Ülkeleri ve ülkeleri yönetmek amacıyla kurulmuş siyasi partileri kadın ile erkeğin birlikte yönetmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum.
Bu düşüncemi HDP'nin gerçekleştirdiğini görüyorum.
Bilindiği gibi HDP eş başkanlık sistemiyle yönetiliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu eş başkanlık sistemine göre, partide bir tane genel başkan olmuyor.
İki tane genel başkan oluyor.
Bunların da biri erkek biri kadın oluyor.
İşte buna eş başkanlık deniyor.
Bu yönetim yöntemi sadece parti genel başkanlığı için uygulanmıyor.
Partinin il başkanlıkları da eş başkanlık yöntemiyle yönetiliyor.
İlçe başkanlıkları da eş başkanlık yöntemiyle yönetiliyor.
En küçük örgütlenme birimleri de eş başkanlık yöntemiyle yönetiliyor.
Seçimlerde kazanılan il, ilçe belediyeleri de eş başkanlık yöntemiyle yönetiliyor.
Kısacası, her şey biri erkek biri kadından oluşan eş başkanlık yöntemiyle yönetiliyor.
İşte bu eş başkanlık sistemi bana en doğru sistem gibi geliyor.
Peki, eş başkanlık neden en doğru sistemdir?
Malumunuz ülkemizin nüfusunun da, dünya nüfusunun da yarısı kadın yarısı erkektir.
Ama gelin görün ki, hele de bizim gibi ülkelerde, her şeyi erkekler yönetir.
Her şeye erkekler egemendir.
Egemenlik kayıtsız şartsız erkeklerindir!
Hani yüzde 85'e yakınının erkeklerden oluştuğu Millet Meclisi'nin başköşesine konulmuş "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" tabelası var ya, bu gerçeği ifade etmemektedir.
Eğer Millet Meclisi'nin başköşesine "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" tabelasını koyuyorsanız, milletin yarısının da kadınlardan oluştuğunu dikkate almanız gerekiyor.
Oysa kadınlar Millet Meclisi'nde hak ettikleri oranda temsil edilmiyor.
Ülkedeki kadın nüfusuna göre hiç denecek bir oranda temsil ediliyor.
Mesela Millet Meclisi Başkanlarımız niye hep erkekler?
Cumhurbaşkanlarımız niye hep erkekler?
Bir istisna dışında başbakanlarımız niye hep erkekler?
Kısacası, ülkemizi yönetenler niye hep erkekler?
Nüfusumuzun yarısı erkek yarısı kadın olduğuna göre, ülkemizi ne erkekler ne kadınlar yönetsin.
Dünya nüfusunun da yarısı erkek yarısı kadın olduğuna göre, dünyayı da ne erkekler ne kadınlar yönetsin.
İkisi birlikte yönetsin.
Ülkeler eş başkanlık sistemiyle yönetilsin.
Ülkelerde eş cumhurbaşkanlığı sistemi olsun.
Eş başbakanlık sistemi olsun.
Eş belediye başkanlığı sistemi olsun.
Yönetim makamında sadece erkek ya da sadece kadın olmasın; ikisi birlikte olsun.
Seçim sistemi de buna uygun olsun.
Diyelim ki bir ülkede cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak.
Partilerin biri erkek biri kadından oluşan eş cumhurbaşkanı adayları olacak.
Aynı şey ülkenin diğer yönetim birimlerinin seçiminde de geçerli olacak.
Erkek ile kadın iki farklı insan, iki farklı karakter…
Farklı karakterler birbirlerinin eksiğini tamamlayıp dengeler.
Birbirlerini daha iyi denetler.
Ülkeleri biri erkek biri kadından oluşan iki aklın yönetmesi daha güzel olmaz mı?
Kadınların yönetime ortak olduğu dünya daha güzel bir dünya olmaz mı?
Daha insani, daha vicdani, daha barışçı, daha eşitlikçi, daha adil bir dünya olmaz mı?
Ne dersiniz, olmaz mı?
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish