Aşı adaletsizliği büyük bir sorun, bunu düzeltmemiz gerek

Birleşik Krallık stok yapacak kadar çok aşı satın alan, aşıları ya da beraberindeki yüksek maliyetli aşı dağıtım programlarını karşılamakta zorlanan ülkelerle paylaşmayarak etik dışı davranan ülkeler arasında

(Reuters)

Pandemi tanımı gereği küreseldir. Klasikleri seven başbakanımız için ipucu isimde. Yunanca "tüm" anlamına gelen "pan" ve "insanlar" anlamına gelen "demos". Bu kelime tüm insanları etkileyen bir şeyi tanımlamak için kullanılıyor ve Kovid-19 bu tanıma kesinlikle uyuyor.

Dolayısıyla küresel bir çözüme ihtiyaç duymamız da mantıklı. Koronavirüsün bir ülke sınırıyla karşılaştığında frene asılmadığının farkında olan bir çözüm. Küresel bir pasaportu olan virüs ülkelere istediği gibi girebiliyor. Fakat genellemelerin sona erdiği nokta da burası çünkü virüsün nasıl yayıldığı ve toplumun nasıl korunduğu tamamen bireysel (ve hatta özel) bir mesele oldu. Ülkeler küresel bir çözüm oluşturmak yerine kendilerine odaklandı. Böyle bencil eylemler bazı ülkelerin kendi seçtikleri aşıya erişim sağladığı, bazılarınınsa hiçbir aşıya erişimi olmadığı adaletsizlikle dolu bir karşılığa yol açtı. Ulusal çıkarlara odaklanmak küresel krizi çözmüyor, körüklüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Birleşik Krallık (BK) halkına ÜÇÜNCÜ bir takviye doz yapmaya hazırlanırken başka ülkeler ilk dozu yaptırmada zorlanıyor. Aslında birçok ülke, BK gibi ülkelerden Kovid-19 Aşılarına Küresel Erişim (Covax) adıyla bilinen bir girişim aracılığıyla gelen aşı bağışlarına bel bağlamış durumda, aksi takdirde halklarını hiç aşılayamayabilirler.

Yüksek gelirli ülkelerin çoğu aşı dozu bağışı yapsa da hiçbiri tam anlamıyla başarılı olmadı. Kasım sonu (UNICEF ve Afrika Birliği gibi bir dizi örgütle birlikte) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) "Afrika Ülkelerine Kovid-19 Aşı Dozu Bağışlarına İlişkin Ortak Bildiri" yayımladı. Bildiri, bağış yapan ülkelere önceden haber vermeden son kullanma tarihi geçmek üzere olan aşıları göndermemeleri gerektiğini hatırlatıyordu çünkü bu bağışlara güvenen birçok ülke söz konusu aşıları kullanmak için yeterince çabuk harekete geçemiyor. Bu durum kesinlikle gerçek hayırseverlik değil şov gibi görünüyor. Daha ziyade mutfak dolaplarında bahar temizliği yapmanın ve sonra da kendini beğenmiş bir şekilde gidip gıda bankasına son kullanma tarihinin dolmasına bir gün kalmış 16 teneke nohutlar, hiç kullanmadığınız mercimekler ve maraska kirazlarından oluşan karman çorman bir bağışta bulunmanın aşı eşdeğeri.

Neredeyse hiç insani, hayırsever ya da etik değil. Bu da beni takviye dozlara ve dünyanın geri kalanı ilk dozunu bile olmamışken BK'nin bağışıklığını artırmanın neden etik olmadığı konusuna geri getiriyor. Omicron, bu inatçı ve dayanıklı virüsün en yeni versiyonu olmadığı gibi küresel sağlıkta adaletsizlik ve eşitsizliğin sonuçlarının ve bu adaletsizliklerin pandemiyi yalnızca uzatacağının net bir örneği.

Bu noktaya nasıl geldiğimizi açıklamama izin verin.

Aşıların çoğu yüksek gelirli ülkeler tarafından satın alındı, kullanıldı ve gelecek dozlar kenara ayrıldı. BK gibi ülkeler zenginliğini, gücünü ve altyapısını kullanarak nüfuslarını iki kez aşılamak için yeterli aşıyı temin edebildi ve şimdi üçüncü doza hazırlanıyor. Panikle küresel ölçekte aşı satın alıyoruz. 2020'deki tuvalet kağıdı kıtlığını anımsatan bu durum düşük gelirli ülkeleri daha az parayla, daha az satın alma gücüyle ve bazı durumlarda da boş raflara bakan daha zayıf aşı dağıtım altyapısıyla, kendi halklarını korumak için gereken aşılara erişemez halde bıraktı.

Pandemiyi uzatmakla aşılamanın ne ilgisi var? Varyasyon. Virüsler, özellikle de Kovid-19 gibi RNA virüsleri, vücudunuza girip vücuttaki hücreleri kendi kopyalarını oluşturmak için kullanır. Bu kopyalama işlemi gerçekleşirken hatalar meydana gelir ve bu hatalar varyasyonlara dönüşen mutasyonlar olur. Virüsün bulaşmak için ne kadar çok fırsatı olursa kendini kopyalamak için de o kadar çok fırsatı olur ve daha fazla hata (dolayısıyla da varyasyonlar) meydana gelebilir. Yayılmayı, yani birinin başka birini enfekte etmesini engellemek bu kopyala-hata-varyasyon döngüsünü kırmanın anahtarıdır. (Maske takma ve el yıkamayla birlikte) aşılama yayılmayı engelleyip enfeksiyonun etkisini azaltarak bu döngünün kırılmasına yardımcı olur. Bunların ikisi de virüsün varyasyon geliştirme şansının daha düşük olması anlamına gelir.

Yüksek gelirli ülkeler stok yapacak kadar aşı satın alıp aşıları ya da beraberindeki yüksek maliyetli aşı dağıtım programlarını karşılamakta zorlanan ülkelerle paylaşmayarak fiilen aşı adaletsizliği oluşturuyor. Bu, pandemiyi etik dışı bir şekilde uzatıyor ve endişe verici tehlikeli varyantların gelişmesine katkı sağlıyor: Ölümcül bir kombinasyon. İşte tam da bu yüzden hükümetin tüm yaş gruplarına takviye doz verip 2022 ve ilerisi için aşı stokları satın alma kararı göründüğü kadarıyla kalmıyor. Evet, bu BK nüfusunu koruyabilir fakat bunu küresel çapta aşı teminatı ve küresel bağışıklık uğruna verilen mücadele pahasına yapacaktır.

Endişe verici bir varyantla bir kez daha uzun yolu seçerken belki de ulusal çözümlerden geri adım atmanın ve aşı adaletsizliklerini giderecek küresel çözümlerin, döngüyü kırmak için gereken küresel bağışıklık eşitliğini sağlamada hem daha tesirli hem de şüphesiz daha etik olduğunu düşünmenin zamanı gelmiştir.

DSÖ'nün sözleriyle, herkes güvende olana kadar kimse güvende değil. Sizi bilmem ama hayatlarımızı değiştiren bu pandeminin neredeyse ikinci yılı dolarken bence herkesi güvende tutma zamanı geldi.

Dr. Alexis Paton, Astan Üniversitesi'nde toplumsal epidemiyoloji ve sağlık sosyolojisinde öğretim görevlisi ve Sağlık ve Toplum Merkezi'nin eş direktörüdür. Dr. Paton ayrıca Kraliyet Hekimler Koleji'nin Tıpta Etik Sorunlar Komitesi'nin başkanı ve Tıp Etiği Enstitüsü'nün mütevelli kurulu üyesidir



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU