1 Mayıs'ın babaları ve onların çocukları

İbrahim Altun Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: X

"El kirliyse, emek temizdir" derdi mahir ellere sahip olan Zahir dedem.

Eli kirli, emeği temiz bir fabrika işçisi babanın evladı olarak büyüdüm.

Koca bir fabrikanın kalorifer kazan ustasıydı babam.

Onu hep isli eller, kirli elbiseler ve kızarmış şiş gözlerle görürdüm.

Parası olmadığı için güzel bir takım elbise giyinemiyor diye düşünürdüm hep.

Okuyup adam olmalıydım, çok para kazanmalı ve babama en fiyakalısından bir takım elbise almalıydım.

Okul yolunda yürüyen küçücük bir çocuktum o zamanlar.

Çocuk adımlarımın en büyük gayesi, babamın giyeceği o güzel takım elbisesiydi.

Her adımda yüreğimde biraz daha büyüyen bir hayaldi benimkisi.

Derken o günlerin üstünden uzun yıllar geçti.

Büyüdüm; öyle ki koca cüsseli dev biri oldum hatta.

O adımladığım okul yollarında adam oldum mu, bilmem ama okuyup öğretmen oldum en sonunda.

Artık hayalime kavuşma, o hayalle kucaklaşma zamanı gelip çatmıştı.

İki takım elbise almıştım en fiyakalı mağazadan; biri kendime, diğeri eli nasırlı, üstü başı kirli, paslı o güzel adama, biricik babama…

Çocukluğumun en büyük hayali nihayet elimdeki çantadaydı.

Mutluluğumun tarifi imkansızdı.

Zira bir ömür boyunca ardından koştuğum hayallerim, ellerimdeydi artık.

Sahi, insanın hayallerinin ellerinde olması nasıl tuhaf bir şeydi.

Değil mi ki yaşadığımız şu gök kubbenin altında ne çok hayalsiz insan vardı.

Bu koca dünyaya, küçücük bir hayal bile sığdıramadan göçüp giden insanlara inat; çocuk ruhumda büyüttüğüm kocaman bir hayalim vardı benim ve o büyük hayal, elimde sımsıkı tuttuğum o küçük çantadaydı.

Bir tuhaflık ülkesiydi bu dünya ve bu tuhaf şeyler ülkesinde bazen çok büyük bir hayal, küçücük bir çantaya sığabiliyordu işte.

Dün hayalime giden yolları aşındıran ayaklarım, bugün hayalimi taşıyordu artık.

O çocuk ruhumu da yanıma alarak gurur ve mutlulukla evin yolunu tutmuş, dört nala koşan yağız bir tay misali babama doğru koşmuştum.

Daha önce de dedim ya, bir takım elbise için çıkmıştım yola!

Şimdi o takım elbiseyi sahibine giydirmek için ilerliyordum yolun sonuna.

Ne var ki, babama giydirmeden önce ben giyinmiştim o takım elbiseyi.

Beni o takımların içinde gören babamın gözleri ışıl ışıl olmuş, sevincin buğusuyla dolmuştu.

Bana gururla bakan o gözlerden o gün çok iyi anladım ki;

Takım elbiseler giysin diye evlatlar;

Kirli elbiseler giyermiş emekçi anne ve babalar…

Başta beni o nasırlı elleriyle, o tertemiz emeği ve helal ekmeğiyle bugünlere getiren muhterem babam olmak üzere, tüm emekçi babaların ve annelerin o güzel ellerinden hürmetle öpüyorum.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Evet, bugün 1 Mayıs.

Her ne kadar onlar için değişen bir şey olmasa da, kadını erkeğiyle bütün işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı'nı en kalbi duygularımla kutluyor; ekmek parası için kömürün karasında can veren maden işçilerimizi, pamuğun beyazına koşarken ölümün ayazına yakalanan mevsimlik işçilerimizi, gözü yükseklerde, insanlığı yerlerde olan godemanların gökdelenlerinden ölüme çakılan, emek vererek ekmek kazanmaya çalışırken canından olan bütün işçilerimizi, canlarına sebep olanları yüce yaratıcıya havale ederek saygı ve rahmetle anıyorum.

"İnsan Ne İle Yaşar" kitabında Tolstoy'un dediği gibi:

Ekmek pahalı, emek ise ucuzdu.


İnsan canının ekmekten daha ucuz olduğu şimdiye bakıp, Tolstoy gibi sormadan edemiyor insan:

Sahi, böyle yaşanır mı hiç?


Emeğin sömürüldüğü, emekçinin süründüğü bu rezil çarka inat!

"Evet, böyle yaşanmaz, yaşanmamalı!" diye haykırmalı hep bir ağızdan.

Bu derin utançla canı ekmekten daha ucuz görülen ve böylesi bir yaşamı asla ama asla hak etmeyen dünyanın bütün emekçilerine candan selam olsun.

Onlar için değişen bir şey olmasa da 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı kutlu olsun.

 

 

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU