Tecritteyken sıkıntıdan kurtulmanın 10 yolu

Hepimiz zor bir durumla yüz yüzeyiz, işte bununla başa çıkma planım

Koronavirüs salgını nedeniyle dünya genelinde milyonlarca kişi evlerine kapandı (AP)

Aristo'nun dediği gibi, sosyal hayvanlarız. Peki, sosyal mesafe koyduğumuzda ve kendimizi tecrit ettiğimizde yalnızlıktan ve çıldırmaktan nasıl korunacağız?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İlk sloganımız şu olmalı: "Krizi boşa harcama!" Hayal gücümüz varsa, bu aşırı karanlık bulutlar arasında umut ışığı bulacağız.

Yeni yaşam biçimlerini deneyebiliriz. Bunlar sadece acil durumla baş etmemize yardımcı olmakla kalmaz.

Daha az maddiyatçı ve daha manalı pratikler, dünyamızla uyum içinde yaşamamıza da yardım eder.

İşte denediğim 10 fikir:

Sanal kafeler, öğle ve akşam yemekleri

Yemeğe beklediğim bir arkadaşım boğazının ağrıdığını söyledi. Bu yüzden her birimiz kendi evimizde yerken video üzerinden iletişim kurduk. Aynı şeyi kanserli bir arkadaşımla da yapacağım. Virüslü olduğumu varsaymak için hiçbir nedenim yok. Ama neden arkadaşım tam da hastaneye gitmek üzereyken ona virüs bulaştırma riskini alayım?

Şarkı söyle ve dans et

İtalyanlar balkonlarından şarkı söyleyerek canlılıklarını koruyor. Ama bel canto üzerinde herhangi bir tekelleri yok. Boğazı ağrıyan sanal akşam yemeği arkadaşım ve ben birbirimize O Sole Mio söyledik. Bir dahaki sefere uzaktan dansı önereceğim. İtalya'daki arkadaşlarım sanal partiler için çoktandır House Party adlı bir uygulamayı kullanıyor.

Bisiklet

Toplu taşıma güvenli değil. Öyleyse kısa mesafeler için neden yürümüyoruz? Orta mesafelerde de bisiklet kullanabiliriz. Ayrıca formda kalmak için de iyi bir yol.

Sanal spor salonları

Spor salonunda ter atmak artık revaçta değil. Ben de evde yoga ve meditasyon yapıyorum. Ancak başkalarıyla birlikte pratik yapmak da güzel. Bu yüzden yoga öğretmenime sanal dersler düzenlemesini önerdim. Zaten bunu da İtalya'da yapıyorlar. 

Yürüyüş arkadaşı

Evden çıkmazsak uzun süre kapalı mekanda oturmaktan bunalacağız. Yürüyüş, zihni temizlemek ve formda kalmak için mükemmel. Yürürken konuşmak, sosyal bağınızı da korumanızı sağlıyor. Arkadaşınız iki metre ötenizde yürüyebilir veya telefonla da konuşabilirsiniz.

Düşünme zamanı

Çoğu insanın yaşamına rutinler hükmediyor: çocukları okula götür, işe yetiş, sonu gelmeyen e-postalar, eve git, yatağa yıkıl. Ya da Fransızların dediği gibi: “Metro, boulot, dodo” (metro, iş, uyku). Bu hengame çok da şahane bir şey değil. Ama evde oturup başparmaklarımızı oynatmak da eğlenceli olmayacak. Bu yüzden yeni rutinlere ihtiyacımız var.

Her sabah, bir saat boyunca aklıma ne gelirse günlüğüme yazıyorum. Bu, günün geri kalanı için düşüncelerimi organize etmeyi sağlıyor. Her akşam, o gün başıma gelen en az üç güzel şeyi ve neden anlam ifade ettiklerini yazıyorum. Bu alışkanlıklar kitap destekleri gibi günümün başına ve sonuna dayanak olurken arada olup bitenden azami yararlanabilmemi de sağlıyor.

 

 

Arkadaşlıklarımızı derinleştirelim

Arkadaşlarımız ve ailemizi derinlemesine düşünmek için çoğu zaman fazlasıyla meşgul oluyoruz. Ama şimdi daha fazla zamanımız olacak. Bu zamanın bir kısmını sevdiğimiz kimselerin gerçekte neye ihtiyacı olduğunu düşünerek ve onların bu ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı olarak geçirebiliriz... tabii uzaktan. 

Uzan ama büyükanneye dokunma

Çok fazla yaşlı insan yalnız yaşıyor. Bu ekstra zamanı onlarla irtibata geçmek için kullanabiliriz. Eski bir AT&T reklamı şöyle diyordu: "Uzanın ve birine dokunun." Güzel bir slogan ama bunu sözcüğü tam manasıyla algılamayın. Onlara sanal olarak dokunun. Annenize ve babanıza WhatsApp, House Party ve Skype kullanmayı, çevrimiçi alışveriş yapmayı öğretin. Dijital gücü edinmeyi sevebilirler.

Sanal kitap grupları

İnsanların okumak için de zamanı olacak. Kitap okumak yalnız gerçekleştirilen bir aktivite olabilir. Fikirlerimizi başkalarıyla paylaştığımızdaysa daha fazla entelektüel uyarı elde ederiz. Bir kitabı bitirdiğimde, çıkarımlarımı yazıp arkadaşlarıma göndererek tartışma başlatırım. Neden daha ileri gidip sanal kitap grupları oluşturmayalım?

Uzaktaki arkadaşlarınızla bağlantı kurun

Aynı odada olmamanız derin bir arkadaşlığınızın olamayacağı anlamına gelmez. Gerçekten de, virüs çok uzakta yaşayanlarla bağlantı kurma fırsatı sunuyor. Sonuçta, kendinizi fiziksel olarak uzak tuttuğunuzda arkadaşlarınızın Londra'da, Kalküta'da veya Milano'da olmasının bir önemi kalmıyor. Dünyanın farklı yerlerine ne kadar çok uzanıp birbirimize değer verdiğimizi ne kadar çok gösterirsek, bir diğer korkunç virüsü yenmeye de o kadar yardımcı yardımcı oluruz: milliyetçilik.

Diğer insanlar da bu korkunç krizin en iyi şekilde nasıl kullanılacağı konusunda farklı fikirlere sahip olacaktır. Hepimiz yeni yaşam biçimlerini icat ve tecrübe etme zevkini yaşayabiliriz.

Dahası, bu fikirlerin çoğu atmosfere büyük miktarda karbon salımı içermiyor. Bu yüzden, daha az yıpranmış ve daha anlamlı yeni bir kültür bulduğumuzda, diğer büyük zorlukla yüzleşmek için de daha iyi bir durumda olacağız: Gezegenimizin ısınmasının durdurulması.

 

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU