Demirtaş: Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilince her şey tastamam olacakmış gibi bir hava yaratılıyor

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş "Demokrasi kültürü" başlıklı yazısında "Baskıcı bir yönetimin değişmesi, otomatik olarak demokrasiye geçtiğimiz anlamına mı gelir?" ifadelerini kullandı

Fotoğraf: HDP

Cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş "Demokrasi kültürü" başlığıyla yayımlanan yazısında ""Önümüzdeki seçimi bu denli önemli kılan, tarihimizde ilk defa bir seçime demokrasi isteğini, demokrasi vaadini merkeze oturtarak gidecek olmamızdır" ifadelerini kullandı.

Demirtaş, Artı Gerçek için kaleme aldığı yazısında "Mutfak kültürümüzün yüzde biri kadar bile demokrasi kültürümüz yoktur. Çünkü geçmişte nesiller boyu sürdürülebilmiş bir demokrasi deneyimimiz yok. Tersine, sık sık kesintiye uğramış, darbelenmiş demokrasi enkazının afetzedeleri gibiyiz" dedi.

"Önümüzdeki seçimle birlikte demokrasiye geçeceğimize dair umut pompalamanın kime ne yararı olabilir?"

Demirtaş yazısına şu ifadelerle devam etti:

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Peki hal böyleyken, önümüzdeki seçimle birlikte demokrasiye geçeceğimize dair umut pompalamanın kime ne yararı olabilir? Baskıcı bir yönetimin değişmesi, otomatik olarak demokrasiye geçtiğimiz anlamına mı gelir? Elbette hayır. Meselenin bu kadar basite indirgenerek ele alınması, doğrusu canımı çok sıkıyor.

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilince her şey tastamam olacakmış gibi bir hava yaratılıyor sanki. Ben bu bakış açısını son derece yetersiz görüyorum. Devlet yönetimi, eskisine göre kısmen demokratikleşince demokrasi sorunu tümden çözülecek diye düşünenler demokrasiyi zerrece bilmiyorlar kanımca. Oysa demokrasi devlet tarafından inşa edilmez, devlet demokrasi kültürünü yaratmaz, yaratamaz. Devlet, en fazla demokrasinin önünde engel olmakta çıkabilir veya demokrasi kültürünün gelişmesine destek olabilir. Demokratik devlet budur, bu kadardır.

Demokrasiyi inşa edecek olan, giderek bir kültüre dönüştürecek olan esas özne toplumdur, bireydir. Toplum ve bireyler de bunu siyasetle değil, sadece ve sadece eğitimle (milli eğitimi kast etmiyorum elbette), sanatla, edebiyatla yapabilir. Çünkü demokrasi bir yasa, anayasa meselesi değil, kültür meselesidir. Anayasa ve yasalar, bu sürece yasakçı olmamakla yardımcı olabilir sadece.

 

 

 

Independent Türkçe, Artı Gerçek

DAHA FAZLA HABER OKU