece devlet destekli düşünce kuruluşları için fikir beyan etmiyor. Mesela deplasmana gidip ABD'de Dış İlişkiler Konseyi'nde de konuşuyor uzun uzun. Merkel sonrası için mi? "Şu anda Rusya'dan bakıldığında barış meşalesini Cumhurbaşkanı Erdoğan yakıyor diyebilirim" diyor. İlk bölüm tam da burada bitiyor.

 

Röportajın İkinci Bölümü:

- Türkiye'nin savaştaki arabuluculuğu, enerji meselesi, Batı'nın yaptırımları karşısında Rusya'daki ekonomik vaziyeti için ne diyor?

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU