Su kaynaklarımız tükeniyor!
Dünyada ve Türkiye'de su kaynakları hızla tükeniyor.
Birleşmiş Milletler ve UNESCO gibi önemli uluslararası kuruluşların raporlarına göre, Dünya ve Türkiye'de artan nüfus, küresel ısınma ve kuraklık gibi nedenlerden dolayı, her geçen yıl, suya olan talep artıyor.
Dünyada suya olan talebin artmasına rağmen, tatlı su kaynaklarımız azalıyor.
Dünyada birçok ülke, su sıkıntısı yaşıyor. İklim değişikliğinin en çok etkilediği coğrafyalardan biri de, Türkiye.
Türkiye'de yağışlar, ocak ile şubat aylarında, geçen yıllara oranla yüzde 31 oranında azaldı.
Türkiye'de gerekli önlemler alınmazsa, ülkemiz, gelecekte su sıkıntısı çekme riskiyle karşı karşıya.
Yaşamımızın her alanında bizlere hayat veren suyu korumak, sadece insanlar için değil, tüm canlılar için hayati öneme sahip.
Su kaynaklarımız tükeniyor, bugün harekete geçmeliyiz ve hayati öneme sahip olan su kaynaklarımızı korumalıyız…
Türkiye, sanılanın aksine su zengini bir ülke değil.
Ülkemizde nüfusun artmasıyla birlikte, kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının, 2030 yılında 1.200 metreküp, 2040 yılında, 1.116 metreküp, 2050 yılında ise, 1.069 metreküpe kadar düşmesi öngörülüyor.
Bu rakamlar, dikkat edilmediği takdirde, Türkiye'nin ciddi bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını gösteriyor.
Başka ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de, nüfusun oransal dağılımı ile su miktarı arasında eşitsizlik sorunu bulunuyor.
Az su tüketen bahçeler mümkün mü?
Dünya ısınıyor, bahçe düzenleme yaklaşımları değişiyor
Kurakçıl Peyzaj Düzenleme (Xeriscape) yaklaşımı
Kurakçıl Peyzaj Düzenleme, tüm Dünya'da bilinen adıyla "Xeriscape" genel olarak, suyun en az düzeyde kullanılmasıyla, çevrenin ve su kaynaklarının korunması prensibine dayanan peyzaj (bahçe) düzenleme anlayışıdır.
Dünyada küresel ısınma ve diğer çevre sorunlarının yaşanmasıyla, su kaynaklarımız hızla tükenmekte.
Çevrenin ve su kaynaklarımızın korunabilmesi için, farklı disiplinler, çevreye karşı duyarlı olan yaklaşımlar geliştirdi.
Peyzaj mimarlığında, suyu etkin kullanan, su kaynaklarımızın korunması sağlayan önemli yaklaşımlardan biri Kurakçıl Peyzaj Düzenleme.
Yeşil alanlar, yaşamlarını sürdürebilmek için, tüm canlılar gibi suya ihtiyaç duyuyor.
Kurakçıl Peyzaj anlayışının önemli amaçlarından biri, bahçelerde kullanılan su miktarını azaltarak, su tasarrufu sağlamak ve su kaynaklarımızı korumak.
Kurakçıl Peyzaj Düzenleme, su kaynaklarının sınırlı olduğu, kurak iklime sahip olan alanlarda, suyu akılcı kullanarak, ekosistemin korunmasını amaçlayan, doğa ile uyumlu peyzaj tekniklerini içeren bir yaklaşım.
Kurakçıl peyzajın tarihçesi
Xeriscape kelimesi, ilk kez, 1978 yılında ABD'nin Colorado eyaletinde kullanılmıştır.
Yunanca "kuru-kurak" anlamına gelen "xeros" kelimesinden türemiştir.
Yarı kurak iklime sahip olan Colorado'da bulunan Su Kontrol Merkezi'nin etrafını çevreleyen bahçe, çok az sulama ihtiyacı olan bitkilerin düzenleme anlayışı ile ortaya çıkmıştır.
1980 yılında açılışı yapılan bahçede, Colorado'nun doğal türlerinden oluşan, çok az, hatta hiç sulama ihtiyacı olmayan bitkiler kullanılmıştır.
Uygun bitki türlerinin seçilmesi
Tüm okurlarıma yaşadığınız çevreyi, doğayı çok iyi gözlemlemenizi öneririm.
Aslında doğa, en güzel ipuçlarını barındırıyor.
Bahçenizde kullanılacak bitki seçimleri için, on iki ay boyunca, yaşadığınız yerdeki el değmemiş doğal alanları dikkatlice gözlemlemelisiniz.
Hiç el değmemiş, doğal alanlardaki bitki örtüsü, hiç sulanmamasına rağmen, çok güzel ve sağlıklı bir şekilde yaşamını devam ettirebiliyor.
Bize en büyük rehber olan doğa, ne kadar etkileyici bir doğal bitki örtüsü ile çevrili olduğumuzu gözler önüne seriyor.
Bahçemiz için uygun olan bitki türlerinin seçiminde en önemli adım, doğal çevreyi, bitki örtüsünü gözlemlemek.
Bir bitkiye karşı olan beğenimiz, bitkinin güzelliği, onu bahçemizde kullanmak için yeterli bir sebep değil.
Her bitki her iklime uyum sağlayamıyor.
Bulunduğumuz iklime uyum sağlayan bitkiler kullanmalıyız.
Ayrıca, kurakçıl peyzaj düzenleme anlayışı ile birlikte, kuraklığa dayanıklı, az su tüketen bitki türlerini bahçelerimizde tercih etmeliyiz.
Kuraklığa dayanıklı olan bitki türlerine, zeytin, zakkum, lavanta, biberiye, adaçayı, kekik ve kaktüsleri örnek olarak verebiliriz.
Çim alanların, sulama ihtiyacı fazla olduğundan dolayı, günümüzde ortaya çıkan uygulamalardan biri de, çim alanların azaltılıp, bu alanlara, kuraklığa dayanıklı olan bitki türlerinin dikilmesi.
Ayrıca, son zamanlarda sulama sistemi ile ilgili yapılan uygulamalar arasında, yağmur suyunun toplanıp, bahçe sulamada yeniden kullanılması.
Kurakçıl peyzaj düzenleme anlayışı ile yapılan diğer uygulamalardan biri de, çim alanların ve bazı bitkilerin yerine, çakıl taşları ve kayalarla düzenlemelerin yapılması.
Bu uygulamalar sayesinde, su tüketimi azalırken, estetik olan görüntüler de ortaya çıkıyor.
Birçok yerel yönetim, kuraklık ve su sorunu ile mücadele edebilmek için, parklarda bulunan çim alanları ve yol kenarlarında bulunan refüjleri, çakıl bahçelerine dönüştürüyorlar.
Bu sayede, su tüketimini azaltarak, su tasarrufu sağlıyorlar.
Ayrıca bitkilerin bakımı için harcanan zaman ve maliyet de azalıyor.
Su kaynaklarımızın korunup, sürdürülebilirliğinin sağlanmasında, Kurakçıl Peyzaj Düzenleme (Xeriscape) anlayışı büyük önem taşıyor.
Su kaynaklarımız tükeniyor, bu kapsamda harekete geçmek hepimizin sorumluluğu.
Su tüketiminin yoğun olduğu bahçelerde, bu anlayışın benimsenmesi çok önemli.
Kurakçıl Peyzaj Düzenleme anlayışı, suyun verimli kullanılmasına olanak sağlar.
Ayrıca, az suya gereksinim duyan bitkilerin kullanılmasıyla, bitkilerin sulama, gübreleme, bakım maliyetleri de, azalır.
Bu yaklaşım, doğal bitki türlerinin tanınmasına da, katkı sağlar.
Kaynaklar:
https://www.wwforg.tr/kesfet/tatli_su/turkiyede_su_kaynaklarinin_guncel_durumu/
https://www.turmepa.org.tr/basin-aciklamalari/su-kaynklarimiz-hizla-tukeniyor
https://www.wwf.org.tr/?13200/dunyasugunu
https://www.turob.com/assets/Yayinlar-Docs/T.C.-Tarim-ve-Orman-Bakanligi-Karakcil-Peyzaj-Uygulama-Rehberi.pdf
Gülnar ÖNAY, 2022, Az Su İsteyen Bahçeler, İnkıla Yayıncılık, Ankara.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish