Tüm duyguların şehri İstanbul: Farklı hisleri yansıtan müzeler

Dr. Elif Dikmen Diriöz Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Tüm hislerin izlerini taşıyan şehir…

İstanbul, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış; kültürlerin, inançların, geleneklerin ve insanların ruhunu taşıyan bir şehir.

Öylesine çok renge ve duyguya sahip ki, adeta tüm hisleri içinde barındıran bir dünyanın kapılarını açıyor.


Bu yazımda, geçen hafta İstanbul seyahatim sırasında gezdiğim ve bende iz bırakan iki sanat müzesinden söz edeceğim.

İstanbul, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış; çok çeşitli kültürlerin, inançların ve geleneklerin izlerini taşıyan benzersiz bir şehir.

Bu zenginliğin doğal bir sonucu olarak, İstanbul’da sanatın farklı dönem ve biçimlerini yansıtan pek çok müze bulunuyor.

Bunlar arasında beni en çok etkileyen yer ise Tophane’deki İstanbul Modern Müzesi oldu.

20'nci yüzyılın başında Modernizm’in ortaya çıkışıyla birlikte sanatın anlamı ve içeriği değişmeye, ele alınan konular çeşitlenmeye başladı.

Sanatçılar, hem kişisel duygularını hem de toplumsal olayları ifade edebilmek için alışılmışın dışında malzemeler kullanarak yeni ifade biçimleri geliştirdiler.

Dünyada yaşanan gelişmeler, toplumsal dönüşümler ve çevre sorunları sanatın konusuna dâhil oldu; sanatın dili de buna göre yenilendi.

Modern sanat akımlarının etkisiyle kübist sanatçılar farklı nesneleri yaratıcı biçimlerde kullanarak pek çok kişiye ilham Kaynağı oldular.

Sanayileşme ve kentleşmeyle artan çevre sorunları da sanatta yeni bir duyarlılık yarattı; sanatçılar, bu sorunlara dikkat çekmek için alışılmışın dışında işler ürettiler.

Tophane’deki İstanbul Modern Müzesi, çok çeşitli sergilere ev sahipliği yapmasının yanı sıra farklı yaş gruplarına yönelik kapsamlı eğitim programları da sunuyor.

Çocuklar, aileler, okul grupları ve özel gereksinimi olan bireyler için ayrı ayrı hazırlanmış eğitim içerikleri bulunuyor.

Dijital çağın olanaklarını da değerlendiren müze, İstanbul Modern Dijital Öğrenme Programı ile sanat eğitiminde teknolojiyi kullanarak kültürel paylaşımı güçlendirmeyi amaçlıyor.
 

Dünyalar Arasında Sergisi3
Dünyalar Arasında Sergisi

 

İstanbul Modern: "Dünyalar Arasında Sergisi"

İstanbul Modern Müzesi’nde beni en çok etkileyen sergilerden biri "Dünyalar Arasında" oldu. Japon sanatçı Chiharu Shiota tarafından hazırlanan bu sergi, Japonya-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 100. yılı kapsamında İstanbul Modern’in davetiyle gerçekleştirilmiş. Sanatçının merkezine aldığı duygu ise "ara bir yerde olma" hâli. Hepimizin hayatının bir döneminde hissettiği bu duygu, bence sergide son derece çarpıcı bir biçimde aktarılmış.

Shiota, serginin temasını oluştururken İstanbul’un Asya ile Avrupa arasındaki eşsiz konumundan ve müzenin bulunduğu Karaköy’ün liman atmosferinden ilham almış. Karaköy’e yanaşan ve limandan ayrılan gemiler, sürekli bir hareket içinde olan insanlar, sanatçı için bu "ara olma" hissinin somut karşılıkları.
 

Dünyalar Arasında Sergisi1
Dünyalar Arasında Sergisi

 

Sergi salonunda sanatçı, kırmızı ipliklerle örülmüş, ağ dokusunu andıran bir tünel yaratmış. Bu tünelin içine yerleştirdiği bavullar ise "yokluk içinde var olma" temasını güçlendiriyor. Shiota’nın kullandığı kırmızı renk, hem damarlardaki kanı hem de hayatın akışını simgeliyor; aynı zamanda insanların anılarını ve duygularını birbirine bağlıyor.

Kırmızı ipliklerden örülmüş bu tünelden geçerken yaşamın aslında büyük bir yolculuk olduğunu düşündüm. Sergiye yerleştirilen bavullar bana hayatın farklı evrelerini, taşıdığımız duyguları ve geçip giden zamanın izlerini çağrıştırdı.
 

Dünyalar Arasında Sergisi
Dünyalar Arasında Sergisi

 

Sanatçı için her bavul bir insanı temsil ediyor. Bu bavullar, içlerinde taşıdıkları nesnelerin ötesinde, anıları, duyguları ve geçmiş–gelecek arasındaki bağı simgeleyen semboller hâline gelmiş. Shiota’nın iplikleri kullanma biçimi son derece yaratıcı; ortaya hem etkileyici hem de insanın kendi iç dünyasını keşfetmesine olanak tanıyan bir mekân çıkmış.
 

Pera Müzesi2
Pera Müzesi

 

Pera Müzesi

İstanbul’da beni etkileyen diğer müze de, Beyoğlu’nda bulunan Pera Müzesi.

Pera Müzesi, süreli sergileriyle, Dünya sanatının önemli eserlerini sergiliyor.
 

Pera Müzesi
Pera Müzesi

 

"Güzelliği Muhafaza Etmek" adlı eser 

Müzede beni etkileyen eserlerden biri, "Güzelliği Muhafaza Etmek" adlı eser. Sanatçı Anya Gallaccio, 500 adet kırmızı çiçeklerden oluşan eseri ile, güzelliğin geçici olduğunu vurgulamak istiyor. İlk başta taze ve güzel görüntüye sahip olan çiçekler, sergi zamanı boyunca solup, güzelliğini kaybediyor. Çiçekler solduktan sonra, müzeye gelen ziyaretçiler, çiçeklerin sararmış ve solmuş görüntüsüyle karşılaşıyorlar. Bu eser, hayatta güzelliğin ve güzel anların geçici olduğunu vurguluyor.  
 

"Güzelliği Muhafaza Etmek" adlı eser
"Güzelliği Muhafaza Etmek" adlı eser

 

"İsimsiz" adlı eser

Britanyalı sanatçı Marc Quinn, bilimsel koruma ve saklama yöntemlerine ilgi duyan bir sanatçı. Bazı bitki türlerinin korunabilmesi için, bitkiler, çok düşük sıcaklıklarda saklanıyor. Bitkilerin çok düşük sıcaklıklarda saklandığı yöntem ile, bitkiler, uzun süre muhafaza ediliyor. Sanatçı’nın, 2000 yılında gerçekleştirdiği Bahçe (Garden) Projesi, bu yöntemle, sonsuza dek korunabilecek bitkilerden oluşuyor. Sanatçı’nın bu eseri, bahçe projesinin fotoğraflarından oluşuyor. Proje, doğayı ve nadir olan bitki türlerini koruyabilme arzusunu yansıtıyor. 
 

İsimsiz
"İsimsiz" adlı eser

 

"Gül"

Müzede dikkatimi çeken diğer eserlerden biri de, "Gül". Sanatçı Graham Fagen, 2002 yılında, Glasgow’da "Güle İsim Vermek" adlı bir sanat ve peyzaj projesi yürütmüş. Proje kapsamında, yeni geliştirilen bir gül türüne, isim verilmesi amaçlanmış.
 

Gül
"Gül" adlı eser

 

Topluluk üyeleri arasında yapılan oylamayla, ilkokuldan bir öğrencinin önerdiği "Kalbin Olduğu Yer" ismi seçilmiş. Projenin ardından, bu güller parklara dikilmiş ve çiçekler, demokrasinin, toplumun kendini ifade edebilmesinin sembolü olmuş. Sanatçının "Gül" adlı çalışması, hem bu projenin anlatısını yansıtıyor, hem de, ömrü geçici olan bir çiçeği, dayanıklı bir malzeme olan bronzdan yeniden üreterek, sonsuz kılıyor. 
 

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU