Kıdemli danışmanı, Biden'ın gelecek planlarını açıkladı

"Bazı insanlar eşlik etmekte geri kalacak ama edecekler"

Cedric Richmond ve Joe Biden, Colombus Havalimanı'nda (AP)

Joe Biden, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak halka ilk hitabında Amerikalılara tarihlerinin "herkesin eşit yaratıldığını söyleyen Amerikan idealiyle ırkçılık, nativizm, korku ve şeytanlaştırmanın halkı uzun zamandır ayrıştırdığının acı ve çirkin gerçeği arasındaki devamlı mücadeleden oluştuğunu" hatırlatmıştı.

Başkanlığa tırmanışı siyahi seçmenlerin yoğun desteğiyle mümkün hale gelen beyaz, yetmişlik Biden, geçen haziran ayında (Trump yönetiminin yetkilileri protestoculara karşı göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanma talimatı verdikten bir gün sonra) başkanlığının "harekete geçme çağı" olacağına dair verdiği sözünü tutma umuduyla, sistematik ırkçılığın karşısında durmayı yönetimi için bir öncelik haline getirdi.

Bu amaçla Biden yönetimi, Biden'ın 8 yıl başkan yardımcısı olarak görev yaptığı Barack Obama yönetimi de dahil olmak üzere önceki başkanların düşünemeyeceği ölçüde ırk ve kimlik meselelerini irdelemeye yükleniyor. Bu 8 yıl boyunca Cumhuriyetçiler, ABD'nin ilk siyahi başkanın ırk ilişkilerinin ve polis şiddetinin üzerine gitme girişimlerini, nihayetinde onun onay oranlarını düşüren ırkçı saldırılar için yem haline getirmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bununla birlikte, Biden'ın aynı siyasi mayın tarlasındaki adımları bu kadar tepki yaratmadı: Görevdeki ilk 100 günü dolmak üzereyken, yüzde 50'nin epey üstündeki onay oranını korumaya devam ediyor. Özel görüşmelerde bazı Cumhuriyetçi isimler, partilerinin Başkan'a dil uzatamamasını onun yaşlı ve beyaz bir erkek olduğu gerçeğine bağlıyor. Fakat Başkan'ın en kıdemli siyahi danışmanlarından biri, The Independent'la yaptığı röportajda, Biden'ın polis reformu gibi meselelere dair Obama'dan daha rahat bir şekilde konuşabilmesini bir tek 46. başkanın ırkıyla açıklamaya istekli değildi.

Geçen hafta Batı Kanadı'ndaki ofisinden telefonla yaptığı görüşmede Louisiana'nın eski Temsilciler Meclisi üyesi Cedric Richmond, konuya dair yorum yapması için sıkıştırılınca yaşadığı tereddütten sonra şu cevabı verdi: "Emin değilim." Şimdi Biden'ın üst düzey danışmanı ve Beyaz Saray Halkla İlişkiler Direktörü olan Louisiana'lı 47 yaşındaki Richmond kısa bir duraklamanın ardından Cumhuriyetçi Parti'deki muhaliflerinin Başkan'ın "Amerika'da doğmadığını ve Amerikan vatandaşı olmadığını asla söyleyemeyeceğini" kabullenerek, Donald Trump'ın siyasi kariyerine hızlı bir başlangıç yapmak için kullandığı, gözden düşmüş "birther" komplo teorisine (Obama'nın ABD doğumlu olmadığını iddia ederek başkan olamayacağına söyleyen akım -ç.n.) gönderme yaptı.

Bir Cumhuriyetçi Parti danışmanının The Independent'a, Biden'a saldırmanın daha zor olduğunu çünkü Başkan'ın "çoğu zaman güzel, olumlu şeyler söyleyen nazik, beyefendi bir beyaz" olduğunu söyleyen açıklamasına dair bir kez daha soru sorulması üzerine Richmond, "Bunu söyleyen kişi her kimse belli ki ciddi sorunları var" dedi.

Biden'ın 2020 kampanyasının ulusal düzeydeki eşbaşkanı ve önseçimlerdeki bir dizi erken kaybın ardından Biden'ı tekrar Güney Carolina'nın siyahi seçmenlerine odaklanmaya yönlendirmede etkili olan Richmond, meseleye dair kendi teorisini ortaya koyarak, Başkan'ın ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in polis şiddeti ve adalet sistemindeki ırkçılık gibi konularla ilgili konuşabildiğini çünkü "davranışlarıyla örnek olmaya" çalışarak eleştirmenlere nefes aldırmadıklarını öne sürdü.

Richmond, "Halk polisin mali kaynaklarını kesme çağrısı yaparken bile Biden, polise ayrılan bütçeyi 300 milyon dolar artırmak istediğini söyledi çünkü topluluklarla bu topluluklara polislik yapan kişilerin daha iyi ilişkiler geliştirmesi için gerçekten toplumdan destek alan polisliğe, gerilim azaltma eğitimine ve polislik faaliyetlerinin diğer yanlarına büyük bir ihtiyaç olduğunu düşünüyor" diye konuştu.

Beyaz Saray'da görev yapan çok az kişi polis reformu sorununu ondan daha iyi anlayabilir. Richmond, Kongre'deki Siyahi Parlamenterler Grubu'nun eski başkanı ve şu anda Biden yönetiminin polis reformu için kullanmayı tercih ettiği yasama aracı olan 2020 tarihli Polislikte George Floyd Adaleti Yasası'nı ilk başta kongreye sunanlardan biri.

Başka şeylerin yanı sıra kolluk kuvvetlerinin boğma hareketini kullanmasını yasaklayan ve çoğu polis memurunun yararlandığı hukuk davası muafiyetini sona erdiren bu yasa, Cumhuriyetçi Parti kontrolündeki Senato vesilesiyle ve Trump yönetimi altındaki Beyaz Saray'ın muhalefeti karşısında yürürlüğe girememişti. Şimdi, hem Kongre'nin hem de Beyaz Saray'ın kontrolünü Demokratların almasıyla tasarı Biden yönetiminin tam desteğine sahip. Richmond'a göre bu, Biden ve Harris'in "ortada olan hayal kırıklığını anlamasından" kaynaklanıyor.

Richmond, "Gerçek bir reforma ihtiyacımız var. Bu olaylar uydurma değil, gerçek. Televizyonda gösteriliyorlar" dedi.

Topluluklar ve onlara polislik yapan polisler arasında ciddi bir güvensizlik var ve Afro-Amerikalı halk gerçek bir öfke, hayal kırıklığı ve tamamen saf bir yorgunluk içinde.

Biden yönetimi polis reformu için umutlarını Polislikte Adalet Yasası'na bağlamış olsa da, Senato kontrolü bile üst parlamentonun engelleme kuralı sayesinde başarıyı garanti etmiyor. Çünkü bu kural, çoğu koşulda çoğu yasayı geçirmek için bilfiil 60 oyluk bir barajı gerektiriyor. Yasayı geçirmek için Demokratların Cumhuriyetçi Parti'deki mevkidaşlarından 10'unu Polislikte Adalet Yasası'nda onlara katılmaya ikna etmesi gerekecek.

Senato'nun engelleme kuralını savunanlar, çoğu tasarıyı yasalaştırmak için nitelikli çoğunluğa ihtiyaç duyulmasının Demokratları ve Cumhuriyetçileri tartışmalı konularda taviz vermeye zorladığını söylüyor. Fakat bir zamanlar nadiren kullanılan, bir Senatör'ün ya da Senatör grubunun tartışma esnasında sürekli olarak söz sahibi olmasını gerektiren manevra, artık herhangi bir Senatörün sadece bir e-posta göndererek kullanabileceği bir veto haline geldi. Bu tür taktikler bir zamanlar yalnızca en çekişmeli yasa tasarılarına karşı kullanılırken, Cumhuriyetçiler Obama'nın başkanlık döneminde Demokratların desteklediği yasaların çoğunu durdurmak için bu engellemeyi kullanmaya başladı.

Richmond'un Kongre'deki görev süresi, Cumhuriyetçi Parti'nin ilk siyahi başkana en küçük yasama zaferlerini bile tattırmamak için bu engellemenin kullanımını artırmasıyla aynı zamana denk geldi. Richmond, Cumhuriyetçilerin Obama'nın planlarını engelleyip sanki başarısız bir başkanlık yapmış gibi görünmesini sağlamak için var gücüyle dövüşmesini izleme deneyiminin o zamanki başkan yardımcısı Biden üzerinde etki bıraktığını söyledi. Biden, Delaware'i yaklaşık 40 yıl boyunca temsil ederken kullandığı hazırdaki kaynağı olan iki partili uzlaşmanın türevleriyle meşgul olmak isteğini ifade etse de Richmond bu deneyimin altyapı ve vergi reformu mevzuatını herhangi bir Cumhuriyetçi oy vermeden geçirmek için Senato'nun bütçe uzlaşma sürecini kullanmaktan çekinmemesinin nedeni diye açıklıyor.

Richmond, "Biden, hem kendisinin hem de Başkan Obama'nın halkın hayatını kolaylaştırmak ve işleri düzeltmek için ne kadar çok çaba harcadığını izleyip yaşananlara tanık oldu. Fakat aynı zamanda, Başkan Obama'nın tüm yaptıklarını engellemeye çalışan ve yaptığı her şey için onu eleştiren Cumhuriyetçilerin ilkel tepkilerini de gördü" dedi. "Onlarla birlikte çalışmak için elimizden geleni yapacağız ama günün sonunda, Amerikan halkı için önemli olan anlamlı ilerleyişi yavaşlatmalarına izin vermeyeceğiz."

Yine de Biden'ın yasama gündeminin büyük kısmı Senato'nun engelleme kurallarına tabi olmaya devam ediyor, ki Polislikte Adalet Yasası ve Demokratların Halk Yasası olarak bilinen seçim ve oy kullanma hakları paketi de buna dahil. Seçim yasası uzmanlarının oy haklarında bir kuşakta gerçekleşen en büyük genişleme olacağını söylediği, seçimlerle ve etik önlemlerle ilgili olan kapsamlı Halk Yasası, Cumhuriyetçilerin oy kullanma hakkını kısıtlamaya yönelik son çabaları sonrasında Demokratlar için farklı bir anlam kazandı.

Cumhuriyetçiler, oy hakları kanun tasarısının büyük kısmına neredeyse hep bir ağızdan karşı çıkarken, birçoğu da Biden'ın geçen ocak ayında kazandığı zaferin onaylanmasını önlemek umuduyla Kongre Binası'nı basan Trump yanlısı isyancıların zikrettiği yalanların çoğunu tekrar ederek pozisyonlarını haklı çıkarıyordu.

Cumhuriyetçiler büyük ölçüde hâlâ Trumpçı alternatif gerçekliğe bağlıyken, Biden yönetiminin oy hakkına dair nasıl bir yol izleyeceği sorulduğunda Richmond, 1965 Oy Hakları Yasası'nın Senato'da Biden'ın önderliği sayesinde 98'e 0 oyla yeniden yetki kazanmasına işaret etti. Richmond bunun, Cumhuriyetçilerin siyasi turnusol testine dönüştürdüğü hususta Başkan'ın ilerleme kaydedebileceğine dair kanıt olduğunu söyledi.

98'e 0 sonuçlanan bu oylama, neredeyse 20 yıl önce, çok daha az kutuplaşmış bir siyasi ortamda, henüz Trump, Amerika'daki seçimlerin idare edilişine dair çirkin yalanlarını Cumhuriyetçi dogmanın tartışılmaz bir yüzü olarak kabul ettirmeye başlamadan çok önce gerçekleşti. Buna rağmen eski Kongre üyesi Richmond, eğer Başkan "Amerikan halkıyla aynı hizada kalmaya, yanlış bilgiyle mücadele etmeye ve davranışlarıyla örnek olmaya" devam ederse, oy kullanma hakları söz konusu olduğunda topu karşı sahaya taşımaya yardım edebileceğini söyledi ve daha önce Yüksek Mahkeme'nin geçersiz kıldığı Oy Kullanma Hakları Yasası'nın hükümlerini geri getiren, daha hedefe odaklı bir mevzuat örneğinin HR 1'den (Halk Yasası'nın diğer adı -ç.n.) daha fazla destek sağlayabileceğini öne sürdü. Ancak Richmond, Biden'ın Senato'daki 60 oyluk barajı aşarak böyle bir tasarıyı nasıl yürürlüğe sokacağına dair daha fazla detay vermeden The Independent'a şunları söyledi:

En azından şimdilik, süreç hakkında konuşmaya fazla zaman harcamak istemiyorum çünkü herkes yasa yapmanın kirli ve hoş olmayan bir süreç olduğunu biliyor.

İnsanların bizle ilgili ne söylediklerine dair endişelenecek fazla vaktimiz yok. Bir salgınla ve ekonomik krizle baş etmeye çalışıyoruz. Amerika'daki polis sorunuyla başa çıkmaya, sistemik ırkçılığı yerle bir etmeye çalışıyoruz. O yüzden işimiz başımızdan aşkın ve başımızı öne eğerek sadece çalışmaya karar verdik.

 


Fakat Richmond, oy hakları, göçmenlik ve diğer meselelere dair söylemleri etkileyen yanlış bilgilendirmeyle ve komplo teorileriyle mücadeleyle ilgili sıkıştırılınca çok daha açık sözlü davrandı.

"Büyük ikame" adı verilen böyle bir komplo teorisi, müphem bir seçkinler hizbinin, Demokratları sonsuza kadar iktidarda tutacak yeni bir seçmen kitlesi yaratmak için beyaz seçmenleri siyahi ve Latin göçmenlerle değiştirmek istediğini öne sürüyor. Bu tür inançlar bir zamanlar yalnızca uç figürlerin ve açıkça beyaz milliyetçiliği yapanların ilgi alanıydı ancak son zamanlarda ana akıma daha yakın Cumhuriyetçi isimler arasında da alıcı bulmaya başladı. Ünlü, muhafazakar bir televizyoncu (Fox News'den Tucker Carlson) Demokratların Amerikan halkının oy vermesini kolaylaştırma çabasının beyaz seçmenleri Carlson'ın gece programının içeriği haline getirme planının ayrılmaz parçası olduğu iddiasını ortaya attı.

Biden yönetiminin bu kadar bariz bir şekilde ırkçı inançları benimseyen bir partiyle oy hakkı meselesinde nasıl ortak zemin bulabileceği sorulduğunda Richmond, Cumhuriyetçi Parti'nin yanlış bilgi yaymaya yönelik bir elden yürütülen çabaları karşısında çözümün "halka doğru ve yanlışa dair eğitim vermek" olduğunu söyledi. "Cumhuriyetçiler çok uzun bir zamandır halka konuştukları her konu için suçlayacak birini vermeyi başarıyor" dedi.

Bu yüzden, olup bitenlerden memnun olmayan kırsal kesimde yaşayanlar da olsa, siyahları, azınlıkları ya da Asyalı Amerikalıları suçlayan şehirli kişiler de olsa buna karşı savaşmamız gerekiyor.

Richmond sözlerini sürdürerek Biden yönetimine ait girişimlerin popülaritesinin yüksek kalacağını çünkü seçmenlerin pozitif mesajı ve devamlı şeffaflığı iyi karşılayacağını öne sürdü:

Bunu Cumhuriyetçilerin yaptığı gibi fonlamayı kesip Amerikan halkına, onların kaderlerine ve geleceklerine yatırım yapmayı bırakarak veyahut diğer insanları suçlayarak yapmayacağız... Biz herkesi ayağa kaldıracağız.

Bunu yaparsanız Amerikan halkını, bu kadar uzun süredir kabul ettiklerinin kötü bir anlaşma olduğu, onlara aslında gerçek anlaşmayı söyleyerek dürüst iş yapan bir başkanlarının olduğu, onun eylemlerinin halkı doğru yöne götürdüğü ve halkın kendisine ve hükümete karşı daha iyi hisler beslediğine dair eğitmiş olursunuz... Bazı insanlar eşlik etmekte geri kalacak ama edecekler.

Biden'ın geçen ay imzaladığı 1,9 trilyon dolarlık (yaklaşık 16 trilyon TL) Kovid desteği tasarısı ya da birkaç hafta önce açıkladığı 2,3 trilyon dolarlık (yaklaşık 19 trilyon TL) altyapı ve vergi planı düşünülünce, Richmond haklı olabilir. Son yapılan ankete göre Amerikalıların yüzde 70'inden fazlası yürürlüğe konunca bu destek tasarısını onaylarken,altyapı ve vergi planına da Amerikalıların yaklaşık üçte ikisi destek veriyor, ki bunlara partisiz her 10 kişiden 7'si ve her 10 Cumhuriyetçiden üçü de dahil.

Ancak tüm haberler iyi değil. Eyalet ve yerel düzeydeki bazı Cumhuriyetçi Parti yetkilileri Biden'ın altyapı planına destek verse ve hatta hevesini dile getirse de, hem Temsilciler Meclisi'ndeki hem de Senato'daki Cumhuriyetçi Parti liderleri, bu planın Obama yönetiminin yasama gündemiyle aynı engelleme muamelesini göreceğini belirtti. Cumhuriyetçilerin önceki Demokrat başkana diz çöktürme girişimlerini Temsilciler Meclisi'ndeki koltuğundan izleyen Richmond, şu anda kıdemli danışman olarak hizmet sunduğu başkana karşı benzer yakıp yıkma taktikleri kullananlara karşı sert sözler sarf etti:

Onlar birini küçük düşürmek için ellerinden gelen her şeyi yapar ve tek isteklerinin Başkan Biden'ı küçük düşürmek olduğu gerçeği utanç verici. Bunu yasa tasarıları nedeniyle yapmıyorlar. Sadece bir sonraki seçim için nasıl bir adım öne çıkacaklarını hesaplamaya çalışıyorlar. Amerikan halkı olarak çizgiyi burada çekmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Richmond devam ederek şu soruyu sordu:

Ülkeyi öyle bir hale getireceksiniz ki halk Biden'ı yeniden seçmek için oy kullanmak istemeyecek. Bu, salgından kurtulup ekonomiyi eski haline getirebilmek ve ailelere yatırım yapabilmek için hepimizin el ele verip Başkan Biden yönetimine başarı dilemesi yerine, sizin bir sonraki siyasi yarış için halkın hayatını olumsuz etkileyeceğiniz anlamına geliyor. Arkalarına yaslanacak ve sadece Biden'ı mahvetmenin yollarını arayacaklar, öyle mi? Bence bu bir hastalık ve bence bu hastalık bu ülkeyi yavaşlatacak. Bu yüzden umuyorum ki büyük kısmı bunu yapmak istemiyordur.



Andrew Feinberg'in makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: "Cumhuriyetçiler gibi yapmayacağız": Kıdemli danışmanına göre Biden'ın gelecek planları

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU