Harry, Meghan ve büyükbabam Nelson Mandela hakkındaki gerçeği söylemenin zamanı geldi

Mandela'nın ismi ya da yüzü, temsil ettiği vizyona herhangi bir fayda sağlamaksızın ticari amaçlarla kullanıldığında son derece büyük bir hayal kırıklığı yaşadığım doğru

(Reuters)

Geçenlerde bazıları Prens Harry ve Meghan Markle'ı büyükbabamın isminden "çıkar sağlamakla" eleştirdiğimi söyleyerek beni suçladığında şoke oldum. Çünkü bu yanlıştı. Harry ve Meghan'ı asla böyle bir şey yapmakla suçlamadım.

Aslında sözlerim yanlış aktarıldı, bu da adımı (ve büyükbabamın, apartheid karşıtı aktivist ve Güney Afrika'nın ilk devlet başkanı merhum Nelson Mandela'nın adını) beyaz olmayan bir kadını hedef almak üzere silah olarak kullanan küresel çapta haberlere yol açtı.

Bir Avustralya gazetesi, Harry ve Meghan'ı Netflix'teki belgesel dizileri Lider Doğanlar'la (Live to Lead) dedemin mirasını kâr amacıyla "kullanmakla" suçladığımı bildirdi. Diziyi "son derece üzücü ve sıkıcı" olarak tanımladığımı söylediler. Ben de durumu açıklığa kavuşturmak istiyorum.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mandela'nın ismi ya da yüzü, temsil ettiği vizyona herhangi bir fayda sağlamaksızın ticari amaçlarla kullanıldığında son derece büyük bir hayal kırıklığı yaşadığım doğru. Fakat ironik olan şu ki bunun en büyük örneklerinden biri, hiçbir şekilde Harry ve Meghan tarafından gerçekleştirilmediği gibi, eleştirirken onlara saldırmak amacıyla büyükbabamın adını istismar edenler tarafından oluşturuldu.

Gerçekte Prens Harry ve Meghan Markle'a savunmasız kişiler, kadınlar ve beyaz olmayanlar gibi kendilerinden daha az ayrıcalıklıları savunmadaki cesaret dolu adanmışlıkları için büyük hayranlık duyuyorum. Nelson Mandela Vakfı'nın Lider Doğanlar için onlarla kurduğu harika ortaklığı memnuniyetle karşılıyor ve Harry'yle Meghan'ın toplumsal aktivizmleri için büyükbabamın mirasından aldıkları ilhamı takdir ediyorum.

Büyükbabamdan alıntı yaptıkları için onları eleştiren ve yanlış bir şekilde bana atfedilen sözler hiçbir şekilde bana ait değil, bu yanlışları tüm dünyaya yayanlara ait.

Sözlerimin, büyükbabamın mirasının ticari istismarına ilişkin gerçek endişelerimi saptıracak şekilde çarpıtıldığını görmekten dolayı büyük utanç duyuyorum. Büyükbabamın el ilanları ve tişörtleri, uğruna büyük mücadeleler verdiği ülkü ve değerleri desteklemeden elde edilen kârlarla onlarca yıldır satılıyor.

Fakat bu durum büyükbabamın adının, bilfiil Britanya kraliyet ailesinden kovulan beyaz olmayan bir kadına saldırmak için kötüye kullanılmasının yanında sönük kalıyor.

Böyle bir şey nasıl olabilir? Bence Harry ve Meghan'ın kraliyet statükosuyla yıkıcı bir şekilde ihtilafa düşmesinin sembolik önemi buna neden oldu. Bu hamle, Kraliyet kurumuyla ilgili aksi takdirde gizli kalacak birçok problemi gün yüzüne çıkardı.

Bunun apartheid'a, sömürgeciliğe ve köleliğe karşı kazandığımız gerçek zaferlere rağmen, bu suçların arkasındaki zihniyetin bazı açılardan en güçlü kurumlarımızda hâlâ sapasağlam canlı olmasından kaynaklandığına inanıyorum.

Harry ve Meghan'ı yalancı çıkarmak isteyen sesler, büyükbabamın savunduğu değerler için hâlâ mücadele eden bizleri de susturmak istiyor: Onlara göre Britanya'nın Atlantik ötesi köle ticaretindeki rolü hakkındaki gerçeklerden bahsetmek tabu; Britanyalıların imparatorluğu tarafından yapılan zulmün boyutları tarihsel hafızadan silinmeli; kurumsal ırkçılığın süregelen zorluklarını kabul etmek okullarda ve üniversitelerde yasaklanmalı.

Neden bu kadar korkuyorlar? Büyükbabamın boyun eğmez ruhundan ilham alarak ne kadar çok konuşursak, vahşi kapitalizmin ve çökmüş demokrasilerin ahbap-çavuş hukuku içinde gizlenen sömürgecilik, kölelik ve apartheid'ın kalıcı miraslarının o kadar çok açığa çıkacağından korkuyorlar.

Büyükbabam bugün hayatta olsaydı, mücadelesinin bittiğini düşünmezdi. Hâlâ savaşıyor olurdu.

Güney Afrika'da apartheid ve sömürgeciliğin mirası, ırksal eşitsizlikler ve ekonomik adaletsizlik şeklinde varlığını hâlâ sürdürüyor. Apartheid sona erse de Afrikalıların işsizlik oranları beyazlarınkinden hâlâ 5 kat daha yüksek ve beyazlar nüfusun yüzde 8'den azını oluşturmasına rağmen ülkenin zenginliğinin yüzde 90'ından fazlasına sahip.

Dahası, kıtaya yapılan yatırımdan daha fazla servet Afrika'dan Batı'ya aktarılıyor; Britanya şirketleri Afrika'da tahmini 1 trilyon dolar değerinde maden kaynağının kontrolünü elinde tutuyor. Bu "yeni sömürgecilik" türü, Küresel Güney'in gambotlarla değil; şirket gücü, davalar ve mahkeme salonları aracılığıyla sömürülmesini öngörüyor.

Britanya Kraliyeti, "hukukun üstünlüğünün" eşitsiz bir şekilde uygulanmasında bir istisna değil. Sömürgecilik sonrası Krallık hâlâ dünyanın en büyük toprak sahibi. Bazı akademisyenler, Kraliyet'in aslında dünyanın en güçlü çokuluslu şirketlerinden biri olduğunu ve Küresel Güney'den Britanya gibi daha zengin ülkelere servet aktarımını sağlamlaştırmakla bugün bile yakından ilgilendiğini öne sürüyor.

Sömürgecilik sonrası hukuk düzeni de bu tür sömürücü yapıları koruyor. Kraliyet'in Britanya yasalarının düşünmeden onaylanmasına gösterdiği yakın ilgi, Kraliyet'in sahip olduğu servetin boyutlarını kamunun denetiminden gizleyecek şekilde yasa tasarılarının değiştirilmesine, Kraliyet'in hükümdara karşı ırk eşitliği mevzuatının uygulanmasından korunmasına ve hükümdarın özel mülklerinin yağmalanmış eserler için kolluk kuvvetlerinin özel mülkleri arama yetkisinden muaf tutulmasına izin verdi.

Harry ve Meghan, kraliyet ailesindeki deneyimleri hakkında yüksek sesle konuşarak, kabul edilebilir söylemin sınırlarını genişletiyor ve ırksallaştırılmış küresel eşitsizliklerin merkezinde yer alarak el üstünde tutulan bir Britanya kurumunun tatsız gerçeklerini gün yüzüne çıkarıyor.

Harry ve Meghan'ın mesajları geniş bir çapta uzaklara yayıldıkça, inanıyorum ki onları hakir görenler giderek daha fazla kişinin günümüz dünyasının işleyişini belirleyen, süregelen sistemli adaletsizliklere karşı gözlerini açmasından korkuyor.

İşte bu nedenle onların duruşunu ve büyükbabamın adını kullanmalarını kesinlikle destekliyorum.

Ndileka Mandela bir sosyal aktivist, eski yoğun bakım hemşiresi ve Güney Afrika'daki Thembekile Mandela Vakfı adlı kırsal kalkınma kuruluşunun başkanıdır



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU