İşverenler, çalışanlarına aşı zorunluluğu getirebilir mi?

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Aşılamanın hızlanması iş dünyası için büyük önem kazanıyor. Çünkü şirketler, işlerini sürdürmenin bir koşulu olarak çalışanlarının aşılanmasını önemsiyor.

2020, Kovid-19 yılıysa, 2021 Kovid-19 aşılama yılı olacak gibi görünüyor. Aşılama, bir zorunluluk olmadan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan duyurular ile bireylerin kendi isteklerine bağlı olarak ilerliyor. 

Dünyada ve Türkiye’de artan aşılamaya karşın aşı olmak istemeyen çalışanlarla, işverenler karşı karşıya geliyor.

Son günlerde çalışanlarına aşı olma zorunluluğu getiren, aşı olmayanları ofise almamayı düşündüklerini ilan eden, hatta uzaklaştırma ve nihai olarak işten çıkarmayla tehdit eden şirketler nedeniyle aşı zorunluluğu tartışılıyor. 

Peki, çalışanlar neden aşı olmak istemiyor?

Çünkü kimi çalışan kendisini kobay olarak kullanmak istemediğini belirtiyor, kimi aşıların acil kullanım onayıyla yapıldığını belirtiyor, kimi de aşı karşıtlığı üzerinden geliştirilen haberlerle kendini savunuyor.  

Ancak ofislere dönüş başladığında işverenler, işyerindeki bireyleri olabildiğince güvende tutacağını umarak, yalnızca aşılanmış çalışanların ve ziyaretçilerin ofis binalarına girmesine izin vermeyi istiyor. 

İşverenleri ve çalışanı karşı karşıya getiren aşılamayla ilgili sıkça sorulan soruları ve yanıtlarını bir araya topladım.


İşveren, çalışanlarına aşı zorunluluğu getirebiliyor mu?

Hayır. Şu anda işverenin çalışanlara Kovid-19 aşısını zorunlu kılması yasal olarak mümkün değil. Çünkü "Umumi Hıfzısıhha Kanunu"nun 57'nci maddesinde sayılan bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması halinde, 72/2'nci madde uyarınca hastalığa maruz bulunanların aşılanmasına yetki tanınıyor.

Ancak 57'nci maddede, Kovid-19, bulaşıcı hastalık olarak sayılan hastalıklar arasında yer almıyor. Kanuni bir düzenlemeye ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle işveren, çalışana aşıyı zorunlu tutamıyor (57'nci maddede belirtilen bulaşıcı hastalıklar ile 72/2'nci maddenin detaylarını buradan okuyabilirsiniz).


İşveren, çalışanından aşı olup olmadığı ve nerede aşı yaptırdığı hakkında bilgi paylaşmasını isteyebiliyor mu?

Evet. Çalışanın iznini alarak, veri gizliliği gerekliliklerine uygun olarak isteyebiliyor.


İşveren, çalışanlarını aşıya nasıl teşvik edebilir?

İşverenlerin, çalışanların düşünce ve duygularını dikkate alarak kolaylaştırıcı olması gerekiyor. Dünyada birçok şirket, çalışanların aşılanmasını sağlamanın yollarını arıyor.

Dünyada bazı şirketler çalışanları aşı olmaya teşvik etmek için ücretli izin sağlıyor. Çalışanlarına her aşı dozu için iki saat olmak üzere dört saate kadar ödeme imkânı sunuyor.

Kimi şirketler aşı olduğunu kanıtlayan çalışanlara 100 dolar bonus vereceğini duyuruyor. 

İşverenler, Kovid-19 ile ilgili iş sağlığı ve güvenliği risklerini azaltmak için işyeri aşılamasını ve alınan önlemleri ele alan bir politika hazırlayarak duyurabilir. 

Eğitim ve posterler yoluyla farkındalık yaratarak, aşılama masraflarını sübvanse ederek çalışanları aşı için teşvik edebilir. 

İşe alımda aşı şartı arayabilir. 

Çalışanlara aşıyı yaptırmaları ve olası yan etkileri atlatmaları için ücretli izin verebilir. 

Açık ve sık iletişim sağlayabilir. 

Daha güvenli bir işyerinin nasıl olacağı anlatılabilir. 

İşveren, aşılamanın kendi işgücünün, toplumunun güvenliğine, üretkenliğine ve sağlığına yapılan bir yatırım olduğunu çalışanlarına anlatabilir. 


İşveren, çalışanların aşılandığını kanıtlamadan işyerine girmesine izin vermeyebilir mi?

Evet. Ayrıca aşı olmayan çalışanların evden çalışmaya devam etmesini isteyebiliyor. İşveren aşı olanlarla olmayanları yan yana getirmek istemiyor.

Bu nedenle farklı ofislerde çalıştırma seçeneğini değerlendiriyor. Ancak aynı servise binmek, aynı yemekhaneyi paylaşmak sorun oluyor.

Aşı olmayanın aşı olan diğer çalışma arkadaşını enfekte etmesine izin verilmemesi üzerinde duruluyor. 


Benzer şekilde, çalışan aşı olmadığı için yasal olarak göreve gelmeyi reddedebiliyor mu?

Eğer ofisten çalışmak bir hizmet şartı ise çalışanın aşı olmamasından dolayı işe gelmeyi reddetmesi mümkün olmayabiliyor. Ancak işveren evden çalışmasına izin vermeye devam edebiliyor.


İşveren, aşı yaptırmadığı için çalışanın sözleşmesini feshedebiliyor mu? 

Hukukçular arasında görüş ayrılıkları oluşsa da genel kanı şu şekilde; bu noktada karşılıklı fesih hakkı doğabiliyor.

Şöyle ki;

İşveren iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak zorunda. İşverenin gerek iş yerindeki sağlık ve güvenliği sağlamak, gerekse zorlayıcı sebep sayılan bulaşıcı hastalığın bulaş durumunu kaldırma hakkı var.

Bu maddeler kapsamında: hastalığın tedavisi için çalışanın aşı olmak istememesi işverenin sorumluluklarını yerine getirmesinde engel teşkil edeceğinden aşıyı reddetmek "geçerli" hatta "haklı fesih" nedeni sayılarak, işten çıkarmaya kadar gidebiliyor.

Ancak İş Kanunu hükümleri ve ülkemizde uygulanan iş hukuku politikasına göre iş akdinin feshi son çare olarak görülüyor.

İşveren aşı olmak istemeyen çalışanın akdini derhal feshetmek yerine öncesinde koruyucu ve önleyici aynı zamanda caydırıcı tedbirler almayı tercih etmeli. 

İş sağlığını ve güvenliğini sağlamaması durumunda çalışanlar da işverene karşı hakkı fesih hakkını kullanabiliyor.

Türkiye’de aşı olmadan katılım sağlanamayacak alanların sayısının artmasının ve ilgili bakanlıklar tarafından duyurulmasının işverenlerin çalışanları aşı olmaya teşvik etmelerine yardımcı olması bekleniyor. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU