İstenmeyen Vitor Pereira'dan geride kalanlar

Okan Can Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Başka oluyor bu toprakların futbolu. Futbolcusu, hakemi, yorumcusu, taktiği, antremanı, transferi, başarı kriterleri ile her şeyi başka.

Futbol mu seviliyor, yoksa futbolun yarattığı rating mi belli değil. Başarının kısa vadede sadece kupa ve şampiyonluk olduğu bu spor ikliminde, sayısız teknik adam ve futbolcu harcadı Türk futbolu.

Kimi zil takıp gönderildi, kimi ise futboldan anlamamakla itham edildi.

Gidenlerin kimisi ise Türkiye serüveninden sonra Dünya Şampiyonu olurken, kimi ise takımını Avrupa Şampiyon yaptı. Kimi ise zaten kupaları ile gelmişti.

Ama işte yetersiz kaldı bu isimler Türk futboluna.

Bu yetersiz isimlerden biri de Vitor Pereira.

Geçen yılın kuşkusuz en çok eleştirilen teknik adamıydı. Oynattığı oyundan, transfer ettiği oyunculara kadar çok tartışılmıştı.

Her türlü saygısızlığa maruz kalmış ve futbol konusunda bilgisizlikle de suçlanmıştı. Gitmesi için ekranlardan 'Bak Vitor Efendi' bile denmişti.

Sonucunda önce kendi taraftarlarının, sonra da oyuncularının saygısı yerle yeksan oldu Portekizliye ve gitmek zorunda kaldı.

Üstüne dünyaca ünlü futbolcu Mesut Özil'inde mutsuzluğu de eklenince, istenmeyen adam olmuştu bir anda. Gerçi 6 ay sonra da Mesut Özil, istenmeyen adam ilan edildi.


Asıl başarı şampiyonluk mu?

Vitor Pererira ilk gelişinde, Josef De Souza'yı transfer ettiğinde belki de soru işaretleri doluydu.

Fakat Fenerbahçe, yüzde 50 karla sattı oyuncuyu. Yine Güney Koreli oyuncuyu Kim Min Jae'yi getirdiğinde, oyuncunun transfer piyasasında yüksek gelir kapısı olacağı, belki de çok tahmin edilmemişti.

Ya da 1,5 milyon euro değerlindeki Miguel Crespo'dan, kimin haberi vardı ki oyuncunun değeri şimdi yaklaşık 8-10 milyon euro civarında.

Yine Ferdi Kadıoğlu ve Bright Osayi-Samuel'in dönüşümündeki katkısı da yadsınamaz Vitor Pereira'nın

Beğenilmeyen, sürekli mobinge maruz kalan Vitor Pereira, hiçbir şey yapmadıysa bile 2-3 oyuncudan en az 20 milyon euro para girmesini sağlayacak Fenerbahçe kasasına. Bu rakam belki daha da artacak.

Konu aslında Vitor Pereira değil. Asıl konu, Türkiye'de yıllardır başarı tanımının yarattığı çıkmazlar.

Kısa vadeli başarılar ne toprakların ekilip biçilmesini sağlıyor ne de yeşermesini. Konu sürekli şampiyonluk ve kupa olunca ne sistemin kurulması ne de futbolun gelişimi sağlanıyor.

Dönüp dolaşıp hep aynı isimlere mahkûm kalıyor sonra Türk futbolu. Yıllarca büyük kulüplerin, milyonlarca euro harcayıp ellerinde kuru bir şampiyonluk ve zarar etmiş bilançolardan başka ne kaldı ki.

Bir yapı bir sistem mi inşa edildi milyonlarca euroya?

Vitor Pereira, şampiyonluk yaşatmadıysa bile kısa sürede düşük maliyetli oyuncu bularak ve oyunculara değer katarak, yüksek gelirli oyunculara dönüştürdü.


Şampiyonluktan çok başka başarılara ihtiyacı var kulüplerin

Yine kulüpler, milyonlarca euro harcıyorlar bu transfer döneminde.

Oyuncu bulup, geliştirip, satarak ayakta kalması ve Avrupa futboluna böyle entegre olması gerekirken, yine harcayarak ayakta kalmaya çalışıyor kulüpler.

Yıllardır Avrupalı birçok kulübün, rekabetçi kalarak yaptıkları oyuncu satışları ve bu oyuncuların düşük maliyetle kulüplerine kazandırılmalarını imrenerek izledik.

Çünkü artık oyuncu bulup satarak, bir ekol yaratarak ve saha içinde oyunu güzelleştirerek barınabiliyorsunuz futbol endüstrisinde. 

Popülizmin kıyılarında dolaşan birçok teknik adamın ve yöneticinin etkisi ile milyonarlarca euro zarar etti Türk futbolu. Bir de sürdürülebilir olmayınca şampiyonluklar, zarar da verdi sonraki yıllar.

Ama aslında, şampiyonluktan daha çok başka başarılar ihtiyacı var Türk futbolunun.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU