Ancak bu sürecin, belediye başkanlarının görüşleri alınarak, vesayetçi anlayıştan uzak bir biçimde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Konuşmasında “kent uzlaşısı” operasyonlarını da eleştiren Özel, PKK’nın feshi ve yürütülen süreçle ilgili iktidarın söylemleri arasındaki çelişkiye dikkat çekti.

Özel şöyle konuştu:

Sayın Erdoğan, grup konuşması yaptı. Konuşmasında, Yerel Yönetim Yasası'nı yeniden görüşme teklifinde bulunmuş. Çok uzun süredir Sayın Zeybek gündeme getiriyor. Bütün siyasi partilere ziyaretlerde bulunuldu. Sayın Bakan ile yapılan ziyaretlerde konuşuldu. Bu yasanın mutlaka el birliği ile AK Partili, MHP’li, CHP’li, İYİ Partili, Yeniden Refahlı, DEM’li belediye başkanlarının müşterek görüş ve talepleri alınarak, yerel yönetimler güçlendirilerek, üzerlerindeki vesayet baskısı ortadan kaldırılarak hayata geçirilmesi lazım.

“Kent uzlaşısı operasyonu: İddialar çelişkilerle dolu”

Özel, “kent uzlaşısı” iddialarına ve bu kapsamda yürütülen operasyonlara dair şunları söyledi:

(Kent uzlaşısı) Güya CHP belediyeler, batıdaki Kürtleri belediye meclislerine taşıyıp onlara temsiliyet hakkı verdiler diye tanımlanan... Bu işi yapan CHP'nin genel merkezi. Listelerimizde AKP’liler var. AKP’lilerden oy alalım diye. MHP’liler var, İYİ Partililer var. Bunu suç gösterip operasyon yaptılar. Bu mayısın sonunda yargılamalar var. Hızla arkadaşlarımızın serbest kalmasını bekliyoruz. Öcalan'ın kurduğu partiyle müzakere yürütüyorsunuz, PKK’lılara ceza kanununda düzenlemeler konuşuyorsunuz. DEM’de görev yaptı diye belediye meclis üyelerimizi içeride tutuyorsunuz. Bunun iler tutar yanı yok.

“İmamoğlu’nu iftiralarla mahkûm edemezsiniz”

Konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen kampanyalara da tepki gösteren Özel, şöyle devam etti:

Erdoğan’a bugün attığıma adıma cevabımız şudur. Adım atacaksanız bütünsellik içinde adil, adaletli bir adım atın. Tutuksuz yargılama istiyoruz. TRT’den canlı yayında yargılama istiyoruz. Hodri meydan, biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. Bugün 55. gün. Ve Tayyip Bey, 55 gün önce dedi ki bana. ‘En geç bir ay içinde insan içine çıkamayacaklar.’ Esatpaşalıların gözünün içine bakıyorum. Güya ispatlayacaklardı. ‘Suç örgütünün başı İstanbul’da, kolları Anadolu’da bir ahtapot gibi, bazı kolları yurt dışında. Milli güvenliğe bile tehdit oldukları ortaya çıktı.’ Hangi belge, bilgi çıktı. İnsanları iftiracılığa zorluyorlar, onu da başaramadılar. İfade olsa ne yazar. Kadına tutup ‘30 yıl seni içeride tutarım, at iftirayı Ekrem’e çocuklarının yanına koş’ deyip de bunun içerideki 100’e yakın kişi defalarca söyleyip de içinde biri yılıp da evladı için senin iftiranı itiraf diye imzalasa ne yazar. Milletin gönlünde beraat etmiş İmamoğlu’nu iftiralarla mahkûm edemezsin.

“Silah bırakılacaksa ne güzel, ama ortağına da bak”

Barış süreci, silahların bırakılması ve çözüm süreçlerine dair açıklamalarda da bulunan Özgür Özel, hükümetin geçmiş tutumunu hatırlatarak şunları söyledi:

Biz diyoruz ki silah bırakılacaksa eyvallah. Şehit gelmeyecekse ne güzel. Analar ağlamayacaksa memnun oluruz. Kan akmayacaksa memnun oluruz. Bana diyor ki ‘takdir ederim.’ Takdirlik-teşekkürlük bir durum varsa dön bir senin ortağına bakalım. Bundan önceki çözüm sürecinde biz aynı şeyleri söylüyorduk. Tarihsel tutarlılık içerisindeyiz. Senin ortağın sana ip atıyordu, sen de ‘kandan beslenen vampir’ diyordu. 180 derece... Biz o gün tarihte durduğumuz yerdeyiz. Şehit ailelerinin gönlünü kıracak işlere kalkışmasaydın hendek olaylarında 250, bugüne kadar 2 bin 500 şehit gelmezdi. O gün süreci yöneten Erdoğan, karşı çıkan Bahçeli bugün millete takdirname-teşekkürname dağıtıyorlar. Biz doğru yerdeyiz. Bir ayağı içeride, bir ayağı dışarıda... Çirkin pazarlıkların temsilcilerine diyoruz ki ‘Demokratik adımlar atarsanız, sorunları çözerseniz buradayız.

Gizli pazarlıklarla değil, Meclis’te çözümle yol alalım”

Konuşmasını parlamenter çözüm vurgusuyla tamamlayan CHP lideri Özgür Özel, iktidara şu sözlerle seslendi:

Kirlik ve gizli pazarlıklarla Kıbrıs’ı, Filistin’i, vatanı satarsanız tam karşınızdayız kardeşim. O yüzden 180 derece terse gidenlerin siyasetiyle, geri vitesçilerle değil milletimizle barışı savunmaya devam edeceğiz. Doğru zemin Meclis’tir. Tüm siyasi tutsaklar için özgürlük istiyoruz.

Independent Türkçe