TKP Genel Sekreteri Okuyan’dan İmralı açıklaması: Ne ihtiyaç oldu da gidildi?

"Sürecin yerleştiği iklim kararırken, süreç nasıl ileriye gidebilir?"

Fotoğraf: ANKA

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan,  soL TV'de yayınlanan "Komünist Bakış"ta programına konuk oldu. Programda  "çözüm sürecini" masaya yatırıldı. 

İmralı görüşmeleri tartışmalarında güncel durumu değerlendiren Okuyan, bizzat sürecin parçası olan, heyette bulunan taraflardan yapılan farklı açıklamalara işaret ederek, "Biraz güvensizlik ve titreklik gösteriyor" dedi.

"Ne ihtiyaç oldu da gidildi?"

Kararın Meclis komisyonunda alındığını, bundan sonraki süreçte şeffaf adımlar beklendiği ancak beklentilerin karşılanmadığını belirten Okuyan, "Kiminle görüşüldüğü değil ne görüşüldüğü önemli diyoruz başından beri. Öcalan'ı devlet zaten yıllardır dinliyor. Ne ihtiyaç oldu da gidildi? DEM cephesindeki karşılığı meşruiyet ama geri kalan kısmını bilmiyoruz. Ne anlattı bilgi de verilmiyor. Bunun gizli bir tarafı yok, biz böyle bir sürece karşıyız. 'Nasıl bir Türkiye' bunun konuşulması lazım. Ama ne oluyor, muhatapların açıklamalarından sonuçlar çıkarmaya çalışıyoruz. Bu süreç '100 yıl önce zaten şöyle yapmıştınız' diyen taraflar tarafından yürütülüyor. 100 yıl önceki yanlışlığın ne olduğunu oturur tartışırız. O yanlışlık Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu değildi" diye konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Denilecek ki, 'Kürt sorunu çözülürse bütün sorunlar çözülecek.' Bu nasıl olacak?"

Sürece sağlıklı bir şekilde karşı duranların bile içerik tartışamadığının hatırlatılması üzerine Okuyan, konunun dönüp dolaşıp cumhuriyetle hesaplaşmaya getirildiğini aktararak, "Buradan iyi bir şey çıkmayacağı çok ortada" ifadesini kullandı.

Türkiye'de bir sermaye terörü var. Yoksulluğun nedeni bilinmeyen bir ekonomik gücün enflasyon yaratması değil ki. Sistematik bir şekilde halkımızdan sermayeye kaynak aktarılıyor. Cumhuriyet, laiklik gibi konularda zaten ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Gelecek yıl NATO zirvesi var. Hükümet bu zirveye 2004'tekinden daha enteresan bir şekilde hazırlanıyor. O zaman da bölgemiz karışıktı ama bu zirve bölgedeki ABD, İsrail, İngiltere, Türkiye ve başka güçlerin de olduğu yeni bir tasarımın belki de kutlaması anlamına gelecek. Bunlar konuşulmayacak sonra da denilecek ki, 'Kürt sorunu çözülürse bütün sorunlar çözülecek.' Bu nasıl olacak?

Son bir yıl içerisinde kadın cinayetleri, işçi cinayetlerinde ve pek çok konuda iktidarın politikalarının artık çekilmez sonuçlar yarattığını hatırlatan Okuyan, buna rağmen söylenen "Kürt sorunu çözülürse, tüm sorunlar çözülür" yaklaşımının doğru olmadığını söyledi. Okuyan, "Sürecin yerleştiği iklim kararırken, süreç nasıl ileriye gidebilir? Biri bunu anlatsın. Zaten o yüzden içerik konuşmuyorlar" diyerek ortada hala bir bilinmezlik olduğunu dile getirdi.

"Belli ki sürece ikna olunmuyor"

TKP Genel Sekreteri, sürecin siyaset üstü olup olmadığı sorusu üzerine şu yanıtı verdi:

Düzen siyaseti eninde sonunda kritik konularda benzer şeyler söylerler. Bizim gibi düzen siyaseti karşıtları ise tavır alır, mücadele ederler. Bu meselede planlı hareket eden bir yapı da yok. Bu da işin tehlikesini artırıyor. Belli ki toplumda ikna olunmuyor bu sürece. Bu ülkenin hassas noktalarını sürekli kurcalayan bir iktidardan söz ediyoruz. Bazı kritik siyasi aktörlerin hoşnutsuz olduğu da gözüküyor. Düzen siyaseti ortak bir irade oluşturmadı. CHP içindeki kararın da pek çok nedeni var.

"CHP adım atarken AKP içi dengeleri gözetmeye çalışıyor"

"Bu iş CHP'siz olmuyor mu?" sorusuna Okuyan, "CHP'nin kendi içerisindeki gerilimler AKP tarafından yönetilmeye çalışılıyor. Mesele sadece İmralı'ya gidilip gidilmemesi değil, CHP'nin yaklaşmakta olan cumhurbaşkanlığı seçiminde, AKP ve MHP, DEM'le ittifak yapmalarını önünün kesilmesini istiyor ve CHP'nin adayını belirlemeye çalışıyorlar. Kimler var? Yavaş, Özel, İmamoğlu, Kılıçdaroğlu. Bunların her biri hamle yaparken AKP içi dengeleri gözetmek zorunda kalıyorlar. Zaten AKP'nin başarısı budur. CHP'yi buraya sıkıştırdı" dedi.

Kemal Okuyan, çatışmaların durmasına, dilin yumuşamasına itirazları olmadığını ancak başından bu yana içeriğe baktıklarını belirterek şunları söyledi:

Bu süreç tam da tahmin ettiğimiz ve biraz da kaygı duyduğumuz şekilde devam ediyor. İsrail ve ABD iyi bir oyun oynadı ve Kürt meselesini artık eldeki bir karttan, uygulanan bir karta çevirmek üzereler. Türkiye'de de Bahçeli somutluğunda bir kesim hamle yapmaya kalktı. Biz de dedik ki, aslında bu hamle ABD ve İsrail'in Türkiye'den istediği hamle olacak. Yerli ve milli süreç denildi sonra da. Öyle olması için Türkiye'nin ABD'ye bu kadar yaklaşmaması beklenirdi.

Artık şundan eminiz bölgede İsrail'i de içine alan bir sistem kuruluyor. Bunun ekonomik hedefleri var. Aslında Çin'le mücadelede alan hakimiyeti sağlamaya dönük, İran'a kadar da uzanacak. Türkiye ile İsrail arasında hem işbirliği hem rekabet olacak. Buraya yerleşmiş bir süreçten söz ediyoruz. Buradan yurttaşlarımıza hayır gelmez. Sadece sermaye sınıfının işine yarar. Dolayısıyla bizim açımızdan bir netleşme söz konusu.

Okuyan, sürecin nereye bağlanacağını, aktörleri dahil kimsenin bilmediğini vurgulayarak, bugün yaşananlarla sürecin inandırıcılığında büyük bir delik açıldığını söyledi.

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU