Spor kültürü için kadınlara ihtiyaç var

Okan Can Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Futbolun baskın olarak hüküm sürdüğü bu topraklarda spor kültürü, futbol kültürü olarak yaşanıyor.

İçinde spor olmayan bu kültür de gerginlikler ve borçlar arasında kalıp sürekli kaos içeriyor.

Yıllar içinde de bu sistem, ne bir başarı ne bir gelişim ne de bir umut vadediyor.

Dolayısıyla hem çocuklar hem de kadınlar böyle bir spor ikliminde kendilerine yeterince yer bulamazken, spora katılımda zorluk çekiyor.

Spora katılım düştükçe de sosyal adalet ve eşitler arası eşitlik yara alıyor. Bununla beraber, kadın ve çocukların pay almadığı futbol merkezli gelirlerinin paylaşılmaması da spor kültürünün oluşmasına engel oluyor.

Sporun rekabetten oluştuğunu ve sadece kazanmak olduğunu yeşerten bu spor iklimi, kadınlara güneş açmadıkça toprakları da hep balçık oluyor.

Genel olarak erkekleri hedefleyen sponsorların, kadın sporculara yeterince bütçe ayırmaması da sporun kadınlar için istihdam yaratmasına engel oluyor.

Sadece futboldan oluşan pastanın dar bir alanda paylaşılması ile ne çocuklara ne de kadınlara bir şey kalmıyor.

Halbuki toplumda bir spor kültürü oluşması için ana yürütücünün kadınlar ve onların yetiştirdiği çocuklar olması gerekirken, futbolun etrafında dolaşan ve kendini çok önemli sayan bir erkekler topluluğu ile onların yarattığı bir futbol kaosu ortaya çıkıyor.

Mesela 23 Nisan'da çocukları koltuğa oturtan siyasiler gibi Bein Sports da 8 Mart'ta erkeklerin oturduğu koltukları bir günlüğüne kadınlara bıraktı.

Bu yaklaşım bile Türkiye'de futbol merkezli spor anlayışının, erkeklerin etrafında döndüğünü gösteriyor. 
 


Ballon d'Or ödülünü kazandığında dans yapması istendi

Yirminci yüzyıla kadar kadınların, spora katılımı pek mümkün olmadı. Bilinen kayıtlara göre, kadın sporcuların yer aldığı ilk spor müsabakaları 1900 yılında Paris'te yapılan Olimpiyat oyunları idi.

Varlıklı bir ailenin kızı olan İsviçreli Hélène de Pourtalès, yelken yarışlarında ilk altın madalya alan kadın olarak tarihe geçti. 
 

Hélène de Pourtalès.jpg
Hélène de Pourtalès / Fotoğraf: Wikipedia


Aradan 118 yıl geçmesine rağmen kadınların, spora katılımı ve erkekler arasındaki eşitsizliği, aslında hala devam eden bir konu.

2018 yılında Ballon d'Or ödül töreninde en iyi erkek futbolcu seçilen Lionel Messi, aynı törende en iyi kadın futbolcu seçilen Ada Hegerberg'den 100 kat daha fazla kazanıyordu.

Bununla beraber daha rahatsız edici olan ise aynı törende sunucu olan Martin Solveig'in, ödülü aldıktan sonra Ada Hegerberg'den dans etmesini istemesi oldu.

Bu isteğe hayır cevabı veren Lyonlu oyuncu Ada Hegerberg, sahneyi terk etti. Martin Solveig ise sonrasında oyuncudan özür dilemek zorunda kalmıştı.
 

AFP.png
Fotoğraf: AFP


Dünyada kadın sporcuların artışı, ağır da olsa devam ediyor. 1970 yılında olimpiyatlarda yarışan erkek sporcu sayısı 4 bin 824, kadın sporcu sayısı bin 260 idi.

2016 yılında yapılan Rio Olimpiyatları'nda ise bu rakamlar 6 bin 268'e 5 bin 176 oldu. Ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda ise kadın sporcuların oranı yüzde 49 olarak bekleniyordu.

Türkiye'de ise Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün son verilerine göre, lisanlı kadın sporcu sayısı 1 milyon 729 bin 558 iken, faal kadın sporcu sayısı 262 binin üzerinde olmuş.


TFF, yönetimde kadın bulunmayan 12 federasyondan biri 

Bununla beraber son yıllarda dünyada, kadın futbolunun gelişimi ve yayılımı da artmaya başladı. FIFA'nın raporuna göre, FIFA'ya bağlı 198 futbol federasyonundan 150'si, kadın futboluna dair çalışmalar yapıyor.

Ancak bu federasyonların sadece 97'sinde kadın futbol departmanı bulunurken, 198 futbol federasyonunda 36 kadın yönetici görev yapıyor.

Araştırmaya göre, 198 federasyon yönetiminde kadın üye bulunmayan 12 ülkeden biri Türkiye.

Raporun Türkiye için en ilginç noktalarından biri ise 18 yaş üstü lisanslı kadın futbolcu sayısı bin 468 iken, kadın hakem sayısı bin 235.

Avrupa'nın en düşük kadın futbolcu sayısına sahip ülkelerinden biri olan Türkiye, kadın hakem sayısı açısından Avrupa'da ikinci.

Sporun yaygınlaşması, gelişmesi ve toplumun her kesimine ulaşması için daha çok kadının sporun içinde olmasına ihtiyaç var.

Futbolun yarattığı kaosun Türk sporunu esir aldığı bugünlerde, daha fazla kadın ve daha fazla çocuğun katılımı gerekiyor.

Onların bu katılımı ile yeni bir dil, yeni bir ruh ve yeni bakış açısı yeşerebilir bu topraklarda. 

Artık sadece futbola yönelen gelirden ve istihdamdan, sadece menajerler, pahalı yabancı oyuncular, başarısız teknik adamlar değil, kadınlar ve çocuklar da pay almalı.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU