İsrail'in tarihsel genişleme yöntemi

Gürsel Tokmakoğlu Independent Türkçe için yazdı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti / Fotoğraf: AP

Sanki İsrail sürekli bir film sahnesi hazırlayıp, insanların önüne koyuyor! İnsanlar da bunu kabul ediyor. 

Ortadoğu'da belli ülkeler normalleşti, belli ülkeleri sindirildi, uluslararası hukuk ve İslam ülkelerinin kurumsal yapıları her zamanki gibiler… 

Son sahnede ne vardı?

Dürzilerin hamisi bir İsrail! 

Ey Netanyahu, sana ne Dürzilerden?

Önce sen Gazze'de aç susuz 1,5 milyon Filistinli ne olacak, onu söyle.

Bunlar birer oyun. İsrail bunu hep yapıyor.

Üzülerek ifade ediyorum, sürekli tekrar ediyorum. Son yazdığım da bu merkezde…


İsrail nasıl genişler?

Geçen gün X'te yazdım (3 Mayıs 2025), bir hayli ilgilenen oldu. Açıklayayım:

Onun göstermek istemediğini siz tesadüf bile olsa görmeyin diye önünüze kavga edebileceğiniz bir mesele getirip koyar, siz önünüze konana bakarsınız, üstelik birbirinizi yediğinizle kalırsınız. O anlaşmaz, anlaşıyormuş gibi yapar, inkâr eder, yok sayar. Siz görüştük, anlaştık der gidersiniz, o sadece zaman kazanmıştır, yapacağı bir şey olmaz. O her işi muğlak, çözümsüz, yarım, sürüncemede bırakır. Siz halledelim dersiniz o bir adım daha ileriye geçer ve yeni bir sorun daha açar. Eski sorun kaynamıştır artık. O bakar ortam müsait hemen saldırır. Zayıf gördüğü anda oradan girer. Siz savaş çıkmasın, tatlılıkla çözelim falan dersiniz. O pardon demez. O çok sıkışırsa hükümetini devirir, muhatap bulamazsınız. Yeni gelen eskisini kötüler. Siz bu nasıl iş dersiniz beklersiniz.


1948'den beri İsrail geriye gitmedi, genişledi.

Bakın Suriye ile 1967 "6 Gün" savaşından bu yana hiçbir işi çözmedi, savaş hali devam ediyor.

İsrail için Suriye halen savaştığı ülke statüsünde.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ateşkesler falan boş, anlaşmıyor, Golan, Hermon, vs. adım adım ilerliyor.

İsrail için Yeni Suriye Geçici Yönetimi meşru değil.

O bu şartlarda Ahmet eş-Şara ile masaya oturmak istemez, onun yöntemi bu.

Bakın Lübnan'da da hikâye benzer, Linati Nehri, vs. 

Tekrar sorayım: Şimdi Suriye'de olay ne? Dürziler mi?

Filistin ile toprak anlaşmasını yapmıyor.

Oslo'da güya anlaştı, nerede toprak anlaşması?

1967'den beri durum bu, yani sürüncemede.

Şimdi Batı Şeria, Gazze, Kudüs.

Gazze'de insanlar aç, susuz, evsiz, hatta hastalar var.

Ama ben bu tür konuları yeni yazmıyorum.

Uzun zamandır tekrarlıyorum.

Neden? Önemine binaen!

Teknik olarak tekrarlamam uygun olmasa da ben bunu bir görev diye yapıyorum.

Örneğin, Ocak 2020'de "İsrail'in Filistin'i İşgal Planı" başlıklı makaleyi yazdığımda her şeyi Politik Merkez'de baştan aşağı açıkladım. 1

Hem ben bu satırları yazdığımda nereden çıktı bunlar diyen olmadı.

Sanırım kış uykusu gereğiydi!..

Birkaç cümle yazayım (2020, bundan 5 yıl önce):

Gün geçmiyor ki İsrail ordusu Suriye, Lübnan, Filistin üzerinde uçmasın ve operasyon yapmasın. Dünya bu oldubittilere sessiz kaldı, maalesef! Gelinen noktada Netanyahu tekrar Başbakan olmak istiyor. Filistin için güya ABD Başkanı çözüm sunan bir plan yapıyor. Aslında bu plan bir aldatmaca. Filistin yok sayılıyor. Filistin'in toprağı, denizi ve hava sahası, yani ülke kavramı yok sayılmaktadır. Filistin halkı ve haklı mücadelesi yok sayılıyor. Diğer yandan uluslararası sistemin çabaları yok sayılıyor. Yasadışı işgal planı tam bir garabet halinde barış adı altında sunuluyor.


Bu öngörüye bugün kim nasıl cevap verebilir ki?

Nerede Filistin'in ve dolayısıyla Gazze'nin egemenliği?

Aynı tarihlerde "ABD-İsrail Kaos Planı" şeklinde yazdım. 2

Hatırlatayım (2020, bundan 5 yıl önce):

İsrail'in uyguladığı hareket tarzını hatırlatmak isterim: İsrail savaşıyor, yıkıyor ve öldürüyor, ardından uluslararası bir karar çıkıyor, karşı taraf kabul ediyor, İsrail kararı görmezden geliyor ve bir adım daha atıp kazanımını genişletiyor. Bu yöntem İsrail'in gücü kullanma pratiği şeklinde açıklanabilir. İsrail'i yenemediğiniz müddetçe bu yöntemi uygular. Eğer bileği bükülecek olsa uluslararası camia zaten onu korumak için devreye girer, bunu da bildiklerinden sistemi istismar ederler.

Şubat 2025'te bu sayfada "Filistin Davası" başlıklı yazıda benzer şeyleri hatırlattım:

Başından beri, Filistin devleti ile toprak anlaşması yapmak istemeyen, bu konuyu çözüme kavuşturmak istemeyen taraf İsrail'dir. Amacı Gazze'yi yutmaktır. Bunun için 1967'den beri İsrail planlı hareket etmektedir. 2000'li yılların başında Gazze açıklarında bulunan doğalgaz İsrail'in iştahını kabartmıştır. Hep bir fırsat beklemiş ve uygulayabileceği bu acımasız planını ancak Ekim 2023 itibariyle bulmuştur.

Bu durumda konu neye dönüştü? Bakın şimdi: 'İran'ın vekil gücü, terör…' gibi sözcükleri duyduk. Eğer (örneğin) Yaser Arafat, Kasım 2004'te ölmeden önce, Filistin-İsrail anlaşması sonuçlansa idi bütün sorun zaten çözülecekti. Ancak bu bir İsrail yöntemidir! İsrail hep bu şekilde genişlemedi mi?


Herkesin kafasının içinde bir Filistin Devleti var. Ama nerede, nasıl?.. Bu konu 1948'den bu yana tartışılıyor, 1967'de tamam artık dendi, ancak bugün bile yeni ama konuyu çözmeyecek, hatta daha da kötüleştirecek türden argümanlar ileri sürülüyor. Yani muğlaklık devam ediyor. İsrail'in yöntemi bu: Muğlaklık içinde genişlemek!


Sürekli soruluyor, "ne yapmak gerekiyor" diye.

Ben bir şey yapma makamında değilim, ne desem olmaz.

Bilmediğimden değil. Bu konuyla ilgilenenlerin işine müdahale etmek doğru değil.

Sadece olup biteni, zamanından bile çok önce hatırlatıyorum ki işe yarasın istiyorum.
 


Evvelden beri…

Masal gibi oldu değil mi? Evvelden beri…

Ben yazılarımda 1946'dan beriyi net açıkladım.

Ama derseniz ki milattan önce 2500'den beri durum ne, onu da seve seve açıklarım.

Hatta aylar önce (Sözcükler bize ne söylüyor? başlığıyla) X'te bir kısmıyla yazdım.

İleride bir kitabım daha basılırsa onun içinde geniş biçimde görebileceksiniz.

Özetliyeyim;

İsrail'in veya Yahudilerin tarih sahnesine çıkışları tartışmalı çok noktayla doludur.

İsrail bir algıdır. Bu algıya dahil olmak demek, "çıkar" konusuna dahil olmak demektir. 

Neyse buradaki konulara girersek iş uzar. 

Tarihi atlatalım, son perdeye gelelim.

Ben 2020'den beri, Gazze'de Hamas'ın 7 Ekim 2023 saldırısı henüz ufukta yokken, sahne kaosa gidiyor, dediğimde, bir şey değişti mi?

Eğer kim ne dediyse desin eğer değişen olmadı, dedi isek, şimdi bu söylenenlerle birlikte sadece bir kazanan oldu diyebilir miyiz? 

Ama halen bir büyük savaş beklentisi olanlar var, bu bile bir algı yönetimi! Mesihçilere dahil olan zihniyetler halen etrafımızdalar.


Sonuç

Dürzileri sorun edenler İsraillilerin kendileri.

İsrail'in gösterdiği istikamete bakmak bir konu, ama asıl konu, meselenin merkezine doğru bakmak olmalı.

Şimdi, öne çıkan konularımız şunlar:

  • Bir, Suriye.
  • İki, Filistin (Gazze, Batı Şeri, Kudüs bunun içinde).

Durumu son şekliyle tespit edelim: 

  • İsrail'in Suriye ile savaş sonrası bir anlaşması yok. İsrail şu anki Suriye rejimini tanımıyor. İsrail, Suriye ile savaş halinde.
     
  • İsrail, Filistin Devleti ile toprak anlaşması yapmadı ve geçen süre içinde sürekli yeni bir durum yaratarak Filistin'in kara, deniz ve hava egemenlik sahalarını küçültüyor. Gazze çok kötü bir halde ve esasen kimse gerekeni tam yapamıyor. İnsani yardımlar bile yetersiz. Mesele Filistin'in vatan toprağı ise İsrail bunu zaten reddediyor. Peki kim kiminle anlaşır ise bu sorun biter? Filistin Devleti ve İsrail Devleti.

Ayrıca, Netanyahu ile bu işlerin çözülmesi bir konu, ama esas konu ise İsrail ile çözülmesi!

Çoğu kişi Netanyahu diyor, başka bir şey söylemiyor.

İsrail tarihine bakın, gerekirse Netanyahu gider, ama kazanan yine İsrail olur. 

Hatta oyunu anlamayanlar, öne atılan sözcüklerle ve öznelerle boğuşurlar.

O sözcüklerle ve öznelerle boğuşmak var ya, tam da Yahudilerin tarih boyunca uyguladığı bir metottur.

Üstelik bugün için Trump gibi bir ABD Başkanı var.

Eğer Trump ile görüşüp anlaştık deseniz, bu tek taraflı bir anlaşma konusu olur, öyle değil mi?

İsrail anlaşmıyor ki!

Trump veya başka bir başkan, önünüzde duruyor.

ABD'ye rağmen, hatta bütün "çıkar" kampı, Batı dünyası, Rusya ve Çin'e rağmen yapılacak ne var?

Bu neyse yapalım!.. 

 

 

1.  https://politikmerkez.com/konular/politika/israilin-filistini-isgal-plani/ 
2.  https://politikmerkez.com/konular/politika/abd-israil-kaos-plani/ 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU