Stresin zihinsel ve fiziksel sağlığa ciddi zararlar verebileceği, stres uzun süre devam ettiğinde astım, ülser, kalp krizi ve felç gibi hastalıkları tetikleyebileceği iyi bilinir.
Yeni bir araştırmada bazı stres türleri ile bağışıklığın yaşlanması arasında da bir münasebet olduğu gösterildi.
Bununla beraber, sosyal stres ve bağışıklık hücrelerinden hangisinin diğerini nasıl etkilediği hâlâ tam olarak anlaşılabilmiş değil.
Araştırma, Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 yaş ve üzeri 5 bin 700'den fazla yetişkinden oluşan ulusal temsili bir örneklemden alınan anket cevapları ve katılımcıların kanlarındaki bağışıklık hücrelerine ait veriler üzerinde yapıldı.
Sosyal stres ve immünolojik işlev arasındaki ilişki ilk defa bu çalışma ile ayrıntılı olarak incelenmiş oldu.
Analizlerde tespit edilen bulgular
Verilerin analizi ile şu bulgulara ulaşıldı:
BİR: Hayat travması ve kronik stres yaşamak, daha düşük bir CD4+ naif hücre yüzdesiyle ilişkilidir.
İKİ: Ayrımcılık ve kronik stresin her biri, terminal olarak farklılaşmış CD4+ hücrelerinin daha büyük bir yüzdesiyle ilişkilidir.
ÜÇ: Stres yaratan olaylar, hayat boyu ayrımcılığın yüksekliği ve hayat travması, daha düşük bir CD8+ naif hücre yüzdesiyle ilişkilidir.
DÖRT: Stres yaratan olaylar, hayat boyu ayrımcılığın yüksekliği ve kronik stres, terminal olarak farklılaşmış CD8+ hücrelerinin daha yüksek bir yüzdesiyle ilişkilidir.
BEŞ: Hayat boyu ayrımcılık ve kronik stres, daha düşük bir CD4+:CD8+ oranıyla ilişkilidir.
ALTI: Hayat tarzı faktörleri ve CMV seropozitifliği bu etkileri kısmen azalttı.
Bu sonuçlar, psikososyal stresin naifliği azaltarak ve terminal olarak farklılaşmış T hücrelerini artırarak bağışıklık yaşlanmasını hızlandırmaya katkıda bulunan bir faktör olduğunu ortaya koyuyor.
Bununla beraber, bu çalışma stresin gençlerin bağışıklık sistemlerini nasıl etkilediğini veya bağışıklık sistemlerindeki değişikliklerin kalıcılığı hakkında bir veri sunmuyor.
Proceedings of the National Academy of Sciences'da yayımlanan araştırmaya göre, vücut yaşlandıkça yeni tehditlere karşı daha az koordineli bir cevap veriyor, gençken olduğundan farklı oranlarda farklı tipte bağışıklık hücreleri üretiyor.
Aynı zamanda, daha eski, daha yıpranmış bağışıklık hücrelerinin daha yeni, daha aktif olanlara baskın olma eğilimi bağışıklık tepkisinin gücünü azaltıyor.
Sigara ve alkolün de bağışıklığa etkileri var
Sigara içmek veya alkol kullanılması gibi davranışlar istatistiksel olarak kontrol edildiğinde, bağışıklık yaşlanması ile ilgili bu ilişkilerin bazılarının yok olması veya azalması bu davranışların bağışıklık sisteminin yaşlanmasında rolü olabileceğini düşündürüyor.
Bağışıklığın yaşlanmasını önlemekle genel olarak yaşlılığın etkilerini ortadan kaldırma veya hafifletmenin yolu adam gibi beslenme, düzenli egzersiz, kaliteli uyku, sigara-alkol kullanmama gibi sağlıklı hayat tarzı unsurlarından geçiyor.
Gelelim neticeye
Bu araştırma, bağışıklık sisteminin zayıflamasının, kronik hastalıkları ve bunlara bağlı ölümleri de beraberinde getirmesinin altında bağışıklığın yaşlanmasının yattığını gözler önüne seriyor.
Pandemide yaşlılarda ağır tablo, hastane ve yoğun bakım ihtiyacı ve ölümlerin daha fazla olmasında pandeminin sebep olduğu stres ve kapanmaların sonucu sosyal münasebetlerin zayıflaması ve yalnızlığın önemli olduğu biliniyordu.
Bu araştırma ile bunun bağışıklığın yaşlanması ile ilgili olabileceği gösterilmiş oluyor.
Kaynak: https://www.pnas.org/doi/full/10.1073/pnas.2202780119#
Makale adı: Social stressors associated with age-related T lymphocyte percentages in older US adults: Evidence from the US Health and Retirement Study
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish