Jeotermal enerji; yenilebilir enerji kaynağı

Prof. Dr. Mustafa Öztürk Independent Türkçe için yazdı

Elektrik, toplam enerji üretimini oluşturan üç bileşenden biridir. Diğer ikisi ulaşım ve ısıtmadır.

Küresel elektriğin yüzde 37'si düşük karbonlu kaynaklardan üretilmektedir. 2020 yılında ülkeler bazında kişi başına elektrik enerjisi tüketimi Şekil 1'de verilmiştir.
 

1.jpg
Şekil 1. Kaynaklara göre kişi başına enerji tüketimi

 

2019 yılı verilerine göre Türkiye'de kişi başına elektrik enerjisi tüketimi 3 bin 652 kWh/yıldır. Türkiye dünya ortalamasının üzerinde elektrik enerjisi tüketmektedir. 

OECD ülkelerinde kişi başına ortalama elektrik enerjisi tüketimi 8 bin kWh/kişi seviyesinde nispeten sabit olarak seyretmektedir.

Sera gazı karbon salımını azaltmak ve Fosil yakıtlara olan bağımlılığı sona erdirmek için küresel bazda, biyokütle, güneş ve rüzgar enerjisi gibi yeşil enerji kaynakları çok fazla ilgi görmektedir. Ancak jeotermal enerji bir başka çevre dostu yenilebilir enerji kaynağıdır.

Milyarlarca yıl önce Dünya'yı oluşturan erimiş kayalardan arta kalan yeraltı ısısıdır.  Şehirleri, binaları ve seraları ısıtmak ve elektrik üretmek için kullanılabilir. 

Hava koşullarından etkilenebilen rüzgar veya güneş enerjisinin aksine jeotermal enerji kesintisiz bir enerji kaynağıdır.

William Glassley, "Dünya bir ısı motorudur” diyor;

Gezegenin herhangi bir yerinde, 20 mil veya daha fazla derinlikte, tüm dünyayı beslemek için yeterli gücü üretmek için sürekli olarak yeterli ısı vardır.


Dünya yüzeyinin kilometrelerce altında, öngörülebilir gelecekte tüm insanlığı besleyebilecek bir yenilenebilir enerji kaynağı var.

Yer kabuğunda depolanan ısı, jeotermal enerji olarak bilinir.

Jeotermal enerji, enerji sektörünü karbondan arındırmasına yardımcı olmanın anahtarı olabilir. Sera gazı salımı sıfırlamak isteniyorsa jeotermal enerji mutlaka değerlendirmeye alınmalı. 

İnsanoğlu ayaklarının altındaki ısıyı çevreyle uyumlu olarak kullanmalı.


Lindal diyagramı

1973 yılında Lindal, çeşitli uygulamalar için uygun olan jeotermal su ve buharın sıcaklık aralığını belirtmiştir (Şekil 2).

Geleneksel olarak, jeotermal kaynaklar, sıcak su ve/veya buhar rezervuarlarını içeren ve buharın baskın olduğu veya sıvının baskın olduğu kaynaklar olarak sınıflandırılan hidrotermal kaynaklardır.

Düşük entalpili kaynaklar için sıcaklık 100 °C'nin altındadır, orta ve yüksek entalpili kaynaklar ise sırasıyla 100-180 °C ve 180 °C'nin üzerindeki sıcaklık aralığını ifade eder.

Düşük entalpili, hidrotermal kaynaklar esas olarak doğrudan ısı kullanımı için kullanılırken, orta ve yüksek entalpi kaynakları güç ve bazı durumlarda kojenerasyon tesislerinde ısı üretmek için kullanılır.

Hidrotermal kaynaklar sığ ila orta derinliklerde bulunur ve en az bulunan jeotermal kaynağıdır. Diğer jeotermal kaynaklar arasında jeo-basınçlı, magma ve daha yaygın olan sıcak, kuru kaya (HDR) bulunur. 
 

2.jpg
Şekil 2. Çeşitli uygulamalara uygun jeotermal su ve buhar sıcaklığının lindal diyagramı

 

Şekil 2 incelendiği zaman jeotermal enerjinin sıcaklığa bağlı olarak çeşitli kullanım alanına sahiptir. 

Yenilenebilir kaynaklardan elektrik enerjisi üretim talepleri artmaya devam etmekte ve jeotermal enerji, küresel enerji üretiminde önemli bir paya sahiptir. 


Jeotermal enerjinin doğrudan kullanımı

Türkiye jeotermal enerji kaynaklarının doğrudan (ısı pompasız) kullanımında Çin'den sonra Dünya'da ikinci ülke konumundadır.

Köklere geri dönülmeli ve kendi doğal ve yerinde enerji kaynakları ısınma, yemek pişirme ve ulaşım için kullanılmaktadır.

Doğalgaz fiyatlarının pik yaptığı dönemde jeotermal enerjinin ısınma ve soğutma için kullanılması ve yaygınlaştırılması oldukça önemlidir. 

Jeotermal, yeşil enerji ile sürdürülebilir gıda üretebilir.
 

3.jpg
Şekil 3. Jeotermal enerjinin doğrudan kullanımı

 

Seraların ısıtılması 

Jeotermal enerjinin seralarda kullanımında Türkiye oldukça başarılı. Türkiye'de birçok sera, jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır.

Bahçecilik endüstrisinde seraları ısıtma amacıyla jeotermal enerjinin kullanıldığı Hollanda gibi yerlerde yaygındır.

Kenya, jeotermal enerjinin kullanımından yararlanan ve şu anda yenilenebilir kaynaktan 630 megawatt güç üreten başka bir ülkedir.

Jeotermal ısıtma, Kenya'nın en büyük çiçek ihracatçılarından biri olan firma için, şirketin yılda 380 milyon gül sapı satmasına olanak tanıyan önemli bir başarı faktörüdür.


Konutların ısıtılması 

Avrupa'da iki milyonun üzerinde sığ jeotermal tesisi var.

Paris'in kuzeyindeki bir site sadece 56 santigrat derece, ancak yaklaşık 10 bin evi ısıtıyor.

Doğalgaz fiyatlarının bu kadar arttığı dönemde Danimarka'nın Aarhus şehrinde AB'nin en büyük jeotermal ısıtma tesisini geliştirmektedir.

Aarhus'taki jeotermal ısıtma tesisinin planlanan kapasitesi 110 MW'dır. Bölgesel ısıtma için dairesel, sabit temel yük enerjisi sağlayarak biyokütle, kömür ve gaza yeşil ve sürdürülebilir bir alternatif sunuyor.


Hamburg-Wilhelmsburg'da jeotermal enerjisi

Hamburg-Wilhelmsburg'da jeotermal enerjiyi çıkarmak ve 3 bin 500 metre derinlikten sıcak termal suyu yüzeye çıkarmak için sondaj çalışmasına başladı.

Ocak ayında başlatılan proje, IW3 Energy Transition Real Laboratory'nin bir parçası olarak 2024 yılına kadar tamamlanması beklenmektedir.

Tamamlandığında, Wilhelmsburg'da yaklaşık 5.000 haneye çevre dostu ısı sağlayacak ve yılda yaklaşık 7.000 ton CO2 tasarrufu sağlayacaktır. 


Isı pompaları 

Isı pompaları ile yerden binalara karbonsuz ısı aktarılmaktadır ve aktarılmaya devam etmektedir. Böylece ısı, ısıtma ve soğutma amacıyla kullanılmaktadır.

Isı pompalarının çalışması için elektriğe ihtiyaç duyulmasına rağmen, üretebilecekleri ısı miktarı genellikle girdiden yaklaşık dört kat daha fazladır.

Isı pompası ile yaz aylarında evdeki havadan ısı çeker ve toprağa aktarılır ve kış aylarında ise yerden ısı çeker ve eve aktarılır.
 

4.jpg
Şekil 4. Yaz ve kış aylarında ısı pompalarının çalışma usulü

 

Microsoft

Microsoft, ABD'deki yeni sürdürülebilir kampüsüne güç sağlamak için jeotermal enerjiyi kullanmayı planlamaktadır.


Toronto Üniversitesi'nin St. George Kampüsü

Kampüs, jeotermal ısı kullanılarak ısı pompaları yardımıyla ısıtılacak. 


Jeotermal enerji ve balıkçılık 

Endonezya adalarında soğutma sistemleri için şebekeden bağımsız enerji geliştirmeye yardımcı olmaktadır.

Toplulukların yerel, tutarlı bir elektrik kaynağına ihtiyaçları var ve balıkçıların, işletmelerinin büyümesi için avları daha uzun süre depolamak için soğutmaya ihtiyacı var ve soğutma için jeotermal enerji kullanılıyor. 


Kurutma 

Jeotermal enerji, tarım sektöründe mahsulleri kurutmak için uzun süredir kullanılmaktadır, böylece hasat sonrası kayıplar önleniyor. 

Bugün dünyada 83 ülkede, jeotermal enerji kullanılmaktadır. 

Her yılın başında olduğu gibi, 2021 yılı sonu itibariyle kurulu güç üretim kapasitesine göre ilk 10 jeotermal ülkenin güncel kapasiteleri Şekil 5'de verilmiştir.

Pandeminin zorluklarıyla birlikte jeotermal enerji sektörü zorluklarla karşılaşmaya devam ediyor, yeni gelenler Kolombiya (ortak üretilen petrolden küçük ölçekli ORC birimleri) ve Tayvan'ın (4,2 MW'lık bir santralle Qingshui'de elektrik üretiminin yeniden kurulması) katılmasıyla birçok ülkede ek kapasite eklenmiştir.

2021 yılı sonunda toplam kurulu jeotermal enerji üretim kapasitesi, 2020 yılına göre 246 MW artışla 15.854 MW olarak gerçekleştir.


En iyi 10 jeotermal enerji üreten ülkede gelişmeler

2021 yıl sonu itibari ile en iyi 10 jeotermal enerji üreten ülkelerde gelişmeler:

  • Amerika Birleşik Devletleri– 3.722 MW – 2021'de ek 24,8 MW eklenmiştir.
  • Endonezya-2.276 MW-143 MW, 2021'de 45 MW Sorik Marapi Ünite 2 ve 98 MW Rantau Dedap santralleri çalışmaya başlamıştır.
  • Filipinler – 1.918 MW – değişiklik yoktur.
  • Türkiye – 1.710 MW – 22 MW 2021'de eklenmiştir.
  • Yeni Zelanda – 1.037 MW – Ngawha genişletme projesinin 32 MW'ı 2021'in başlarında çalışmaya başlamıştır. 
  • Meksika – 962.7 MW – değişiklik yoktur.
  • İtalya – 944 MW – değişiklik yoktur.
  • Kenya – 861 MW – değişiklik yok, 83,3 MW Olkaria I Ünite 6 son testlerdeyken, henüz resmi bir ticari operasyon başlangıcı bildirilmemiştir.
  • İzlanda – 754 MW – 300 kW'lık küçük bir ünite eklendi ve Reykjanes tesisinde 30 MW'lık bir genişlemenin inşaatına başlanmıştır.
  • Japonya – 603 MW – küçük ölçekli geliştirmeye devam etti, ancak rapor edilen ekleme yoktur.

2020 yılına göre 2021'de toplam 246 MW ilave enerji üretimi gerçekleşmiştir. Diğer ülkeler 1,067 MW kurulu güç üretim kapasitesini temsil ediyor ve 2021 yılı sonunda toplam kurulu jeotermal enerji üretim kapasitesini 15,854 MW olarak gerçekleşmiştir.

Şimdiye kadarki en büyük büyüme, iki yeni santral ile kapasitede 143 MW'lık bir ek gören Endonezya'da gerçekleştir. Onu Şili (Cerro Pabellon'da ek) ve Türkiye izlemiştir.

Bolivya'daki Laguna Colorada pilot proje inşaatı devam ediyor ve 2022'de Güney Amerika'ya bir başka büyük katkı olacaktır.

2022'de çok sayıda tesisin devreye girmesini ve hem arama ve sondaj hem de tesis inşaatı faaliyetlerinde artış görmeyi beklenmektedir.
 

5.jpg
Şekil 5. Dünyada toplam 14 bin 854 MW kurulu jeotermal enerji üretim kapasitesi

 

Jeotermal enerji üretimi

Ülkelere göre 2020'de dünya çapında jeotermal enerji üretimi Şekil 6'de verilmiştir. 
  

6.jpg
Şekil 6. Ülkelere göre 2020 yılında dünya çapında jeotermal enerji üretimi

 

İzlanda'da, elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 100'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından ve bunun yüzde 73'ü hidroelektrikten ve yüzde 27'si jeotermal enerjiden üretilmektedir.

İzlanda'daki tüm evlerin tahmini yüzde 85'i jeotermal enerji kullanılarak ısıtılmaktadır.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), Avrupa'daki jeotermal üretiminin 2050 yılına kadar sekiz kat artabileceğini öngörmüştür.


Karbon dioksit salımı

Jeotermal enerji, dünyanın çekirdeğinden gelen ısıyı kullanan ve en düşük seviyede karbondioksit (CO2) salımlayan sürdürülebilir enerji kaynağıdır.

Bu yüzden küresel ısınmaya neden olan sera gazı karbon dioksit salımını azaltmak ve karbonsuzlaşmak için jeotermal enerjiden elektrik enerjisi üretimi oldukça önemlidir. 

Jeotermal enerji santrallerinde elektrik üretmek için fosil yakıt yakılmaz, az miktarda H2S ve karbondioksit salımlanır.

Kömürle ve doğal gazla çalışan termik santraller ile jeotermal santrallerden birim enerji üretimi başına salımlanan karbon dioksit emisyonları;

  • Kömür santralleri; 1020 kg karbondioksit/MW/h,
  • Doğalgaz santrali; 580 kg karbondioksit/MW/h,
  • Jeotermal santral (dünya ortlaması); 122 kg karbondioksit/MW/h,     
  • dır. 

Jeotermal santrallerden karbon dioksit salımı, kömürlü santrallere göre yaklaşık 9 kat ve doğal gazlılara göre 5 kat daha azdır. 

Elektrik enerjisi üretiminde karbonsuzlaşma için jeotermal enerji önemli bir kaynaktır. 


Hidrojen sülfür 

Jeotermal enerjinin en büyük problemlerinden biri, temel olarak hidrojen sülfür ve elemental formdaki cıva olmak üzere santrallerin atmosferik emisyonu ile ilgilidir.

Hidrojen sülfür, jeotermal alanlarda sıklıkla algılanan kötü kokudan sorumludur.

Hidrojen Sülfür (H2S) genellikle çürük yumurta kokusuyla ilişkilendirilir. Renksiz, havadan ağır, zehirli ve aşındırıcı bir gazdır.

H2S öncelikle havada dağılan bir gaz olarak salımlanır. Solunum, insanlara ve diğer canlı organizmalara maruz kalmanın ana yoludur.

İnsanlar genellikle hidrojen sülfür "çürük yumurta kokusunu" havadaki 0,5 ila 300 ppb (milyarda bir birim) arasında değişen düşük konsantrasyonlarda algılayabilirler.

Bununla birlikte, yüksek konsantrasyonlarda, kişiler koku alma yeteneklerini kaybedebilir. Bu, yüksek konsantrasyonlarda ölümcül bir zehir olduğu için hidrojen sülfürü çok tehlikeli hale getirebilir.

Ortalama 1,5-3,0 mg/m3 konsantrasyonda mesleki olarak maruz kalan popülasyonlarda olumsuz etkiler gözlenmiştir. Semptomlar huzursuzluk, dinçlik eksikliği ve sık hastalık içerir.

Yeni Zelanda'da mesleki olarak H2S'ye (30 mg/m3 veya daha fazla) maruz kalan grupların yaklaşık yüzde 70'i yorgunluk, baş ağrısı, sinirlilik, zayıf hafıza, kaygı, baş dönmesi ve göz tahrişinden şikayet etmiştir.

H2S'ye maruz kalmaktan kaynaklanan insan sağlığı etkilerinin bir özeti Tablo 1'de verilmiştir.
 

t1.JPG
Tablo 1. Çeşitli hidrojen sülfür konsantrasyonlarında insan sağlığına etkileri (WHO, 2003)

 

7.jpg
Şekil 7. Hidrojen sülfürün sağlık üzerine etkisi

 

Hidrojen sülfür, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından insan sağlığının korunması için 100 ppb olarak belirlenen (ortalama 24 saatlik) referans değerinden oldukça düşük, birkaç ppb'lik (milyarda bir kısım) koku eşiği konsantrasyonu ile karakterize edilir.

H2S dönüşümü;

1 mg/m3= 0,71 ppm   1 ppm = 1,4 mg/m3     1 ppm (milyonda bir birim) = 1000 ppb     1 ppb = 1,4 μg/m3

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Komisyonu'ndan iş güvenliği limitleri Tablo 2'de verilmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri'ne rehberlik eden kuruluşlar arasında Amerikan Hükümet Endüstriyel Hijyenistler Konferansı (ACGIH), İş Güvenliği ve Sağlık bakanlığı (OSHA) ve Ulusal İş Güvenliği ve Sağlığı Enstitüsü (NIOSH) bulunmaktadır. Ayrıca AB ülkelerinde iş güvenliği limitleri verilmiştir. 
 

t2.JPG
Tablo 2. H2S iş güvenliği limitleri

 

Hidrojen sülfüre mesleki maruziyet limitleri

Hidrojen sülfür için mesleki maruziyet sınırları önemli ölçüde değişmektedir (Tablo 3).

Verilen 30 yetki alanından 2'si hariç hepsinde 5 ila 10 ppm (7 ila 14 mg/m3) arasında sekiz saatlik sınırlar (8-h çalışma günü ortalama hava konsantrasyonu) ve 10 ila 20 ppm (14 ila 30 mg/m3) arasında kısa süreli sınırlar (genellikle 15 dakika zaman ağırlıklı ortalama maruz kalma) vardır.

İki yetki bölgesi daha düşük 8 saat sınırına sahiptir: Hollanda, 1,7 ppm ve İspanya, 1 ppm. İspanya'nın da Avusturya gibi 5 ppm kısa vadeli sınırı vardır, çünkü kısa ve uzun vadeli sınırları aynıdır.
 

t3-.JPG
Tablo 3. Dünyanın 31 ülkesinde hidrojen sülfür için mesleki maruziyet limitleri

Notlar: A = 15 dakikalık ortalama değer; B = Kısıtlayıcı yasal sınır değerler; C = 15 dakikalık referans periyodu; D = tavan sınır değeri; E = 10 dakikalık tavan sınır değeri; F = (EU) Endikatif Mesleki Maruziyet Sınır Değerleri ve Mesleki Maruziyet için Sınır Değerleri Bağlayıcı Mesleki Maruz Kalma Sınır Değeri–BOELV. GESTIS Uluslararası Sınır Değerleri

 

Jeotermal enerji üreten ülkelerde H2S sınır değerleri 

Referans teşkil edebilecek çevre düzenlemeleri, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından hazırlanan hava konsantrasyonu yönergeleri ve jeotermal enerjinin geliştirildiği ülkelerin düzenlemeleri Tablo 4'te verilmiştir.
 

t4.JPG
Tablo 4. Jeotermal enerji üreten ülkelerde H2S sınır değerleri

 

Hidrojen sülfür için mesleki maruziyet limitleri önemli ölçüde değişmektedir (Tablo 4).

Verilen 30 yetki alanından 2'si hariç hepsinde 5 ila 10 ppm (7 ila 14 mg/m3) arasında sekiz saatlik (8 saatlik iş günü ortalama havadaki konsantrasyon) ve kısa vadeli sınırlar (genellikle 15 dakikalık zaman ağırlıklı) vardır.

Ortalama maruz kalma) 10 ila 20 ppm (14 ila 30 mg/m3). İki bölgede 8 saatlik daha düşük sınırlar vardır: Hollanda, 1,7 ppm ve İspanya, 1 ppm'dir.

Kısa ve uzun vadeli limitleri aynı olduğu için İspanya'nın da Avusturya'da olduğu gibi 5 ppm kısa vadeli limiti vardır.

H2S gazı oldukça yanıcı ve patlayıcı bir gaz olup koku ve sağlık problemlerine neden olmaktadır.

Yenilebilir enerji kaynağı olan jeotermal enerji santrallerinden sızan ve bacadan salımlanması muhtemel H2S gazları tesis maksimum etki alanı içinde ve hakim rüzgar yönünde 15 dakikalık ve 8 saatlik ortalamalarla online H2S'ün ölçülmesi ve kamuoyu ile bu bilgiler paylaşılmalıdır.   


Jeotermal santrallerde H2S giderimi

Jeotermal santrallerde H2S emisyonunu ekonomik, pratik ve güvenli olarak sınır değerlerinin altına indirmek mümkün.

Aşağıda verilen metotlardan birinin uygulanabilmesi için çalışma yapılması gerekir.

  1. H2S'i giderme metotlarından birisi suda çözme işlemidir. 40 sıcaklık ve 0.5 barda H2S'ün suda çözünürlüğü 40 derecede ve 0.5 bar basınçta 1 ton suda 1 kg H2S'in çözünür. H2S'ün suda çözünürlüğü ortam suyunun sıcaklığına ve basınca bağlı olarak değişir. Daha yüksek basınç şartlarında daha fazla H2S su ortamında bertaraf edilebilir. 
  2. H2S'i gidermenin bir başka metodu, H2S'in SO2'e dönüştürülmesi ve elde edilen H2S'in sodyum hidroksit çözeltisi ile nötralize edilmesidir.
  3. H2S'in demir (3)-şelatlar ile giderimi mümkündür. Demir (3) bileşiği suda çözünür halde bulunmaz. Şelatlar ile demir suda çözünür forma dönüştürülür ve ıslak arıtma işlemi ile H2S giderimi yapılır. 
  4. NCG (Non Condensable Gas), absorbsiyon kulelerindeki aktif karbon ve demir oksit ızgaralarından geçirilerek içerisindeki H2S'i granüle demir oksit üzerine bırakmaktadır.
  5. Asidik şartlarda H2S, H2O2 ile giderilebilir. Temas süresi bir miktar uzundur. 
  6. Claus reaksiyonu; baca gazında katalizör yardımı ile SO2, H2S'yi kükürtte dönüştürülür. 
  7. Ve diğer metotlar ile H2S giderilir. 

 Yönetmelik değişikliği

6 Kasım 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğine göre Kurulu gücü 5MWe ve üzerinde olan jeotermal enerji üretim tesisleri, 30/6/2021 tarihinden itibaren uygulanır.

Sonuçta 30 Haziran 2021 tarihi itibari ile kurulu gücü 5 MWe ve üzerinde olan jeotermal enerji ürerim tesisleri de çevreye kirletici etkisi olan tesisler kapsamına alınmıştır. 

Türkiye'de Kurulu gücü 5 MWe ve üzerinde tüm jeotermal santraller bacalarında online H2S'i ölçmek zorunda.


Sürekli emisyon ölçüm sistemleri tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ

"Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" ile de jeotermal enerji üretim tesislerinde H2S parametresinin sürekli olarak izlenmesinde kullanılacak ölçüm cihazlarının standartları belirlenmiştir.

MADDE 1 – 12 Ekim 2011 tarihli ve 28082 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri Tebliğinin 13'üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

(4) Jeotermal enerji üretim tesislerinde H2S parametresinin sürekli olarak izlenmesi gerektiğinde kullanılacak analizörlerin TS EN 14181 standardı kapsamında KGS1 sertifikasının bulunmaması durumunda, bu parametrenin ölçümünü SEÖS ile gerçekleştirmek amacıyla seçilecek olan analizörün, CE belgeli, TS EN 15267-3 ve TS EN ISO 14956 standartlarına ya da dünya genelinde bu standartların muadili olarak kullanılan standartlara göre performans ve belirsizlik testlerinin yapılmış ve şartları sağladığının belgelenmiş olması; ısıl dönüştürücü ve kimyasal ölçüm metotları olmadan, optik ışık metodu ile doğrudan H2S ölçümü yapabilen, uygun ölçüm aralığına sahip olması zorunludur.

(5) Ülkemizde geliştirilerek üretilen SEÖS analizörlerinin, TS EN 14181 içerisinde yer alan KGS1'e göre performans testleri ve belirsizlik hesaplarının TÜBİTAK MAM tarafından, TS EN 15267-3 ve TS EN ISO 14956 standartlarına göre yapılarak şartların sağlandığının raporlanması durumunda, söz konusu analizörlerde KGS1 sertifika zorunluluğu aranmaz.


Jeotermal enerji ve lityum üretimi

Küresel lityum talebinin altı yıl içinde üç katına çıkması beklenmektedir.

Bugün dünya lityuma aç. Jeotermal sulardan/buharlardan lityum ekstraksiyonu mümkün mü? Termal su, toprağa geri verilmeden önce ılık sudan filtrelenecek miktarda lityum içerebilir.

Türkiye'de çalışan jeotermal kaynaklardan lityum çıkartılması araştırılmalı. 
 

 

8-.jpg
Şekil 8. Lityum Ekstraksiyonu

 

Cep telefonlarında, bilgisayarlarda, tabletlerde ve modern yaşamla eşanlamlı bir dizi başka gadget'ta kullanımının yanı sıra, lityum, gezegenin düşük ve sıfır sera gazı emisyonlu bir geleceğe geçişinde büyük rol oynayacak iki teknoloji olan elektrikli araçlar ve pil depolama için çok önemlidir.

Lityum ekstraksiyonu, işletme maliyetlerinin düşürülmesinde ve karbon ayak izinde önemli bir noktadır.

Jeotermal enerji üretimi yıllardır var, ancak tuzlu sudan lityum çıkararak ikiye katlanacaktır. 

Almanya'daki bir jeotermal çıkarma projesi, elektrikli otomobil aküleri için önemli bir bileşen olan dünyanın ilk tam sertifikalı CO2 nötr lityumunu üretmeye hazırlanıyor.


Son söz

Sorgulamazsan, araştırmazsan çözüm üretemezsin. 

Türkiye'nin jeotermal enerji kaynağı haritası ve enerji kapasitesi çıkartılmalı. Jeotermal tesislerde üretilen su içindeki lityum miktarı ve geri kazanılabilirliği çalışmasına başlanılmalı. 

Elektrik üretimi, ısıtma, soğutma, kurutmada ve benzeri alanlarda kullanılan jeotermal enerji…
 

9.jpg
Şekil 9. Jeotermal enerji kullanım alanları

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU