UCM'nin Filistin'de işlenen savaş suçu iddialarını soruşturma kararı büyük bir adım

Adım İsrail'de şiddetli tepkiye yol açtı fakat insan hakları grupları bunun tüm taraflardaki mağdurlar için de önemli olduğunu söylüyor

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus bölgesi (AP)

Bu, bir cuma gecesi gün sonunda ilan etmek için son derece önemli bir karardı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), sessiz bir şekilde bu haftanın (geçen hafta) sonunda aniden İşgal Altındaki Filistin Toprakları'nda yargı yetkisine sahip olduğuna karar verdiğini söyledi.

Bu adım, İsrail ordusu ve Filistinli militan grubu Hamas da dahil İsraillilerin ve Filistinlilerin işlediği iddia edilen savaş suçlarına ilişkin resmi bir soruşturmaya bilfiil yeşil ışık yakıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

UCM'nin başsavcısı Fatou Bensouda, şimdi İsrail'le Hamas kontrolündeki Gazze'de bulunan militan gruplar arasında yaşanan 2014 Gazze Savaşı'nı, 2018 Gazze sınır protestolarını ve işgal altındaki topraklarda bulunan İsrail yerleşimlerini inceleyeceğini söyledi.

Hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin sanık sandalyesinde olabileceği gerçeğine rağmen, UCM soruşturmasını başlangıçta talep eden Filistin Yönetimi kararı "hesap verme zorunluluğu ilkesi için tarihi bir gün" ifadeleriyle sıcak bir şekilde karşıladı. Uluslararası ve yerel insan hakları grupları, bunun mağdurlar için adalet sağlamaya yönelik ilk adım olduğuna inanıyor.

İsrail'deki yönetim daha az coşkulu ve bu gelişmeye karşı mücadele etme sözü verdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, öfkeli bir şekilde adımın "adaletin saptırılması" ve "katıksız antisemitizm" olduğunu ilan etti ve UCM'yi "sahte savaş suçlarını" araştırmayı istemekle suçladı.

Ülkenin şu anki Dışişleri Bakanı ve İsrail ordusunun eski Genelkurmay Başkanlarından Gabi Aşkenazi, UCM'ye "İsrail karşıtı propagandanın siyasi bir aracı" ifadesiyle tepki gösterdi.

Hatta İsrail'in eski BM Temsilcisi Danny Danon, Bensouda'nın kendisinin sanık sandalyesinde olması gerektiğini söyledi ve Bensouda'yı dünyanın diğer bölgelerindeki suçları görmezden gelerek haksızca İsrail'e odaklanmakla suçladı.
 


Kararın UCM üyesi olmayan İsrail'de böylesine şiddetli bir tepkiye yol açmasının sebebi, kısmen İsrail'in, Filistinlilerin devlet statüsüne sahip olmaması nedeniyle mahkemenin de yargı yetkisi bulunmadığını iddia etmesi. Filistin, UCM'ye 2015'te üye olmuştu. Bu durum, mahkemeden suçları soruşturmasını isteyebilecekleri anlamına geliyor ve bunu da yaptılar.

Cuma günkü UCM kararı, İşgal Altındaki Filistin Toprakları'nda işlenen suçları soruşturma yetkisine sahip olduklarını doğruladı.

Soruşturma, daha sonra suçlamalarla karşı karşıya kalacak herkes için çok zor bir durum da oluşturabilir.

Birleşik Krallık ve Avrupa'nın büyük kısmı dahil UCM'nin Roma Statüsü'ne taraf olan her devlet soruşturmayla tam olarak işbirliği yapmakla yükümlü. Bu da mahkemenin suçladığı birinin tutuklanması ve UCM'ye teslim edilmesi yönündeki bir talebin yerine getirilmesi anlamına gelebilir.

Kısacası bu, hakkında dava açılan bir kişinin dost bir ülkeyi ziyaret ediyor olsa bile Lahey'e iade edilebileceği anlamına geliyor. Filistin taraf devletlerden biri olduğu için, Filistinlilerin kendisi de topraklarında hakkında dava açılan herkesi iade etme baskısı altında olacak.

Fakat bireyler üzerindeki etkileri bir yana, uluslararası ve yerel hak savunucusu gruplar bunun "bir cezasızlık duvarı"yla karşılamış kişiler için çok önemli olduğunu söylüyor. Nihayet tüm taraflardan kişilerin sorumlu tutulmasına ve mağdurların adalete kavuşmasına tanıklık edeceğimizi belirtiyorlar ki bu, başkalarını benzer suçlar işlemekten caydırabilir.

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan önde gelen Filistinli hak savunucusu gruplardan el-Hak üyesi Şavan Cabarin, The Independent'a verdiği demeçte "UCM soruşturmasına gelecekteki suçları önleme rolü taşıdığını düşünerek bakıyoruz. Suçlular suçlarının bedelini ödemezse, ileride suç işlemeye devam edecekler. Onları sorumlu tutarsanız, önce 10'a kadar sayacaklar" diye konuştu.

Soruşturmanın "diğer tarafı cezalandırmak için bir bahane" ya da bir kısasa kısas fırsatı değil, "gerçek bir barış ve gelecekte siviller için koruma sağlamak istiyorsanız gerçek bir adım" olduğunu ekledi.

Cabarin, "Süregelen cezasızlık kültürü suçların devam etmesi demektir, bu da her türlü gerçek barış fırsatına zarar verecektir" dedi.

New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Omar Shakir de, ne İsrail'in ne de Filistin'in hukuk sisteminde yurt içinde hesap verme yükümlülüğü bulunması nedeniyle bunun özellikle önemli olduğunu söyledi. Shakir, UCM soruşturmasının kanunları ihlal edenlere "günler, aylar, hatta yıllar geçse de yine de eylemlerinden sorumlu tutulabileceklerini" göstereceğini ifade etti.

UCM soruşturmasını memnuniyetle karşılayan taraflardan İsrail insan hakları grubu B'Tselem de, UCM kararının İsrail'in eylemleri üzerinde derhal kısıtlayıcı bir etki yaratabileceğini umduğunu söyledi ve son günlerde Batı Şeria'daki Güney El Halil Tepeleri'nde ve Ürdün Vadisi'nde yaşayan Filistinli toplulukların zorla transfer edilmesine yönelik olduğunu savunduğu girişimlere işaret etti.

Bu diğer taraf için de geçerli olabilir, belki de Gazze'deki militanların İsrail'in güneyine hedef gözetmeksizin attığı roketleri sınırlandırabilir.

Soruşturmanın ne kadar başarılı olacağı henüz bilinmiyor ve şüphesiz şiddetli bir tepki olacak. Ama insan hakları grupları bunu en azından hesap verme yükümlülüğüne ve cezasızlığın sona ermesine yönelik bir adım olarak görüyor ve bu barış için daha verimli bir zemin oluşturabilir.



* Bel Trew'in makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: UCM'nin İşgal Altındaki Filistin Toprakları'nda işlenen savaş suçu iddialarını soruşturma kararı büyük bir adım

independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU