Yeni varyantlar korkuturken "yoksul ülkelerin aşı üretimine izin verilsin" çağrısı

Kampanyacılar, Birleşik Krallık'ın "hibe veya ihraç ettiğinden daha fazla aşıyı çöpe attığını" söylüyor

Haziran'da Pretorya'daki Güney Afrika sağlık ürünleri düzenleyici kurumu dışında miting düzenleyen göstericiler (AFP)
 

Birleşik Krallık'ın (BK), gelişmekte olan ülkelerin kendi koronavirüs aşılarını üretmelerine izin verme hamlelerine direnme yönünde Almanya ve AB'ye katılması beklenen üst düzey ticaret toplantısı öncesinde, kampanyacılar BK hükümetini ilaç şirketlerinin kârlarını insan hayatının önüne koymakla suçladı.

Salı günkü Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) genel konseyi öncesinde konuşan Küresel Adalet Şimdi hareketi direktörü, Britanya'nın "hibe veya ihraç ettiğinden daha fazla aşıyı çöpe atmış olmasının" utanç verici olduğunu söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

DTÖ toplantısı, şu ana kadar büyük ölçüde aşılanmamış durumdaki gelişmekte olan ülkelerde yeni zararlı Kovid-19 varyasyonlarının ortaya çıktığına dair ilgili uyarılarla aynı dönemde gerçekleşti.

Wellcome Tröstü ve Hükümet için Enstitü (IfG) adlı düşünce kuruluşlarınca hazırlanan ortak raporda, virüs mutasyonlarının aşıların sağladığı korumayı "azaltacağı" uyarısında bulunulurken, BK hükümeti bilim danışmanı Sir Jeremy Farrar, aşıların "jeopolitik için, bilim ve halk sağlığı için ve ahlaki ve etik söylev için" dünya genelinde herkesin kullanımına sunulması gerektiğini söyledi.

Hindistan ve Güney Afrika'nın geçen ekimde aşılar üzerindeki fikri mülkiyetten feragat teklif etmesinden bu yana dünya çapında 3 milyondan fazla insan Kovid-19 sebebiyle öldü. ABD dahil 130'dan fazla ülke, şu anda aşı kıtlığı yaşayan ülke ve bölgelerde aşı fabrikalarının kurulmasına izin verecek söz konusu fikri destekliyor.

Ancak AB üzerinden faaliyet gösteren Almanya ve BK'nın "TRIPS feragatı" olarak adlandırılan teklifin en sert muhalifleri olmayı sürdürmesi sebebiyle, DTÖ müzakerecilerinin fikir birliğine varılması umuduyla kararı Ekim ayına kadar ertelemesi bekleniyor.(*)

Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn geçen hafta, Pfizer aşısının geliştiricisi BioNTech gibi şirketlerin "ilk kez gerçek kâr elde ettiğini" savunarak, "aşıları serbest bırakma" yönündeki ricaları sert biçimde geri çevirdi.
 


Kampanyacılar, karara varılması için beklenecek üç ay boyunca 1 milyon kişinin daha ölebileceğini dile getiriyor. Küresel Covax programı aracılığıyla yapılan doz bağışlarının, gelişmekte olan ülkelerin kendi tedariklerini üretmelerine izin vermenin yerini tutmayacağı savunuluyor.

Küresel Adalet Şimdi direktörü Nick Dearden, "Zengin ülke hükümetleri Kovid-19 aşılarının tekel hakları için çekişirken milyonlarca insan öldü. Bu ölümlerin her biri, patentleri insan yaşamı üzerinde koruyan BK ve Almanya gibi ülkelerin hükümetleri açısından bir utanç işaretidir" dedi.

Britanya, bugüne kadar hibe veya ihraç ettiğinden daha fazla aşıyı çöp kutusuna attı. Çoğu ülkenin Kovid-19'la başa çıkmada zengin dünyaya güvenmemesine şaşmamalı. En azından, yoldan çekilip ülkelerin kendi aşılarını yapmasına izin verme zamanı geldi. Bugün yas tuttuğumuz ölümlerin çoğu, bizimki gibi hükümetlerin utanç verici uzlaşmazlığı olmasaydı önlenebilirdi."

Oxfam'ın sağlık politikası yöneticisi Anna Marriott da, "BK'da aşılar bize umut veriyor, ancak hükümetimiz gelişmekte olan ülkelerin de aynısını yapmasına engel olmayı sürdürüyor" dedi.

Vaka sayısı birçok yoksul ülkede artarken, BK hükümeti, dünyanın dört bir yanındaki nitelikli üreticilerin herkesin erişebilmesi amacıyla üretimi hızlandırmasına imkan tanıyacak TRIPS feragatini engellemeye devam ediyor.

Bunun aşı tedarikini artırmaya ve hayat kurtarmaya yardımcı olacağını biliyoruz. Ancak BK hükümeti ilaç şirketlerinin kârlarını ilk sıraya kaymayı sürdürüyor.

London School of Economics'ten firki mülkiyet uzmanı Dr. Luke McDonagh, bu yıl  dünyanın dört bir yanından 120 akademisyen tarafından imzalanan ve BK hükümetinin yanı sıra Avustralya, Brezilya, Japonya, Norveç, İsviçre ve AB'yi de feragate muhalefetten vazgeçmeye çağıran mektubun arkasındaki itici güçtü.

Dr. McDonagh, The Independent'a yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

Büyük sanayileşmiş ülkelerin tamamı, ihtiyaç duydukları tedarikin aşağı yukarı 5 veya 6 fazlasına sahip. DSÖ, dünyanın dört bir yanındaki sağlık çalışanlarına öncelik verilmesi gerektiğini söyledi. Ancak yine de Uganda gibi ülkelerde aşılanmamış doktorlar ölürken, Pfizer, ABD'ye üçüncü dozu tedarik etmek istediğini söylüyor.

İlaç şirketleri, yıl sonuna kadar dünyayı korumak için gereken 11 milyar dozu üreteceklerini söylüyor, ama bu yine de gelişmekte olan dünya nüfusunu korumaya yetecek kadarına sahip olunacağı anlamına gelmiyor."

Dr. McDonagh, Oxford/AstraZeneca aşısının kâr amacı gütmeyen bir temelde üretilmesine karşın, BK'nın gelecek yıllar boyunca her yıl teslim edilmesi beklenen güçlendirici dozlardan sağlanacak potansiyel kârlardan Britanya şirketlerinin mahrum kalması tehlikesinden kaçınmak için fikri mülkiyet feragatına direndiğinin görüldüğünü söyledi.

Pazartesi yayımlanan ortak IfG/Wellcome raporunda, düşük ve orta gelirli ülkelerin Kovid vakalarının hâlâ sadece küçük bir bölümünü kayıt altına aldığı ve bu durumun potansiyel yeni değişkenlerin takibi ile bunlara yanıt verilmesi hususunda gezegeni "kör uçuşta" bıraktığı belirtildi.

Raporda, küresel liderlerin kabul edilebilir bir yerli aşılama ve tedarik düzeyi belirlemesi, küresel çabaya hangi aşı fazlalarının tahsis edilebileceği konusunda anlaşması gerekiyor dendi.

Dünya çapında her gün kaydedilen yarım milyona yakın yeni vaka ile (ki bu sayı yükseliyor) daha tehlikeli varyasyonların ortaya çıkması muhtemel.

Şimdilik çoğu bilim insanı aşılardan tamamen kurtulabilecek yeni bir varyasyonun ortaya çıkmasını beklemese de, aşıların etkinliğini 'azaltan' varyasyonlar daha olası.

Müreffeh ülke hükümetlerini daha fazla kaynak ayırmaya çağıran rapor, tüm dünyayı zengin ülkeler düzeyinde aşılamak için 36 milyar sterlin (yaklaşık 425 milyar TL) civarında maliyetle kabaca 11 milyar doza ihtiyaç duyulduğunu ve bunun şimdiye kadar harcanandan yaklaşık 26 milyar sterlin (yaklaşık 310 milyar TL) daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.

Boris Johnson'ın ev sahipliğinde Cornwall'da düzenlenen son zirvede, G7, gelecek yıl içinde yalnızca 1 milyar doz paylaşmayı kabul etti. Bu miktar, küresel nüfusun sadece yüzde 13 kadarına tek bir doz vermeye yetiyor.

BK hükümeti adına bir sözcü, "BK, Kovid-19 aşılarının oluşturulması ve dağıtılmasına yönelik küresel çabada lider rol oynamaktan gurur duyuyor" dedi ve şöyle devam etti:

Hükümet, dünya çapında maliyetine kullanıma sunulan Oxford AstraZeneca'nın geliştirilmesini destekledi. Feragat hususunda ABD ve diğer DTÖ üyeleriyle yapıcı etkileşim içindeyiz. TRIPS Konseyine sunulacak tüm önerileri dikkatlice inceleyeceğiz. Ancak aşı üretimini ve dünya genelinde dağıtımı artırmak için şimdi harekete geçmemiz gerekiyor.

BK, gönüllü lisanslama, aşılar için teknoloji transferi anlaşmaları, Covax'a destek ve üretim darboğazları ile tedarik zinciri sorunlarına yönelik çözümler de dahil olmak üzere pragmatik eylemle ilerlemek istiyor.


(*) DTÖ zirvesi öncesinde yazılan bu yazıda beklendiği üzere zirveden aşı lisansının serbest bırakılması kararı çıkmadı zira DTÖ'nün karar alabilmesi için kurum üyesi 164 üyenin de kabul oyu vermesi gerekiyor. (-ed.n.)
 
Andrew Woodcock'un makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Yeni varyant korkuları arasında gelişmekte olan ülkelerin Kovid aşısı üretmesine izin verilmesi çağrısı

https://www.independent.co.uk/news/uk/politics

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU