Kadrajdakiler: Bariyerleri yıkan bir oyuncu; Troy Kotsur

Mehmet Erduğan Independent Türkçe için 'Yıldız Sineması'nda bu hafta Troy Kotsur'u ve filmografisini yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Teknik zorluklardan dolayı 1920'lerin sonlarına kadar filmlerin çoğunun sessiz olarak çekilmesi, işiten ve sağır tüm izleyicilerin olan biten her şeyi eşit bir şekilde tecrübe etmesini olanaklı kılıyordu.

Bu eşitlik 1930'lu yıllarda da alt yazılarla desteklenen yapımlar sayesinde bir süre daha devam etti.

Fakat filmlere ses eklenmeye başladıkça diğer iletişim dillerini görmezden gelen ya da ihmal eden film yapımcıları yüzünden işiten ve sağır izleyici arasındaki eşitlik dengesi de artarak değişmeye başladı.

Günümüzde her ne kadar "erişilebilir sinema" adına birtakım çalışmalar yapılıyor olsa da bu konunun doğrudan muhatabı olanların geri bildirimleri alınan aksiyonların yeterli olmadığını ortaya koyuyor.

Kendisi her ne kadar sessiz bir dünyada büyüse de işitme engellilerin sesi olma konusunda uzun yıllardır mücadele veren Troy Kotsur'un harika bir oyuncu topluluğuna liderlik ettiği CODA adlı filmi sayesinde engelli bireylerin toplumdaki yeri yeniden gündeme geldi.

Bu filmdeki performansıyla oldukça dikkat çeken Troy Kotsur, 2022 Oyuncular Birliği (SAG) Ödülleri'nde En İyi Ekip Performansı'nın yanı sıra, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinde ödüle layık görüldü ve Oyuncular Birliği Ödülleri tarihinde bireysel olarak ödüle uzanan ilk işitme engelli oyuncu oldu.

Üstelik Troy Kotsur'un bu başarısı, bu yıl 94'üncüsü düzenlenecek olan Oscar Ödülleri'nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinde elde ettiği adaylık ile de şimdiden taçlandırıldı.


Bariyerleri yıkan bir oyuncu; Troy Kotsur
 

 

Amerikalı aktör Troy Michael Kotsur 24 Temmuz 1968 tarihinde Arizona'da doğdu.

Dokuz aylıkken ailesi onun sağır olduğunu keşfedince onunla iletişim kurabilmek için Amerikan İşaret Dili'ni öğrendi.

Onun normal bir çocukluk geçirebilmesi için ebeveynleri sürekli Troy'u spor yapmaya ve mahallelerindeki işitme engeli olmayan diğer çocuklarla arkadaş olmaya teşvik etti.

Böylelikle Troy, babasının polis şefi olduğu Mesa Arizona'da çoğunlukla basketbol oynayarak büyüdü.
 

 

Bu süre içinde Phoenix Sağırlar Okulu'na başladı ve ilerleyen yıllarda öğrenimine Westwood Lisesi'nde devam etti.

Lise yıllarında KTSP-TV (şimdiki adıyla KSAZ-TV)'de staj yapan Troy, başlarda film yönetmeye hevesliyken, stajyerlik döneminde bir kurgucuya asistanlık yaparken kendi dilini kullanmayan bir dünyada var olmaya çalıştığını idrak ederek bu hayalinden vazgeçti.

Öğrenim hayatına adım attığı yıllardan itibaren oyunculukla da ilgilenen Troy lisede, drama öğretmeni onu önemli bir varyete gösterisine katılmaya teşvik edince kendini bir anda spot ışıklarının altında buldu.

Bu gösteride, daha sonra tiyatroya devam etmesi için kendisine büyük bir motivasyon sağlayacak olan bir pantomim skeci yaptı ve izleyicilerden çok güzel olumlu tepkiler aldı.
 

 

Kariyerinin şekillenmesinde önemli bir nokta olan bu gösteriyi takiben oyuncu olmaya karar veren Troy Kotsur, bu yolda profesyonelce ilerleyebilmek için sahnede, televizyonda ve filmlerde oyunculuk kariyerine başlamadan önce Washington DC'deki Gallaudet Üniversitesi'nde oyunculuk eğitim aldı ve ardından Ulusal Sağırlar Tiyatrosu ile uluslararası turnelere başladı.

Sonunda mezun olduktan sonra, Tony Ödüllü "Big River: Huckleberry Finn'in Maceraları" adlı oyun ile Broadway sahnelerinde yerini aldı ve Los Angeles'teki Sağır Batı Tiyatrosu'nda dikkat çeken pek çok yapımda başrol üstlendi.

Bu sahne yapımlarında Troy Kotsur'un replikleri, sahne dışında konuşan başka bir oyuncu tarafından seslendirildi.

Troy Kotsur, kendisi gibi bir oyuncu olan Deanne Bray ile uzun süreli bir arkadaşlıktan sonra 2001 yılında onunla hayatını birleştirdi, çiftin 2005 yılında Kyra Monique Kotsur adında bir kızları oldu.
 

 

Yıldızlaşmaya ve ekrana dahil olmaya giden uzun bir yol

Troy Kotsur, ekranda hikayeler izlemeye başladığına dair eski anılarını hatırladığında her zaman canının yandığından bahseder.

Hayatını bu kadar değiştiren şeyin ise 8 yaşındayken izlediği Star Wars olduğunu söyler ve bu filmi neredeyse otuz kez izlediğinin altını çizer.

Özellikle filmde kullanılan kostümlerden çok etkilenen Troy, uzun yıllar sonra bir gün bu hayalinin gerçekleşeceğini bilmeden bir gün kendisinin de böyle bir filmde oynayacağını hayal ettiğini söyler.
 

 

Bunun yanı sıra televizyonlarda henüz alt yazıların kullanılmadığı bir dönemde "Godzilla" ve "Tom & Jerry" gibi filmleri seyrettiğinde bunları görsel olarak oldukça beğendiğini belirten Troy, "Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (1977)", "Jaws (1975)" ve "Kutsal Hazine Avcıları (1981)" gibi filmleri izlediğinde bu filmdeki oyuncuların performanslarına hayran kaldığını ifade eder.

Yıllar sonra arkadaşlarıyla birlikte seyrettiği "Başka Tanrının Çocukları (1986)" adlı filmde ilk kez sağırlığın bir temsilini gördüğünde ise bu performans onu oldukça heyecanlandırır ve bir aktör olarak çalışmak için çok daha fazla umutlanır.
 

 

Tabii ki yıllar içinde, kendi deyimiyle Hollywoodland'da yaşarken film ve televizyon dünyasına girmek için can atsa da sektördeki önyargılar ve bariyerler nedeniyle bunun düşündüğü kadar kolay olmayacağını anlayan Troy, onlarca yıllık denemeden sonra ailesiyle birlikte Phoenix'e taşınmak zorunda kalır.

CODA filmindeki başrolünden önce ekranda çoğunluğu yan roller olsa da pek çok yapımda yer alan Troy Kotsur, bu yapımlarda kötü adamları oynamaktan çok keyif aldığını belirtse de canlandırdığı karakterlerin çeşitliliği onun oyunculuk alanındaki çok yönlülüğüne işaret eder.
 

 

Engellere rağmen

Konuşabilen ve duyabilen bir insan olsaydı yıldızı uzun yıllar önce parlayacak bir potansiyele sahip olan Troy Kotsur, karşısına çıkan tüm engellere rağmen işine olan büyük saygısı; kırılganlığı, dışavurumculuğu ve doğaçlamaya dayalı mizah yeteneği onu geç de olsa hak ettiği bir noktaya taşımış gibi görünüyor.

Ve nihayet başkalarına ilham kaynağı olabilecek çalışmalarının daha geniş bir kitle tarafından tanık olabileceği bir yerde onu görmek yakınlarını çok sevindiriyor.
 

 

CODA filmi ile dikkatleri üzerine çekip uluslararası düzeyde bir başarı elde edene kadar, yeteneklerini her zaman takdir etmeyen bir endüstrinin sınırlamalarına rağmen zanaatını geliştirerek sahnede ve kamera önünde öncü bir yıldız olmaya gayret eden Troy Kotsur, özellikle kamera önünde yer aldığı yapımlarda performansını daha yukarıya çıkartabilmek için sette tercümanların olması gerektiği konusunda hala bir mücadele vermek zorunda olduğunun altını çiziyor.

Her ne kadar bu işin hem eğitimini alan hem de eğitimini veren biri olarak yaklaşık otuz yıldır bu işi yapıyor olsa da CODA filmindeki rolünün kendisi için yeni bir başlangıç olduğunu ifade eden Troy Kotsur, bu yolculuğun kendisini nereye götüreceğini görmek için oldukça heyecanlanıyor.
 

 

Bu film için teklif aldığında "elinden gelenin en iyisini yapacağı" konusunda kendine bir misyon yükleyen Troy Kotsur, oyunculuğun sadece "ses" ve "görünüş"ten ibaret olmadığını, nitekim duyguların başarılı bir şekilde aktarımının oyunculuğun en önemli parçası olduğunu gösterebildiği için memnun olduğunu belirtiyor.

Ve daha da ötesi insanların, konuşulan dile ve bunların uyandırdığı duygulara eş değer olan sessizliğin de bir gücü olduğunu anlamaya başlamalarına çok sevindiğini ifade ediyor.

Kendisi gibi engelli pek çok insanın bu gibi sektörlerde yeteneklerini gösterebilmeleri için setlerde bir dolu düzenlemeler yapılması gerektiğine dikkat çeken Troy Kotsur, bu yapılmadığı sürece pek çok harika sanatçıdan toplumun mahrum kalacağını düşünüyor.
 

 

Ve engelli yaşamların daha fazla temsil edilmesi, tanınması ve insanların bu deneyimlerin bir parçası olmalarını sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağını belirten Troy Kotsur, yine de uzun süredir göz ardı edilen işaret dili bilgisini ve anlayışı konusunda bir farkındalık oluşmasına katkıda bulunabildiği için kendisini mutlu hissettiğini belirtiyor.

Yaşadığı şehirde serbest bir şekilde bir eğitmen olarak, ilkokuldan üniversiteye kadar birçok farklı okulda tiyatro atölyeleri yaparak hayatını sürdüren Troy Kotsur hem kendi oyunculuğunu geliştirmeye hem de birçok sağır öğrenciye ders vermeye devam ediyor.


Filmografi

23 Numara

Yönetmen: Joel Schumacher / Oyuncular: Troy Kotsur, Jim Carrey, Virginia Madsen, Logan Lerman, Danny Huston, Lynn Collins, Rhona Mitra, Michelle Arthur, Mark Pellegrino, Paul Butcher, David Stifel, Corey Stoll, Ed Lauter, Walter Soo Hoo, Patricia Belcher, Rudolph Willrich, John Fink, Julie Remala, Tara Karsian, Kerry Hoyt, Jennifer Lee Grafton, Tom Lenk, Ka'ramuu Kush, Helen Jordan, Eddie Rouse, Lesli Margherita, Maile Flanagan, Bob Zmuda, Susan Kitchen, Coier Amerson, Michael Hurley, Donna G. Earley, Shannon Gayle Hurd, Vanessa Alameda, Butch, Bud Cort, Rose Davidson, Dale Guy Madison, Kendra Matthews, Taylor McCluskey, Regina Palian, Jean-Pierre Parent, K.T. Rowe / Süre: 98 dakika
 

 

2007 yılına ait The Number 23 adlı bu film; kendi hayatını yansıtan garip bir kitap okuduğunda 23 sayısına takıntılı hale gelen bir adamın hikayesini anlatıyor.

Walter Sparrow, kendi yaş gününde karısını almaya gecikir, bu sırada Agatha, bir kitapçıda kan kırmızısı kapağı olan bir roman bulur ve bu kitabı doğum günü hediyesi olarak Walter'a verir.

Walter bir türlü elinden bırakamadığı bu gizemli romanın etkisiyle, karısı Agatha ve ergenlik çağındaki oğlu Robin'le geleceğine devam edebilmek için geçmişindeki sırların kapısını açmaya mecbur kalır.

Bu kitaptaki hikâye, numeroloji ile ilgili bir cinayet gizemini içerir ama garip bir şekilde her şey yirmi üç sayısı etrafında dönmektedir.

Nihayetinde kitaptaki hikâye Walter'ı fazlasıyla etkisi altına alır, bu sayıya duyduğu saplantı Walter'ı kontrol ettikçe günlük hayatında her yerde bu sayıyı görmeye başlar ve Walter, yirmi üç sayısının ardındaki gücü çözebilirse geleceğini de değiştireceğine inanır.

Böylelikle hayatında "23" sayısı ile yorumlayabileceği olaylara dikkat kesilir ve hatta kitabın yazarının peşine düşer.
 

 

Bu arayış sürecinde bir otelde 23 numaralı odada kalır ki burası hikâyede olayların da geçtiği mekandır.

Bunun üzerine Walter bunun aslında bir roman olmadığına inanır.

Karısı ve oğlu onu korumak için kendisine yardım etmek isterler ancak yavaş yavaş kendisini ve ailesini tehlikeye sokan Walter, gerçeğe doğru yaklaşırken gerek kendisinin gerekse sevdiklerinin hayatını ölüme yol açabilecek bir psikolojik işkence cehennemine dönüştürür.

Troy Kotsbur, 2007 yılında çekilen ve karmaşık olay örgüsü nedeniyle pek olumlu değerlendirmeler almayan bu film ile beyaz perdede ilk çıkışını; filmdeki Barnaby karakterini canlandırarak yapmıştır.


Evrensel İşaretler

Yönetmen: Ann Calamia / Oyuncular: Troy Kotsur, Anthony Natale, Sabrina Lloyd, Lupe Ontiveros, Margot Kidder, Robert Picardo, Aimee Garcia, Robert Hogan, Deanne Bray, Ashlyn Sanchez, Robert DeMayo, Barbara Bradley, Angus Campbell, Daniella Canterman, Deanna Canterman, Katherine Catanakis, Brian T. Delaney, Jared Michael Delaney, Rayna Favinger, Denise A. Logan, Amanda Lynch, Helene A. Masiko, Brian Matthews, Helen E. McNutt, David Mulholland, Beau Munoz, Enrique Pinerua, Thomas Place, Pete Postiglione, Kaitlyn Sutton, H. Michael Walls, Susan Wilder, Ernest E. Brown, Dan Magro, Maggie Marshall-Rousis, Angie Schlauch / Süre: 100 dakika
 

 

Pek çok açıdan benzersiz bulunan ve sözlü diyaloglar olmaksızın derinliği ile izleyicisinin kalbini ve ruhunu fetheden, 2008 yılına ait Universal Signs adlı bu içten filmde; nişanlısının kızı onun bakımındayken öldükten sonra, sağır bir adam kendini dünyaya tamamen kapatır.

Anılarla dolu bu süreçte affetmeyi, sevmeyi ve yeniden bağlantı kurmayı ancak yeni arkadaşlıklar yoluyla öğrenebilir.

Diğer taraftan bu film ana hikayesinin arka planında sağır insanların, çalar saat tarafından uyandırılmak gibi günlük sıradan rutinlerinde dünyayla nasıl başa çıktıklarına da dikkat çekmeye çalışır.
 

 

İzleyicinin "okuması", "bakması", "müziği dinlemesi" ve "satırlar arasında olanı yakalayabilmesi" için seyir süresinde pasif kalması imkansızdır.

İzleyiciyi kendi iç dünyasına olduğu kadar sağırların iç dünyasına da çeken filmin bu ilginç etkisi, izleme deneyiminin bir şekilde standart film formatından daha zengin olmasını sağlamıştır.

Kadrajına aldığı karakterlere asla "öteki" muamelesi yapmayan aksine başka bir kültür hakkında bilgi edinmek ve onlarla zaman geçirmek isteyenler için dilin bir engel olmasına izin vermemek için her birini hem güçlü hem de zayıf yönleriyle ele alan bu filmde gerçek hayatta da karı koca olan Troy Kotsur ve Deanne Bray birlikte bir çifti canlandırmışlardır.


Ne Dediğimi Görün

Yönetmen: Hilari Scarl / Oyuncular: Troy Kotsur, CJ Jones, Robert DeMayo, T.L. Forsberg, Bob Hiltermann, Bernard Bragg, Evelyn Glennie, Anthony Natale, Steve Longo, Ed Chevy, John Maucere, Shoshannah Stern, Michelle A. Banks, Deanne Bray, Tyrone Giordano, James Foster, Max Fomitchev, Brian M. Cole, Linda Bove, Rita Corey, John Drouillard, Phyllis Frelich, Adrian Gurvitz, Lisa Hermatz, Cassandra Jones, Raul Midón, Roscoe Orman, Julio Sims, Jody Stevenson, Brooks Wackerman, Keith Wann, Phil Xenidis, Garrett Zuercher / Süre: 91 dakika
 

 

Tamamen sağır bir rock and roll grubu hayal edin ya da dünya çapında ünlü, ancak işiten insanların bilmediği bir komedyenin de olabileceğini.

Sağır insanların da duymak dışında her şeyi yapabileceğini gösteren, 2010 yılına ait What I'm Saying: The Deaf Entertainers Documentary adlı bu ilham verici belgesel; biri komedyen, biri baterist, biri oyuncu ve bir diğeri de ana akım izleyici kitlesine ulaşmaya çalışan bir şarkıcı olan dört sağır sanatçıyı kadrajına alıyor.

Tamamen sağır bir grup olan Beethoven's Nightmare'in bateristi "Bob", sağırlar dünyasında son derece ünlü ve uluslararası üne sahip sağır komedyen "CJ Jones", işitme güçlüğü çeken şarkıcı "TL" ve olağanüstü yetenekli ve iyimser "Robert DeMayo", bir rock konseri, bir tiyatro festivali ve dünyanın en büyük sağır gezisinde sergiledikleri performanslarıyla filme çekiliyor.

Bu her biri birbirinden benzersiz yeteneklere sahip, farklı disiplinlerde var olan sanatçılar hedefledikleri başarıları elde edebilmek için büyük zorlukların nasıl üstesinden gelmek zorunda kaldıklarını izleyiciye aktarıyor.

Bu sanatçıların sadece sahnede değil, hayatta da her gün karşılaştıkları mücadeleleri ve engelleri dürüstlükle ele almayı başaran ve işaret dilinin tüm izleyicilere ulaşmasını sağlayarak sağır kültürün kapısını aralayan bu filmde Troy Kotsur da kendisi olarak yer almıştır.


Sıra Dışı Kahraman

Yönetmen: Troy Kotsur / Oyuncular: Troy Kotsur, John Maucere, Michelle Nunes, Zane Hencker, James Leo Ryan, Colleen Foy, Peter A. Hulne, Marlee Matlin, Sherry Hicks, Garren Stitt, Barbara Eve Harris, Emjay Anthony, Daniela Maucere, James Foster, Daniele Gaither, Shoshannah Stern, Ashley Fiolek, Christopher Meehan, Paul Raci, Andrea Lee Davis, Meryl Hathaway, Jennifer Wenger, Deanne Bray, Lindsay Welliver, Hope Shapiro, Kim Poirier, Wendy Johnson, Bill Larkin, Zoe Pessin, Liz Tannebaum, Alek Lev, Robert DeMayo, Enrico Miller, Ryan Lane, Kathy Buckley, Michael Anthony Spady, Bernard Bragg, Clark Barrett, Hilari Scarl, Anthony De La Cruz, Sharon Fredrickson, Modela Kurzet, Ariana Robinson, Larry Salcedo, Evan Saunders, Sonai Saunders, Kev Yada / Süre: 79 dakika
 

 

Troy Kotsur'un ilk yönetmenlik denemesi olan ve galası 2013 yılında Heartland Film Festivali'nde yapılan No Ordinary Hero: The SuperDeafy Movie adlı bu filmde; bir televizyon şovunda süper kahramanı oynayan sağır bir oyuncu, izleyicisi olan sağır bir çocuğa kendine inanması için ilham vermek için pelerinin ötesine bakması gerektiğini öğrenir.

Tony Kane televizyonda bir süper kahramanı canlandıran bir oyuncudur, ama gerçek hayatta o televizyonda canlandırdığı karakterin aksine, her zaman ondan kaçıyormuş gibi görünen umutları ve hayalleri olan, sağır olan başka bir adamdır.
 

 

Diğer tarafta sağır olan sekiz yaşındaki Jacob Lang babasının onu normalleştirme baskısı ve annesinin desteklediği işaret dili öğrenimi arasında kaldığı okul günlerinde zor zamanlar geçirmektedir.

Bir gün Tony ve Jacob'ın yolları kesiştiğinde birbirlerine asla hayal etmedikleri şeyleri gerçekleştirebileceklerine olan bir inanç aşılarlar.
 

 

Hatta Tony, Jacob'ın öğretmeni Jenny ile tanıştığında, aniden Tony'ye her şeyi yapabileceğini hissettiren bir aşk başlar.

Troy Kotsur yönetmen koltuğuna oturduğu bu filmde ayrıca Matt karakterini de canlandırmıştır.


Yabani Çayır Gülü

Yönetmen: Deborah LaVine / Oyuncular: Troy Kotsur, Tara Samuel, Suanne Spoke, Betsy Berenson, Maya Brattkus, Deanne Bray, Courtney Jones, Donne McRae, Montana Murphy, Trystan Olbertson, Amy Schulz, Cliff Schulz, Samuel Schulz, Christine Wood / Süre: 90 dakika
 

 

2016 yılına ait Wild Prairie Rose adlı bu filmde; büyük bir şehirde hayatını sürdüren Rose Miller, hasta annesine bakmak için kırsaldaki memleketi Beresford, Güney Dakota'ya geri döner, burada sağır bir adama âşık olur ve kalbinin sesini dinlemeye cesaret edip edemeyeceğine karar vermesi gerekir.
 

 

1950'ler Amerika'sında kadınların değişen rollerinin ve büyük farklılıkları olan insanların birbirleriyle iletişim kurmayı nasıl öğrenebileceklerinin bir incelemesi de olan filmde Rose, James ile bir şekilde anlaşmayı öğrenmeye başlar ve kısa süre sonra James'in ona tarifi olmayan duygular hissettirdiğini keşfeder.
 

 

Bu, acelesi olmayan bir masalın değerini bilen yetişkinler için ele alınmış aşk hikayesinde Troy Kotsur, Rose Miller'in âşık olduğu uzun boylu, esmer ve yakışıklı James'i canlandırmıştır.


CODA: İşitme Engelli Ebeveynlerin Çocukları

Yönetmen: Sian Heder / Oyuncular: Troy Kotsur, Emilia Jones, Daniel Durant, John Fiore, Lonnie Farmer, Kevin Chapman, Amy Forsyth, Courtland Jones, Molly Beth Thomas, Ferdia Walsh-Peelo, Ayana Brown, Marlee Matlin, Jason Pugatch, Kyana Fanene, Anilee List, Eugenio Derbez, Stone Martin, Maeve Chapman, Stephen Caliskan, Amanda Bradshaw, Bryan Sabbag, Kayla Caulfield, Samidio DePina, Dominic Cannarella-Andersen, Jose Guns Alves, Owen Burke, Lance Norris, Mark Pettograsso, Tony Viveiros, Armen Garo, Jared Voss, Emilia Faucher, Marilyn Busch, Melissa McMeekin, Erica McDermott, Garrett McKechnie, Rebecca Gibel, Tj Ciarametaro, Gary Galone, Nikki Kim, Mary Ann Schaub, Cassandra Berta, Sarah Clarke, Rena Maliszewski, David Newsom, Alexander M. Akerblom, David S. Bookbinder, Jeff Bouffard, Brina, Peter Brownlee, Richard Chandler, Charles Coan, Dennis Daniel, Ian Dylan Hunt, Sydney Jenkins, Elbert Kim, Laurie Kwiatkowski, Abby Livingston, Rob Lévesque, Pamela Jayne Morgan, Randy Morris, Jonathan Neves, Kiara Pichardo, Anne Reardo, Amber Sage, Sandra Jack Shaw, Susan Halsey Singer, Justin M. Tolliver, Madison Paige Trzaski, Stephanie Vachon, Earl Lee White, Justin Wright / Süre: 111 dakika
 

 

2014 yapımı bir Fransız filmi olan La Famille Bélier'in yeniden çevrimi olan CODA (Child of Deaf Adults) adlı bu film; bütün fertleri işitme engelli olan bir ailede duyma yetisini kullanabilen tek birey olan Ruby'nin, müzik tutkusunun peşinden gitme arzusuyla ailesinin dış dünyayla olan bağı olma rolü arasında sıkışıp kalmasını konu ediniyor.
 

 

Şarkı söylemeyi çok seven ve müzik öğretmeninin desteğiyle şarkıcı olma hayalini gerçekleştirmek isteyen lise öğrencisi Ruby Rossi, ailesinde tek işiten kişidir.
 

 

Ama Ruby yeteneğini keşfedene ve bu konuda kendisine bir destek bulana değin vaktinin çoğunu abisi ve babasıyla birlikte ailesine ait eski bir balıkçı teknesinde geçirmektedir.

Bu yüzden Ruby ailesinin dış dünya ile iletişim kurma konusunda -tam olarak adı konmamışsa da- kilit bir göreve sahiptir.
 

 

Film ilerledikçe Frank, şarkı söylemenin kızı için neden bu kadar önemli olduğunu anlamaya ve onunla sağlıklı bir ilişki kurmaya çalışır.
 

 

Ağzı bozuk ama sevgi dolu aile reisi Frank'e hayat veren Troy Kotsur işiten genç bir kızın sağır babası olarak destekleyici bir rol ile bu filmde yer aldı.
 

 

Üstelik hem izleyicileri hem de eleştirmenleri büyülediği bu performansıyla Oscar adaylığı elde eden ilk sağır aktör unvanına sahip oldu.


Flash Before the Bang

Yönetmen: Jevon Whetter / Oyuncular: Troy Kotsur, Deanne Bray, Nyle DiMarco
 

 

Henüz prodüksiyon aşamasında olan Flash Before the Bang adlı bu film; tamamı sağır olan bir lise atletizm takımının gerçek hikayesini anlatıyor.

Oregon'daki Sağırlar Okulu ile bir Devlet Okulu arasındaki rekabeti kadrajına alan film, eşi görülmemiş bir zafere giden yolda ayrımcılığın ve sıkıntının üstesinden gelerek 1986'da Oregon Eyalet Atletizm Şampiyonu olan bu takımın mücadelesini kadrajına alıyor.

Tamamı sağır bir oyuncu kadrosuna sahip bu spor damasının başrolünü üstlenen Troy Kotsur'un Koç Farrior'u canladıracağı biliniyor.


Diğer çalışmaları

Troy Kotsur dikkatleri üzerine çektiği Big River oyunundaki The Duke rolü başta olmak üzere "Orphans", "Medea", "Equus", "Sleuth", "Romeo and Juliet", "Verona Circus" ve "Mice and Men" gibi oyunlarda başrol oynadı.

ABD'de Ulusal Sağırlar Tiyatrosu ile birlikte Kuzey İrlanda ve Güney Afrika boyunca seyahat ederek sahne aldı; Kaliforniya Sanat Kurumu'nda "Hamlet" ve "Twelfth Night" gibi William Shakespeare'in pek çok kez sahnelenen oyunlarında konuk sanatçıydı.

Ayrıca 2019'da Disney+'ta yayımlanan The Mandalorian dizisinde yer aldı; Emmy adayı bu dizide Troy, Tatooine gezegenindeki bir göçebe kabilesinden Tusken akıncılarından birini oynadı, oyuncu ayrıca dizideki Tuskens için kurgusal bir işaret dili geliştirdi.
 

 

Böylelikle Troy Kotsur bir Star Wars yapımında görünen ilk sağır aktör olmayı başardı.

  • Arzu Tramvayı (A Streetcar Named Desire, Tiyatro oyunu)
  • Fareler ve İnsanlar (Of Mice and Men, Tiyatro oyunu)
  • Hayvanat Bahçesindeki Evde (At Home at the Zoo, Tiyatro oyunu)
  • Kasabamız (Our Town, Tiyatro oyunu)
  • Bir Odada Bir Yerde (In a Room Somewhere, 1989, Tiyatro oyunu)
  • Hazine Adası (Treasure Island, 1991-1992, Tiyatro oyunu)
  • Ophelia (1992-1993, Tiyatro oyunu)
  • 25 Sent (25 Cents, 1993, Tiyatro oyunu)
  • Büyük Nehir (Big River, 2001-2003, Tiyatro oyunu)
  • Güçlü İlaç (Strong Medicine, 2001, Televizyon dizisi)
  • Doktor (Doc, 2003, Televizyon dizisi)
  • Sue Thomas: F.B.Eye (2002-2005, Televizyon dizisi)
  • CSI: NY (2006, Televizyon dizisi)
  • Scrubs (2007, Televizyon dizisi)
  • Kalabalığın Kükremesini Görüyorum: William Dummy Hoy'un Hikayesi (I See The Crowd Roar: The Story of William Dummy Hoy, 2007, Kısa film)
  • Cyrano (2012, Tiyatro oyunu)
  • Suçlu Zihinler (Criminal Minds, 2012, Televizyon dizisi)
  • Bahar Uyanışı (Spring Awakening, 2014, Tiyatro oyunu)
  • Babalar Günü Kahvaltısı (Father's Day Breakfast, 2017, Kısa film)
  • Mandaloryalı (The Mandalorian, 2019, Televizyon dizisi)
  • Son Polis (The Last Police, 2022, Televizyon dizisi)

Ödüller

  • 2021 Boston Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri: En İyi Yardımcı Oyuncu (CODA)
  • 2021 Gotham Ödülü: Üstün Destekleyici Performans (CODA)
  • 2021 Indiana Film Gazetecileri Derneği Ödülleri: En İyi Yardımcı Oyuncu (CODA)
  • 2021 Las Vegas Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri: En İyi Yardımcı Oyuncu (CODA)
  • 2021 Medya Erişim Ödülleri: SAG-AFTRA Ödülü (CODA)
  • 2021 Nevada Film Eleştirmenleri Derneği (CODA)
  • 2022 Hawaii Film Eleştirmenleri Derneği Ödülleri: En İyi Yardımcı Oyuncu (CODA)
  • 2022 Hollywood Eleştirmenler Derneği Spot Işığı Ödülü (CODA)
  • 2022 Oyuncular Birliği ‘SAG' Ödülleri: Yardımcı Rolde Üstün Performans (CODA)
  • 2022 Santa Barbara Uluslararası Film Festivali Virtüöz Ödülü (CODA)
     

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU