Her şey bitti: Amerika koronavirüse karşı savaşı kaybetti

Ne Trump'ın sanrıları ne de Fauci'nin saçma egosu bizi kurtarabilir

Trump ülkesinde koronavirüsle mücadeleyi ele alış yöntemleri nedeniyle eleştiriliyor (AFP)

Bitti. Amerika, koronavirüse karşı gönülsüzce yürüttüğü mücadeleyi kaybetti.

Virüs savaşta kendini gösterdi. Ama bir ülke olarak biz bunu fiilen hiç yapmadık.

Federal hükümet diğer ülkelerin atmaya hazırlandığı adımları hiçbir zaman atmadı. ABD Başkanı Donald Trump, bir dünya kanıt aksini söylediği halde esasen zafer ilan etmek dışında virüsten nadiren bahsediyor.

Trump 14 Temmuz akşamı Rose Garden'da bir anda kampanya etkinliğine dönüşen basın toplantısında, "İşler düzeliyor, çok hızlı bir şekilde düzeliyor, insanların düşündüğünden çok daha erken" dedi:

İnsanlar ülkemiz hakkında iyi şeyler hissediyor. İnsanlar tedaviler ve olası aşılar konusunda iyi hissediyor.

ABD Başkanı, diğer Batılı ülkelerde liderlerin doğrulanmış Kovid-19 vakalarını azaltmak için kullandığı temas takip sistemlerindense hiç bahsetmedi. Onun değil valilerin kararına bağlı olduğu halde ABD'nin tekrar kapanmayacağına dair söz verdi.

Sadakati daim Başkan Yardımcısı Mike Pence'in virüsten sert etkilenen Louisiana'ya 15 Temmuz'da koronavirüs temalı ziyareti sırasında yaptığı belagatli konuşmada Trump'a o çok arzuladığı övgü yağmurunu yaşatacağı kesindi:

Louisiana genelinde ve Güneş Kuşağı'nın tamamında vaka sayılarının yükseldiği ciddi bir zamandayız. Fakat hepinizin bildiği gibi, çabalarınız sayesinde, başkanımızın ülke genelinde yürüttüğü eşi benzeri görülmemiş müdahale sayesinde, valinizle kusursuz ortaklığımız sayesinde ve Kongre üyelerinden aldığımız olağanüstü destek sayesinde bugün bu salgınla başa çıkmak için her zamankinden daha fazla kaynağımız var.

Gelgelelim hizasını hiç bozmayan Başkan Yardımcısı, eyaletlerin ya da şehirlerin tekrar evde kalma emri vermesini veya bazı eyaletlerde koronavirüs vakaları arttıkça barların ya da spor salonlarının kapatılmasını önermiyor. Trump'ın söylediklerini papağan gibi tekrar ederek okulların birkaç hafta içinde açılması gerektiğini, ülkede Kovid-19'un 3,5 milyon kişiye bulaşmasına ve 137 bin kişinin canını almış olmasına rağmen Amerika'nın virüsle savaşta mükemmel bir iş çıkardığını söylüyor.

Trump ekseriyetle seçim gününden önce kısmi bir ekonomik toparlanmayı tetikleyebilecek adımlar için bastırmayı tercih etse de Pence'in üzerindeyse patronunun hiç ilgisini çekmeyen virüsle mücadele görev gücüne liderlik etmek gibi kimsenin istemeyeceği türden bir angarya var. Ama Pence konuştuğunda yönetimin nerede durduğunu (ve dolayısıyla) bir ülke olarak nereye gittiğimizi ortaya koyuyor.

Pence 15 Temmuz'da “Tedarik edilen yüz milyonlarca kişisel koruyucu ekipman kullanıma hazır hale getirildi" dedi.

Remdesivir gibi tedavi ürünlerinin aralarında Louisiana'nın da olduğu eyaletlere dağıtımı sürüyor. Dahası, bir aşı geliştirme konusunda agresif bir şekilde, mümkün olan en yüksek hızda ilerlediğimizi bildirmekten gurur duyuyorum.

Şüphesiz ki bu birkaç cümlede Amerika'nın tek umudunun bu aşıya ulaşmak olduğuna dair açık bir işaret var. Liselerin spor salonlarında, büyük süpermarketlerin otoparklarında ve doktorların ofislerinde uygulanana kadar, yönetimin hemen her kademesinde aynı sıradan (veya daha kötü) müdahalenin tatbik edilmesinden fazlasını beklemeyin.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kaliforniya, Teksas, Oregon, Arizona ve diğer 16 eyalet, vaka sayıları, virüsle bağlantılı hastaneye yatışlar ve can kayıpları hızla yükselirken, sarsıntı yaşayan ekonomilerini yeniden rayına oturtma amacıyla getirdikleri önlemleri bir bir geri çekiyor. Ancak insanlar sıkıldı, kendilerini kafese kapatılmış gibi hissediyorlar, kimileri de maskelerin tiranlığı temsil ettiğini düşünüyor. Yani tüm valiler tam kapsamlı kapatmaya dönme konusunda seçmenlerinin her cephesinden gelen büyük bir halk baskısı altında bulunuyor.

Pandemi Trump'ı ve valileri, Başkan'ın deyimiyle “kepenk indirmeye” zorladığı için 30 milyondan fazla kişi işsizlik ödeneği almak için başvurdu. Tahmin edileceği üzere eyaletlerin açılmasının ardından ekonomi yeniden toparlanma emaresi gösterdi, işsizlik oranı da yaklaşık yüzde 15'ten yüzde 11 civarına geriledi.

Fakat eyaletler işletmelerin en azından bir kısmını kapattığı için bazı işçiler yine işsiz bırakılacak. Virüsün ülkenin bir ucundan diğer ucuna yayılmaya başlamasından bu yana ekonomiye odaklanan Trump, diğer gelişmiş ülkelerin hepsinin kendi salgınlarının daha ilk aşamalarında kabul ettiği ve ekonomik iyileşmeyi sağlamak adına her zaman yapılacak bir şeyler olacağı gerçeğini arka planda tutmada başarısız olmayı sürdürüyor.

Bocalayan yeniden seçilme kampanyasının bel kemiği olabilecek başarılı bir ekonominin yokluğunda, görevdeki performansına ve pandemiyi ele alışına ilişkin anketler Trump'ın seçim günü geldiğinde şansına küseceğini işaret ediyor. Tehlikeli maddelere karşı koruyucu kıyafet giymiş birileri gelip bize aşı yapıncaya kadar geri kalanımız için de muhtemelen aynısı geçerli.

O yüzden (oyuncular ve antrenörler sahaya takım çıkaramayacak sayılarda hastalanana kadar) boş stadyumlardaki spor etkinliklerinin ve muhtemelen şimdiye kadarki en tuhaf başkanlık seçiminin tadını çıkarın. En sevdiğiniz restoran ya da bara çok bağlanmayın. Ve ön ödeme şartı aranıyorsa çok fazla kişisel eğitim kaydı yaptırmayın. Hepsi muhtemelen yeniden kepenk indirecek.

Sonuçta baş yöneticimizin insanların virüsten gerçekte nasıl hastalandığına dair hiçbir fikri yok ya da hastalananlarla pek empati kuramıyor, hastalıktan ölenler için gösterdiği herhangi bir empatiyse yalnızca vahim haldeki kasvetli politik durumuna yönelik oluyor. Kovid-19'la ilgili son mantık dışı ifadesi, önceki hafta sarf ettiği “Açık ara farkla herkesten daha fazla test yapıyoruz. Ve test etmek vaka yaratmak demektir. Haliyle vakalar yarattık” sözleri olmuştu.

Ortada, tüm kapılardan geçip ABD'deki vakaların çan eğrisini düzleştirebilecek bir kurtarıcı yok. Birisi ilk aşı sevkiyatıyla çıkıp gelene kadar da zaten olmayacak.
 


Amerikan başarısızlığının bu gerçeküstü ve hayal kırıklığı yaratan anını ardımızda bırakmak için Anthony Fauci gibi federal yetkililere de bel bağlamayın. Kendisi dergi röportajları için güneş gözlüklerini takarak havuzunun yanında poz verip Beyaz Saray'la tamamen bıktırıcı ve verimsiz laf savaşı yürütmekle meşgul.

Brooklyn doğumlu Fauci, ABD Başkanı ve ekibi de dahil olmak üzere başkalarına tumturaklı bombalar fırlatmaya can atıyor. Aslına bakılırsa bazı eleştirilerinde tamamen haklı. Ama o da birçok kez yanıldı. Yine de bir şekilde ülkenin kalbinde öylesine yer edindi ki Cumhuriyetçilerin Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell ya da Senato Adalet Komitesi Başkanı Lindsey Graham gibi Trump müttefiki isimler bile onun hakkında övgü dışında yorum yapmayacaktır.

InStyle dergisinde yayımlanan röportajı yapan ve (çoğu Amerikalının hiç hoş karşılamadığı bir tip "Washington DC kulisi" samimiyetiyle konuşarak Fauci'yle ve eşiyle yıllardır arkadaş olduğunu bizlere hatırlatan) muhabir, Fauci'ye onun ve diğer yetkililerin neyi yanlış yaptığını sorduğunda, ABD'nin salgın hastalıklarla ilgili bu en üst düzey yetkilisi özeleştiriye cesaret edememişti.

Kendisini tüm sorumluluktan arındıracak saçma sapan bir cevap vererek “Biliyorsun, bu neredeyse cevaplanamayacak bir soru. Çok fazla olasılık var. Bunu neyi yanlış yaptığımız bağlamında ifade etmekten hoşlanmıyorum, tam aksine neler olup bittiğine bir göz atalım ve belki bazı dersler çıkarabiliriz” demişti:

Yanlış bir şey yaptığımızı söyleyemem, bilirsin, ama kesinlikle daha iyisini yapmak zorundayız.

Spoiler uyarısı: Daha iyisini yapmayacağız. Hepimizin damarlarından hapisten tahliyemizi sağlayacak o izin belgesi akana kadar bu gerçekleşmeyecek. Başkan Yardımcısı, bunun "mümkün olabilecek en hızlı bir şekilde" gerçekleşeceğini söylüyor, tabii ki 15 Temmuz'da burada koronavirüsten hayatını kaybeden 855 kişi için bu pek de teselli olmuyor.

 

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU