İfade özgürlüğünün sadık savunucusuyum ama söz konusu koronavirüsse işler değişir

Eamonn Holmes, Britanya medyasının, yanlış bilginin meşruiyet kazanmasına müsaade eden “her iki taraf" kültürünün sembolü

Sky News sunucusu Eamonn Holmes 'ana akım medyayı' 5G koronavirüs komplo teorilerini aşağıladıkları için eleştiriyor (Sky News)

Eamonn Holmes, This Morning'de 5G komplo teorilerini ele almasıyla kendini zor durumda buldu. ITV'deki program yayın esnasında, kapsamlı bir şekilde çürütülen 5G altyapısının koronavirüsün yayılmasıyla bağlantılı olduğu fikrine -ki bu fikir çoktan baz istasyonlarıyla telekom ekipmanlarının kundaklanmasına ve vandalizmine sebep oldu- ekran zamanı tanıdı. Holmes yayın esnasında, tamamen gereksiz ve son derece sorumsuz bir şekilde "devlet anlatısına uyduğunu" söyleyerek teoriye inanıyor görüntüsü çizdi.

Bu olay Britanya medyasının, yanlış bilginin meşruiyet kazanmasına müsaade eden "her iki taraf" kültürünün sembolü. Mesela BBC'nin Nigel Lawson'la yaptığı, kötü ünlü iklim değişikliğini inkar röportajını ele alalım. Bir neoliberal olarak hemen hemen diğer her şeyden önce özgürlüğe inanıyorum ama bu tür fikirleri yayımlama özgürlüğünü savunanlar, özgürlük kavramını samimiyetsiz bir şekilde silah haline getiriyor. Bu ifade tehlikeli: Epey basit bir şekilde, 5G komplo teorisini yaymak mülkiyete daha fazla zarar gelmesine yol açacak.

Açıkça söylemek gerekirse, sansür bunu çözer. İklim inkarcılığının bir süredir ana akım medya için tabu haline gelmesinden bu yana kamu desteği hızla azalıyor. Benzer şekilde, sosyal medya şirketlerinin Milo Yiannopoulos, Alex Jones ve Tommy Robinson gibilerinin hesaplarını askıya alma kararları, bu kişilerin kamu nezdindeki imajının çökmesine sebep oldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Devletin küçük tutulmasının önemine olan inancım, özel sektörün zararlı ifadelere karşı harekete geçmesine izin vermekle el ele gidiyor. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahip olmalı ama kimse bu fikirleri platformlarda yayma hakkına sahip değil. Eamonn Holmes, ITV'deki işinden ayrılıp komplo teorileri üzerine içinden geldiği gibi kafa yorabileceği gözden uzak bir canlı yayın başlatmakta özgür, ancak This Morning koltuğundan bunu yapma hakkı yok.

Eamonn Holmes'u tartışmaya açık bakış açısı yüzünden tutuklamak yanlış olurdu ama sözlerinin ispatı mümkün zararı göz önüne alındığında onu görevden almak meşru olacaktır. Aradaki fark şu; sansürü devlet uygulamıyor, bu nedenle, hangi ifadenin zararlı olduğuna karar verecek bir merkezi otorite yok ya da bireyler hesap sorulamaz şekilde devre dışı bırakılmıyor; böyle olsa otoriter rejimin kokusu duyulmaya başlar ve özgürlüklerin korunmasını önemseyenlerin çok daha anlaşılır itirazlarının yükselmesini sağlardı.

Aksine, benim savunmaya çalıştığım sansür çeşitleri altında özel şirketler, tıpkı ITV'nin Holmes'e yaptığı gibi, onların kamudaki yüzü olan çalışanlarının ifadelerini bağımsız bir şekilde sansürlüyor ya da tıpkı Facebook'un Yiannopoulos'a yaptığı gibi platformlarını kötüye kullanan bireylere hizmet sağlamayı reddediyor. İşte bu nedenle, hem özgürlüğe hem de sansüre inanmak mümkün. Özel sektörün sansürü, özgürlük yanlısı ideolojilerle son derece uyumlu.

 

 

Sabah programı sunucularının yayında kaygısızca tartışacağı konuları kısıtlamak ya da nefret söylemi vaizlerini Facebook'tan uzaklaştırmak gibi tehlikeli ifadelerin hükümet müdahalesinden uzak, organik şekilde sansürlenmesi ifade özgürlüğü için tehdit değildir. Aksine, fikir piyasasının kötü fikirleri filtrelerken düzgün çalıştığını gösterir.

Tehlikeli ifadeler ortaya çıktığında piyasayı iş başında görebiliriz. ITV, 5G olayı yüzünden basında çok fazla eleştiriyle karşı karşıya kaldı. Markası internette yerden yere vuruldu. Muhtemelen yukarıdan gelen öfkeli bir telefon görüşmesinden sonra çarşamba günü Holmes, üzerine çok düşünmediği yorumunu silmek için büyük bir geri adım atma çalışması başlattı.

Bu perde, gelecekte benzer hatalar yapmaya karşı kendi başına yetecek bir uyarı görevi de görüyor. Diğer yayıncılar artık çok dikkatli davranıyor. Örneğin BBC'nin teknoloji muhabiri Rory Cellan-Jones, Radio 4 Today programında 5G ve koronavirüs arasındaki sözde bağlantının "bilhassa saçma bir teori" olduğunu vurgularken çok çaba sarf etti.

Benzer şekilde Facebook ve Twitter, Yiannopoulos'u ve arkadaşlarını platformlarından attığında gelen yorum gayet olumluydu ve marka imajları kayda değer bir yükseliş gördü. Halk, nefret söyleminin yayılmasına karşı kısıtlamalar olduğu gerçeğini sevdi. Sadece küçük bir azınlık ana akım sosyal medya sitelerini terk ederek sürgün edilen yobazların göçmek zorunda kaldığı Gab ve Telegram gibi niş, sansürsüz platformlara gitti.

Komplolara katkı sağlamanın ve nefret için araç görevi görmenin yanı sıra ahlaken sorunlu olmak da ticaret için zararlıdır. Çoğu zaman piyasa baskısının yönü, kamu yararıyla uyumludur.

Piyasanın en iyi yaptığı şey budur. Benim gibi serbest piyasanın gücüne inananlar, bu meselede; bireysel özgürlüğü fetişleştirmeyi bir yana bırakarak, zararlı ifadelerin sansürünü ve karşıt görüşlü moronların platformsuz bırakılmasını, geçerli piyasa güçleri olarak kabullenmeli.

 

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU